42
Bu
gelişim dil reformuna yol açmış, gerek SSCB’deki Türkler arasında, gerekse Türkiye’de dil sorunlarına da el
atılmıştı. Ortak alfabe, Türkler arasında lehçe ve ağız farklarını azaltarak, çeşitli Türk toplumlarını birbirlerine
yakınlaştıracak diye umuluyordu [4, s.349]. Ancak Sovyet Rusya bunu kendi geleceği için bir tehdit olarak
algıladı ve sadece bu yeni alfabeyi ortadan kaldırıp, yerine “Kiril” alfabesini kabul ettirmekle kalmadı, kendi
egemenliği altında yaşayan Türklerin ortak Latin alfabesine geçişi konusunda çalışan, bu yönde büyük emek
veren bilim
adamlarını sürgün, idam vs. ile ortadan kaldırarak, Türkler arasındaki bu önemli olayın bütün izlerini
silmek istedi.
Sovyetler Birli
ğinin dağılmasıyla bağımsızlıklarını ilân eden beş Türk Cumhuriyeti (Azerbaycan, Kazakistan,
Kırgızistan, Özbekistan, Türkmenistan) dünya devletlerince tanınarak uluslar arası arenada yerlerini aldılar.
Bağımsızlıklarından sonra yeni Türk Cumhuriyetleri kültür, ekonomi ve siyaset yapılarında ciddî değişikliklere
gittiler ve yeni bayrak, yeni
marş, yeni para, hatta yeni alfabe kabulüyle doğal olarak bağımsızlığı ifade edici
özellikleri
taşımayı amaç etmişlerdir.
SSCB’nin
dağılmasından ve Türk devletlerinin bağımsızlıklarını ilan etmelerinden sonra alfabe değişimi
çalışmaları tekrar gündeme gelmiştir. 25 Aralık 1991'de Azerbaycan Millî Şurası, Kiril harflerinin bırakılıp Lâtin
alfabesinin
alınmasına karar vermiş ve 1991 yılı içinde bağımsızlığını kazandıktan sonra yeniden Lâtin alfabesini
benimseyen ilk ülke
olmuş ve hemen Lâtin Alfabesi kitabı yayınlanmıştır. Azerbaycan'dan sonra 12 Nisan 1993'te
Türkmenistan, 2 Eylül 1993'te Özbekistan Cumhuriyeti Lâtin alfabesini resmen kabul
etmiş ve alfabe kitapları
basmışlardır. Lâtin alfabesi kabul edildiğinde yeni alfabenin Türkmenistan'da 2000, Özbekistan’da ise 2005
yılında tam anlamıyla eğitimde yerleşmesi öngörülmüştür. Türkmen okullarının Lâtin alfabesine geçiş programına
göre 1995-1996
yılında 1. ve 5. sınıflarda, 1996-1997 yılında 1, 2, 5 ve 6. sınıflarda, 1997-1998 yılında 1, 3, 5 ve
7.
sınıflarda,1998-1999 yılında 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7 ve 8. sınıflarda ve 1999-2000 yılında tüm sınıflarda Lâtin
harfleriyle Türkmence
eğitim verileceği kararlaştırılmıştır [5, s.198]. Özbekistan'da ise 1995 (1. ve 2. sınıf)
yılından başlayarak, her yıl bir sınıfta uygulanmak suretiyle, 2005 yılında Lâtin harflerinin eğitimde tam
anlamıyla yerleşeceği kararlaştırılmıştır.
Azerbaycan, Türkmenistan ve Özbekistan cumhuriyetlerinden
başka Gagavuz Özerk Cumhuriyeti ve Kırım
Özerk Cumhuriyeti 1993
yılı içinde, en son Tataristan Özerk Cumhuriyeti 15 Eylül 1999 tarihinde 34 harften
oluşan yeni Lâtin alfabesini kabul eder. 1 Eylül 2001 tarihinde yürürlüğe girecek olan kanuna göre Tataristan
Cumhuriyetinde 1 Eylül 2011 tarihine kadar
aynı zamanda iki alfabe, yani Lâtin ve Kiril alfabesi kullanımda
bulunacaktır [6, s.4].
Bağımsız Türk Cumhuriyetlerinden sadece Kazakistan ve Kırgızistan Lâtin harflerini kabul etmemiş
durumdadır. Birçok bilimsel ve siyasî toplantıda Lâtin alfabesine geçişin önemi ve gerekliliği sonucu çıkmış olsa
da, bu iki cumhuriyette Rus nüfusunun
çokluğu ile Rusçanın ikinci resmî dil olarak anayasada yer alması ve
sosyal hayatta aktif
kullanılışı Lâtin alfabesine geçişi zorlaştırmaktadır.
Latin Alfabesine
geçiş sürecini birkaç başlık altında ele almayı uygun bulduk:
Достарыңызбен бөлісу: