ИЗВЕСТИЯ КазУМОиМЯ имени АБЫЛАЙ ХАНА серия «ФИЛОЛОГИЧЕСКИЕ НАУКИ»
65
Khatun)
is also a special , unique genre of Turkish literature. Features of Turkish
literature - Availability rich folkloric tradition, which included, in particular,
stories and anecdotes about Hodja Nasreddin, oral and written heroic epic
recounting of the exploits of their ancestors.
Keywords: Ottoman literature, Turkish Islamic literature, Hodja Nasreddin, oral
heroic epic
Türk İslam Edebiyatı Türkler'in Müslüman olmasıyla başlamış, Türk devletleri
sahasında dini-tasavvufı eserler aracılığıyla gelişip kurumlaşmıştır. Kurulan herbir
Türk İslam devleti devrinde çok değerli temsilcilere ve mahsûllere sahip olmuştur.
Karahanlı, Gazneli, Harezmşah, Timurlu, Çağatay, Altınorda, Selçuklu devletleri
biryandan İslam'ın yayılıp kurumlaşmasına gayret gösterirken, diğer yandan İslam
ilimlerinin, özellikte de tekke-tasavvuf edebiyatının öğrenilmesi ve gelişmesi için
hertürlü desteği vermişlerdir.
XVII. yüzyılda Osmanlı Devleti sahasında dini-tasavvufı edebiyat hem nesir
hem de manzum türdeki mahsulleriyle en parlak devirlerinden birini yaşamıştır.
Siyasi, idari ve askeri alanlarda önemli sıkıntıları olan ve gerileme sürecine giren
Yüce Osmanlı Devleti [Devlet-i Aliye-i Osmaniye], ilim ve kültürde büyük canlılık
ve gelişmişlik içerisindedir. XVII asra adını veren Katip Gelebi (1609-1657),
meşhur gezgin Evliya Çelebi (doğ. 1611), Nefı (1575-1635), Nev'izade Atayi
(1583-1635), Nabi (1642-1712), Şeyhülislam Yahya (1561-1644), Türk-İslam
Edebiyatının bu asırdaki önde gelen isimlerindendir.
Bu asrın Türk edebiyatının en büyük şairlerine ve en değerli eserlerine sahip
oluşunun önemli sebeplerinden biri, önceki asırda olduğu gibi, padişahların şairler
olması, şaire ve şiire, ilim ve kültüre kıymet vermeleridir. Bir öteki neden ise,
edebiyat üslûbunun Baki ve Fuzuli gibi, yeni üstatlarla temsil edilerek
sürdürülmesidir.
Türk İslam edebiyatı, XVII. Yüzyılda manzum türlerinin herbirinde kendini
geliştirmiştir Nev'izade Atayi mesnevi türünde yazarken, Nefı de kaside dalında
klasik Türk şiirinin şaheserlerinden birini vermiştir. Şeyhülislam Yahya ise, gazel
türünde çok değerli şiirler yazmıştır. Ancak bu asrın ikinci yarısının büyük şairi,
nesir, gazel, kaside ve mesnevileri ile ünlüleşen Nabi'dir. Rubaide Azmizade
Haleti ile, şiirleriyle büyük şöhrete kavuşmuş Şeyhülislam Bahai, Vecdi, Fehim
ve Nail-i Kadim, Türk edebiyatının bu asırdaki üstatları olmuşlardır.
XVII. yüzyılın belirtilen şairleri klasik Türk şiirinin gelişmesine önemli
katkıda bulunmuştur öz ve mana yüklü şiirlerini derin ruh alemleri ve engin hayal
dünyalarıyla beslemişlerdir. Bu bağlamda Türk şiir üslûbunun, İran'da doğan ve
Hindistan Türk sultanlıkları sahasında gelişen
"Sebk-i Hindi "den etkilenmiş olduğu
gözlenmiştir.
Çünkü bu dönem şiirlerinde anlam derin, geniş ve içiçedir. Hayal unsurları ise,
bu derin ve geniş anlamı anlamak için en çok başvurulan kuvvettir, işte bu yeni
anlayış şiire yeni içerikler-mazmunlar, anlamlar ve görünümler getirmiştir. Dini-
АБЫЛАЙ ХАН атындағы ҚазХҚжӘТУ ХАБАРШЫСЫ «ФИЛОЛОГИЯ ҒЫЛЫМДАРЫ» сериясы
66
tasavvufı konular bu tür şiirlerin başlıca kaynağını meydana getirmiştir. Nabi'nin
"Hayriye" isimli şiirinde XVII. asrın şiire ve şaire bakışı açıkça yer almaktadır:
Hikmet-amiz gerekdür eş'ar Ki meali ola irşada medar
Ab-ı hikmetle bulur neşv ü nema Gülşen-i şi'r riyaz-ı inşa
Söyleme si'ri tehi manadan Ağunı çekme balıksuz madan
Kokusuz laleye benzer o sühan
Ki ola lafzı tehi manadan
Hüsne sarf eyle sözi şair isen Halkı teshire çalış kadir isen
XVII. yüzyılda nesir alanında da büyük şahsiyetler görülmektedir Katip Çelebi,
Evliya Çelebi gibi tanınmış üstatlar aracılığı ile Türk nesri kendini tanıtma ve
geliştirme imkanı bulmuştur. Bilimsel anlayış ve yaklaşım, sözleri açık ve oturaklı
kullanma bu yüzyıl nesrine hakim olan unsurlar olmuştur.
XVII. yüzyılda Türk İslam edebiyatının gelişmesine zenginleşmine ve
yaygınlaşırıma etki eden bir başka çevre, halk şiiri ve şairleridir. Kuloğlu, Katibi, Kul
Mustafa Gevheri, Karacaoğlan ve Aşık Ömer bu asırdaki Türk halk şiirinin en
tanınmış temsilcilerindendir. Söz konusu şairler dini-ahlaki konuları şiirlerinde ustaca
kullandıkları gibi, halkın milli ve manevi değerlerini öğrenmelerine de önemli
katkıda bulunmuşlardır. Tıpkı İslam öncesi devirlerde Orta Asya'nın erenleri ve
alperenleri gibi sazları ve sözlerinde, deyişleri ve aytışlarında Müslüman Türk
halkının dini-ahlaki değerlerini terennüm etmişlerdir. Bu sebepledir ki, hem halk hem
de Saray tarafından sevilip takdir edilmişlerdir. Özellikle şair sultanların, sultan
hanımların, şahzadelerin ve çelebilerin himayelerini görmüşler, büyük mükafaatlarla
taltif edilmişlerdir.
Bu devirde halk şairlerinin başarılı oldukları bir başka konu ise, halk şiirini
divan tertip ederek klasik şiire yaklaşmalarıdır. Nitekim divan şairleri de halk şiiri
yoluna yaklaşmaya çalışmışlardır.
XVII. y üzyıl Türk-İslam Edebiyatının belirtilen temel özelliklerini, manzum ve
nesir türlerinden örnekler vererek ortaya koymayı uygun görüyoruz.
Достарыңызбен бөлісу: