161
АХМЕТ ЯСАУИ УНИВЕРСИТЕТІНІҢ ХАБАРШЫСЫ, №2, 2014
Olumsuz Benlik (11.30±8.09), Somatizasyon (7.54±5.78), Kızgınlık/Öfke
(9.05±4.91)‘dir. Puan ortalamalarına göre ruhsal belirti sıklığının düşük olduğu
söylenebilir. Demirel ve arkadaşlarının yaptıkları araştırmanın sonuçları ile
benzerlik göstermektedir [9]. Barlas ve arkadaşlarının ergenlerde yaptıkları
çalışmada KSE‘den aldıkları puan ortalaması 79.2±45.65, alt boyutlardan anksiyete
32.5±9.40, depresyon 30.4±8.93, olumsuz benlik algısı 28.6±9.89, somatizasyon
22.1±6.98 ve kızgınlık 16.9±5.47 olarak bulunmuştur [10] ve bu çalışmadan daha
yüksek puan aldıkları görülmektedir. Bir üniversitenin mediko-sosyal merkezinde
psikiyatrik değerlendirilmeye alınan öğrencilerin psikiyatrik durumlarının
incelendiği çalışmada, öğrencilerin %78‘ne bir, %22‘sine ise birden fazla
psikiyatrik tanı konulduğu belirlenmiştir [11]. Kaya ve arkadaşlarının Tıp Fakültesi
ve Sağlık Yüksekokulu öğrencilerinde depresif belirtileri inceledikleri
araştırmalarında, sağlık yüksekokulu öğrencilerinde, tıp fakültesi öğrencilerinden
istatistiksel olarak anlamlı düzeyde fazla depresif belirti olduğu saptamışlardır [12].
Benzer şekilde üniversite öğrencilerinde depresif belirtilerin incelendiği bir başka
çalışmada ise, depresyon puanı en yüksek bölümün Sağlık Yüksekokulu olduğu
belirlenmiştir [13]. Özdel ve arkadaşlarının Beck Depresyon Ölçeği‘ni kullanarak
gerçekleştirdikleri çalışmalarında, üniversite öğrencilerinin %26.2‘de sendromal
düzeyde depresyon puanı belirlenmiştir [14]. Öğrencilerimizin psikiyatrik belirti
düzeylerinin düşük olarak saptanması sevindirici bir durumdur.
Değişkenler ile KSE puan ortalamaları karşılaştırıldığında, öğrencilerin
bulundukları sınıflara göre 2. sınıf öğrencilerinin, KSE ve alt ölçek puan
ortalamalarının 3 ve 4. sınıf öğrencilerinden yüksek düzeyde olduğu saptanmıştır.
Öğrencilerin bulundukları sınıfları ile ölçeğin alt boyutundan aldıkları puan
ortalamaları arasındaki fark, somatizasyon alt boyutta istatistiksel olarak anlamlı
bulunmuştur (p<0.05). Benzer şekilde yapılan çalışmalarda da ruhsal belirti
ortalamaları 2. sınıflarda yüksek bulunmuş ve sınıflar arası farkın anlamlı düzeyde
olduğu saptanmıştır [7,15,16].
Öğrencilerin cinsiyetlerine göre KSE toplam puan ve alt ölçek puan
ortalamaları incelendiğinde, KSE toplam puan ve anksiyete, depresyon,
somatizasyon, kızgınlık alt boyut puan ortalamalarının kız öğrencilerde daha
yüksek düzeyde olduğu saptanmıştır. Öğrencilerin cinsiyetleri ile ölçeğin toplam ve
alt ölçekten aldıkları puan ortalamaları arasındaki fark istatistiksel olarak anlamlı
bulunmamıştır (p>0.05). Yapılan farklı araştırmalarda da KSE alt ölçek puan
ortalamaları kız öğrencilerde daha yüksek saptanmıştır [15,16,17]. Bununla birlikte
yaşanılan yerin ve sosyoekonomik düzeyin öğrencilerin KSE ve alt ölçek puanı
ortalamalarını istatistiksel olarak anlamlı düzeyde etkilemediği görülmüştür
(p>0.05). Benzer şekilde Beşer ve İnci, Aylaz ve arkadaşlarının yaptıkları
çalışmada hemşirelik öğrencilerinin depresyon puanlarının gelir düzeyleri ve
cinsiyetlerine göre istatistiksel olarak anlamlı düzeyde bir farklılık oluşturmadığını
belirlemiştir [18,19]. Bir başka araştırmada cinsiyetin ve öğrencilerin kaldıkları
yerin Beck Depresyon Ölçeği‘nden aldıkları puanlar açısından
herhangi bir
farklılık oluşturmadığı saptanmıştır [14]. Kaya ve arkadaşlarının yaptığı çalışmada,