Key words:
Jambıl Jabayulı, folk poetry, culture, national identity, socialist realism.
Giriş
Kimlik hem bireylerin hem de toplumların kendisini tanımlamasını ve başkaları karşısında
konumunu belirlemesini sağlayan bir kavramdır. Kimlik sayesinde birey ya da millet sadece
kendisini tanımlamakla kalmaz, “öteki” olarak nitelendirdiği kişi ya da toplulukları da
konumlandırır.1 Sosyal bilimciler kimliği farklı kategorilere ayırdığı gibi kimlik türlerine da değişik
yaklaşımlarda bulunur. Bir sanat dalı olan edebiyatın kimlik inşa etme -ya da kimilerine göre
kurgulama- aracı olarak kullanılmasını incelemek de edebiyat bilimcilerin araştırma konuları
içerisinde yer alır. Bir devletin kendi resmî ideolojisine uygun bir kimlik yaratmayı amaçlayarak
edebiyata yaptığı doğrudan ya da dolaylı müdahaleler, edebiyat-ideoloji ilişkisi ve kanon oluşturma
1
Nuri Bilgin. Kimlik İnşası. İstanbul: Aşina Kitaplar, 2007, s. 11.
15
gibi meseleleri de içine aldığından çok yönlü bir araştırmayı gerektirir. Söz konusu Sovyetler
Birliği’ne bağlı Türk halklarının edebiyatları olduğunda, devletin edebiyatı doğrudan denetlemesi
ve bir Sovyet kimliği oluşturmak istemesi nedeniyle edebiyat-kimlik ilişkisini dikkate alan
araştırmalar yapmak, edebî eserlerde yer alan farklı söylem biçimlerini kimlik ve ideoloji ile
ilişkilendirerek çözümlemek bir gereklilik hâlini alır.
Türk dünyası edebiyatlarına kimlik merkezli bir okuma yaparak yaklaşmak, konuyu iki
açıdan ele almayı gerektirir. Bunlardan birincisi, edebî metinlerde baskın söylem biçimlerini
oluşturan Sovyet kimliği oluşturma çabasının ele alınmasıdır. Sosyalist realizm ile “Homo
Sovieticus” arasındaki ilişkiyi ele alan çalışmalar bu konuyu inceler. Bu eserlerde gözden
kaçırılmaması gereken ikinci yön ise hâkim Sovyet paradigmasına açıktan karşı çıkamayan fakat
dolaylı olarak millî kimliği savunan söylem biçimleri kullanarak Sovyetleştirme çabasına direnen
yazar ve şairlerin eserlerinde görülür. Bu tip eserlerde iç içe geçen fakat Sovyetleştirme-millî kimlik
çatışmasını içermesine rağmen eserin bütünlüğü içerisinde hâkim paradigmanın lehine sentezlenmiş
gibi görünen farklı söylem biçimleri vardır. Sanatçılar millî kimliği savunmak için kimi zaman
kendi değerlerini sosyalizmle uzlaştırmış görünür, bazen de metnin anlam katmanları arasında örtük
söylemler kullanır. Millî kimliği savunmanın en etkili yollarından birisi de kültürel unsurlara vurgu
yapmaktır. Zira kültür, millî bir olgudur ve millî kimliği oluşturan en önemli bileşenlerden birisidir.
Kazak edebiyatının büyük ozanı Jambıl Jabayulı’nın şiirlerine bakıldığında şairin Kazak kültürünün
unsurlarını konu edinerek ve örtük söylemler kullanarak millî kimliğe yer vermeye çalıştığı görülür.
Sovyet döneminde, özellikle de Stalin baskısı altında şiir yazan Jambıl’ın böyle bir yönteme
başvurması dönemin şartları göz önünde bulundurulduğunda anlaşılabilir bir durumdur. Bu
çalışmada Jambıl’ın şiirlerinde yer alan Kazak kültürüne ve millî kimliğe dair unsurlar ele
alınacaktır.
Kültürel değerler ve millî kimlik açısından Jambıl şiiri
Jambıl Jabayulı’nın şiirlerinde kullandığı imgeler, Kazak kültürünü yansıtıcı niteliktedir.
Soner Sağlam’a göre bu durumun sebebi Jambıl’ın imge ve benzetmelerini “Kazak kültürel
belleğinin anıştırmalarına dayandırması”dır.2 Ekim Devrimi’nden sonra Jambıl’ın Kazak kültürüne
dair unsurları şiirine katmaya devam ettiği fakat ideolojik baskı nedeniyle millî kimliğe dolaylı
yoldan göndermeler yapmaya çalıştığı görülür. “Қымыз/Kımız” isimli şiir bunlardan birisidir. Şiiri
baştan sona okuyan kişi iki temel izlekle karşılaşır. Bunlardan birisi kımızın önemi ve faydaları,
diğeri ise Sovyet yönetiminin başarılarıdır. Bir halkın kendi kültüründe yer alan bir içeceğin
anlatıldığı, üstelik bu içeceğin şiirin başlığı olarak seçildiği bir şiirde politik bir söylem biçimi ile
Sovyet propagandası yapılması başlangıçta tuhaf görünür. Fakat sosyalist realizm ölçütleriyle şiire
bakıldığında bu durum bir Sovyet şairi için sıradan bir tutumdur. Zira Sovyet döneminde rejim
propagandası dışında bir konu ele almanın yolu, o konuyu bir şekilde sosyalist rejimle
ilişkilendirerek esere dâhil etmektir. “Kımız” başlıklı şiirde de bu yaklaşım görülür. Jambıl, Kazak
kültüründe çok önemli bir yere sahip olan kımızın niteliklerinden ve faydalarından bahsederek şiire
başlar:
Үйірілген қышқыл, тәтті сары қымыз,
Ауруға — ем, сауға — қуат, дәрі қымыз,
Ыстықта ұрттар сусын таппағанда,
Ерте-кеш байлар ішкен кәрі қымыз.3
Toplanmış ekşi, tatlı sarı kımız,
Hastalığa-çare, sağlığa-güç, ilaç kımız,
Sıcakta
yudumlayacak
içecek
bulamadığında,
Er ya da geç zenginin içkisi eski kımız.4
Bu dizelerde kımızın tadı ve rengi açısından çeşitleri olduğu ve hastalara şifa, sağlıklı
insanlara güç verdiği anlatılır. Fakat hemen ardından kımızın zenginlerin içkisi olduğu, fakirlerin
kımız bulamadığı vurgulanarak Sovyet ideolojisi ile uyumlu zengin-fakir/ezen-ezilen karşıtlığına
2
Soner Sağlam. “Jambıl’ın Akın Boldım Adlı Şiiri Üzerine Bir İnceleme”. Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi, S.
48, 2019, s. 185.
3
https://www.zharar.com/kz/olen/27101-jambul.html (16.03.2021)
4
Orhan Söylemez-Naz Penah-Ömer Faruk Ateş. Doğumunun 175. Yılında Jambyl Jabayev–Şiirler/Çözümlemeler.
Ankara: Bengü Yayınları, 2021, s. 70. Metin boyunca şiirlerin Türkçe tercümelerinden yapılan alıntılar bu baskıya
aittir. Bundan sonraki alıntılarda yalnızca sayfa numarası belirtilecektir.
16
değinilir. Şaire göre devrimden önce fakir insanlar sıcak havada serinlemek için bir damla bile
kımız bulamamaktadır.
Şiirin devamında zengin-fakir ayrımı üzerinden Sovyet rejimi övülür. Devrimin
gerçekleştirilmesiyle birlikte zenginler ülkeden kovulur ve kımız artık emekçi halkın içeceği hâline
gelir. Artık Sovyet rejiminin getirdiği adalet sayesinde zengin-fakir ayrımı ortadan kalkar ve eski
sistemde parasızlık nedeniyle kımız içemeyen emekçiler bu millî içkiyi içebilme olanağına sahip
olur. Kolektifleştirme faaliyetleri sonucunda kurulan halk çiftliklerinde bizzat emekçi halk
tarafından üretilen kımızın tadı daha da güzelleşir:
Еңбекші ел тартып алған табы қымыз,
Ен өскен колхоз аулы5 малы қымыз,
Әр ферма ортасында күмпілдейді,
Өзгеше бүгін тәтті дәмі қымыз.
Emekçi halk tarafından alınan tabudur
kımız,
En gelişmiş kolektif çiftliğin köyün malı
kımız,
Her çiftliğin ortasında kabarmaktadır.
Başkadır bugün tatlı tadı kımızın. (s. 71)
Burada Jambıl, sosyalizmle birlikte eski düzenin aksak taraflarının yok edildiğini
söylemekle birlikte geleneksel bir kültür ögesi olan kımızı devrim sonrasına taşır ve Sovyet üretim
ilişkileri sayesinde kımızın daha da güzelleştiğini savunarak millî bir içeceğin “gerici bir kültür
ögesi” olarak görülmesinin önüne geçer. Şiirin devamında Jambıl, daha da ileri giderek kımızın
sosyalist düzenle özdeşleşmiş bir içecek olduğunu söyler. Böylece millî bir kültür unsurunun
yaşatılması için onu sosyalizmle uzlaştırma yoluna gidilmiş olur:
Үйірілген сары алтындай сары қымыз,
Ауруға ем, сауға қуат, дәрі қымыз,
Елімнің социалистік асы болдың,
Шығаршы, тағы нең бар, кәне, қымыз!
Sarı altın gibi toplanmış, sarı kımız,
Hastalığa çare, sağlığa güç, ilaç kımız,
Ülkemin Sosyalist yemeği oldun,
Hadi göster, daha nelerin var, kımız! (s. 71)
Jambıl’ın millî kültür unsurlarını sosyalizmle uzlaştırarak aktardığı şiirlerinden birisi de
“Бесік жыры/Beşik türküsü” adlı şiirdir. Uyuyan çocuklara ninni söyleme geleneği Türk
halklarının eski bir kültürel unsurudur. Ninniler sadece çocukların uyumasını sağlayan basit şiirler
değildir. Bilim insanlarına göre ninniler millî kimlik ve toplumsal hafızanın teşekkülünde önemli
bir yere sahiptir.6 Jambıl bu şiirinde bir Kazak bebeğine seslenerek onu Kazak yapan temel
değerleri anlatmaya çalışır fakat devrin şartlarından dolayı bunu Sovyet rejimi ve Stalin’i överek
yapar.
Şiirin başlangıcında dombırasını eline alan Jambıl, beşikteki bebek için ninni söylemeye
başlar:
Ұйықтасын деп бөбегін,
Домбыраның қос шегін
Жамбыл бабаң қағады,
Қаққан сайын өлеңі
Бұлақтайын ағады7
Uyusun diye bebeğini,
Dombıranın çift teline
Jambıl deden dokunur,
Dokundukça şiiri
Irmak gibi çağıldar. (s. 104)
Dombıra, tıpkı kımız gibi Kazak kültürünün temel unsurlarındandır. Kendini Kazak millî
kimliğine ait hisseden bireylerin hayatında dombıradan çıkan ezgilerin önemli bir yeri vardır.
Burada şair, yeni doğan bir bebeğe dombıra çalarak ninni söyler ve onu daha beşikteyken Kazak
kültürü ile tanıştırır.
Şiirin devamında Jambıl, Stalin’i övmeye başlar. Şaire göre Stalin, sadece beşikteki çocuğa
değil bütün halkına şefkat gösterip onlara terbiye veren bir liderdir:
6
Emine Kırcı Uğurlu. “Kültürel bellek aktarıcısı olarak ninni.” Milli Folklor Dergisi, S. 102, 2014, s. 42-43.
7
https://www.zharar.com/kz/olen/27230-jambul.html
(16.03.2021)
17
Мейірімді атаң. Сталин,
Терезеден қараған,
Көрінеді кезіне
Қараса оған бар әлем.
Сені де сәулем көріп тур,
Сүйіп, мейірім төгіп тұр;
Мәпелеп баулып бар елдің
Тәрбиесін беріп тұр!
Nezaketli atan Stalin,
Pencereden bakan,
Görünüyor devrine
Baksa ona var âlem.
Seni de ışıklarım görür,
Sevip, şefkat gösterir;
Severek bağlanır tüm halkına
Terbiyesini verir! (s. 105)
Jambıl, beşikteki bebeğin Pioner ve Komsomol olarak yetişmesini ister. Pioner, 10-14 yaş
arasındaki çocuklardan meydana gelen bir teşkilattır ve amacı komünist çocuklar yetiştirmektir.8
Komsomol ise 14-23 yaş aralığındaki gençleri örgütleyen bir Sovyet teşkilatının adıdır.9 Burada
Jambıl, çocuğun Sovyet sistemi içerisinde sosyalist değerleri benimseyerek büyüyeceğini söyler.
Fakat onu Kazak millî kimliğinden tamamen koparmaz. Çocuk ileride Bolşevik olacaksa bile Kazak
kimliğini bırakmadan olmalıdır.
Боласың жігіт — большевик
Ұйықта бөбек, жас қазақ!
Бесігін балғын толған нұр
Delikanlı olasın-Bolşevik
Uyu bebek, genç Kazak!
Beşiğin nurla dolu, (s. 106)
Jambıl tarafından yapılan bu hitabın ninni gibi millî bir tür ile ve dombıra gibi millî bir
enstrümanın ezgisi eşliğinde yapılması, Kazak kimliğini korumak açısından önemlidir. Fakat Stalin
döneminde böyle bir sesleniş yapmanın da bir bedeli vardır. Bu bedel, Stalin ve Sovyet rejiminin
övülmesiyle ödenir.
Jambıl’ın “Бата/Dua” adlı şiirinde de millî kültür ve kimlik açısından dikkat çekici unsurlar
vardır. Din ve milliyet birbirinden farklı kavramlar olsa da dinî değerler millî kimlikten büsbütün
bağımsız değildir. Dinî inanç, kavram ve ibadetler, o dini benimseyen milletin müntesipleri
tarafından gelenek ve kültürel değerlerle sentezlenerek benimsenir ve halk hayatında görünür hâle
gelir. Bu durum Kazak halkı için de geçerli olup halk şiirinde belirgin bir görünüm sergiler.
Jambıl’ın “Dua” şiiri bu açıdan dikkate değerdir. Dua, dinî bir kavramdır. Bata vermek ise duanın
Kazak kültüründeki şekli olup dinî ve millî kültür değerlerini bir arada kapsayan bir uygulamadır.
Jambıl, okuyucuya ellerini açıp dua etmesi yönünde bir seslenişle şiirine başlar ve öncelikle
evrendeki düzenin devam etmesi, sıkıntı ve kasvet yerine açıklık ve ferahlık olması dileğinde
bulunur:
«Әумиін» деп қолынды жай,
Қабат тусын күн менен ай,
Алғаның болсын сайма-сай,
Қапалық болмай кезінде,
Ылғи болсын мамыражай.10
"Amin" diyerek elini aç,
Defalarca doğsun güneş ile ay,
Ne alırsan al,
Kasvet olmadığı zaman,
Her zaman olsun açıklık. (s. 8)
Şair, Kazak kültürünün sağlam bir temel üzerinde varlığını sürdürebilmesi için Kazak
halkının çoğalması gerektiğini söyler. Milletin gelecekte var olması için nüfusun artması gerekir.
Jambıl, kadın ve erkeğin arasındaki sevginin evlilik yoluyla aile kurumuna dönüşmesini ister, zira
kültürel değerlerin gelecek nesillere yozlaşmadan aktarılabilmesi için aile kurumunun korunması
gereklidir. Bu nedenle şair, bir aileyi oluşturan iki çiftin aralarında iş bölümü yaptırır ve geleneksel
Kazak aile hayatının bir betimlemesini yapar:
8
Burcu Özdemir. “Azerbaycan Pioner Teşkilatı ve Sovyet Toplumunun İnşası Sürecinde Çocuklar.” Avrasya
İncelemeleri Dergisi, S. VII/I, 2018, s. 91-101.
9
Burcu Özdemir. “Rusya’nın Kırsal Kesiminde Komünist Gençler Birliği’nin (Komsomol) Kuruluşu ve Sovyet
İktidarının Güçlenmesindeki Rolü: 1918-39.” Marmara Türkiyat Araştırmaları Dergisi, C. 3, S. 1, 2016, s. 19-30.
10
https://www.zharar.com/kz/olen/27229-jambul.html
(16.01.2021)
18
Қос-қостан тауып ұл мен қыз,
Мінтені болсын жорға11 тай12,
Ертең ерте біреуі
Қойға кетсін қудалап,
Түйеге кетсін біреуі
Екі көзін уқалап.
Егін ексін біреуі
Су сағасын томалап.
Оттың басын шаңдатып,
Біреуі жатсын домалап.
Çift çiftini bulup erkek ve kız,
Bırak olsun, rahvan tay,
Yarın birinden biri
Koyunlara gitsin kovalayıp
Deveye gitsin biri
Her iki gözü ovalayarak.
Ekin eksin biri
Suyun ağzını kapatıp.
Ocağın başını tozlandırıp,
Biri yatsın yuvarlanarak. (s. 8)
Hayvancılık, Kazak halkının temel üretim ve geçim kaynaklarındandır. Jambıl, tay, deve ve
koyun gibi hayvanları zikrederek çiftlerden birinin deveyle, diğerinin koyunla ilgilenmesini ister.
Şair, tarımı da ihmal etmez ve ekin ekilmesini, sulamalı tarım yapılmasını diler. Şiirin devamında
Kazak kültürü için çok önemli olan at bakıcılığına vurgu yapılır. Burada Jambıl’ın at ve at
bakıcılığıyla ilgili Kazak dilinde olan sözcüklere yer vermesi, dilin kelime hazinesi ve kültür
arasındaki ilişkiyi göstermesi bakımından önemlidir. Pek çok dilde at için kullanılan sınırlı sayıda
kelime vardır. Fakat Kazak kültüründe at çok önemli olduğu için Kazakça’da atın türüne ve yaşına
göre farklı isimlendirmeler yapılır. Şair bunları kullanarak at yetiştiriciliğinden hareketle Kazak
kültürünü yansıtır. Тай (tay) kelimesi iki yaşına kadar olan atlar için kullanılırken жорға (jorga)
sözcüğü rahvan yürüyüşlü at için kullanılır. Benzer terimler şiirin devamında da geçer:
Жылқы бақсын біреуі
Асауларды13 күделеп.14
Сөз сөйлесін біреуі
Көп ішінде сүбелеп.15
«Жақсы лепес - жарты ырыс»,
Ескіден қалған мақал-ды.
Соза беріп қайтейін,
Бата аяғы тақалды
At baksın biri
Binilmemiş atı kalın iple eğitip.
Söz söylesin biri
Çok kelimenin içinde manalı söz.
"İyi bir söz –zenginliğin yarısıdır",
Eskiden kalan bir atasözüdür.
Sözü daha fazla uzatmam,
Duanın sonu yaklaştı. (s. 8)
Асау (asav) kelimesi binilemeyen hırçın, eğitimsiz atlar için kullanılır. Күде (küde) ise atı
tutmak için kullanılan kalın ipe verilen isimdir. Kazaklar, hayvanların göğüs bölgesindeki lezzetli
ete сүбе (sübe) der. Atın yürüyüş biçimine, yaşına ve eğitim durumuna göre farklı isimlerle
adlandırılması Kazak kültürünün bir özelliğidir ve Jambıl bu sözcükleri kullanarak kendi halkının
kültür haritasını şiire yansıtmış olur. Şair daha sonra sözün önemine vurgu yapar ve “İyi bir söz
zenginliğin yarısıdır” şeklindeki Kazak atasözünü zikreder. Önemli olan sözün çok olması değil,
anlamlı olmasıdır. Jambıl, şiirini Kazak kültüründe önemli bir yeri olan bata verme/dua etme
formuna sokarak hem geleneği yaşatır hem de şiirin muhtevası ve kelime kadrosuyla halk kültürünü
yansıtmış olur.
Sonuç
Jambıl Jabayulı, bir asra yakın ömrü boyunca Kazak edebiyatına ve kültürüne önemli
katkılar yapmış, sanatçı kabiliyeti yüksek bir şairdir. Jambıl’ın Ekim Devrimi sonrasında yazdığı
şiirler, Sovyet döneminde resmî edebiyat görüşü olan sosyalist realizm anlayışına uygun şekilde
yazılmıştır. Fakat Kazak dilini ustaca kullanan şair, herşeyden önce Rusça’nın çok etkili olduğu bir
11
жорға (jorğa) 1. yorga, rahvan (yürüyüş) жорға ат yorga, rahvan at. 2. ауыс. Muvaffak, iyi bilen, konuya hâkim. (s.
212) (Kazak Türkçesi–Türkiye Türkçesi Sözlüğü, Kenan Koç, Ayabek Bayniyazov, Vehbi Başkapan. Almatı: 2012,
783+2 s) Bu yazıda Kazakça sözcüklerle ilgili dipnotlarda verilen bütün açıklamalar Doğumunun 175. Yılında Jambyl
Jabayev–Şiirler/Çözümlemeler kitabında yer alan ve Orhan Söylemez tarafından yazılan önsözden alınmıştır. Bkz. Age,
s. 8.
12
тай – (tay) (I) iki yaşına kadar olan at yavrusu, tay тайға таңба басқандай apaçık, aşikâr, besbelli (K. T. – T. T. S., s.
598)
13
Асау/Асауларды - Asav: Eğitilmemiş, binilmemiş at; toy at.
14
Күде – Küde: Atı tutmak için kullanılan kalın ip; kalın ip.
15
Сүбелеп / Сүбе – Sübe: Kazakça’da hayvanların göğsündeki et ve en güzel ettir; Sübeli söz bir deyim, manalı,
hikmetli söz anlamında kullanılmaktadır.
19
dönemde Kazakça’nın varlığının tehlikeye girmesini engellemiş, kendi ana dilinin şiir dili olarak
devamlılığını sağlamıştır. Kazak kültüründeki akınlık geleneğini sürdüren Jambıl, şiirlerinde bir
zorunluluk olarak ortaya çıkan sosyalizm ve Stalin övgüsü gibi konuların arasına Kazak millî ve
kültürel değerlerini ustaca yerleştirmeyi bilmiştir. Bu yazıda ele alınan şiirler bu tespitimizin birer
örneğidir. Bu nedenle Jambıl’ın şiirleri incelenirken şairin yaşadığı dönemin şartları göz önünde
bulundurulmalı, sadece sosyalist unsurlara odaklanarak Kazak kimliği ve kültürüne yapılan katkıyı
görmezden gelmek gibi bir hataya düşülmemelidir. Batasıyla, kımızıyla, dombırasıyla, yılkılarıyla
bir Kazak’ı Kazak yapan bütün millî ve kültürel unsurları, Stalin dönemi şartları içerisinde
Kazakça’nın veciz bir kullanımıyla ortaya koymak oldukça zor bir iştir. Jambıl’ı büyük yapan temel
hususiyet de kanaatimizce budur.
Достарыңызбен бөлісу: |