deneyimleri planlanırken konunu gelişim ile ilgili kararlarda öğrencilerin öğrenme stilleri ve pedagojik
göz önüne alınmalıdır.
Ağ Araştırmaları tek bir alana yönelik yada disiplinler arası olabilmektedirler. Ağ Araştırmaları
Dodge tarafından kısa süreli ve uzun süreli olmak üzere ikiye ayrılmıştır. Kısa süreli Ağ Araştırmaları bir
veya iki derslik olabilirken uzun süreli Ağ Araştırmaları haftalık yada aylık etkinliklerden oluşmaktadır.
Kısa süreli Ağ Araştırmasının öğretimsel amacı bilgi edinimi ve edinilen bilginin bütünleştirilmesidir.
Kısa süreli Ağ Araştırması sonucunda bir öğrenci büyük miktarda yeni bilgiye ulaşmış ve bu yeni bilgileri
anlamlandırmış olacaktır.
Uzun süreli Ağ Araştırmalarının öğretimsel amacı ise; öğrencilerin mevcut bilgilerinin artırılması,
elde edilen bilgilerin sınıflandırılması ve öğrenilen bilgilerin öğrenci tarafından anlamlandırılması olarak
tanımlanabilir. Uzun sürelibir Ağ Araştırması etkinliğini tamamlayan öğrenci; büyük miktardaki bilgiyi
derinlemesine analiz etmiş ve belli yollarla yeni bilgi formlarına dönüştürmüş olur[7].
Ağ Araştırmaları öğretmene, dersin işlenmesi konusunda son derece esnek bir yapı sağlamaktadır
ve etkinlik içerisinde gerekli sınırlamalar kolaylıkla yapılabilmektedir. Etkinlikler esnasında öğrencilerin
ulaşacağı internet sayfaları öğretmen tarafından belirleneceği için etkinliğin gidişatını kolaylıkla kontrol
altında tutulabilir. Ayrıca bağlantı kurulan adresler iyi seçildiğinde, öğrencilerin güncel ve zengin içerikli
kaynaklara daha kolay ulaşmaları sağlanır.Ağ Araştırmaları öğrencilere değişik formatlarda sunulabilir.
Öğrenciler,çeşitli kaynaklardan ulaştıkları bilgileri sentez edebilmeli ve kendi sonuçlarına ulaşmalıdırlar.
Ağ Araştırmaları, öğrencilere internetten gelen bilgileri kendilerine mal etme olanağı sağlarken, grup
çalışması yaparak öğrendiklerini arkadaşları ile paylaşma imkânı verir. Öğrencileri için monotonluktan
uzak aktiviteler olan Ağ Araştırmaları, doğru planlandığında yeni, geniş çeşitlikteki ve güvenilir bilgiye
ulaşmak için etkili bir ders ve eğlence aracı olabilir.
Kaynaklar
1. Gencan T.N. Dilbilgisi. Ayraç Yayınları. Ankara.2001.
2. Vardar.B.(Ed.). Açıklamalı Dilbilim Terimleri Sözlüğü.Multilingual Yayınları. İstanbul.2002.
3. Charaudeau.P. Grammaire du sens et de l’expression.Hachette.1992.
352
4. Hudson.R.Language Education:Grammar. Encyclopedia of Language and Linguistics (ss.477
480) Elsevier.
5. Quandt I.J.Language Arts for Child.PrenticeHall.Inc. Englewood.Cliffs.1983.
6. Demirel.Ö. Eğitim Sözlüğü. PegemA. Yayıncılık. Ankara.2003.
7. Kılıç R., “Webquest Destekli İşbirlikçi Öğrenme Yönteminin Matematik Dersindeki Tutum ve
Erişiye Etkisi” Yüksek Lisans Tezi, Osmangazi Üniversitesi İlköğretim Anabilim Dalı Sınıf Öğretmenliği
Bilim Dalı, Eskişehir, 2007.
8. Köse F., “Moving The WebQuest Proses From Static To Dynamic: Preserve Teachers’
Experience With Dynamic WebQuest Enviroment”, Middle East Tecnical University The Graduate
School Of Natural And Applied Sciences, Ankara, 2007.
9. Halat, E.. “Matematik Öğretiminde Webquest’ in Kullanımına İlişkinÖğretmen Adaylarının
Görüşleri”, İlköğretim Online , Cilt: 6 (2), 2007. Sayfa: 264283.
10. Young, D. L., Wilson, B. G., “Webquests For Reflection andConceptual Change: Variations
on a Popular Model For Guided İnquiry”, Erişim tarihi: 4 Mayıs 2008, (2002).
11. Gülbahar Y., Kalelioğlu F., Mardan O., “Öğretim ve Değerlendirme Yöntemi Olarak Web
Macerası’nın Kullanışlılık Açısından Değerlendirilmesi” , Ankara University, Journal of Faculty of
Educational Sciences, year: 2008, vol: 41, no: 2(2008), 209236.
12. Demirel, Ö., “Öğretimde Planlama ve Değerlendirme Öğretme Sanatı”, Ankara, PegemA
Yayıncılık, 2005.
ӘОЖ:37.016:811.512.161
YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE OTANTİK VİDEO KULLANIMI
Bekir Hardal, Süleyman Demirel ünüversitesi
6M011900 – İki yabanci dil bölümünün yüksek lisans öğrencisi
Түйін
Қазіргі таңда шет тілін үйрену өте өзекті мәселеге айналды. Мұнымен қатар шет тілін
үйренудегі тәсілдермен әдістер қатты өзгеріске ұшырады. Көптеген ғалымдар өздерінің
тәсілдерінің дұрыстығын қорғады. Мен бұл мақалада шет тілін үйренудегі өзінідік бейне
материалдарының қысқаша тарихы мен қоса қолданылуының пайда және зияндарын қарастырдым.
Нәтижесінде бұл тәсілдің шет тілін үйренуде пайда болғанын көрдім.
Резюме
В наши дни изучение иностранных языков стало актуальной темой. В результате этого
методики и приемы изучения иностранных языков сильно изменились. Многие ученые отстояли
свою позицию и доказали правильность своих методов. Я же в своей статье изучил своеобразный
видео материалы, его историю и применение в практике. В заключении я пришел к выводу что это
методика может быть применена успешно при изучении иностранных языков.
Summary
Noondays learning of foreign language become very actual. In this case and skill of learning
foreign language have changed a lot. Many scientist proud that their methods are use full. In this
publication I tried to discuss about automatic video materials their advantages, disadvantages and history.
As a summary of my publication I learned that this method is successful in learning of foreign language.
Özet
Günümüzde yabancı dil öğrenmek kaçınılmaz bir gerçek haline geldi. Durum böyle olunca
yabancı dil öğretiminde kullanılan yöntem ve metodlarda gün geçtikçe değişime uğradı. Birçok bilim
353
adamı kendi metodlarının doğruluğunu savundu. Bense bu makalede yabancı dil eğitiminde otantik
mataryalin kısaca tarihinden ve kullanılmasının fayda ve zararlarından bahsettim. Sonuç olarakta
kullanılan bu yöntemin yabancı dil eğitiminde başarılı bir yöntem olduğunu gördüm.
Ülkeler arasındaki sınırların teknolojik gelişmeler sayesinde neredeyse kalktığı günümüz
dünyasında, başka toplumların dillerini kısa sürede öğrenme ihtiyacı doğmuştur. Yabancı dil öğretim
yöntemleri de bu değişime paralel olarak bütün dünyada hızla gelişmektedir ve gelişmeye ara vermeksizin
devam etmektedir. Aynı zamanda bu gelişime ayak uyduran birçok yabancı dil öğretim yöntemi ve tekniği
ortaya çıkmaktadır. Dünyadaki diğer dillerin yanı sıra Türkçe öğretiminde de yeni yöntemler ve
yaklaşımlar kullanılmaktadır. Yabancı dil öğretim metotlarının çoğu, öğrencilerin amaç dilde iletişim
kurmayı öğrenmelerini hedeflemektedir. 1970’lerde eğitimciler amaç yolda doğru ilerleyip ilerlemedikleri
hususunda kendilerini sorguladılar. Bazıları, öğrencilerin sınıf ortamında rahatça yabancı dilde
konuşabildiklerini fakat okulun dışında herhangi bir gerçek hayat ortamında öğrendikleri yabancı dilde
iletişim kuramadıklarını gözlemlediler. Başka bir grup eğitimci de yabancı dilde iletişim kurmak için
sadece dil yapılarını öğrenmenin yeterli olmadığını saptadılar. Öğrenciler dil yapılarını kullanmayı
bilebilirler fakat dili kullanamayabilirler. Kısacası; yabancı dilde iletişim kurabilmek için dil kalıpları ve
yapılarından daha fazlasına gereksinim vardır. Bu da iletişimsel yetidir, yabancı dilde nerede ne zaman ne
diyeceğini bilebilmektir. Bu şekildeki gözlemler, 1970’lerin sonlarında ve 1980’li yılların başlarında
eğitim alanında dilsel yapı odaklı yabancı dil eğitim metodundan, iletişimsel metoda yönelik bir değişime
katkıda bulundu.
Türkçenin iletişimsel metotla tanışması ise 1990’lı yıllara dayanmaktadır. Dünya’da Türkçe
öğretiminde uygulanması da daha yeni mümkün olabilmiştir. Yabancı dil öğretim yöntemlerinin çoğu
öğrencilerin öğrendikleri amaç dilde etkin bir biçimde iletişim kurmayı hedef edinmektedir. Geçtiğimiz
yüzyılın ikinci yarısına damga vuran iletişimsel yaklaşım bu hedefi yeterince yerine getirmektedir.
Yabancı dil olarak Türkçenin öğretilmesinde de iletişimsel yaklaşım kullanılmaya başlanmıştır. Böylece
Türkçe öğretiminde klasik yöntemlerin yerine, öğrenen odaklı öğretim yöntemlerinden biri olan
iletişimsel yaklaşımın kullanılması öğrencilerin verimliliğini artırmaktadır. Türkçe konuşma becerileri
öğretiminde iletişimsel yaklaşım uygulanırken, ders sırasında her türlü görsel araçlar, işitsel araçlar,
görselişitsel araçlar ve tüm öğretme tekniklerinden faydalanılabilir. Bu çalışmada Türkçe öğretmenlerin
konuşma becerisi öğretiminde modern öğretim tekniklerini kullanmaları için iletişimsel yaklaşıma göre
hazırlanmış sınıf içi etkinliklerin uygulanma biçimleri tanıtılacak ve verimliliği tartışılacaktır.
Yurt dışında okutulan Türkçe derslerinde öğretmenler, “haftalık ders saati içerisinde dil
becerilerinin (konuşma, dinleme, okuma ve yazma) hepsi nasıl verilebilir, Türkçe iletişim becerilerini
geliştirmeyi hedefleyen bir Türkçe dersi için hangi otantik (özgün) materyaller kullanılmalı, bu otantik
materyaller genel müfredatla nasıl bütünleştirilebilir” gibi sorular yöneltmeye başlamışlardır.
Hem görme hem de işitme duyularına aynı anda hitap edebilmesi açısından video, diğer geleneksel
materyallerden ayrılmaktadır. Özellikle Türkçe dersinde izletilen bir video, ana dili olarak konuşulan
ülkeye gidilmeden o ülkeyi görsel olarak öğrencilere sunabilmektedir. Bu görsel unsurlar, diyalog ve
kişiler arası fiziksel iletişimi barındırdığı gibi öğrencilere mekân özellikleri, içerik ve önbilgi de
sağlayabilmektedir.
İnsanlar iletişim kurarken genellikle hem sözlü hem de sözsüz mesaj alışverişinde
bulunmaktadırlar. Fakat sözsüz iletişim her ne kadar yüz yüze iletişim esnasında oldukça önemli olsa da
çoğunlukla yabancı dil öğretmenleri tarafında bu önem göz ardı edilmektedir. Örneğin, konuşmacının
duruşu ve mimikleri o kişinin niyeti ve tavrı hakkında dinleyiciye ipucu verir. Ayrıca, iletişim esnasında
insanların birbirilerine ne kadar yakın veya uzak durdukları da onlar arasındaki ilişkiyi anlamamızda
yardımcı olmaktadır. Mimikler ve dinleyiciyle göz teması da konuşmacının duygu ve tavrı hakkında
sözcüklerin yanı sıra konuşma hakkında bilgi vermektedir. Tüm bunlar günlük hayatımızda iletişim
kurarken kullandığımız dil bilimsel kodları oluşturmaktadır [1, 171].
İletişimde kullanılan bu görsel işaretlerden habersiz olan yabancı dil öğrencileri anadili Türkçe
olan kişilerle iletişim kurarken zorluk yaşabilmektedirler. Araştırmalara göre, bu öğrencilerin iletişim
354
esnasında konuşmayı sürdürmede, konuyu değiştirmede, sohbet başlatmada ve bitirmede zorluk çektikleri
gözlemlenmiş ve bu durumunun iletişim kurarken engel teşkil ettiği belirtilmiştir [2, 34]. Zengin görsel
içerikleriyle videolar, yabancı dil öğrencilerinin geleneksel öğretim materyalleri ile kendi dillerinin
kullanıldığı çevreden edinemeyeceği unsurları sağlayabilmektedir. Dilin doğal ortamında öğrenciye
sunulması açısından videolar dilin sözlü ve sözsüz etmenleriyle birlikte yabancı dil edinimine önemli bir
katkı sağlamaktadır.
Yabancı dil eğitimi literatüründe, “otantik materyaller” için farklı araştırmacılar tarafından farklı
tanımlar yapılmıştır. En geniş anlamıyla, dil öğretmek amacı ile üretilmemiş basılı veya dijital tüm
metinler otantik materyal sayılmaktadır. Otantik materyaller, eğitim amaçlı değişikliğe uğramamış ve o
dilin konuşurları tarafından yine o dilin konuşurları için üretilmiş materyallerdir [3, 285].
Bütün bu tanımların yanı sıra, Galloway otantikliğin, hedef dilin konuşurları tarafından üretilen
dilde olabileceğini belirtmiştir [4, 129]. Diğer bir tanımda ise, bu materyallerin “otantik” sayılabilmesi
için konuşmacının yanı sıra konuşmanın geçtiği durumun da “otantik” olması gerektiği, ancak o zaman
dilin içeriği ve yapısının otantik olabileceği savunulmaktadır [5, 205]. Aynı şekilde, Rogers ve Madley
“otantik” sıfatını, özündeki doğallığı yansıtan ve konuşurları tarafından kültürel içeriğine uygun biçimde
kullanılan dil yapıları için kullanmışlardır.
Yabancı dil eğitiminde kullanılan otantik materyallerin, ders kitaplarında kullanılan dil gibi, eğitim
amaçlı önceden hazırlanmış yapay dil içeren materyallerden farkı bu materyallerin pedagojik olmayan ve
doğal iletişimi içeren bir dile sahip olmasıdır. Dolayısıyla, yabancı dil eğitimi için seçilen otantik
materyallerin Morrow’un da belirttiği üzere gerçek bir dil, gerçek anadil konuşurları ve gerçek dinleyici
kitlesine iletilmek üzere gerçek bir mesaj içermesi gerekmektedir. Aksi takdir de o materyallerin otantik
özelliği bulunmamaktadır.
Evans’ın belirttiği üzere, bilgi iletişim teknolojilerinin yabancı dil öğretimi alanında yaygın
kullanımıyla birlikte öğrenci etkileşimini arttırmak ve öğrenmeyi daha gerçek bir hale getirmek için sınıfta
daha fazla otantik materyal kullanılmaya başlanmıştır [6, 96]. Hedef dilde dilin konuşurları için yazılmış
gazeteler, dergiler, kullanım kılavuzları, el ilanları, broşürler, televizyon ve radyo programları, konferans
ve demeçler, şarkılar, mektuplar, film ve belgeseller sınıfta kullanılabilecek otantik materyallerden
bazılarıdır [7, 102].
Dil öğretimindeki “iletişimsel yaklaşımlar” (communicative approaches) en eski sömürge
toplumlarından beri süre gelmiş, eski uygarlıkların keşfi ve fethiyle birlikte farklı dillerin konuşurları
arasında iletişim ihtiyacı doğmuştur [8, 2].
Titone’un belirttiği üzere, milattan önce 2700’lü yıllarda Akadlar, Sümerleri fethettikten sonra
yerel dili öğrenmek istemişler ve bu eski dil öğretmeöğrenme çabaları özünde bir nevi otantiklik
taşımıştır [9, 2]. Çünkü bu dil öğrenme süreci sınıf dışı ortamlarda ve dil öğretimi için özellikle
hazırlanmış materyaller olmadan gerçekleşmiştir.
Dil öğretimindeki iletişimsel yaklaşımların yaygınlaşmasıyla, otantik metinlerin dil eğitiminde
kullanımı 9. Yüzyıl İngiltere’sine kadar dayanmakta, halkın eğitimde bölgesel dillerden (vernaculars)
eski İngilizceye (Old English), eski İngilizceden debölgesel dillere çevirilerde kitaplar kullanılmıştır.
Böylece hem metinler hem de yöntem otantik olarak nitelendirilebilmektedir [8, 3]. 1970lerle birlikte, dil
öğretimindeki İletişimsel Yaklaşımda otantik materyallerin kullanımı artmış ve kendi kendine öğrenme
aktivitelerinin merkezinde yer almaya başlamıştır [8, 10].
Otantik video kullanımı çok eskilere dayanmamakla birlikte, bu alanda yapılan uygulamaların
azlığıda göze çarpmaktadır. Bilişim ve iletişim teknolojilerinin dil eğitiminde kullanılmaya başlanmasının
ardından otantik materyal kullanımı artmış ve bu artışla birlikte öğrencilerin dil seviyelerine bağlı olarak
farklı videolar, gerek YouTube gerekse farklı kanallar yoluyla dil öğrencilerine sunulmuştur. Fernandez
Guerro ve MartinezFlor ise film ve televizyon programlarının yabancı dil öğretiminde uzun zamandan
beri kullanıldığını ve yabancı dil alanındaki pek çok araştırmacı tarafından da sınıf içinde kullanımı da
tavsiye edildiğini ileri sürmüştür.Sherman’a göre dil eğitiminde otantik materyal olarak video
kullanmanın iki gerekçesi mevcuttur. Bunlar ulaşabilirlilik ve motivasyondur. Yabancı dil derslerinde
öğretilen teorik bilgilerin uygulamadaki şekillerinin gösterilmesi için derslerin videolarla desteklenmesi
gerekmektedir. Burada dikkat edilmelidir ki videodan kastedilen şey görüntülü ve sesli filmlerdir. Video,
355
hem bir bilgi deposu hem de iyi bir gösteri aracıdır. Gerçek hayatın en iyi şekilde sergilenmesini sağlar.
Video filminin kısa bir sahnesinde pek çok mesaj bulunabilir. 35 dakika süren kısa bir programa bir
saatlik ders sığdırılabilir. Videoda ses ve görüntü bir bütün halinde verilir. Böylelikle öğrencilerin iki
önemli duyu organı harekete geçirilerek konunun daha kolay anlaşılması sağlanır.
Öğrencinin video yardımıyla yabancı dil dersinde teorikte gördüğü bir diyalogun gerçek yaşamda
nasıl uygulandığını görmesi, duyması o dilin yapısını kavraması açısından önemlidir. Öğrenciler video
yardımıyla öğrenilen dilde kullanılan beden dilini ve mimik hareketlerini kullanmayı da öğrenirler. Video
ile yabancı dil dersleri öğretimi daha ilgili, pratik, sürekli ve kalıcı kılmaktadır. Yabancı dil öğretimi
derslerinin videolarla desteklenerek öğrenci dikkatinin derse çekilmesi gerekmektedir.
Günümüzde Türkçe yayın yapan televizyon programlarına ulaşamayan çok az ülkenin olmasıyla
birlikte, Türkçe videolara ulaşmak isteyenler interneti ve uydu yayınlarını kullanabilir veya DVD
kiralayabilmektedirler. Ayrıca filmlerin Türkçe alt yazılı DVD’lerini hemen hemen her yerde yüksek
kalite ve nispeten ucuz olarak bulmak mümkündür. Ayrıca yazılı materyallerin hala yaygın bir biçimde
kullanılıyor olmasına rağmen, işitsel ve görsel medyanın da yaygınlaştığını ve günümüz çocuklarının
kitaplardan daha çok videolara alışık olduğunu belirtmiştir. Bununla birlikte otantik videoların eğitsel
videolara kıyasla dil öğrencilerine daha eğlenceli geldiğini, çünkü gerçek olan bir şeyi anlama ve ondan
zevk almanın hazzını yaşayabildiklerini savunmuştur. Lakin otantik videoyu kullanmanın faydaları olduğu
gibi yanlış kullanılması ile zararlarıda olacaktır.
Otantik videoların dil eğitiminde kullanılmasının çeşitli araştırmacılar tarafında farklı faydaları
olduğu savunulmaktadır. Yapılan araştırmalara göre öğrencilerin bilişsel alanlarının çalıştırılmasında ve
öğrenci motivasyonunu arttırmada işitsel ve görsel materyallerin önemli rol aldığı bilinmektedir.
Bunun yanı sıra videolar sayesinde öğrenciler izole edilmiş dil yapıları ve örnekleri yerine, dili bir
içerik dâhilinde bütün olarak görebilmektedirler. Böylece otantik videolar, öğrencilere ne sınıflarında ne
de ders kitaplarında karşılaşamayacakları, değişil bağlamlardaki kullanımlarıyla beraber hedef dile ait
güncel kelimeler, dil yapıları ve çeşitli söylemler sunmaktadır.
Ayrıca basitleştirilmiş yabancı dil materyallerine karşılık otantik videolar öğrencilere, aynı
anadillerinde olduğu gibi sınıf dışında hedef dile maruz kaldıklarında normal hızda konuşan bir konuşurun
her dediğini anlayamayabileceklerini de göstermektedir [10, 29]. Dolayısıyla bu sayede, öğrenciler otantik
videoları izlerken bağlamsal yapılara, cümle öğelerinin seçimi ve kullanımlarına ve kalıplaşmış ifadelere
daha çok dikkat edebilir ve kendilerini geliştirebilmektedirler.
Sherman’a göre otantik video İngiliz kültürüne açılan bir penceredir. Böylece öğrenciler hedef
dilin konuşurlarının hayatlarını, düşüncelerini ve davranış tarzlarını görme fırsatı yakalamış
olurlar.Bununla birlikte, yabancı dil öğrencileri, otantik videolar sayesinde sosyal gerçekleri, jest, mimik
ve duruşlar gibi iletişimin sözsüz yanını gözlemle şansı da bulabilirler.
Bütün bu faydalarının yanı sıra, otantik videolar yabancı dildeki dört becerinin (okuma, yazma,
dinleme ve konuşma) kazandırılmasında yardımcı rol oynarken aynı zamanda hedefi dildeki değişik
aksanları ve diyalektleri gözlemleyebilirler [11, 8].
Tüm otantik materyallerde olduğu gibi, yabancı dil sınıflarında otantik video kullanımında
karşılaşılabilecek ana sorun öğrencilerin dil seviyelerine göre hazırlanmamış olmaları ve bu nedenle de
öğrenciler için pedagojik açıdan uygun olmamasıdır [12, 348]. Bu nedenle de tüm yabancı dil
seviyeleriyle kullanılmaması tavsiye edilmektedir. Otantik video kullanımında karşılaşılabilecek diğer bir
sorun ise bazen yabancı dil öğretimi için çok zaman alıcı olmasıdır. Diğer bir değişle, otantik videolar
karmaşık kavramları anlatmak, özellikle bazı dilbilgisi kurallarını ve yazma becerilerini öğretmek için
uygun bir materyal olarak görülmemektedir.
Ishihara ve Chi otantik video kullanımında karşılaşılabilecek olası problemleri beş grupta
incelemiş ve bu problemlerle başa çıkabilmenin çözümlerini sunmuşlardır. İlk ve en yaygın problem
olarak Guariento ve Marley’in bahsettiği gibi, öğrenciler otantik videoları izlerken kendilerini dil
yapılarının karmaşıklığı ve yoğunluğu altında ezilmiş hissedebileceklerini ve bu nedenle de
öğretmenlerin, öğrencilerin dikkatlerini detaylar yerine geneli anlamaya vermeleri gerektiğini tavsiye
etmelerini belirtmişlerdir. İkinci öne sürülen problem ise otantik videoların günümüz dünyasında
yaygınlığı ve kolay erişilebilirliği nedeniyle öğrenciler tarafından daha önce anadillerinde izlenmiş
356
olabileceğidir. Bu sebeple Ishihara ve Chi öğretmenlere bu öğrencilerinden otantik videodaki detaylara
yoğunlaşmalarını ve arkadaşlarına yardımcı olmalarını istemelerini tavsiye etmiştir. Üçüncü olarak,
öğrenciler bu videoları sınıf ortamı yerine evlerinde izlemek isteyebileceklerinden bahsetmiş ve
öğretmenlerden otantik videoların sınıf içi gerek konuşma gerekse diğer dil aktiviteleriyle birlikte
kullanıldığında daha yararlı sonuçlar doğuracağını öğrencilerine açıklamalarını istemişlerdir. Otantik
videolar pedagojik amaçlarla hazırlanmayıp hedef dilin konuşurlarını eğlendirmek amacı güttüğünden,
uygun olmayan dil ifadelerini de içerebilmektedir. Dolayısıyla Ishihara ve Chi dördüncü olarak bu
sorunda değinmiş ve öğretmenlere bu tür sahnelerin olduğu bölümlerdeki dil yapıları üzerine
yoğunlaşmamalarını tavsiye etmişlerdir. Son karşılaşılabilecek problem olarak ise, otantik videonun
kayıtlı olduğu DVD veya VCD’nin çalışmaması veya bunları çalıştıracak teknik ekipmanın bozulmasını
belirtmişler ve bu gibi durumlarda öğretmenlerin mutlaka b planlarının olması gerekliliğini
savunmuşlardır.
Sonuç olarak otantik mataryal kullanmak özelliklede otantik mataryal içerisinden videoyu
kullanmak hem görsel hemde işitsel olacağından daha verimli yabancıl dil öğrenmeyi sağlamaktadır.
Достарыңызбен бөлісу: |