Конференция материалдары



Pdf көрінісі
бет10/127
Дата18.10.2023
өлшемі3,73 Mb.
#118807
1   ...   6   7   8   9   10   11   12   13   ...   127
Değerlendirme ve Sonuç 
Her dil, gelişen teknoloji ve bilimin ihtiyacına göre terim türetmektedir. Bu ise 
genellikle o bilim dalının uzmanları tarafından yapılmaktadır. Bu sebeple bilim 
adamları anadilinin yapısı, kelime yapısı ve terim yapma yollarını iyi bilmeli, bu 
konuda bilinçli olmalıdır. Terimleri Türkçeleştirmek, Türkçe ile bilim yapmak 
demektir. Asıl gaye de budur. 
Terimlerle ilgili çalışmalar dönemleri itibariyle de ele alındığında Türkiye’de de 
Kazakistan’da da 1900’lü yıllarda başladığı söylenebilir. 1920’li yıllardan itibaren de 
bu çalışmalar ‘ulus devlet’ yapılarının da kurulmasıyla ve bilinçli olarak terimleri 
Türkçeleştirme hareketi şeklinde milli bir kimlik kazanmıştır. Özellikle Cumhuriyet’in 
ilk yıllarındaki çalışmalarla Kazakistan’da Alaş aydınlarının ve bilhassa da Ahmet 
Baytursınulı’nın dil çalışmalarıyla terimlerin Türkçeleştirilmesi 


12 
yönünde bir hareket başlatıldığı ve mesafe alındığı görülmektedir. Bu süreyi terim 
çalışmalarının kurumsallaştırılması yönündeki ilk bilinçli ve planlı çalışmalar olarak 
kabul etmemiz mümkündür. 
Bu dönemde her iki tarafta yapılan çalışmalar, terim yapma çalışmalarında 
Türkçenin iç kaynaklar yönünden oldukça geniş imkânlara sahip olduğunu, bunun da 
bu alanda kullanılan yöntemlere bir hareket kabiliyeti ve zenginlik kazandırdığını 
göstermektedir. 
Her iki ülkedeki çalışmalarda dilin iç kaynaklarından olan ekler yardımıyla terim 
yapma yönteminin sık kullanıldığı, kelime birleştirme ve genel dilden kelime aktarma 
yollarının da işlek olduğu görülmektedir. Fazlaca uzmanlık isteyen halk ağızları, tarihi 
Türkçe metinler ve günümüz Türk yazı dilleri ile Türk lehçelerinden yararlanma 
yöntemlerinin daha az kullanıldığı da dikkatimizi çekmektedir. 
Terim yapımında dilin dış kaynakları da sık kullanılmakta, özellikle yabancı 
dilden sözcük aktarma yöntemiyle terim yapmada Arapça, Farsça ve Rusçanın hâkim 
olduğu görülmektedir. Kazak Türkçesinin ses ve şekil yapısına uydurularak, kal’kalav 
denilen aktarma yöntemiyle terim almanın dilin söz varlığını zenginleştirip anlatım 
imkanlarını arttırması da dikkat çekicidir. 
Bu yöntemler içinde Ahmet Baytursınulı’nın halk ağzından kelime almayı çok 
kullanmadığını görüyoruz. 
Türkiye’deki terim yapma yollarının Baytursınulı’nın uyguladığı yöntemlerle 
genellikle aynı olduğu görülmektedir. Anılan yıllarda terimlerdeki Türkçeleştirme 
hareketi her iki Türk vatanında da milli bir çizgi dahilinde birçok bilim alanında 
gerçekleştirilmiştir. Bu terimlerin çoğu farklı alanlarda bugün de kullanılmaktadır. 
Burada kısaca UNESCO’nun yayımladığı Terminoloji Politikaları İçin 
Kılavuz’un konuyla ilgili önemli bir belge olduğunu, 1971 yılında, terminoloji 
alanındaki uluslararası işbirliğini desteklemek ve koordine etmek amacıyla kurulan 
International Information Centre for Terminology (InfoTerm) aracılığıyla yürütülen 
çalışmalarda; uluslararası, bölgesel ve ulusal terimbilim enstitüleri, organizasyonlar 
ve ağlar, kamusal veya yarı kamusal veya başka tür kâr amacı taşımayan enstitülerden 
oluşan üyelerin terimbilim etkinliklerine katılabildiğini ifade edebiliriz (7, 78-83). 
Cumhuriyetin ilk dönemleri ile Kazakistan’da Alaş ve Ahmet Baytursınulı’nın 
temellerini atıp uyguladıkları dil politikası ve dil planlaması içinde yer alan terimlerle 
ilgili çalışmalar, Türkçenin bilim dili olması amacıyla ve bu yönde atılmış önemli birer 
adım olarak değerlendirilmelidir. 
Ayrıca bugün Türk cumhuriyetlerinde artmış olan ve gittikçe de artan Türkçe 
terimlerin yine bu cumhuriyetler arasında kurulacak bağlar ve her birinin dil kurumu 
temsilcilerinden oluşan üyelerin meydana getirdiği bir üst kurul olarak bir 
“Uluslararası Türk Dil Kurumu” tarafından ele alınarak değerlendirilmesi, terimlerin 
uyumu gerçekleştirilerek bir birliğin sağlanması, Türkçenin bilim dili olması yolunda 
atılmış adımların gerçek hedefe ulaşması konusunda somut çalışmaların yapılması 
gerektiğini, bunun da bu çalışmaları ilk olarak planlayan ve gerçekleştiren bilim 
adamlarımızın ülküsü olduğunu unutmamak gerekir. 


Достарыңызбен бөлісу:
1   ...   6   7   8   9   10   11   12   13   ...   127




©emirsaba.org 2024
әкімшілігінің қараңыз

    Басты бет