Сафия: Әлижан, ағаң тұрмады ма, жаным? Жоқ, обал ғой, жұмысқа кешікпесін деп сұрадым. Әйтпесе шаруам қанша? Енді оның әйелі емеспін



бет4/5
Дата23.06.2023
өлшемі136,6 Kb.
#103250
1   2   3   4   5
Байланысты:
Жазықсыз жүрек-148

01:20:24
FAZIL :- Konuşacağız Faysal Bey. Konuşacağız.
- Ali.
- İsmet. Faysal Bey’i geçirin.
ALİ :- Buyurun Faysal Bey.
SAFİYE :- Bakar mısın?
FAZIL :- Tüh Allah senin cezanı versin. Olmaz olsun senin gibi evlat.
CEMAL :- Ya baba intizar etmeden önce bir dinle ya.
REFİKA :- Ne dinleyecek be? He? İsmet’ten beter çıktın. Biz ona musibet diyorduk. Rezil.
SAFİYE :- Neyini dinleyecek rezil?
CEMAL :- Ya sen niye vuruyorsun bana?
SAFİYE :- Senin ne hakkın var bizleri üzmeye Cemal ya? Senin yüzünden annemle babama inmeler inebilirdi. Ya insanlar ne hallere düştüler ya.
- Hayır yani annem, nasıl bir psikopat bir insan ki, kendini kaçırtır? Ben anlamıyorum.
- Bak babam beni kessen şöyle dilim dilim doğrasan ben hayatta böyle bir şey yapmam ya.
CEMAL :- Ya yeter ama artık ya, tamam. Tamam kendi kendimi kaçırttım. Ya sizde benim beynimin içinin etini yediniz ama ya. Evlen evlen evlen diye. Hiç bana soran oldu mu? Sen bu kızla evlenmek istiyor musun diye? Ben bu kızla evlenmek istemiyorum, anlamıyor musunuz ya?
FAZIL :- Anlamıyoruz. Evleneceksin ulan evleneceksin. Mecburen evleneceksin başka çare yok. Gerekirse sabaha kadar başında duracağım, yarın bu nikah kıyılacak.
CEMAL :- Ama baba…
REFİKA :- Aması falanı yok. Defol git karşımdan hadi yıkıl. Defol. Yıkıl.
FAYSAL :- Cemal’i yarın nikah masasına oturtun. Zira benim sabrım tükendi.
SEYFİ :- Evet Faysal Abim çok sinirleniyor. Kendimizi zor tutuyoruz bak. Sonra bir yerlerinize sıkarız bak.
ALİ :- Kime sıkıyorsun? Kime sıkıyorsun? Gel bana sık o zaman.
FAYSAL :- Ali, sakin.
- Seyfi ne sıkması oğlum? Mafya mıyız biz?
- Sen onun kusuruna bakma Ali. Nerde ne konuşacağını pek bilmez.
- Yürü Seyfi yürü.
İSMET :- Heriflere bak ya. Bizi tehdide gelmişler.
ALİ :- Abimin bizi muhatap ettiği insanlara bak.
İSMET :- Ah, Allah ya.
HASİBE :- Allah ya. Lan sen kim oluyorsun da erzak yardımında bulunuyorsun lan bize?
ALİ :- Hasibe Anne yapma.
HASİBE :- Valla kafanı patlatırım senin.
ALİ :- Ya yapma Allah aşkına yapma.
HASİBE :- Sen al bu nohudunu, al kurunu başına çal.
ALİ :- Ya Allah aşkına ya.
HASİBE :- Allah’ın cezası.
İSMET :- Ya üzerime atıyor. Abi yardım et Allah’ını seversen ya.
ALİ :- Hasibe Anne yapma dedim.
HASİBE :- Bırak. A bırak öbür damat. Bırak şunu bir güzelce döveyim şunu ya.
İSMET :- Abi.
ALİ :- Hasibe Anne.
HASİBE :- Sen kimsin?
ALİ :- Hasibe Anne.
HASİBE :- Gel buraya.
ALİ :- Yapma.
HASİBE :- Şuursuz.
ALİ :- Yapma.
HASİBE :- A şuursuz.
MAVİ :- Anne.
HASİBE :- Kim oluyorsun?
ALİ :- Mavi.
HASİBE :- Kim oluyorsun? Kim oluyorsun?
MAVİ :- Anne ne oluyor ya? Bırak. Bırak. Anne bırak. Anne ne oluyor yine ya? Ya sen neden bütün problemleri böyle kavga ederek çözmeye çalışıyorsun?
HASİBE :- Ya bir sor Mavi bir sor. Anne sen acaba niye bu kadar delirdin diye bir sor kızım ya sor.
MAVİ :- Tamam anne, tamam soruyorum. Ne oldu? Niye böyle delirdin anne sen yine?
HASİBE :- Bu salak var ya bu salak. Gitmiş bizim bakkal Vahap’a para vermiş. Hasibe Anneler geldiğinden ne istiyorlarsa ver demiş.
- Lan, lan sen kim oluyorsun ki bize yardım etmelere kalkıyorsun? Kim oluyorsun lan sen?
MAVİ :- Anne.
ALİ :- Hasibe Anne. Kötü bir şey yapmamış ki. İyilik yapmış.
İSMET :- Ya Hasibe Anne. Valla her gün makarnaya talim ediyorsunuz ya. Yemin ederim bak aklım hep sizde, Pembişim de. Boğazımdan geçmiyor yemin ederim ya.
HASİBE :- Lan, sen madem o kadar karını düşünüyordun da ne demeye terk ettin? Ne demeye? Ha bak bilesin, biz seni defterimizden sildik İsmet. Zaten böyle silik bir tiptin, o yüzden hiç zor olmadı.
İSMET :- Ya öyle deme Hasibe anne, vallahi çok üzülüyorum ya.
HASİBE :- Konuşma. Gebersen de üzüntünden, artık senin Pembe diye bir karın yok. Benimde İsmet diye bir damadım yok. Anladın mı?
ALİ :- Hasibe Anne tamam. Tamam. Bütün erzakları çocuğun kafasına fırlattın. Söyleyeceğini söyledin. Daha fazla bağırış çağırış olmadan rica etsem.
HASİBE :- He. Buradan git diyorsun he? Öyle mi damadım?
ALİ :- Git demiyorum. Ama lütfen annem seni görmesin.
REFİKA :- Gördüm. Görmez olaydım. Ya ne işi var bu kadının yine burada? He? Ne burası böyle? He? Savaş alanına dönmüş. Hoş Hasibe Hanımın girdiği her yer böyle olur ya.
MAVİ :- Refika Hanım, İsmet annemlere yardım etmek istemiş.
HASİBE :- E bende bir teşekkür ziyaretinde bulunayım dedim.
REFİKA :- Salak oğlum. Gördün mü teşekkürü?
- Ya Hasibe. Allah aşkına, sen her gelişinde böyle olay mı çıkartacaksın?
HASİBE :- Benim özel zevklerim arasında çıngar çıkartmak yok Refika Hanım. Ben kuyruğuna basılmadığı müddetçe kedi gibi bir kadınım. Bilin bunu.
REFİKA :- Kedi? Kedi gibi kadınmış. Hadi oradan be. Bana bak, Hasibe vallahi billahi polis çağıracağım. Çık git artık.
ALİ :- Anne. Polise gerek yok.
MAVİ :- Annecim gel ben seni geçireyim.
HASİBE :- Vay be. Demek kaderde kendi evladım tarafımdan kapılara konmakta varmış. Aferin kızım, aferin. Ha böyle devam et tamam mı? Aman ha kaynanan sakın üzülmesin.
MAVİ :- Anne.
HASİBE :- Bırak. Ben yolu biliyorum şükürler olsun.
REFİKA :- İsmet. Eğer bunlara yardım ettiğini görürsem, duyarsam. Vallahi kendini kapının önünde bulursun ona göre. Duydun mu?
İSMET :- Duydum.
ALİ :- Gel canım. Gel.
CEMAL :- Of Safo’m of. Valla Gülay’la evlenmemek için her türlü yolu denedik. Sen beni kaçırttın. Ben manyak gibi inşaat tepelerinden atladım. Yok olmuyor Allah olmuyor işte.
SAFİYE :- Cemal. Hemen pes etme kocam ya. Belli mi olur? Belki kader bizimde yüzümüze güler. Ne bileyim hani belki beyin kanaması geçirirsin, bir kamyonun altında falan kalırsın.
CEMAL :- Allah korusun kız ne biçim konuşuyorsun öyle ya? Vallahi buraya kadarmış işte Safo’m. Ben ellerin olacağım mecbur. Sende bunu kabul edeceksin.
SAFİYE :- Kabul falan edemem canım. Yok öyle bir şey. Bana bak, neydi o Gülay’ın bebeğinin babasının adı Baran mıydı neydi? Birde ben konuşacağım onunla.
CEMAL :- Kız neyi konuşacaksın ya? Herif hepten sırra kadem bastı. Telefonunu bile açmıyor.
SAFİYE :- Kayseri’ye giderim. Sende adresi yok muydu?
CEMAL :- Ya niye Kayseri’ye gidiyorsun? Herif Antep otobüsüne bindi gitti diyorum sana.
SAFİYE :- Tamam Cemal belki evine geri dönmüştür. Bana bak, benim kocam başkasıyla nikahlanırken ben burada böyle elim elim üstünde oturamam canım. Hemen bana bir şoför ayarlıyorsun şirketten. En lüks arabayla gelsin.
CEMAL :- Tamam Safo tamam, ben şimdi ne kadar da dur desem durmayacaksın anlaşıldı.
SAFİYE :- Tamam çabuk ara şoförü. Ben çantamı alıp geliyorum.
FATMA :- Anam size kuru fasulye yolladı. Afiyetle yiyin. Aha pilavla turşuda var.
FAZIL :- Vay vay vay vay. Vay vay vay vay. Of of of of. Vallahi ben ömrü hayatımda böylesini yemedim. Kızım Hasibe Hanıma, ellerine sağlık dediğimi söyle olur mu?
REFİKA :- Afiyet olsun Fazıl Bey.
FAZIL :- Sağ ol Refika Hanım. Buyur, kaynanan seviyormuş.
FATMA :- Aa, Demirhan mı ağlıyor ya? Ben gideyim de bir bakayım.
REFİKA :- Hayır olsun Fazıl Bey? Böyle odalara kapanmışsın gizli gizli yemek yemeler falan. Ne oluyor?
FAZIL :- Ya ne yapsaydım Refika Hanım? Hasibe Hanımın gönderdiği kuru fasulyeyi yanında mı yeseydim?
REFİKA :- Ne? Sen o kadının yemeğini mi yiyorsun?
FAZIL :- Bak gördün mü hemen kızdın.
REFİKA :- Ayol nasıl kızmayayım? Biliyorsun, bu kadın benim düşmanım.


Достарыңызбен бөлісу:
1   2   3   4   5




©emirsaba.org 2024
әкімшілігінің қараңыз

    Басты бет