90
Резюме: В статье даётся типологическое сравнение
сходных и различных
аспектов поэтического эпоса «Калевала» с мифологическими эпосами тюркского
мира.
Ключевые слова: Архетипы, стереотипы, тип мудрого, тип сильного, тип жен-
щины, тип помощника, тип врага.
Kült inanışının hâkim olması için canlı veya cansız varlığa ait kültün «insanlara fayda
yahut zarar gelebileceği inancının bulunması; bu inancın sonucu olarak faydayı celp,
zararı defedecek ziyaretler, adaklar, kurbanlar ve benzeri uygulamaların varlığı» söz
konusudur (Ocak, 2000, s.113). Görüldüğü gibi, canlı veya cansız varlığa yönelik fayda
veya zarar getireceğine dair bir inanç neticesinde kutsiyet kazanmasının gerekliliği kült
inanç sistemi için olması gereken şartlardır. Fiziki veya ruhsal bir rahatsızlığı ortadan
kaldırmak için ise tabiata yönelik inançların insanoğlu tarafından uygulanışı ortaya
çıkmaktadır.
Tabiat, atalar, dağ, taş, gök tanrı, mağara, bozkurt kültleri inanılan varlığın
insan
tarafından algılanışı sonucunda kutsallık kazanmıştır. Şamanizm’e göre şamanlar
ruhları hastalığın teşhis edilmesi ve tedavisinde kullanmaktadırlar. Evrende bulunan
kötü ruhların hastalık nedeni olduğuna inanılır. Ancak incelenen destanlarda bitkilerden
yararlanılmaya çalışılsa da tek başına bitkisel tedavinin faydası olmamaktadır. Halk
hekimliği bağlamında doğadan yararlanılmak suretiyle tedavi ve Orta Asya şaman
kültüne ait uygulamaların varlığından söz edilebilir.
Elias Lönnrotun doktor olması ve «Finlilerin Sihirsel Tedavisi Hakkındaki» doktora
tezi de Fin kültüründe halk hekimliğinin izlerine rastlanır (Alho ve diğerleri, 1997, s.110).
Destanda da yer alan sağaltma işlemleri Türk destanlarda sıkça görülen bir uygulama
olması acısından dikkati çeker. Tüm iyileştirme faaliyetleri ruh ve bedeni dikkate
almaktadır. «Lönnrot pek çok hastalığın yaratılıştan psikosomatik olduğunu anlamıştır».
«Yaşlı ozan yosunları,/Kuru otları topladı,/Sardı yarasına./Yara merhametsiz,/Delik
büyük!/ Kan dinmez, tıkaç yetmez./Väinämöinen korkusundan/Başlar ağlamaya»
dizelerinden anlaşılacağı üzere, yaşlı bilge Väinämöinen, baltayı vurduğu bacağının
yarasını iyileştirmekten aciz bir durumdadır (Lönnrot/Obuz ve Obuz, 1965; s.79–80).
Baltanın bacağına kötü ruh olan Hiisinin yüzünden saplanması da hekimliğin şamanistik
uygulamaları çerçevesinde, kötü ruhları iyi ruhlar ile defetme inancı yatmakta olduğu
söylenebilir.
Demirin insanoğluna sağladığı yarar ve zararlar kapsamında demirin kan akıtıcı,
savaş aleti olması gibi özelliklere de vurgu yapılarak demir kültü içerisinde demirin
insan hayatına getirmiş olduğu olumsuzluklara da işaret edilmektedir. Tek başına tabii
uygulamalar ile yarasına çare bulamayan Väinämöinen’inaksakallı, yaşlı bir adam ile
karşılaşması sonucunda yaranın iyileşmesi görülmektedir.
«…ilerledi, eve girdi. Sobadaki yaşlı adam Aksakallı kişi, dedi: – İnsanlar arasında,
Yiğitlerin içinde, Yerin, varını değerin? Bak şurada yedi fıçı, Sekiz kazan, kan akmış!
Çok sözler var, bilirdim. Lakin şimdi, azı kaldı, Aklımda, kocamışlığımda; Sen de söyle
bildiğini. Demirin aslı nedir, Nereden çıktı Bu uğursuz maden?» sorusuna verdiği uzun
ve açıklayıcı cevap ile öncelikle Väinämöinen’in bilgisi ölçülmektedir (Lönnrot/Obuz ve
Obuz, 1965, s.9).
«Kan, artık sen de akma, Kes fışkırmanı! Zevkine kapılmışsın, Akıp coşmanın;
Tut kendini gizli yerde, Et içinde, kemik dibindeki Derinin altında kalsan, Damarlarda
dolaşsan; Boş yere toprağa taşma, Yuvarlanma pislikte! Kanın ağzı tıkandı, Önü kesildi.
Aksakallı yaşlı: Dağa döksen, delen Kayaya döksen, eriten Kuvvetli ilaçları Sürdü
А.Байтұрсынұлы атындағы Тіл білімі институтының «Тілтаным» журналы. 2017. №3
93
hakkında bilgi vermektedir (Üçüncü, 2006, s.105).
Sonuç olarak büyücülüğün halk hekimliği geleneği olduğunu ifade eden David J.
Hufford (2007, s.75) halk hekimliği başlığı altında büyü/sihir uygulamalarına da yer
verileceğinin altını çizmektedir çünkü halk hekimliği ile sihir gücüne sahip olmanın iç
içe oluşu birbirini tamamlayıcı olduğu göstermektedir.
Достарыңызбен бөлісу: