Тақырыбындағы халықаралық ғылыми-практикалық конференция материалдары



Pdf көрінісі
бет47/277
Дата07.01.2022
өлшемі4,33 Mb.
#20557
1   ...   43   44   45   46   47   48   49   50   ...   277
1.  Latin  alfabesine 
geçişe  duyulan  ihtiyaç  ve  faydaları:  Alfabe  bazı  toplumlar  için  ulusal  kimliklerinin 
parçasıdır.  Ruslar,  Yunanlılar,  Araplar,  Japonlar,  Gürcüler,  Ermeniler  v.d.  için  böyledir.  Alfabe  tartışmaları 
genellikle 
ulusallık zemininde yapılır. Ancak Kazaklar için tartışmanın böyle bir zemini yoktur. Kazakça için Kiril 
alfabesi ulusal 
kimliğinin bir parçası olmamıştır. Dolayısıyla tartışma sadece dilsel zemininde yapılmalıdır. Ancak 
bugüne kadar 
yapılan tartışmalardan görüldüğü kadarıyla, bazıları için bu sorun sadece dilsel bazıları için sadece 
kültürel 
bazıları içinse sadece politik ve ideolojik nedenlere dayanmaktadır.  
Latin alfabesine 
geçişin en büyük faydası şüphesiz Kazak diline vereceği katkıdır. Bazılarının iddia ettiği gibi 
Latin  alfabesi  Kazakçadaki  sesleri 
karşılayamaz  durumda  değildir.  Bu  görüşler  sadece  eskiye  bağlı,  yeniliğe 
kapalı ve değişime açık olmayan kişilerin savunduğu fikirlerdir. Bazı Kazak filoloji uzmanları, Latin alfabesine 
geçişle “Abay dili” akıcılığını kaybeder, çünkü bu hafifliği ünlü seslerin çok olması sağlıyor demektedirler. Bu 
uzamanlar Latin alfabesinde sadece yedi ünlü 
olduğunu, Kazak dilinde ise 16 ünlü harfin bulunduğunu belirterek 
Latin alfabesine 
geçişin çok sorunlar yaşatacağını belirtmektedirler. Özellikle ses uyumuna ciddi zarar vereceğini 
söyleyip Özbekistan’daki Latin alfabesine 
geçişle birlikte milli dilin gelişmesinin durdurduğunu belirtmektedirler. 
“Özbekistan’da uzun zaman yeni edebiyat 
yayımlanmadı, Kazakistan için ne olacağını tahmin edebiliriz. Kazak 
dili  arkada  kalabilir”  demektedirler  [13].  Ancak  bu 
görüş tam doğru bir tespit değildir. Latin alfabesinde yeteri 
kadar  sessiz  ve  sesli  harfe  sahiptir. 
Kaldı  ki  Kazakçaya  özgü  sesleri  karşılayan  harfler  alfabeye  eklenebilir  ve 
bunun için de yeterli 
altyapı çalışması yapılmıştır.  
Köken ve 
yapı bakımından kardeş olan Türk dillerinde akıcı ve zengin bir dil oluşturulurken ve bu diller dünya 
edebiyatında onurlu yerler almışlarken, (Bir Türk yazarın Nobel Edebiyat Ödülünü alması gibi) Latincenin dilin 
gelişimine olumsuz etki yapacağını iddia etmek duruma yanlı bakmaktan başka bir şey değildir. Ayrıca Toplum, 
Siyaset ve Sanat Enstitüsünün Müdürü Erlan 
Sayırov’un da belirttiği üzere 1940 yılında Kazaklara Kiril alfabesi 
kullanma 
zorunluluğu getirilmekle sadece alfabe değişmemiştir. Aynı zamanda Kazak diline uymayan sesleri de 
dile 
sokmuştur.  Bu  sadece  dili  değil,  insanların  konuşmalarını,  düşüncelerini,  gelenek  göreneklerini  de 


43 
değiştirmiştir. Bu alfabe 70  yıl boyunca okutulduğu  için Kazak  dilinin  içeriğinin  ne  kadar bozulduğunun  yeni 
kuşaklar farkında değiller. Çünkü «В, Ф, Ц, Ч, Э, Е (ИО), Я, Ю, Ь, Ъ, Х, һ, и (ünlü), у (ünlü)» bu ses-harfleri 
Kazak dilinin kendi ses harfleri olarak 
saymışlar. Ama birçok ilim adamı ve yazarlar Kazak dilinin kökenini Latin 
alfabesine 
değişerek  öğreniriz  diyorlar.  Eğer  biz  Latin  alfabesini  kabul  etmiş  olursak  başka  dilden  gelen  ses-
harflerden 
ayrılıp kendi Kazak dilimize ulaşabiliriz [7]. 
Kazakis
tan’ın önünde 1929 yılında kullanmış olduğu Latin alfabesi, kardeş Türk toplumlarının tecrübeleri ve 
yıllardır devam  eden  hazırlık  çalışmalarının sonuçları  vardır. Bu tecrübeler  ve  veriler  ışığında Latin alfabesine 
geçiş daha fazla geciktirilmeden yapılma zamanı gelmiştir.  
Kazak dili 
yaklaşık bir asırdır Rusça cenderesi içerisindedir. Özgürce gelişimi ve öğrenilmesi engellenmiştir. 
Zamanında yönetimin engellediği Kazakça şimdilerde de hâkim dil sıfatını koruyan Rusçanın tehdidi altındadır. 
Bağımsızlık  sonrası  Kazak  dilini  öğretme  ve  yaygınlaştırma  çalışmaları  hala  en  yoğun  biçimde  uygulanmaya 
çalışılmaktadır.  Ancak  hala  günlük  konuşmalarda,  okullarda,  resmi  yazışmalarda  ve  basın  yayın  organlarında 
Rusça 
yaygın  dil  olarak  kullanılmaktadır.  Bu  hâkimiyetin  kısa  sürede  değişmesi  gerekmektedir.  Globalleşen 
dünyada  yeni  nesil 
farklı eğilim ve yönelişlere kaymış farklı dil ve kültürler cazip gelerek millilikten ayrılış ve 
değişimler ön plana çıkmıştır. Böyle bir ortamda Kazak kültürünün Rus Dili ve Edebiyatı, kültürü vs. etkisinde 
doğrudan kalması kaçınılmaz olarak Kazak dili, edebiyatı ve kültürüne olumsuz etkiler yapacaktır.  
Kazak  Cumhuriyeti  henüz  dünya 
arenasında  yeni sayılabilecek bir  geçmişe sahip  olsa  da  gerek bulunduğu 
coğrafyadaki konumu, siyasi ve ekonomik potansiyeli, yer altı ve yerüstü kaynakları bakımından gerekse genel 
dünya  konjonktüründeki  yeri  ve  söz 
sahipliği  bakımından  oldukça  öneme  sahip  bir  konumdadır.  Böyle  bir 
konumdaki 
Kazakistan’ın  hala  kendi  dilinde  yaygın  olarak  bilgisayar  işletim  sistemi  (Windows,  Linux  vs.) 
olmaması  veya  kullanılmaması,  cep  telefonları  sistemlerinin  yaygın  olarak  Rusça  kullanılıyor  olması  kabul 
edilebilir  netice 
değildir  ve  savunulacak  hiçbir  yanı  yoktur.  Bu  durum  ancak  Rusçanın  Kazakça  üzerindeki 
hâkimiyetinin 
kırılmasıyla  olur.  Bunu  sağlamada  en  etkili  yollardan  birisi  de  alfabe  değişikliği  olduğu  su 
götürmez bir gerçektir. Her ne kadar 
yabancı dil bilmek bir avantaj ve zenginlik olsa da bu öz dilimize, ana dili 
Kazakçamıza zarar veren bir husussa buna en radikal tedbirleri almak icap etmektedir.  
Kazakistan 
Cumhurbaşkanı  Nursultan Nazarbayev’in 2006 yılında “Geçmiş  dönemlerde  mevzubahis  edilen 
Latin alfabesine 
geçiş meselesini yeniden tartışmaya açmamız gerek. Günümüz iletişim sahasında Latin alfabesi 
üstünlük göstermektedir. Birçok ülkelerin özellikle Sovyetler 
Birliğinde olan ülkelerin çoğunun Latin alfabesine 
geçmesi 
boşuna değildir” diyerek, bu konudaki siyasi iradeyi ve gerekliliği sergileyerek, meselenin ilmi olarak 
incelemesini 
istemiştir (Kazakistan Halklar Asamblesi 10. Oturumu konuşması).  
Siyasetçi  Andrey  Chebotarev’e  göre,  Latin  alfabesine  geçilirse  bu  durum  Kazakistan  ile  Rusya 
ilişkilerini 
etkilemeyecektir. Ona göre Moskova ile Astana 
gerektiği durumlarda birbirleriyle Rusça konuşacaktır. Ama tabii 
alfabenin 
değiştirilmesi  ülkenin  iç  siyasetini  etkileyecektir,  demektedir  [7].  Kazak  Dil  Kurulu  üyesi  Akim 
Sadıbekov “Rus dilini  değil, Kazak  dilini  korumamız  lazım”  diyerek  durumu  en  güzel şekilde  özetlemektedir. 
Sadıbekov’a göre, Kazakistan Latin alfabesini kabul etmeye hazır olmasa da bu değişiklikleri destekliyor, çünkü 
Latin alfabesini kabul etmemiz Kazak dilinin toplumda daha 
yaygın kullanılmasını sağlayacaktır [7]. 
İlimler  Akademisi  üyesi  A.Kaydar:  “Alfabeyi  değiştirmenin  hedefi,  bazılarının  düşündükleri  gibi  boşa 
harcanan emek 
değil, alfabesini değiştiren ülkelere benzemeye çalışmak değil, ABD ya da İngiltere geleneklerini 
nasihat  etmek 
değil,  sosyal  gelişmenin  kanunları,  dünyada  ileride  gelen  50  ülkeyle  birlikte  Kazakistan’ın  da 
gelişebilmesi, sağlam bir millet oluşturmamız için gereken çözüm yolların biridir.» [8, s.5], Yazar Dulat İsabekov 
ise  “On  sene  içerisinde  Kazak  alfabesinin  3  kere 
değişmesi  Sovyetler  Birliğinin  imparatorluk  siyasetinin 
sonucudur. 
İmparatorluğun en önemli hedefi sömürge haline getirilen halkların kültürünü kendine benzetmektir. 
Bu  siyaseti  de  alfabe 
değiştirmeyle sonuca ulaştırdı” [9] diyerek  Kazak  dilinin Latin alfabesine  geçişini  doğru 
bulmaktadır.  


Достарыңызбен бөлісу:
1   ...   43   44   45   46   47   48   49   50   ...   277




©emirsaba.org 2024
әкімшілігінің қараңыз

    Басты бет