УДК 81' 373;001.4 А.
KAZAK VE TÜRKİYE TÜRKÇESİNDEKİ ZAMİRLERİN ÖZELLİKLERİ
Sanat İsmailova
El-Farabi adındaki Kazak Milli Üniversitesi Şarkiyat fakültesi
Türkoloji ve hindoloji bölümünün 4 sınıf öğrencisi
sanat005@mail.ru
Ayım Nazarova
El-Farabi adındaki Kazak Milli Üniversitesi Şarkiyat fakültesi
Türkoloji ve hindoloji bölümünün öğretim görevlisi
e-mail:
Ayim76@mail.ru
ÖZET
Türkolojinin çalışma sahası yeryüzündeki bütün Türkleri, aralarında hiçbirini asıl ve merkez kabul
etmeksizin araştırmaktır. Bu yazıda Kazak ve Türkiye Türkçesindeki zamirler karşılaştırılmış; farklı
terimlerle adlandırılsa da anlam niteliği ve görevlerileri bakımından her iki dildeki zamirlerin birbirine
çok benzediği örneklerle açıklanmıştır.
Anahtar kelimeler: Jalpılaw - genellik, bolımsızdık – olumsuzluk, sol – şu, äldekim- bir, herhangi
biri , äldene - bir şey.
Zamirler, nesneleri temsil veya işaret suretiyle karşılayan kelimelerdir. Şimdiye kadar bildiğimiz
isim cinsli kelimeler nesneleri doğrudan doğruya karşılayan, onların dildeki karşılıkları olan, onların
adları durumunda bulunan kelimelerdir. Zamirler ise nesnelerin dildeki gerçek karşılıkları olmayan, fakat
onları ifade edebilen kelimelerdir. Zamirler bu işi nesneleri temsil etmek ve göstermek suretiyle yaparlar.
Bu bakımdan zamirler ile isim cinsinden olan diğer kelimerin arasında büyük bir fark vardır.
Zamirler temsil ettikleri veya gösterdikleri nesnelerin gerçek karşılıkları olmadığı, sadece o
nesnelerin ilk ve gerçek isimlerinin yerini geçici olarak tuttukları için tek başlarına bir şey ifade
edemezler.
Zamir dediğimiz zaman aklımıza ismin yerini geçici olarak tutabilen isim gibi kullanılabilen
kelimeler gelir. Prof. Dr. Muharrem Ergin’in zamirler hakkında verdiği şu açıklaması “… Zamirler,
nesnelerin dildeki gerçek karşılıkları olmayan, fakat gerekince onları ifade edebilen kelimelerdir. (Ergin
2011: 263) Bu işi zamirler nesneleri temsil etmek veya göstermek suretiyle yaparlar”
gibi Kazak
dilbilimcilerinden olan Ahmedi Iskakov da zamirlerle ilgili şu açıklamayı yapmaktadır: “Esimdikter
belgili bir tüsinikit ya oydı jalpılama türde megzew arkılı bildiredi. Esimdikterdin naktılı mağınaları
özderinen burın aytılgan söylemge nemese söylew añgarına karay aykındaladı. Mısalı: Ol Abay’dıñ
öleñderin jatka biledi. Sen kımsınba, artıñda biz barmız. Bul söylemderdegi esimdikterdiñ kaysısınıñ
bolsa da mağınası naktılı emes. Öytkeni birinşi söylemdegi ol degen sözden tek bir adamnıñ Abay’dıñ
öleñderin jatka biletindigin añgarganımız bolmasa, ol adamnıñ kim? – Beysenbay ma, älde Murat pa ?
Jok tipti biz bilmeytin baska bir adam ba? Äyterwir, onıñ kim ekenin birden bile almaymız. Ekinşi
söylemnen sen, biz esimdikteriniñ de mağınaları naktılı emes, olar jalpılama türde aytılgan.” (Iskakov
1991: 207) (Zamirler anlamı veya düşünceyi genel olarak işaret yoluyla bildirir. Örneğin: O Abay’ın
şiirlerini ezbere biliyor. Sen çekinme, arkanda biz varız. Bu cümlelerdeki o ve sen, biz zamirlerinin
manaları belli değildir. Çünkü, birinci cümledeki o kelimesinden sadece bir kişinin Abay’ın şiirlerini
ezbere bildiği görülür. O kişi kimdir? – O Beysenbay mı, yoksa Murat mı? Yoksa bizim tanımadığımız
birisi midir? Yani, onun kim olduğunu birden bilemiyoruz. Diğer cümledeki sen, biz kelimeleri de
oradaki kişilerin kim olduğunu göstermiyor, sadece genel bilgi veriyor.)
Türkiye Türkçesindeki zamirler: Şahıs zamirleri, İşaret zamirleri, Soru zamirleri, Dönüşlülük zamiri,
Belgisiz zamirler şeklinde beşe ayrılır. Buna karşın Kazak Türkçesinde zamirlerin 7 çeşidi vardır: Şahıs
zamirleri (Jiktew esimdikteri), İşaret zamirleri (Siltew esimdikteri), Soru zamirleri (Suraw esimdikteri),
Dönüşlülük zamiri (Özdik esimdigi), Belgisiz zamirler (Belgisizdik esimdikteri), Bolımsızdık esimdikteri
(Olumsuzluk Zamirleri) ve
Jalpılaw esimdikteri (Genel zamirler).
Şahıs Zamirleri (Jiktew esimdikteri)
Şahıs Zamirleri varlıkları şahıslar hâlinde ve temsil suretiyle karşılayan kelimelerdir. Bütün varlıklar
üç şahıs altında toplanır, üç şahıs teşkil ederler: birinici şahıs konuşan, ikinci şahıs dinleyen ve üçüncü
şahıs adı geçendir. Her varlık şahıs olarak ya konuşan, ya dinleyen, ya da adı geçen durumunda olur.
Bunlara iki dilde de (Kazak ve Türkiye Türkçesi) sıra ile birinci şahıs, ikinci şahıs ve üçüncü şahıs denir.
Konuşan, dinleyen ve adı geçen, tek varlık ise teklik birinci, ikinci ve üçüncü şahsı; birden fazla varlık
varsa çokluk birinci, ikinci ve üçüncü şahsı teşkil eder. Yani, teklik ve çokluk olmak üzere altı şahıs
zamiri ortaya çıkar: konuşan (teklik birinci şahıs), dinleyen (teklik ikinci şahıs), adı geçen (teklik üçüncü
şahıs), konuşanlar (çokluk birinci şahıs), dinleyenler (çokluk ikinci şahıs), adı geçenler (çokluk üçüncü
şahıs).
Kazak ve Türkiye Türkçesindeki Şahıs zamirleri şunlardır:
Türkçe Kazakça Türkçe Kazakça
Teklik 1. şahıs: ben men Çokluk 1. şahıs: biz biz, bizder
Teklik 2. şahıs: sen sen, siz Çokluk 2. şahıs: siz sender, sizder
Teklik 3. şahıs: o ol Çokluk 3 şahıs: onlar olar
Bunlar, Kazak ve Türkiye Türkçesindeki şahıs zamirlerinin bugünkü şekilleridir.
Gördüğümüz gibi, Türkiye Türkçesinde telklik I.şahıs ben şeklinde, Kazak Türkçesinde ise men
şeklindedir. Ama daha önce, Eski Türkçesinin başlarındayken uzak benzeşmeleri ile telklik I.şahıs
zamirinin men ve min şeklleri de ortaya çıkmıştır. Batı Türkçesine gelince min şekli ortadan kalkmış, ben
ve men şekilleri kalmıştır. Eski Anadolu Türkçesinde de hem ben, hem men şekilleri kullanılmıştır. Eski
Anadolu Türkçesinden sonra men şekli tamamiyle unutulmuş ve sadece ben şekli kullanıla gelmiştir.
Örneğin: ... şol derviş uyanıcak al menüm katuma getür. ( Gencan 2007: 299)
Türkiye Türkçesindeki telklik I.şahıs ben zamirinin eskiden men şeklinde kullanıldığını ve bu
zamirin de Kazak Türkçesinde men şeklinde olması, teklik I. şahıs zamirlerinin ( ben, men) aynı
kökenden olduğunu ıspatlar.
Türkiye Türkçesinde farklı olarak Kazak Türkçesinde teklik II. şahıs zamirinin saygı, nezaket
belirten şekli siz bulunmaktadır. Hitap edilen tek kişiye saygı ifade edilmek istenir. Aynı şekilde, çokluk
II şahıs zamirinin de iki ayrı şekli bulunmaktadır: sender, sizder. Bunlardan sender zamiri nezaket, saygı
anlamı taşımaz ve sadece çokluk bildirirken; sizder zamiri ise hem çokluğu, hem de nezaketi ifade eder.
Örneğin: Sen keşe nege sabakka kelmediñ?(Dün sen niye derse gelmedin?) dediğimizde zamiri konuşan
kişinin kendisinden daha küçük veye samimi birisine hitap ettiği görülür. Sizdi ärkaşan maktan tutamız
(Sizinle her zaman gururluyuz). Siz men üşin bilgir adamsız (Siz benim için her şeyi bilen adamsınız).
derken siz zamiri saygı ve nezaket anlamını taşır. Sender de bir şeşimge kele almadıñdar ma? (Siz bir
karara gelemediniz mi?) cümlesinde ise sender zamiri hitap edilen kişilerin çok olduğunu bildirmektedir.
Teklik III.şahıs zamiri ile işarte zamiri aynıdır. Birinci ve ikinci şahıs zamirleri varlıkları yalnız
temsil ettikleri hâlde o üçüncü şahıs zamiri, aslında işaret zamiri olduğu için varlıkları temsil ederken
işaret ifadesini de taşır. Ama şahıs zamiri olarak temsil tarafı hakimdir. Onun için aynı kelimede birleşen
III. şahıs zamiri ve uzak işaret zamirini şöyle ayıracak: kullanılan zamir temsil suretiyle vazife görüyorsa
III. şahıs zamiri, işaret suretiyle vazife görüyorsa işaret zamiridir. Örneğin: O hayatında başarışlı olmayı
ister (Bu cümlede üçüncü şahısı temsil ederek III.şahıs zamiri vazifesini görüyor ). O taraftakilerin hepsi
karşı tarafa taşınmışlar dediğimiz zaman o kelimesi işaret zamir olarak kullanılıyor. Bu durumla Kazak
Türkçesinde de karşılaşılır. Örneğin: Ol keşe üyge keş keldi (O dün eve geç geldi). Ol - okwşı (O
öğrencidir) dediğimiz zaman оl kelimesi III.şahıs zamirini temsil ediyor; оl kisi (o kişi), ol kezde (o
zaman),ol kitapşa (o kitap) derken ol kelimesi işaret zamiri olarak kullanılır.
Çokluk I. Şahıs zamiri herhangi bir değişikliğe uğramamış, eskiden beri Türkiye Türkçesinde biz,
Kazak Türkçesinde ise biz, bizder şeklinde kullanılır. Örneğin: Biz her zaman hür yaşamayı severiz (Biz
ärkaşan erkin ömir sürüwdi kalaymız). Biz Otan üşin ne närsege de dayınbız (Biz vatan için her şeye
hazırız).
Çokluk III. şahıs zamirinin Eski Türkçede olar, Eski Anadolu Türkçesinde olar/anlar, Osmanlıcada
anlar/onlar ve Kazak Türkçesinde olar şekillerinde olması bu zamirlerin aynı kökenden, yani asıl kökeni
de «o –» olmasıdır. Yani, teklik III.şahıs zamirinin çokluk ekini almasıyla çokluk III.şahıs zamiri
oluşmuştur: o-lar, o-n-lar. Buradaki n, aslında zamirin kendinde var olan ve tekliğini gösteren arkaik
zamirsel n’dir. Ancak bugün artık kaynaştırma eki görevindedir. (S.Efendioğlu vd., 2010: 130-131)
Anlar, olar şekli bir çok değişikliklere uğrayarak Çağdaş Türkiye Türkçesinde onlar şekline gelmiştir.
Örnekler:
Bir bölük sunalar indiler bağa
Anlar sayesinde bağa nur yağa. (Emrah ХIХ)
Olardır din ü dünya padişahı
Oların yeri eyvan-ı ilahi.(Ahmet Hayali
ХV) ( Gencan 2007: 300)
Çağdaş Kazak Türkçesinde olar şekli kalıplaşmıştır. «olar» zamirinin kökeni o- dur, -lar – çokluk
ekidir. Örnekler: Biz olardıñ bulay istegenderin kalamaymız (Onların böyle yapmasını istemiyoruz). Olar
da köştiñ soñına erip keledi (Onlar da göçün sonunu takip ediyorlar).
Kazakça ve Türkiye Türkçesindeki Şahıs Zamirlerin Hâl Eklerini Alması:
Yalın hâli
(Ataw
septigi)
Be
n
men
Sen
sen
O
Ol
Bi
z
Bi
z
Siz
siz
Onla
r
olar
İlgi hâli
(ilik septigi)
Be
nim
me
niñ
sen
in
sen
iñ
onun
onıñ
Bi
zim
Bi
zdiñ
Sizi
n
siz
diñ
Onla
rın
olard
ıñ
Yönelme hâli
(Barıs
septigi)
Ba
na
ma
ğan
san
a
sağ
an
ona
oğan
Bi
ze
Bi
zge
Siz
e
siz
ge
onlar
a
olarg
a
Belirtme hâli
(Tabıs
septigi)
Be
ni
me
ni
sen
i
sen
i
onu
onı
Bi
zi
Bi
zdi
Sizi
siz
di
onlar
ı
olard
ı
Bulunma hâli
(Jatıs septigi)
Be
nde
me
nde
sen
de
sen
de
onda
onda
Bi
zde
Bi
zde
Siz
de
siz
de
onlar
da
olard
a
Ayrılma hâli
(Şıgıs
septigi)
Be
nden
me
nen
sen
den
sen
en
ondan
odan
(onan)
Bi
zden
Bi
zden
Siz
den
siz
den
Onla
rdan
Olar
dan
Vasıta hâli
(Kömektes
Be
nimle
sen
inle
onunla
onıme
Bi
zimle
Sizi
nle
Onla
rla
septigi)
me
nimen
sen
imen
n
Bi
zben
siz
ben
Olar
men
Yukarıdaki şahıs zamirlerin çekiminden görüldüğü gibi, Türkiye Türkçesindeki ben ve biz şahıs
zamirleri ilgi hâli eklerini alırken hâl ekinin son harfinin n-m değişmesi görülür. Eski Türkçede bu
zamirlerin beniñ (meniñ, miniñ), seniñ, anıñ, biziñ (bizniñ), siziñ (sizniñ, sizlerniñ), olarıñ şeklinde, Batı
Türkçesinde bu çekimde ben ve biz zamirlerinde de bir değişiklik olduğunu, yani, birinci şahıs iyelik
ekinin tesirinden ilgi hâlinin ñ’si m’ye çevirildiğini dilbilimci M.Ergin belirtmiştir. (Ergin 2011: 268)
Kazak Türkçesinde sonu n ünsüzüyle biten men, sen zamirleri ilgi, belirtme ve ayrılma hâl eklerini
aldıklarında kendilerine ilave edilen ekin ilk ünsüzü düşürülür: meniñ (benim), seniñ (senin), meni
(beni), seni (seni), menen (benden), senen (senden). Bu arada şunu da belirtmek isterim: Kazak
Türkçesinde ilgi hâli ekleri: -nıñ, -niñ, -dıñ, -diñ, -tıñ, -tiñ; belirtme hâli eklerinin: -nı, -ni, -dı, -di, -tı, -ti;
ayrılma hâli ekleri: -nan, -nen, -dan, -den, -tan, -ten şekillerindedir.
Kazak ve Türkiye Türkçesinde teklik birinci, ikinci ve üçüncü şahıs zamirleri olan men, sen ve ben,
sen kelimelerine yönelme hâli ekleri -ğa, -a eklendiğinde zamirlerin kökündeki e ünlüsü gerileyici
benzeşme yoluyla a’ya dönerek men - mağan (ben - bana), sen – sağan (sen - sana) ve ben - bana, sen -
sana şekillerde
kalıplaşmıştır.
Kazak Türkçesinin teklik III.şahız zamiri ol, ilgi ve belirtme hâl eklerinin alırken zamir
bünyesindeki l ünsüzü tamamen düşerek: o-nıñ (onun), o-nı (onu) şeklindedir; yönelme, bulunma ve
ayrılma hâllerinde ise l ünsüzü n’ye dönüşmektedir: o-ğa-n (ona), on-da (ondan), ondan (ondan).
Türkiye Türkçesinde çokluk III.şahıs onlar zamiri hariç,
bütün şahıs zamirleri: ben, sen, o, biz, siz
vasıta hâli ekini ilgi hâli ekinden sonra aldığı gibi, Kazak Türkçesinde de çokluk III.şahıs biz, siz ve olar
zamirleri de vasıta hâli ekini belirtme hâli eklerinden sonra alırlar: men-i-men (benimle), sen-i-men
(seninle),o-nı-men (onunla).
İşaret zamirleri (Siltew esimdikteri)
İşaret etmek, göstermek suretiyle nesneleri karşılayan kelimelere işaret zamirleri denir. İşaret
zamirleri nesneleri bir yer içinde gösterir, onlara yerlerine göre işaret eder. Türkiye Türkçesinde
kullanılan işaret zamirleri şunlardır: bu, şu, o, bunlar, şunlar, onlar. Kazak Türkçesindeki işaret zamirleri
Türkiye Türkçesindekine oranla daha fazladır. Kazak Türkçesindeki işaret zamirleri şunlardır: bul, osı,
sol, anaw, mınaw, osınaw, sonaw, ana, mına, mine ve bunların çokluk şekilleri olan bular, osılar, solar,
analar, mınalar’dır .
Türkiye ve Kazak Türkçesinde en yakın yerde bulunan nesneleri kavrayan işaret zamirler şunlardır:
bu, bunlar, osı(bu), bul (bu), mına (bu), mınaw (bu), osınaw (bu), міне (bu). Örneğin: Bul – meniñ tugan
jerim (Bu, benim yurdumdur).
Keşe seni osılardıñ arasınan körgen siyaktımın (Dün seni bunların
arasından görmüş gibiyim).
Mınalar meniñ balalık şağımnan kalgan estelikter (Bunlar benim
çocukluk çağımın hatıralarıdır).
Kazir bul osınday orasan küşt (Şimdi bu öyle çok kuvvetli ki).
Künim – osı, balapanın kanatınıñ astına tıkkan käri tawıktay otırganım -
mınaw (S. Köbeev). (Hâlim budur, yavrusunu kanadının altına saklayan kart
tavuk gibi oturuyorm
işte.) (Iskakov 1991: 215)
Şu ,o, ol, sol, anaw zamirleri biraz daha uzakta bulunan nesneleri göstermek suretiyle nesneleri
karşılayan işaret zamirleridir. Öreneğin: Ananıñ aytkanı men mınanıñ okığana bir-birine uksaydı (Şunun
anlatışı ile bunun okuyuşu birbirine benzer). Onun defteri nerededir?(nanıñ däpteri kayda?).
Türkiye Türkçesindeki bu, şu ve o işaret zamirleri çokluk eklerini alırken kök ile ek arasına yukarıda
belirttiğimiz zamir n’si gelir: bunlar, şunlar, onlar. Bu n ünsüzü, yalnız işaret zamirlerin çokluk
şekillerinde değil, asıl çekim şekillerinde de görülür: bunun, şunun, onun, buna, şuna, ona, bunu, şunu,
onu, buna, şuna, ona, bunda, şunda, onda, bundan, şundan, ondan. Ayrıca, bu zamirlere, şahıs zamirleri
gibi, vasıta hâlinin ekleri ilgi hâlinin ekinden sonra gelir: bununla, şununla, onunla gibi.
Yukarıda bahıs ettimiz bu, şu ve o işaret zamirleri gibi, Kazak Türkçesindeki bazı işaret
zamirlerinin: bul, sol, ol türlerinde de çekim şekillerinde de değişiklikler olur. Mesela, bu zamirler
çokluk eklerini alırken son l ünsüzü düşer ve bul – bular, sol – solar, ol – olar şekillerinde olur ve iyelik
eklerinin aldığı zaman kökteki l ünsüzü n’e değişir: bul – bunum, bunıñ, bunısı , bunımız, bunıñız; sol –
sonım, sonıñ, sonısı, sonımız, sonınız.
Kazak Türkçesindeki anaw, mınaw işaret zamirleri direk hâl eklerini almazlar, iyelik elklerini
alarak hâl eklerini alırlar: anaw-ım-nıñ, anaw-ım-a, anaw-ım-dı, anaw-ım-da , anaw-ım-dan, anaw-ım-
men; mınaw-ım-nıñ, mınaw-ım-a, mınaw-ım-dı, mınaw-ım-da,
mınaw-ım-nan, mınaw-ım-men. Üstelik bu
zamirler çokluk eklerini de almazlar.
Kazak Türkçesindeki mına, ana işaret zamirleri şahıs ve iyelik eklerini almazlar, ama çokluk ve hâl
eklerini alırlar: mına-nıñ, mına-ğan, mına-nı, mına-da , mına-dan, mına-men; ana-nıñ, ana-ğan, ana-nı,
ana-da, ana-dan, ana-men; ana-lar, mına-lar.
Soru zamirleri (Suraw esimdikteri)
Nesneleri soru şeklinde temsil eden, onları soru hâlinde ifade eden, onları sormak için kullanılan
zamirlere soru zamirleri denir. Kim soru zamiri insanlar için kullanılan zamirdir. Kazak ve Türkiye
Türkçesinde asıl soru zamirleri şunlardır: kim, ne’dir. Ne soru zamiri ise insan dışında kalan canlı ve
cansız varlıklar için kullanılan zamirdir. Örneğin: Kim bilir yarın ne olacağını? Kim aytar bizdi kazir
köşpeli el dep?(T. Jarokov). (Şimdi bize kim göçbe halk diye bilir?). Kalağa barıp keldiñ, ne esitip ne
kördiñ? (Şehire gidip geldin, ne görüp ne işittin?) (Iskakov 1991: 216)
Kazak Türkçesinde kim ve ne asıl zamirleri dahil soru zamirleri olan birkaç kelimeler vardır: neşe?
(kaç?), neşew? (kaç?), neşinşi? (kaçıncı?), kay? (hangi?), kanday? (nasıl?), kanşa? (kaç?), kalay?
(nasıl?), kaşan? (ne zaman?), kaysı? (hangisi?), kayda? (nereye?), kaydan? (nereden?).
Neşew? (kaç?), neşinşi? (kaçıncı?) zamirleri neşe? (kaç?) asıl soru zamirine yapım eklerinin
eklenmesiyle ortaya çıkan soru zamirleridir. Bunun benzeri de Türkiye Türkçesindeki kaçıncı? (kaç -
ıncı) soru zamirinde görülür.
Kaysı? (hangisi?), kayda? (nereye?), kaydan? (nereden?) zamirlerinin asıl kökü kay? (hangi?) asıl
soru zamiridir. Kaysı? (hangisi?) zamirindeki -sı eki teklik III.şahıs iyelik ekidir, ama burada bu ek
kendi fonksyonunu yapamıyor ve kaysısı? zamirinin iyelik şeklinde III.şahıs iyelik ekini tekrar aldığı
görülüyor: kaysı- sı?
Kayda? (nereye?) kaydan? (nereden?) zamirlerindeki -da,-dan ekleri hâl ekleridir: -da bulunma
hâlinin eki, -dan ayrılma hâlinin ekidir. Bu ekler asıl kökle kalıplaşarak kalmıştır.
Kanday? (nasıl?) kanşa? (kaç?) soru zamirleri de –day ve -şa, gibi yapım eklerinden oluştuğu gibi
Türkiye Türkçesindeki kaçıncı? nasıl? nereye? nereden? zamirleri de yapım eklerinden ve iki kelimenin
birleşiminden ortaya çıkmıştır. Nasıl soru zamiri, asıl soru zamiri ne ile asıl kelimesinin birleşiminden
oluşan zamirdir ve değişikliğe uğrayarak nasıl hâline gelmiştir. Nereye? nereden? zamirleri de asıl soru
zamiri ne ile ara kelimesinin birleşiminden oluşmuştur. Kaçıncı soru zamiri, kaç soru zamirinin yapım
ekini (-ıncı) alarak sıralama sayı sıfatını karşılayan soru zamirdir.
Kazak ve Türkiye Türkçesindeki asıl soru zamirlerinin çekiminde, Türkiye Türkçesinin kim zamiri
dâhil, bütün zamirlere hâl ekleri direk eklenir, sadece daha önceden belirtildği gibi teklik III.şahıs zamiri
kim vasıta hâli ekini ilgi hâli ekinden (kiminle) sonra alır. Kazak Türkçesinde insan dışında kalan
canlı/cansız varlıklar için kullanılan ne zamirinin şahıs ekleriyle çekimi yapılmaz. Türkiye Türkçesindeki
ne zamiri iyelik eklerini aldığı zaman bu şekillerde: nem, nen, nesi, nemiz, neniz, neleri olur, ama
bunların yerine: neyim, neyin, neyi, neyimiz, neyiniz, neleri şekilleri daha standartlaşmıştır.
Dönüşlülük Zamiri (Özdik esimdigi)
Bu zamir asıl şahıs zamirlerinden daha kuvvetli bir ifadeye sahip bulunan, onların mana bakımından
daha katmerlisi olan zamirlerdir. Bunlar asıl, öz manalarına gelen isimlerin iyelik eki almış şeklilerinden
ibarettir. İyelik eki alarak teklik ve çokluk birinci, ikinci, üçüncü şahısların özlerini, asıllarını, kendilerini
ifade eder, böylece zamir olarak şahısları temsil ederler. Günümüz Türkiye Türkçesinde dönüşlülük
zamirini kendi kelimesi karşılar. Bu zamir iyelik eklerini alarak kendim, kendin, kendisi, kendimiz,
kendiniz, kendileri almış şekillerinde kullanılır.
Kazak Türkçesinde dönüşlülük zamiri öz kelimesidir. Türkiye Türkçesindeki dönüşlülük zamiri gibi
bu zamir de iyelik eklerini alarak kullanılır: özüm, özün, özü, özümüz, özünüz, özderi. Örnekler: Jas
ekeniñ ras, birak alğaşkı kezde özim kömektesip, kamkorıñ bolamın goy (S.Köbeev). – (Genç olduğun
bellidir, başta kendim himaye altına alırım). Öziñ jürgen jaktan öziñ tawıp kelgen jol bar ma? – (Kendin
geldiğin yerden kendin bulup gelen yol var mı?). Bazaräli özi ere şıgıp, iz közinşe barlık toptı attandırıp
saldı..- (Bazarali kendisi ardılarından çıkıverip kendi gözüyle herkesi yolculadı.) (M. Äwezov). Özimiz
üşin ömir sürip jatkanda, Küländanıñ äldekaşan buzılğan molasın kimaysıñ ba? (S. Erwbaev). -
(Kendimiz için yaşıyorken Külanda’nın eskiden bozulan mezarını unutamıyor musun?). (Iskakov
1991:218)
Kazak ve Türkiye Türkçesinde kendi ve öz dönüşlülük zamirleri iyelik eklerini alarak
kullanıldığından, çekimleri yapılırken (hâl ekleri) iyelik ekini almış durumda bulunur: kendimin
(özimniñ), kendime (özime), kendimi (özimdi), kendimde (özimde), kendimden (özimnen), kendimle
(özimmen), kendinin (öziñniñ), kendine (öziñe), kendini (öziñdi), kendinde (öziñde), kendinden (öziñnen),
kendinle (öziñmen), kendisinin (öziniñ), kendisine (özine), kendisini (özin), kendisinde (özinde),
kendisinden (özinen), kendisiyle (özimen), kendimizin (özimizdiñ), kendimize (özimizge), kendimizi
(özimizdi), kendimizde (özimizde), kendimizden (özimizdeñ), kendimizle (özimizben), kendinizin
(öziñizdiñ), kendinize (öziñizge), kendinizi (öziñizdi), kendinizde (öziñizde), kendinizden (öziñizden),
kendinizle (öziñizben), kendilerinin (özderiniñ), kendilerine (özderine), kendilerini (özderin),
kendilerinde (özderinde), kendilerinden (özderinen), kendileriyle (özderimen).
Belirsizlik zamirleri (Belgisizdik esimdikteri)
Kimi, kimse, başka, herkes, bazı, kimisi, biri, hepsi, çoğu, her biri, hiç biri, hiç kimse, hiç bir, her
hangi, bir kaçı, bütün, birisi, tüm, gibi kelimeler nesneleri belirsiz bir şekilde ifade eden belirsizlik
zamirleridir. Türkiye Türkçesindeki bu belirsizilk zamirleri Kazak Türkçesinde belgisizdik esimdikteri
(belirsizlik zamirleri), bolımsızdık esimdikteri (olumsuzluk zamirleri) ve jalpılay esimdikteri olarak üçe
ayrılır.
Kazak Türkçesindeki belirsizlik zamirleri şunlardır: birew (biri), keybirew (birisi), kaysıbir
(herhangi bir), ärbir (herbir), birneşe (birkaç), biraz (biraz), birdeme (bir şey), ärkim (herkes), ärne (şu
bu), ärkaysısı (her bir), ärkalay (her türlü), äldekim (bir, herhangi biri), äldene (bir şey), äldekalay (her
nasılsa, öylesine, şöyle), äldekaşan (eskiden, çok vakit önce), kimde-kim (kimi).
Genel olarak Kazakçadaki belirsizlik zamirlerini kategorilerini temsil etme bakımından 4 grup
altında toplayabiliriz. Kazak Türkçesindeki belirsizlik zamirlerinin bir kısmı, örneğin: 1) birew (biri),
keybirew (birisi), key (bazı), keybir (bazı), ärbir (herbir), birdeme (bir şey), äldekim (bir, herhangi biri),
äldene (bir şey), kimde-kim gibi kelimeler isimlerin yerini alarak onları temsil etmektedir. Örneğin:
Keybirewler jastık şağınıñ kalay ötkenini de bilmey kaladı. (Bazıları gençlik çağının geçtiğinin farkında
bile olmuyorlar). Direktor birewmen söyleser aldında gözinen közildirigin alıp bir ezw tartıp aladı.
(Müdür birisiyle konuşmadan önce gözlerinden gözlüğünü çıkararak bir gülümser). 2) kaysıbir (herhangi
bir), ärbir (herbir), keybir (bazı) zamirleri sıfat yerine kullanılır. Örneğin: Ärbir adamnın mañdayına
jazılğan tağdırı boladı, odan eşkaşan kaşa almaydı. (Her insanın kendi kaderi vardır, ondan hiçbir
zaman kurtulamaz). Jalkaw okuşılar keybir sabaktan kaşkıları kelip turadı. (Tembel öğrenciler bazı
derslerden kaçmak isterler). 3)
äldeneşe (bir kaç kez, bir çok), birneşe (birkaç), biraz (biraz) gibi
zamirler ise sayı, miktar belirterek sayı sıfatlarının yerini tutar. Ol Abay’dıñ birneşe öleñin jatka aytıp
berdi. (O Abay’ın birkaç şiirini ezbere söyledi). 4) ärkalay (her türlü), ärkaşan (her zaman), äldekaşan
(eskiden, çok vakit önce), äldekalay (her nasılsa, öylesine, şöyle), äldekayda (her hangi bir yer),
äldekaydan (her hangi bir yerden) gibi zamirler zarf anlamında kullanılıp, nereye, ne zaman, nasıl
sorularını cevaplandırmaktadır ve cümlede zarf tümleci olurlar. Örneğin: Tawdan esken samal jel onıñ
kolañ şaştarın äldekayda uşırıp alıp ketetindey körindi. (Dağdan esen serin güzgâr, onun saçlarını bir
yere sanki götürecek gibi göründü).Ol surağan sayın ärkalay jauap berdi. (O sordukça her türlü cevap
verdi). (İsaev 2007:154 )
Kazak Türkçesindeki olumsuzlık zamirleri eş (hiç) kelimesi ile bazı zamirlerin birleşiminden ortaya
çıkan kelimelerdir. Örneğin: eş (hiç), eşkim (hiçkimse), eşteme (hiçbir şey), däneñe (hiçbir şey), eşkaşan
(hiçbir zaman), eşkkanday (hiçbir), eşkaysısı (hiçbiri). Bunlardan: eşkim (hiçkimse), eşkaysısı (hiçbiri)
zamirleri insan için kullanılan zamirlerdir; öbürleri de insan dışı canlı ve cansız varlıklar için kullanılan
zamirlerdir. Örneğin: Asan äskerge ketkeli eşkim esigimnen karamaydı. (Asan askere gideli hiçkimse
kapımı çalmıyor). Köşedegilerdiñ eşkaysısına kayır sadaka bergisi kelmedi. (Sokaktakilerin hiçbirine
sadaka vermek istemedi). Budan keyin senen eşteñe suramaymın dep bir şeşimge keldim. (Bundan sonra
senden hiçbir şey sormayacağım diye bir karara geldim).
Sonuç
Kazak ve Türkiye Türkçelerindeki zamirleri karşılaştırdığımızda şu hususiyetler öne çıkmaktadır:
1. Kazak ve Türkiye Türkçelerindeki zamirlerin birbirlerine çok benzemesi; iki dilde de şahıs
zamirlerin aynı olması ve onların çekimindeki özelliklerin de birbirlerine benzemesi: ben-bana, men-
mağan, sen-sana, sen-sağan; bu-bunu, bul-bunı gibi benzeşmeler.
2. Türkiye Türkçesinin işaret zamirlerinden (bu, şu, o) Kazak Türkçesindeki işaret zamirlerin oranlı
olması, ancak bu zamirlerin bir anlamda kullanılması.
3. Kazak ve Türkiye Türkçelerindeki asıl soru zamirlerinin (kim, ne) bir olması ve bu asıl soru
zamirlerinin başka kelimelerle birleşiminden başka soru zamirlerinin ortaya çıkması.
4. Dönüşlülük zamirlerinin de aynı kökten olması ve kullanılış tarzılarının da aynı olması.
5. Türkiye Türkçesinin belirsizlik zamirlerinin Kazak Türkçesinde belgisizdik esimdikteri
(belirsizlik zamirleri), bolımsızdık esimdikteri (olumsuzluk zamirleri) ve jalpılay esimdikteri olarak
incelenmesidir.
Kazak Türkçesindeki bütün zamir şekillerinin eski Türkçede, Eski Anadolu Türkçesinde ve
Osmanlıcada bulunması bu iki dilin aynı kökten geldiğini ispatlamaktadır. Bu zamirler Eski Türkçe
devresinden günümüze birçok değişikliğe uğrayarak veya kalıplaşarak Çağdaş Türk lehçelerindeki
(Kazak ve Türkiye Türkçesi) hâline gelmiştir. Böylece bir Türk’ün veya Kazak’ın birbirlerinin dillerini
öğrenmede zorluk çekmeyecekleri aşikârdır.
Kaynakça:
1.
Ahmedi Iskakov, Kazirgi Kazak Tili Almatı: Ana Tili, 1991./ Çağdaş Kazak dili Almatı:
Ana Tili, 1991./
2.
Muharrem Ergin, Edebiyat ve Eğitim Fakült elerinin Türk Dili ve Edebiyatı Bölümleri için
Türk Dil Bilgisi İstanbul: Bayrak basımevi, 2011.
3.
Tarih Nejat Gencan, Dil Bilgisi Türk Dilleri Araştırma: 1 Birinci Baskı: Ankara: Tek Ağaç,
2007.
4.
S.M.İsaev, Kazak Tili/ Kazak dili /Almatı: Öner, 2007.
5.
Süleyman Efendioğlu, Adem İşcan; “Türkçe Ses Bilgisi Öğretiminde Ses Olaylarının
Sınıflandırılması”, Atatürk Üniversitesi, Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi, Erzurum-2010, Sayı:
43, s.121-143
6.
Türkçe Sözlük A-J Atatürk Kültür, dil ve Yüksek kurumu Türk Dil kurumu, Yeni Baskı 1,
Ankara- Türk Tarih Kurumu Basım Evi, 1988.
7.
Türkçe Sözlük K-Z Atatürk Kültür, dil ve Yüksek kurumu Türk Dil kurumu, Yeni Baskı 1,
Ankara- Türk Tarih Kurumu Basım Evi, 1988.
Достарыңызбен бөлісу: |