Материалдары



Pdf көрінісі
бет51/57
Дата15.02.2017
өлшемі11,99 Mb.
#4144
1   ...   47   48   49   50   51   52   53   54   ...   57
önemli  bir  güdü  unsurudur.  Eğer  bir  mağaza  benzetimi  uygulanacaksa  sınıfı  gerçek  bir  mağaza  alanına 
dönüştürmek  gerekmez.  Bunun  yerine  sınıf,  mağaza  amacına  uygun  olarak  dizayn  edilir.  Duvarlara 
ürünlerin  tabloları  ve  fiyatları  asılır,  mağaza  ortamına  katkı  sağlayan  araç  ve  gereçler  sınıfa  getirilir, 
benzer  çevre  oluşturulur.  “Benzer  bir  çevre  oluşturmanın  temel  koşulunu  sağlamak  için,  katılımcılar  ile 
sınıfın  dışındaki  dünya  arasında  iletişimin,  etkileşimin  veya  sonuçların  olmaması  gerekir”  /3,  s.5/.  “Bir 
benzetim  yapı  gerektirir”  /3,  s.  5/.  Benzetimin  üç  temel  unsurundan  birisi  olan  yapı,  problem  üzerine 
kuruludur. Benzetimde yapı, bazı problem veya problemlerin çevresine kurulmalıdır ve işlevin gerçekliği 
unsurunu yeterli derecede korumalıdır. “Yapı olmadan benzetim olmaz; çünkü gerçekliğin işlevi yoktur” 
/4,s. 14/. Örneğin bir benzetimde, katılımcı bir dekan gibi konuşma yapacaksa katılımcının o konuşmadan 
daha  fazlasına  ihtiyacı  vardır.  Benzetimin  amacına  ulaşması  için  katılımcının  hangi  konuda  konuşma 
yapacağı,  nerede  konuşma  yapacağı,  kaç  kişiye  konuşacağı,  5N+1K  dikkat  ederek,  etkinliklerini  buna 
göre  düzenlemesi  vb.  hakkında  bilgiler  verilmelidir.Bu  tekniğin  uygulanabilmesi  için  benzetimin  nasıl 
uygulanacağı ve nelere dikkat edileceği önem taşımaktadır. Benzetimler, Hyland’e göre yapısal  olarak 4 
parçadan oluşmaktadır: hazırlık, giriş, aktivite ve bilgilendirme.  
Hazırlık  aşamasına,  ilk  olarak  öğrencilerin  öğrenmeye  hazır  olup  olmadıklarını  saptamakla 
başlanır. Benzetim tekniğinde öğrenciler genellikle grup içerisinde hareket ettikleri için sürekli etkileşim 
hâlindedirler.  Grup  içerisinde  diğer  öğrencilerin  karşısında  hareket  etmek,  çekingen  öğrencileri  rahatsız 
etmektedir. Hazırlık  aşamasının önemli bir boyutu da  öğrencilerin ihtiyaç,  ilgi ve yeteneklerinin dikkate 
alınmasıdır.  Belirlenen  benzetimin  doğasına  uygun  olarak  ortamın  hazırlanmasına  ve  kaynakların 
toplanmasına  rehberlik  edilmesi  gerekmektedir.  Benzetimin  amaçlarından  biri  olan  öğrencilere  gerçek 
hayat  durumlarının  bir  benzerini  sunmak  için  ortamın  benzetilmesi  önemli  bir  unsur  olarak 
değerlendirilmektedir.Çünkü öğrenciler yaşamın kendisi ile tanışırlar. Üstlendikleri rolleri canlandırırken, 
gerçeklere  yüz  yüze  gelirler.  Bu  da  öğrenmenin  en  doğal  ve  en  etkili  yoludur.  Hazırlık  aşaması, 
benzetimin uygulanabilmesi için en önemli süreç olarak görülmelidir. Çünkü öğretme ­ öğrenme sürecinin 
en önemli parçası olan öğrencilerin ihtiyaç, ilgi ve yeteneklerinin belirlenip bunlara uygun bir benzetimin 
seçilmesi,  öğrencilerin  benzetimi  benimseyip  benimsememesi  için  kritik  bir  süreçtir.  İkinci  aşama, 
benzetime  giriştir.  Bu  aşamasında,  öğrencilerin  görev  ve  sorumlulukları  belirlenmekte  ve  bunlar 
öğrencilere dağıtılmaktadır. Görevlerin niteliği, benzetimin amacına ulaşmasına doğrudan etki etmektedir, 
bu sebeple görevlerin belirlenmesinde çok dikkat edilmelidir. Öğrencilere görev ve sorumluluklarının ne 
olduğu  belirtilmekte,  anlaşılmayan  bir  durumun  var  olup  olmadığı  sorularak  görevlerin  kabulü 
sağlanmaktadır.  Daha  sonra  görev  ve  sorumluluklarına  ilişkin  roller  belirlenerek  öğrencilere  rolleri 
dağıtılmakta  ve  rollerine  ilişkin  açıklamalar  yapılmaktadır.  Öğretmen  bu  aşamada  dil  girdilerini  de 
belirlemektedir.  Örneğin,    öğretmen  benzetimde  kullanılabilecek  günlük  hayatta  sık  karşılaşılan 
deyimlerin listesini (benzetimle ilişkili olma koşuluyla) verebilir. Öğrencilerin belirli konulardaki kelime 
dağarcığı  ve  kullanımı  sıkıntısını  aşmak  için  Mutohhar’ın  (2012)  önerdiği  kelime  veya  kalıpların  da 
listesini vermek dil kullanımı adına önemli bir uygulama olabilir. Üçüncü aşama, aktivitedir. Bu aşamanın 
temel aktiviteleri, karar verme, problem çözme, etkileşimdir ve bunlar katılımcıların sorumluluğudur. Bu 
aşamada,  gruplar  içerisinde  her  öğrenci  üzerine  düşen  görev  ve  sorumlulukları  yerine  getirmeye 
çalışmaktadır.  Katılımcılar  saptanmış  bir  sorunu  çözmek,  belirli  bir  amacı  gerçekleştirmek  gibi  ortak 
hedefleri  doğrultusunda  grup  içerisinde  arkadaşlarıyla  tartışarak  sonuca  ulaşırlar.  Sonuçta  ortaya  çıkan 
ürünü,  sözlü  veya  yazılı  bir  şekilde  paylaşırlar.  Aktivite  aşamasında  genellikle  öğretmen  rehber  olarak 
benzetimde performans sergileyen katılımcıları gözlemlemektedir. Ancak bazı benzetimlerde öğretmen de 

 
 
327 
 
bir  öğrenci  olarak  görev  ve  sorumluluk  üstlenebilmektedir.  Dördüncü  ve  son  aşama  bilgilendirme 
aşamasıdır.  Bu  benzetimin  en  önemli  aşaması  olarak  görmektedirler.  Çünkü  öğretmenin  süreci 
değerlendirmesi ve dönütler vermesi öğrencilerin farkındalığını artırarak neyi, niçin yaptığını anlamasını 
sağlamaktadır.  Bilgilendirme  aşaması,  sergilenen  davranışlar  ve  dil  kullanımı  ölçüt  alınarak  iki  temel 
amaca  yönelik  olarak  yapılmaktadır.  Davranış  ve  dil  amaçlı  bilgilendirmelerin  her  ikisi  için  de  Jones 
“bilgilendirme  aşamasına  her  katılımcının  sırasıyla  ne  yaptıklarının,  niçin  yaptıklarının  kısaca 
açıklamasını  isteyerek  başlanılmasının  yararlı  olabileceğini”  /3,  s.47/  belirtmektedir.  “Öğretmen,  temel 
seviyedeki  öğrenenlere  ne  ve  niçin  yaptıklarını  açıklamada  ‘Rolün  neydi?’,  ‘Nereye  gittin?’,  ‘Ne 
yapmak/almak/sormak  istedin?’,  ‘Niçin  onu  yaptın?’  gibi  sorular  sorarak  hedef  dilde  kendilerini  tam 
olarak  ifade  edemedikleri  sürece  yardım  edebilir”  /4,  s.40/.  Öğretmen,  benzetimde  katılımcıların  dil 
kullanımı  esnasındaki  hatalarını  not  etmesi  beklenmektedir.  Bütün  öğrenme  etkinliklerinde  olduğu  gibi 
Türkçe dersinde öğrenciyi etkin hâle getirmek önemli bir noktadır. Öğrencilerin dil kullanımı esnasındaki 
hataları  Bullard’ın  önerdiği  gibi  üç  kategoride  incelenebilir:  yapısal,  sözcüksel  ve  telaffuz  /5/. 
Bilgilendirme  aşamasında  Bullard’ın  önerdiği  kontrol  listeleri  de  kullanılmaktadır  /5/.  Öğrencilerin 
gelişim  düzeyini,  ihtiyaçlarını  ve  grup  içerisinde  hareketlerini  dikkate  alarak  değerlendirmelidir. 
Öğretmen  gruplara  ve  katılımcılara  yönelik  kontrol  listeleri  de  tutabilir.          Yabancılara  Türkçe 
öğretiminde  benzetim  tekniğinin  kullanılması,  öğrencilerin  iletişim  kurmaları,  bilgi  edinmeleri, 
öğrenmeleri  ve  kendilerini  her  yönden  geliştirmeleri  ve  başarılarını  artırma  açısından  da  önemlidir. 
Özellikle sınıf içi iletişimin artırılmasında etkilidir. Sınıf içi uygulamalarda benzetimin kullanılması “dört 
temel  beceriyi  dikkate  alma,  verilen  bilgi  ve  örneklerin  hayata  uygunluğu,  öğrencileri  aktif  kılma, 
kullanılan dilin öğretilmesi, öğrencilere öğrendiklerini uygulama imkânının verilmesi, öğrencinin kendini 
yazılı  ve  sözlü  ifade  edebilmesi,  dil  ile  birlikte  kültürün  verilmesi  ve  dersi  sıkıcı  olmaktan  kurtaracak 
çeşitli uygulamalara yer verilmesi” /6, s. 22­25/ ilkelerine hizmet edebilmesi bakımından önemli öğretim 
tekniğidir. 
Yine  benzetim,  okuma  becerisinin  kazandırılmasında,  öğrencilerin  okuma  ve  anlama 
yeteneklerinin geliştirilmesinde de önemli rol oynamaktadır. Önemli birisi olan şemalar, okuma hakkında 
yürütülen  çalışmalarda  çok  sık  kullanılmıştır.  Benzetimler,  öğrencilerin  zihinlerinde  şemaların 
oluşturulmasını kolaylaştırmaktadır. Çünkü öğrenciler benzetimler yoluyla gerçek yaşam durumlarını test 
etmekte  ve  gerçek  yaşama  ilişkin  deneyimler  kazanarak  zihinlerinde  çeşitli  şemalar  oluşmaktadır. 
Benzetimler  ayrıca  öğrencilerin  çok  çeşitli  türlerle  (mektuplar,  belgeler,  telgraflar  vb.)  karşılaşmasını 
sağlamaktadır  /7/.  Öykü,  roman  ve  şiir  gibi  metin  türleri  sınıflarda  çokça  kullanılmasına  rağmen  fıkra, 
makale, mektup, anı gibi metin türlerine daha az yer verilmektedir. Ayrıca benzetimlerde gazete ilanları, 
yemek mönüleri, reklamlar, broşürler gibi farklı materyaller de kullanılmaktadır. Benzetimde farklı metin 
türlerinin  ve  materyallerin  kullanılması  öğrencilerin  okuma  becerilerini  geliştirmede  olumlu  bir  etki 
yapmaktadır.  Dolayısıyla  öğrencilerin  okudukça  yaşantısı,  deneyimleri  artar,  ufukları  ve  olaylara  bakış 
açısı  genişler.  Olaylara  daha  gerçekçi  bir  gözle  bakma  ve  doğru  değerlendirmeler  yapma  imkanını 
öğrenciler kazanır. 
Benzetim,  Scarcella  ve  Crookall’a  göre  özellikle  yazma  öğretiminde  faydalı  olmaktadır  /7/.  “İlk 
olarak benzetim, öğrencilere yazmanın doğal olarak oluşacağı durumlar oluşturur; ikinci olarak benzetim, 
öğrencilerin  yazamamalarının  üstesinden  gelmelerine  yardım  eder  ve  üçüncü  olarak  benzetim,  beyin 
fırtınasında ve yazma sürecinin gözden geçirme aşamasında özellikle yararlı olabilir” /7, s.227/. Benzetim, 
öğrencilere  gerçek  hayat  durumlarını  sunduğu  için  sınıfın  yapay  atmosferini  izole  etmektedir.  Böyle  bir 
ortamda,  katılımcıların  yazma  becerilerini  doğal  olarak  geliştirebilecekleri  durumlar  oluşmaktadır. 
Yazma,  kişisel  ve  toplumsal  olduğu  kadar,  meslekî  ihtiyaçtır.  Örneğin  bir  iş  başvurusu  için  özgeçmiş 
yazılması,  bir  öğrenci  için  referans  mektubu  yazılması,  bir  gazete  ilanı  yazılması  gibi.  Benzetimler 
genellikle grup çalışması şeklinde gerçekleştiği için grupla yazmak daha kolaydır. Çekingen ve özgüveni 
yeterli düzeyde olmayan öğrenciler, grup içerisinde daha kolay yazabilmektedir.  
Dinleme, iletişim  ve  eğitim  sürecinin  önemli  bir parçasıdır.  Bu  beceri okuma  gibi,  bilgi  almanın 
yollarından  biridir.  İyi  bir  dinleme  olmadıkça  iyi  konuşmaya  ve  iyi  yazmaya  da  imkân  yoktur.  
Benzetimde  öğrenciler  genellikle  konuşma  ve  dinleme  şeklinde  etkileşime  girmektedirler.  Benzetim 
etkinliğinden  önce  katılımcılar  genellikle  görev  ve  sorumluluklarını  en  iyi  şekilde  gerçekleştirmek  için 

 
 
328 
 
grup  içerisinde  tartışmaktadırlar.  Tartışma  esnasında  bir  öğrenci  konuşurken,  diğer  ise  onu  etkin  bir 
şekilde  dinlemektedirler.  Benzetimin  doğal  akışı  içerisinde  öğrenciler  tartışmakta  ve  yine 
dinlemektedirler.  Bu  doğal  ortamın  sayesinde  öğrenciler  kendi  bilgi  ve  birikimlerin  geliştirmeye, 
başkalarının  görüşlerine  saygı  göstermeye,  çeşitli  fikirler  üretmeye  çalışmaktadır.  Çünkü  benzetimde 
çözülmek istenen  bir problem veya  başarılmak istenen bir amaç  vardır.  Bu amacı gerçekleştirmek üzere 
bireyler konuşmakta, dinlemekte, yazmakta veya okumaktadırlar. Bir amaç doğrultusunda gerçekleştirilen 
etkinliklerde  öğrenciler  dili  kullanarak  öğrenmekte  öğrenerek  dili  kullanmaktadırlar.  Bu  sebeple 
benzetimlerde, dinleme becerisi gelişigüzel değil sistemli bir şekilde gelişmektedir. 
Yabancı  dil  öğreniminde  en  zor  durumlardan  birisi,  insanlar  önünde  konuşabilmektir.  Benzetim, 
katılımcılara  gerçek  hayat  koşulları  sağlamaktadır.  Öğrencilerin  doğru  ve  güzel  bir  söyleyiş 
kazanmalarına  büyük  bir  önemi  taşımaktadır.  Bu  teknik  zengin  bir  konuşma  ortamını  sunmaktadır. 
Öğrenciler  gerçek  hayatın  doğal  yapısından  cesaret  alarak  rahat  bir  ortamda  konuşma  fırsatı 
yakalamaktadırlar.  Bu  teknik,  öğrencilerin  kelimeleri  doğru  telaffuz  etmeye,  topluluk  karşısında 
konuşmaya,  heyecanları kontrol  etmeye  alışmaktadır.  Bu  durum,  öğrencilerin  çeşitli  konuşmacıların  (ör. 
pilot,  başbakan,  akademisyen,  öğretmen  ve  şarkıcı)  rolüne  bürünerek  farklı  deneyimler  yaşamasını 
sağlamaktadır. Bu yolla öğrencilerin konuşma becerisi farklı yönlerden gelişmektedir. Benzetim esnasında 
öğrencilerin  beden  dilinin  etkin  bir  şekilde  kullanması  ile    jest  ve  mimiklerini  de  kullanılması,  ses  ve 
beden  dili  uyumunu  gelişmektedir.          Sonuç  olarak,  benzetimin  en  önemli  özelliği  dil  becerilerinin 
birleştirilmesini  sağlamasıdır.  Türkçe  öğretiminin  temel  amaçlarından  birisi  dört  temel  dil  becerisinin 
birlikte  öğretilmesidir.  Benzetim  tekniğinin  kullanımı  esnasında  öğrencilerin  konuşma  ve  dinleme 
becerileri;  konuşma  metinlerini  hazırlamak  için  yazma  ve  okuma  becerileri  birleştirilmiştir.  Böylece 
öğrenciler, dil sevgisi ve bilinci kazanarak öğrenme sürecinde daha verimli olacak, kendilerini hayata ve 
geleceğe  hazırlayacak  birikimi  edinecektir.  Öğrencilerin  edindikleri  birikimler  üzerinde  yenilerini  inşa 
etmeleri, alternatif ve yaratıcı çözümler üretmeleri, grup içerisinde beraber çalışma  cesaretine ulaşmaları 
kazanmaktadır.  Başka  bir  değişle,  yabancılara  Türkçe  öğretiminde  sınıfın sosyal  boyutuna  ilişkin  olarak 
özellikle öğrenciler arasındaki iletişim ve etkileşimi artırmakta, ortamın içeriğinde değişiklik oluşturmakta 
ve öğretmen – öğrenci iletişimine farklı boyut kazandırmaktadır. Bu teknikte yaşamın kendisi ile tanışan 
öğrenciler öğrenmenin en doğal ve en etkili yoluyla gelişmektedir. 
 
Kaynakça 
1.  Tok, T. N. Etkili öğretim için yöntem ve teknikler. 2008. s. 161­214. 
2.  Güven, İ. ve Ören, T. Fen eğitiminde benzetim. 2005.ss. 244­247. 
3.  Jones, K. Simulations in language teaching. 1982. Cambridge: Cambridge University Press. 
4.  Lyu,  Y.  Simulations  and  second/foreign  language  learning:  Improving  communication  skills 
through simulations. 2006. 
5.  Bullard, N. Simulation, gaming, and language learning. 1990.  New York. s. 55­66.  
6.  Barın, E. Yabancılara Türkçe öğretiminde ilkeler. 2004.  Türkiyat Araştırmaları, s. 19­30. 
7.  Scarcella, R. and Crookall, D. Simulation/gaming and language acquisition. 1990. s. 223­230 
 
 
ӘОЖ 398(=512.1) 
«ОҒЫЗ ҚАҒАН» ЖЫРЫНДАҒЫ ТҰТАСТАНУ ҚҰБЫЛЫСЫ 
 
Сайлаубекова Д.Д., Еуразия гуманитарлық институтының 3-курс студенті,  Астана қ. 
 
Түйін 
Жұмыстың  негізгі  мақсаты  –  «Оғыз­қаған»    жырын  эпос  ескерткіші  ретінде  зерттеу,  оның 
фольклорлық  сипатын  дәлелдеу,  мәтіндегі  фольклорлық  сарындар  мен  образдардың  қолданылу 
ерекшеліктерін  сипаттау,  көркемдік  поэтикасын  айқындау,  ескерткіштің  жалпы  түркілік 
руханияттағы орны мен рөлін көрсету. 
 

 
 
329 
 
Аннотация 
В  данной  статье  рассмотрен    известный  древнейший  эпос  Огыз­каган  (Огуз­хан), 
обладавший сверхъестественной силой,  – герой эпоса  “Огуз­наме”, записанного  в 13 в.  Рашид  ад 
Дином и позже, в 18 в., Абулгазы. Поэма посвящена детству Огыз­кагана, его подвигам, победам, 
женитьбе  и  рождению  сыновей,  которых  зовут  Солнце,  Луна,  Звезда,  Небо,  Гора,  Море.  Став 
правителем  уйгур,  Огыз­каган  ведет  войны  с  Алтыном  (Китаем)  и  Урумом  (Византией),  в 
сочинении обсуждается вопрос о происхождении славян, карлыков, кангаров, кыпчаков. На основе 
проведенного  исследования  автором  предлагается  выделить  сюжет,  мотив  и  художественная 
особенность эпоса. 
 
Annotation 
This article describes the known ancient epic Ogyz Kagan, who had supernatural powers ­ the hero 
of  the  epic  "Oguzname",  recorded  in  the  13th  century.  Rashid  al  Din  and  later,  in  the  18th  century., 
Abulgaziev.  The  poem  is  dedicated  to  childhood  Ogyz  Kagan,  his  exploits,  victories,  marriage  and  the 
birth  of  sons,  who  are  called  the  Sun,  Moon,  Star,  Sky,  Mountain,  Sea.  Becoming  the  ruler  of  Uighurs 
Ogyz Kagan wage war with Altyn (China) and Urumi (Byzantium), in the book discusses the origin of the 
Slavs, Karlyk, Kangars, Kipchak. On the basis of this study the author proposed to allocate a plot, motive 
and artistic feature epic. 
          
 
Бүгінгі әдебиет – жүйеленген, қалыптасқан әдебиет. Оның бастауы фольклордан нәр алған. 
Фольклор  –  руханият  болмысын  көркемдік  тәсіл арқылы  ұрпақтан­ұрпаққа  жан­жақты  жеткізетін 
халық  байлығы  және  де  көркемдік,  эстетикалық,  әдеби  танымдық  мәні  зор  мәдени  мұра  болып 
табылады. Фольклор шығармаларының әрбір жанрының өзіндік ерекшелігін айтып, пікір білдірген 
ғалымдар  аз  емес.  Ш.Уәлиханов,  А.Байтұрсынов,  С.Сейфуллин,  С.Мұқанов,  М.Әуезов, 
Қ.Жұмалиев,  М.Ғабдуллин,  С.Қасқабасов,  Р.Бердібаев,  Е.Тұрсынов,  Б.Уахатов,  З.Сейтжанов, 
Т.Сыдықов,  Ш.Керім,  Б.Рахымов  т.б.  өз  зерттеулерінде  фольклор  поэтикасының  әр  қырын 
қарастырған. «Тұтастану – тек эпос пішінінің өз­өзіне пайда болған заңдылығы емес, ол халықтың 
әлеуметтік  және  сыртқы  саясаттағы  тарихи  өзгерістерінің  нәтижесінде  қалыптасады»  [1,  180  б.]. 
Сондай­ақ  эпостағы  тұтастану  мәселесіне  қатысты  ғалым  Е.М.Мелетинский,  С.Садырбаев,  Ш. 
Ыбыраев жүйелі пікір айтқан. 
Көркем  жинақтау  –  фольклордың  басты  бейнелеу  әдістерінің  бірі,  ол  ең  алдымен 
фольклорға  тән.  Осы  пікірге  сүйене  отырып,  ғалым  Сұлтанғали  Садырбаев  қазақ  эпосындағы 
тұтастану  мәселесін  арнайы  қарастырып,  тұтастанудың  жалпы  төрт  түрін  дәлелдейді  [2,  105­106 
б.]. Ғалым С.Қасқабасов қазақ фольклорында тұтастанудың алты түрі бар деп көрсетеді.  
Олар:  
1.Сюжеттік тұтастану;  
2.Ғұмырнамалық тұтастану;  
3.Шежірелік тұтастану;  
4.Тарихи тұтастану;  
5.Орталықтық тұтастану;  
6.Географиялық тұтастану [3, 438­497 б.]. 
    
Біздің  пікірімізше,  ғалым  С.Қасқабасов  ажыратып  көрсеткен  фольклордағы  тұтастану 
түрлері  орынды.  Себебі  шығармадағы  сюжет  батырдың  жүйелі  эпикалық  өмірбаянынан  бұрын 
пайда болатын нәрсе, оның басты ерлігі туралы сюжет. Бұл сюжет көп жағдайда тарихи шындыққа 
негізделеді  және  бүкіл  шығарманың  өзегі  болады.  Академик  С.Қасқабасов  айтқандай,  батырдың 
халық жадында сақталып келген ерлігі ерекше тұлға ретінде жеке бір сюжетке немесе шағын өлең­
жырға  негіз  болып  суреттеледі  де, осы  «тарихи  шындық  эпоста  көптеген  қосымша  сюжеттермен, 
мотивтермен көмкеріледі». Сонымен қатар ғалым бір­бірімен байланысы жоқ жекелеген эпикалық 
жырлардағы  сюжеттердің  басы  біріктіріліп,  бір  батырдың  басына  телініп  сюжеттер  бірте­бірте 

 
 
330 
 
жымдасып, сіңісіп, біртұтас шығарма болып шығатынын, бірнеше дербес сюжеттер бір батырдың 
атқарған іс­әрекеттерін, ерлік қимылдары болып көрінетіндігін де айтады [3, 477­490 б.]. 
Ғалымның  эпикалық  туындылардың    сюжеттік  тұтастануының  жолдары  жөніндегі 
жоғарыда  келтірілген  пікіріне  сүйенсек,  мұндай  тұтастану  құбылысы  көне  түркі  әдебиетінде 
молынан  көрініс  тапқанын  байқай  аламыз.  Мәселен,  түркі  тілдес  халықтарға  ортақ  көне  жазба 
ескерткіштердің бірі ­ «Оғыз қаған» жыры. Бұл ­ бірнеше циклдік сюжеттердің басын құрап, тұтас 
мазмұнды көркем туындыға айналаған жыр [4, 103­107 б]. 
«Оғыз  қаған»  жырының  басты  оқиғасы  ­  Оғыздың  ерлік  ісі  болса,  ал  осы  батырлығына 
қосымша сюжеттер телініп, оның өмірі эпикалық күйге түседі. Бұл ғалым С.Қасқабасов көрсеткен 
сюжеттік тұтастанудың екі сатысын растайды. 
Ғұмырнамалық  тұтастануға  тыңдаушылардың  батырға,  оның  өмірбаянына  деген 
ынтықтығы  негіз  болған.  Халық  өзінің  қорғанышы  болған  сүйікті  батырдың  қалай  туып,  қалай 
өскенін,  қалай  үйленгенін  білгісі  келген.  Тіпті,  оның  бала­шағасына  да  мән  берген,  ал  ата­анасы 
кім болды деген мәселеге айырықша көңіл бөлген. 
Жалпы,  жырдың  композициялық  құрылысында  көптеген  өзіндік  ерекшеліктері  бар.  Ең 
алдымен,  бірінен  бірі  туындап  дамитын  оқиғалар  жүйесі  бірыңғай  Оғыз  қағанның  төңірегіне 
топтастырылған.  Айталық,  Оғыздың  тууы  мен  өсіп  ер  жетуі,  үйленуі,  ел  берекесін  кетірген 
мүйізтұмсықты жекпе­жекте жеңіп өлтіруі, байлық пен мүлік, жиһаз үшін жасаған сан қилы қанды 
жол жорықтары, басып алған ел жұртты өз мұрагерлеріне бөліп беруі сияқты ірі­ірі оқиғалар Оғыз 
қағанның  тікелей  қатысуымен  іске  асып  отырады.  Осы  кесек­кесек  оқиғаларды  жанамалай  ашып 
толықтыратын  азды­көпті  жәйіттер  де  бар  (Қыпшақ,  Қаңлы,  Қаһарлы  аттарының  берілу  тарихы 
т.б.),  бірақ  бұл  дастандағы  басты  мақсат:  қаһарманның  ерлік  істерін  асқақ  жырлауға  бағындыру. 
Жырдағы сюжеттің жалғасы Оғыз қағанның өз жарын қалай сүйгенін, ұлдары мен қыздарын қалай 
мәпелегенін,  халқы  үшін  жанкешті  күресі,  тәлімдік  өнегесімен  аяқталады.  Осылайша,  Оғыз 
қағанның өмірінің әр қилы кезеңі толықтай жинақтала келіп, ғұмырнамалық тұтастануды құрайды. 
Дастанда  Хинді,  Танғұт,  Шағам  (Шам)  іспетті  ел  аттарымен  қатар,  Итил  (Еділ),  Шүршіт, 
Барака, Қаратау, Мұзтау секілді жер­су аттары да ұшырасады. Әсіресе, мұнда «Мұзтау» деген тау 
екі  жерде  арнайы  аталыпты.  Бірінде  Оғыз  қаған  жорық  кезінде  сол  таудың  етегінде  әскерімен 
шатыр  тігіп  аз  уақыт  тоқтап  өтсе,  екінші  жолы  тағы  «Мұзтауға»  келгенде,  астындағы  шұбар 
айғырынан айырылып қалады.  
Дастанда  әр  алуан  сипаттамалар  мен  адам  портреттерін  беруге  де  баса  назар  аударылған. 
Бұл әсіресе, кейіпкерлер бейнесі мен жер, су, соғыс көріністеріне орай нақты сипат алып отырады. 
Мәселен, мұнда жорық үстінде кездескен ел жұрттың мән жайы бірде «Үлкен бір жұрт, халық еді», 
«үлкен бір бай жұрт еді» деп жалпылама баяндалса, енді бірде:  «халықтарының өңі­шырайы қап­
қара болатын» деп нақтылықпен сипатталады. Мұны өзен, су, тау, орман суреттемелері туралы да 
айтуға болады («Бір жерде бір үлкен орман бар еді, үлкенді­кішілі өзендер көп еді», «Мұнда Итіл 
өзені деген үлкен бір өзен бар еді. Жағасындағы таулардың көбін көрді», «Мұнда үлкен бір тау бар 
еді. Ұшар басында тоң мен мұз бар еді. Оның басы суықтан аппақ боп тұрар еді. Соның үшін оны 
«Мұзтау»  дейтін,  т.б.).  Алайда  бұл  тәсіл  соғыс  сипаттамаларында  біршама  өзгешелеу  болып 
келеді. Әсіресе, Итіл (Еділ) өзені бойында болған қырғын соғыстың жантүршігерлік көрінісі үлкен 
шабытпен  суреттеліп:  «Итіл  өзенінің  жағасындағы  бір  қара  тау  маңында  ұрыс  басталды.  Оқпен, 
сүңгімен,  қылышпен  ұрысты.  Шерулердің  араларында  жойқын  көп  ұрыс  болды.  Ел­жұрттың 
көңілінде  көптен­көп  қайғы  орнады.  Шайқас,  ұрыс  сондай  жаман  болды.  Итіл  өзенінің  суы  қып­
қызыл, сіп­сіңірдей болды» [5, 42 б.], ­ деп беріледі. Мұнда соғыстың қай жерде, қалай басталғаны, 
оның ел­жұртқа әкелген өкініш қайғысы мен тіпті, сол Еділ өзенінің есепсіз аққан қып­қызыл, сіп­
сіңірдей болып кеткеніне дейін нақтылықпен сипатталған.    
Бұл  жөнінде  ғалым  А.  Қыраубайқызы  «Ежелгі  дәуір  әдебиеті»  еңбегінде,  «Эпостық 
жырларда  қазақ  жеріндегі  тарихи  жер­су  аттары  кездеседі,  ру­тайпа  атауларының  шығу  төркіні 
түркілердің  діни  таным­сенімдерінен  мағлұмат  береді.  Оғыз  қағанның  алты  ұлынан  тараған 
ұрпақтары  туралы  аңыз,  жырдағы  басқа  да  баяндалатын  оқиғалар  қазақ  тіршілігіне,  тарихына 
тікелей  қатысты»,­  деп  атап  көрсетеді  [6,  58­76  б.].  Мұның  бәрі  сайып  келгенде,  географиялық 

 
 
331 
 
тұтастануды  құрайды.  Ғалым  Сейіт  Қасқабасовтың  айтуына  қарағанда,  «географиялық  тұтастану 


Достарыңызбен бөлісу:
1   ...   47   48   49   50   51   52   53   54   ...   57




©emirsaba.org 2024
әкімшілігінің қараңыз

    Басты бет