АБЫЛАЙ ХАН атындағы ҚазХҚжӘТУ ХАБАРШЫСЫ «ФИЛОЛОГИЯ ҒЫЛЫМДАРЫ» сериясы
66
tasavvufı konular bu tür şiirlerin başlıca kaynağını meydana getirmiştir. Nabi'nin
"Hayriye" isimli şiirinde XVII. asrın şiire ve şaire bakışı açıkça yer almaktadır:
Hikmet-amiz gerekdür eş'ar Ki meali ola irşada medar
Ab-ı hikmetle bulur neşv ü nema Gülşen-i şi'r riyaz-ı inşa
Söyleme si'ri tehi manadan Ağunı çekme balıksuz madan
Kokusuz laleye benzer o sühan
Ki ola lafzı tehi manadan
Hüsne sarf eyle sözi şair isen Halkı teshire çalış kadir isen
XVII. yüzyılda nesir alanında da büyük şahsiyetler görülmektedir Katip Çelebi,
Evliya Çelebi gibi tanınmış üstatlar aracılığı ile Türk nesri kendini tanıtma ve
geliştirme imkanı bulmuştur. Bilimsel anlayış ve yaklaşım, sözleri açık ve oturaklı
kullanma bu yüzyıl nesrine hakim olan unsurlar olmuştur.
XVII. yüzyılda Türk İslam edebiyatının gelişmesine zenginleşmine ve
yaygınlaşırıma etki eden bir başka çevre, halk şiiri ve şairleridir. Kuloğlu, Katibi, Kul
Mustafa Gevheri, Karacaoğlan ve Aşık Ömer bu asırdaki Türk halk şiirinin en
tanınmış temsilcilerindendir. Söz konusu şairler dini-ahlaki konuları şiirlerinde ustaca
kullandıkları gibi, halkın milli ve manevi değerlerini öğrenmelerine de önemli
katkıda bulunmuşlardır. Tıpkı İslam öncesi devirlerde Orta Asya'nın erenleri ve
alperenleri gibi sazları ve sözlerinde, deyişleri ve aytışlarında Müslüman Türk
halkının dini-ahlaki değerlerini terennüm etmişlerdir. Bu sebepledir ki, hem halk hem
de Saray tarafından sevilip takdir edilmişlerdir. Özellikle şair sultanların, sultan
hanımların, şahzadelerin ve çelebilerin himayelerini görmüşler, büyük mükafaatlarla
taltif edilmişlerdir.
Bu devirde halk şairlerinin başarılı oldukları bir başka konu ise, halk şiirini
divan tertip ederek klasik şiire yaklaşmalarıdır. Nitekim divan şairleri de halk şiiri
yoluna yaklaşmaya çalışmışlardır.
XVII. y üzyıl Türk-İslam Edebiyatının belirtilen temel özelliklerini, manzum ve
nesir türlerinden örnekler vererek ortaya koymayı uygun görüyoruz.
Достарыңызбен бөлісу: