Özet
İnsanlık bilimsel bilgiye sahip olmadığı çağlarda, yani ilkellik dönemlerinden başlayarak gördüğü
ve yaşadığı her olaya bir açıklama getirmeye çalışmıştır. Mitler yaratıldıkları toplumun dünyaya
ve olaylara bakış açısını yansıtırlar. Mitler, ortak kültürel mirasın ürünüdür. Bu nedenle, Türk
mitolojisinin incelenmesinin Türk kültür yapısına önemli katkıları vardır. Türk mitolojisi derinden
incelenerek günümüzde varolan sosyal ve kültürel değerlerin kaynağına ulaşılabilir ve Türk
toplumunun kültür yapısı daha iyi anlaşılacaktır. Hem etimolojik hem de kökenbilim çalışmaları
Türk mitolojisinin tamamen Türk düşüncesinin ürünü olduğunu ispat etmekte çok önemlidir.
Anahtar sözcükler: Türk mitolojisi, bilinçaltı, Mitolojik adlar, mitoloji sınıflandırması
Kaynaklar:
1. T.D.K. Türkçe Sözlük. Ankara, 2011
2. T. A. Konıratbay. Gumilyev atındagı EUU Habarşısı. №3 (82) 2011
3. Gumilyev L. Etnosfera. İstoriya lyudey i istoriya prirodıy. Moskva, 1993
4. Yesim G., Artemyev A., Kanayev S., Bilyalova G. Dintanu negizderi. Almatı, 2003
5. Mustafa Nihat Özön. Büyük Osmanlıca-Türkçe Sözlük
6. Azra Erhat. Mitoloji Sözlüğü. Remzi Kitabevi Yayınları. İstanbul, 1996, sözlüğün giriş
bölümü
7. Fuzuli Bayat. Türk Mitolojik Sistemi. Ötüken Neşriyat. İstanbul 2012
8. Özhan Öztürk. Folklor ve Mitoloji Sözlüğü. Phoenix yayınları. İstanbul, 2009, s. 7-8
9. Klyaştornyı S.G. Mifologiçeskiye syujetıy v drevnetyurkskih pamyatnikah. Tyurkologiçeskii
sbornik, 1977, Moskva, 1981
10. Bernal M. Kara Atena. İstanbul, 2003
11. Pınar Dönmez. Türk Mitolojisi üzerine Türkiye'de yapılan yayınların bibliyografyası ve bu
yayınların analizi. Yüksek Lisans Tezi. İzmir, 2001
378.016:811.512.1:39
KAZAK VE TÜRK KÜLTÜRÜNDE DÜĞÜN GELENEĞİ
Сamila Kalıkbayeva
Nilüfer Sarıaslan
Süleyman Demirel Üniversitesi Iki Yabancı Dil Bölümü
Danışman: Doç.Dr. Altınşaş Kurmanali
Giriş. Düğünler, tüm dünya kültürlerinde mutluluğun sembölüdür. Nerede olursa olsun,
geleneklere uygun olarak gerçekleşir. Düğünün amacı, evlenecek olan çifti çevreyle tanıştırmaktır.
608
Kazaklar«Бірінші байлық –денсаулық, екінші байлық ақ жаулық, үшінші байлық мал-
мүлік»(Birinci zenginlik - sağlık, ikinci zenginlik - iyi eş, üçüncü zenginlik ise mal ve mülk)ve
«Күйеу жүз жылдық, құда мың жылдық (Damat yüz yıllık, dünür bin yıllık)» derler. Buna
bakarak, Kazak halkının evliliğe ve eşlere ne kadar önem verdiğini görürüz. Bu özelliğinden dolayı
da coğu Batı ülkeleri Kazak kültürüne gıpta ile bakarlar. Kazaklarda ‘‘Бас екеу болмай, мал екеу
болмайды” (Evlenmeden mal-mülk çoğalmaz) gibi güzel bir atasözü vardır. Bu da Kazak
kültüründe evliğin bereketli sayıldığını ve önemli olduğunu gösterir. Evliliğin başka bir amacı da
yeni akrabalıklar yapmaktır. Buna bakarak, Kazak halkının evliliğe ve eşlere ne kadar önem
verdiğini görürüz. Bu özelliğinden dolayı da coğu Batı ülkeleri Kazak kültürüne gıpta ile bakarlar.
Kazaklarda ‘‘Бас екеу болмай, мал екеу болмайды” (Evlenmeden mal-mülk çoğalmaz) gibi
güzel bir atasözü vardır. Bu da Kazak kültüründe evliğin bereketli sayıldığını ve önemli olduğunu
gösterir. Evliliğin başka bir amacı da yeni akrabalıklar yapmaktır. «Ұлын ұяға, қызын қияға
қондыру» − әрбір ата-ананың тілегі, әрі парызы. (Oğlunu ve kızını evlendirip düğün yapmak
her anne ile babanın dileği ve borcudur.
Kazak Kültüründe Düğün Geleneği
Kazakların, farklı amaçlarla yapılan besik toy, tusaukeser, til aşar, sündet toy gibi birçok
düğünleri bulunmaktadır. Bunların arasında evlilik düğününün ayrı bir yeri vardır.
Şimdi Kazak kültüründeki evlilik adetlerini ele alalım:
Құда түсу (Dünür olma düğünü)
Oğlan tarafı dünür olup kız istemeye kararlı ise kızın evine bunu bildirmek için ailenin
saygın üyesi veya söz ustası olan bir kişiyi veya maharetli birisini elçi olarak gönderir. Elçi, beyaz
ata binerek ve hafif giyinerek, pantolonunun bir parçasını çizmesinin içine sokarak, bir parçasını
dışarıda bırakarak (uğur getirsin diye) hızlı bir şekilde köye gelir. Kızın anne-babası, yakın
akrabaları evde toplandığında elçi, “Sizin evde şahın, bizim evde kartal var. İşte o şahını kartal
için istemeye geldim” diyerek kızı resmen ister. Kız tarafı elçiyi kabul ederse koyun keserek
yemek verir ve söz keserler [1, s.1].
Elçi göndermeden sonra dünür olmak için söz kesilir ve dünür olma düğününe hazırlanılır.
Damadın babası başlık parasını konuşmak için yanına 7-8 kişiyi alarak (bunların hepsinin şarkıcı,
küycü, şair, pehlivan v.s. olmasına dikkat edilir) kızın yaşadığı eve gelir. Kız tarafı, yeni gelmiş
dünürler için çadır kurarak ve koyun veya büyük baş hayvan keserek onları karşılar. Dünürlerin
önüne halat germe, yanaklarına un sürme, hatta eli-kolunu bağlayıp öküze bindirme, kadın
örtülerini erkeklerin başına geçirme gibi güldürücü ve eğlenceli oyunlar oynanır. Dünürleşmenin
en önemli özelliği: kuyruk yağı ile kara ciğer yemedir. Bunun yapilmasinin sebebi daha siki
akrabalik kurmak ve daha yakin olmaktir. Kuyruk yağı ile karaciğer ayrı tabaklara konularak her
iki tarafın dünürlerin önüne getirilir. Kızın babası önce dünürlerin yedirir, sonra kendisi yer. Bu
andan itibaren iki taraf gerçek anlamda akraba olmuş sayılırlar. Damadın akrabaları kendi evlerini
ve halkini tanitmak için kız tarafını çağırıp ağırlayacaktır. Düğün sonunda damadın babası başlık
parasını tamamen veya kısmen verecektir. Ölenlerin ruhu ve kalanların sağlığı için iki koyun
verilir. Buna “ölü dirisi” denir. Böylece dünür olma düğünü her iki tarafta da en mükemmel şekilde
yapılmaya çalışılır [2, s.1].
Ұрын Бару( Gelin Ziyareti)
Damadın resmi şekilde geline gitmesidir. Bu maksatla yapılan düğüne urun toy denir. Bu
ziyaretin hedefi, iki genci birbirleriyle rahat konuşturmaktır.
Çiçeği burnunda damat, yanına değerli hediyelerle birlikte sanatçı, ozan, pehlivan olan
arkadaşlarını alarak kayın yurduna gelir. Damat adayı, kızın babası için eyer takımı, annasi için
altın yüzük ve altınlarla işlenmiş cüppe (şapan), yakın akrabaları için de kumaş parçaları, bilezik,
küpe gibi hediyeler getirir.
Kız tarafı, damadın önüne gelerek ziyaret için getirdiği hediyelere baktıktan sonra kızı gösterip
göstermeyeceğini söyler. Sonra hayvanlar kesilerek, çeşitli yemekler yapılarak düğün başlar.
Қалың Мал(Başlık Parası)
609
Başlık parası, aslında gelin için başlık parası değil, yalnız kızı vermede yapılan masrafları
doldurmak amacıyla ödenen maldır. Çünkü kızın anne-babası çeşitli merasim ve düğün
seremonileri, çeyiz v.s. için çok masraf yaparlar. Başlık parası ile bu, bir şekilde karşılanmış olur.
Eski geleneklere göre, başlık parası, aşağıdaki gibi ve genel olarak sadece büyük baş hayvan sayısı
ile ödenmekte idi.
a)
Değerli “başlar”: Günlük yaşamda en çok gerekli olan eşya ve hayvanlar: silah, zırf, at,
devedir. Burada her başın değeri 5 tane büyük baş hayvan sayısına eşittir.
b)
Büyük baş hayvan: Başlık parasının en önemli kısmıdır. Ödemesi gelin alan tarafın
imkanına bağlı olarak yapılır.
c)
Düğün parası: Düğün giderleri için ödenen hayvan sayısı. Bunun miktarı çeyiz miktarına
eşit olur ve genelde 20-70 baş hayvan kadardır.
d)
Süt parası: Bunun miktarı iki deveyi geçmez. Ayrıca, damadın en pahalı paltosu ile eyeri
de
buna dahildir [2, s.1].
Жасау (Çeyiz)
Başlık parası alınıp, dünür olunup söz kesildikten sonra kız tarafı onun için çeyiz hazırlamaya
başlar. Çeyiz; damat tarafından gelen başlık parasına yakın veya eşit miktarda geline verilen mal-
mülktür. Kazaklar, hiç bir zaman kızlarını çeyizsiz vermemişlerdir. Kız için çeyiz hazırlamak
anne-babanın ilk vazifesidir. Kız için çeyiz hazırlama, onun 7-8 yaşına gelmesinden itibaren başlar
ve evleninceye kadar devam eder. Kızın çeyizini hazırlamaya ailesinin akrabaları ve hatta
komşuları da katılmıştır. Çeyiz miktarı kız ailesinin maddi durumuna bağlı olarak verilir [3, s.132].
Қыз ұзату (Kız verme düğünü)
İlk ziyaretten belli bir süre geçip kız çeyizi hazır olduktan sonra kızın anne-babaları
dünürlerine kızı götürmeleri için haber gönderirler. Gelenek boyunca damat süt parası, düğün
parası, “ölü dirisi” v.s. alarak bir kaç yakın arkadaşıyla birlikte kızı götürmek için kızın evine gelir.
Köyün genç kızları damadı karşılarlar. Eniştesinin atını yedekleyerek eve kadar getirip, direğe
bağlayan gelinin kardeşine damat tarafından at bağlar(atbaylar - атбайлар) hediyesi, giysiler
verilir, parmağına yüzük takılır. Kız verme düğünü 3-4 güne uzayıp, at yarışı, güreş, kız
kovalamaca gibi milli oyun ve eğlencelerle devam eder. Düğünün sonuna doğru gelin, abla ve
kardeşlerini, yengelerini yanına alarak köydeki tüm büyük-küçük herkesle vedalaşmak için
evinden çıkar. Gidilen akrabalar da kıza ev için gerekli olan eşyaları hediye ederler. Kız anne-
babasıyla, akrabası ve yakınlarıyla vedalaşırken gelin türküsünü (sinsuv - сынсу) söyler. Mani
bittikten sonra kız için teselli edici türküler (jubatu - жубату) söylenip kaba davranma, çalışkan
ve temiz ol, kayın validenle kayın babana hurmet et, kocana saygılı ol gibi öğüt ve nasihatlar
verilir. Ayrıca evden giden kız, kendisinden sonra gelen kız kardeşine baş örtüsünü teslim eder.
Bu, “sıra sana geldi, kısmetin açık olsun, bahtını bul” anlamına gelir. Bu geleneğe şarğı denir.
Kendisine şarğı teslim edilen kıza yengeleri ve arkadaşları gelip iyi dilekler diler, kız ise onlara
bir çay sofrası hazırlamalıdır. Sonra kızın başındaki takkesi çıkartılıp savkele giydirilir. Köyün
genç kızları hep birlikte giderek belli bir mesafeye kadar kızı uğurlarlar. Evden giden kız sonuna
kadar başını çevirerek arkasına bakmamalıdır. Kızın annesi ile yengesi onunla birlikte gider ve
düğünden sonra geri dönerler.
Келін түсіру (Gelin Getirme Düğünü): Köy kadınları, kızı getirmekte olan grubu yolda
karşılarlar. Ayrıca bir çok gelenekleri uygularlar.Mesela:
a)
Rehber ana: Gruba ilk yetişerek onları köye getiren kadındır, müjdesini özel hediye olarak
alacaktır.
b)
Ocağa yağ damlatma: Yüzü kapalı gelin, kayın babasının evine getirilir.
Gelin eve sağ ayağıyla girer ve eğilerek üç defa selam verir. Kayın baba selamı alarak “çok yaşa”
diyecektir. Sonra gelin mutfağa getirilir ve orada ocaktaki ateşe yağ damlatır.Gelin ise onların her
birine eğilerek selam verir.
c)
Yüz açma:gelini damada ve onun ailesine gösterme törenidir. Kazakçada “Betaşar” – “yüz
açma” anlamına gelir. Betaşar töreni her zaman mutlaka geleneksel ‘жыр’ (jyr) şarkısının
eşiliğinde yapılır [5, s.43].
610
d)
Toy başlama: Betaşar söylendikten sonra düğün başladı sayılır. Yemekler söylenir, şarkı ve
dilekler söylenir, gençler çeşitli milli oyunlar oynayarak eğlenir, yaşlılar ise kendi aralarında
eğlenirler. Ertesi gün düğün kökpar, kız kovalamaca, at yarışı gibi milli oyunlarla devam edilir.
e)
Nikah kıyma: Evlenme düğününün en önemli anlarından biri-nikah kıyma törenidir. İçine
yay oku koyulmuş ve biraz şeker katılmış nikah suyu ve altın yüzükler; beyaz bez üzerinde imam
önüne getirilir. Nikah duasını okuyan imam, gençleri birbirleriyle evlenmeye razı olup
olmadıklarını sorar ve damadın arkadaşı nikah suyunu şahitlere sunar. Düğün şahidi, suyu damada
getirerek aynı soruyu sorar, damat rızasını bildirdikten sonra kaptan biraz su yudumlar. Aynı
şekilde kız darazı olup olmadiğini bildirir. Rızalar alındıktan sonra, imam, yüzükleri adaylara
verir. Damat, yüzüğü alarak gelinin parmağına, kız ise oku alarak damadın belindeki kemere takar
[3, s.136].
Türk Kültüründe Düğün Gelenekleri
Gelin Adayını Belirleme: Geleneksel evlenme süreci, evlenme çağına gelmiş oğlu olan
ailelerin değerlerine uygun bir gelin adayı araştırma çabalarıyla ba şlar. Geleneklerimiz evlenme
girişiminde erkek ve erkeğin ailesini aktif kılmıştır. Gelin adayını araştırma işi, başta annesi olmak
üzere erkeğin yakınları tarafından yapılır.
Yapılan ev ziyaretleri sonucunda uygun bir gelin adayı olduğu düşünülen kız ve ailesi
hakkında bilgi toplanır. Değişik kaynaklardan ailenin soyu, geçmişi, ilişkileri araştırılır. Uygun
olduğuna karar verildiğinde sıra kızı ailesinden istemeye gelir [4, s.4].
Kız İsteme
Bu aşamada geleneksel aile yapısının gereği olarak ailelerin erkekleri devreye girer. Kırsal
kesimde oğlanın babası, yakın akrabaları ile köyün hatırı sayılır erkekleri, kız istemenin
formalitelerini yerine getirmek üzere kız evine giderler. Allah’ın emri Peygamberin kavli ile kız
babasından istenir. Kızın babasının hemen evet demesi alışılmış bir durum değildir. Ancak
görüşmenin niteliği kız tarafının düşüncesi hakkında az çok fikir verir. Yapılan bir sonraki
ziyarette cevap açıklık kazanır. Kız tarafının beklentileri ve öne sürdüğü şartlar dile getirilir.
Geleneksel yapının değişmeye uğradığı yörelerde kız isteme işi oğlan tarafının kız tarafına yaptığı
bir ziyaretle dile getirilmekte çoğu zaman bu ziyarete damat adayı da katılmaktadır [6, s.1].
Söz Kesme
Kız isteme aşamasından sonra sıra söz kesmeye gelir. Söz kesmede evlilik kararı ve onayı
sözle pekiştirilir. Verilen bu sözle evlilik kararı resmiyet ve ciddiyet kazanır. Sürecin daha sonraki
aşamalarına ilişkin ayrıntılar konuşulur. Kimi zaman evlilik yüzüğünden daha ince bir yüzükle bu
söz somutlaştırılır. Gençler o andan itibaren birbirinin sözlüsü olarak anılır [7, s.1].
Nişan
Söz kesmeden sonra sıra nişana gelir. Nişan töreni genellikle kızın ailesi tarafından
düzenlenir. Ailenin sosyo-ekonomik durumuna bağlı olarak nişanlanma, aile arasında sade bir
törenle ya da davetlilerin de çağrıldığı özel salonlarda müzikli ve eğlenceli bir ortamda
gerçekleştirilebilir. Nişanlılık dönemi çeyizlerin tamamlandığı ev eşyalarının satın alındığı yoğun
bir hazırlık dönemidir
.
Çeyiz Serme
Hazırlanan çeyizler nikâhtan önce sergilenerek akraba ve komşuların gösterilir. Bu emeklerin
yıllar sonra gösterilip beğenilmesi aileyi mutlu eder ve bu ayrıca akrabaların eksikleri fark edip
hediye almalarına yardımcı olur [4, s.3].
Nikâh
Evliliği asıl meşru kılan nikâh törenidir. Nikâh evliliğin ilanı olup birlikteliğin yasal yönden
tanınmasını sağlar. Yasalarımız, devletin bu işle görevlendirdiği yetkili bir memur tarafından
şahitler huzurunda ve usulüne uygun olarak kıyılan nikâhı evlilik için geçerli saymaktadır. Ancak
aileler resmi nikâhtan sonra dini nikâhın yapılmasını da arzulamakta, bazı yörelerde ise bu mutlak
olarak görülmektedir. Böylelikle eşlerin yasal ve kutsal bir bağla birbirlerine bağlandıkları kabul
edilir. Nikah töreni ile birlikte evlilik bağı kurulmuş olur.
Kına Gecesi
611
Geleneklerimizde en yaygın evlilik geleneklerinden biri de kına gecesidir. Düğünden önce
yapılan bu tören kız evinde gerçekleştirilir. Törene akrabalar, komşular ve kızın arkadaşları
çağrılır. Maniler ve türkülerle kızın eline kına yakılır. Kına gecesinin hem hüzünlü hem de neşeli
bir havası vardır.
Kına geceleri ayrı bir önem ve özellik göstermektedir. Evlenecek olan kızın; ailesi, yakınları
ve arkadaşları ile kadın kadına geçireceği bu son gece asıl düğün günü olarak da bilinen gelin alma
gününden bir gün önceye rastlamaktadır.Geleneksel yapının yoğun yaşadığıbölgelerde hala eski
önemini korumaktadır. Büyük kentlerde ise artık ya yapılmamakta veya sadece eğlenceden ibaret
bir gün olma niteliğini taşımaktadır. Şehir merkezlerinde kına geceleri asıl fonksiyonundan
uzaklaşmaya başladı.
Kına yakmak eski İslam geleneklerindendir. Kına aynı zamanda koruyucu özelliği ile
karşımıza çıkmaktadır. Gelin ve davetlilerin ellerine yakılarak, evliliğin bir anlamda kutlanıp
kutsanması sağlanmaktadır. Kına gecelerinde uygulanan adet ve uygulamalar esasta bir olmakla
beraber, ayrıntılarda birtakım özellikler gösterir. Kınaya davet, bazı yörelerde kuru kına, sakız,
şeker dağıtılmak veya ağızdan söylemek suretiyle yapılmaktadır.
Gelinin el ve ayaklarına kına yakıldıktan sonra bağlanır. Kına yakılırken gelin ve akrabaları
ağlar. Kına yakıldıktan sonra kalan kına orada bulunanlara dağıtılır. Çoğu kez kınanın içine de
para konur. Konya’da kız kına yakıldıktan sonra elinin izini ev kapısının üstüne bırakır. Kimi
yörelerde herkes gittikten sonra gelinin el ve ayaklarına kına yakılır.Kızın yanında genç kızlar
kalıp sabaha kadar gelini beklerler. Kendi aralarında eğlenirler, oğlan evinin göndermiş olduğu
çerezleri yerler
Düğün
Evlenme törenlerinin en görkemli ve en kapsamlı olanı düğün törenidir. Düğün töreninin
organizasyonu ve finansmanından büyük ölçüde oğlan tarafı sorumludur. Bu törende geleneksel
gelin giysisi o yöreye has kültürel özellikler taşıyan, kumaşı modeli ve süslemeleri ile diğer
giysilerden farklı özel bir tasarımdır. Günümüzde bu gelin giysilerinin yerine gelinlik adı verilen
beyaz renkte giysiler tercih edilmektedir. Düğün hazırlıkları günler öncesinden başlar. Dost ve
akrabalar bu hazırlıklara gönüllü olarak katılır. Misafirlere sunulmak üzere yöresel yemekler
hazırlanır. Düğün, evlenme törenlerinin en coşkulu ve en eğlenceli bölümüdür. Düğünlerin
geleneksel enstrümanları olan davul ve zurna eşliğinde yörenin halk oyunları oynanır. Türküler,
maniler söylenir. Köyde düğün yalnızca ailelerin değil köyün düğünüdür. Düğün köy için sosyal
bir olaydır. Büyük kentlerde ise düğün, düğün sahiplerinin yakın dost ve akrabaları ile sınırlıdır
[4, s.4].
Sonuç
Bizim araştırmamızın amacı kardeş iki ulusun kültürünündeki düğün geleneklerini inceleyek
iki kardeş halkı birbirinin kültürler ile daha yakından tanıştırmaktır. Bu araştırmamızın sonucunda
bu iki kardeş halkın arasında düğün geleneği ile ilgili benzerlikler ve farklılıklar olduğunu
saptamış olduk. Mesela, Türk kültüründe gelin adayını damadın annesi araştırır ve uygun gelin
adayını bulunca istemeye gider. Kazaklarda ise gençler birbirini beğenince elçi gönderilir ve söz
kesilir. Türklerde söz kız istemeden sonra kesilir. Türklerde nişan töreni varsa, Kazaklarda Dünür
olma düğünü vardır. Kına gecesi Türklerde çok renkli ve eğlenceli geçen bir gelenektir ve bu
yüzden çok önem verilir. Kına gecesi gecesi Kazaklarda yoktur ama gelin ziyareti bulunur.
Benzerliklere gelecek olursak, aslında birçok benzer törenler vardır. Kız isteme, söz kesme
ve nikah her iki kültürde de bulunur. Bundan başka hem Kazak, hem de Türk gelinlerinde çeyiz
hazırlama adeti yaygındır. Ve son olarak, düğün her iki kültürde de çok görkemli ve kapsamlı
olarak geçer. Düğün gelenekleri her iki kültürde de güzel ve zengin olup, bize her iki ülke hakkında
çok bilgi verir.
Kaynaklar
1.
http://notoku.com/turk-kulturunde-evlenmenin-onemi-ve-evlenme-
gelenekleri/#ixzz2yADJciyM
2.
ErgalievaJ.&Şakuzadaulı N. Kazak kültürü. – Almatı: “Al-Farabi” Kitabevi, 2000.
612
3.
http://dugundernek.org/page/2/
4.
http://www.folklor.org.tr/turkish/gelenek/evlenme2.htm
5.
http://notoku.com/turk-kulturunde-evlenmenin-onemi-ve-evlenme-
gelenekleri/#ixzz2yPd0yIBu
6.
http://www.kazakirgiz.com/kazakistan/gelenek/kazaklarda-evlilik-âdetleri.html
7.
http://dugundernek.org/kazaklarda-dugun-adetleri/
8.
http://turkoloji.cu.edu.tr/CAGDAS%20TURK%20LEHCELERI/nerin_kose_kazaklarin_
adet_inanc_ve_pratikleri_hakkinda.pdf
9.
Kazakh Traditions and Customs. – Almatı, 2006.
378.016.1
YABANCILARA TÜRKÇE ÖĞRETİMİNDE TEKERLEMENİN YERİ VE ÖNEMİ
Muhammet BEŞER
Yabancı Dil Filolojisi Bölümü
2-sınıf öğrencisi
Danışman: Janagül Turumbetova
ÖZET
Söz, kelime ve ses benzerliğinden yararlanılarak söylenen ve genellikle kısa cümlelerden
oluşmuş bazı yönleriyle şiire benzeyen kalıplaşmış cümlelerdir. Tekerlemeler söz oyunu ve hayal
ürünü olduklarından anlamlı veya anlamsız olabilmektedirler. Genel itibariyle masalların başında,
çocukların oyunlarının içinde birbirine benzeyen kelimelerin yan yana getirilmesiyle yapılırlar.
Örnek verecek olursak; Çift sıra olalım, eşimizi bulalım, topu atıp havaya, ebemizi bulalım.
Verdiğimiz örnekte de gördüğümüz gibi tekerlemeler bir amaç içermektedir. Bu amaç ebe
seçmektir. Tekerlemeler ile çocuklar dilin pek çok unsurunu bir arada kullanmaktadır. Böylece
tekerlemeler Türkçe’nin eğitim ve öğretiminde büyük oranda katkı sağlar. Tekerlemeler kelime
ezberini kolaylaştırıp çocuklara öğrenmeyi öğretir.
Достарыңызбен бөлісу: |