Атты студенттердің IV жоо аралық дәстүрлі ғылыми конференциясының ЕҢбектері



Pdf көрінісі
бет79/135
Дата21.02.2017
өлшемі15,88 Mb.
#4636
1   ...   75   76   77   78   79   80   81   82   ...   135

 

Özet 

İnsanlık bilimsel bilgiye sahip olmadığı çağlarda, yani ilkellik dönemlerinden başlayarak gördüğü 

ve yaşadığı her olaya bir açıklama getirmeye çalışmıştır. Mitler yaratıldıkları toplumun dünyaya 

ve  olaylara  bakış  açısını  yansıtırlar.  Mitler,  ortak  kültürel  mirasın  ürünüdür.  Bu  nedenle,  Türk 

mitolojisinin incelenmesinin Türk kültür yapısına önemli katkıları vardır. Türk mitolojisi derinden 

incelenerek  günümüzde  varolan  sosyal  ve  kültürel  değerlerin  kaynağına  ulaşılabilir  ve  Türk 

toplumunun kültür yapısı daha iyi anlaşılacaktır. Hem etimolojik hem de kökenbilim çalışmaları 

Türk mitolojisinin tamamen Türk düşüncesinin ürünü olduğunu ispat etmekte çok önemlidir.   



Anahtar sözcükler: Türk mitolojisi, bilinçaltı, Mitolojik adlar, mitoloji sınıflandırması  

Kaynaklar: 

1. T.D.K. Türkçe Sözlük. Ankara, 2011 

2. T. A. Konıratbay. Gumilyev atındagı EUU Habarşısı. №3 (82) 2011 

3. Gumilyev L. Etnosfera. İstoriya lyudey i istoriya prirodıy. Moskva, 1993 

4. Yesim G., Artemyev A., Kanayev S., Bilyalova G. Dintanu negizderi. Almatı, 2003 

5. Mustafa Nihat Özön. Büyük Osmanlıca-Türkçe Sözlük 

6. Azra Erhat. Mitoloji Sözlüğü. Remzi Kitabevi Yayınları. İstanbul, 1996, sözlüğün giriş 

bölümü 


7. Fuzuli Bayat. Türk Mitolojik Sistemi. Ötüken Neşriyat. İstanbul 2012 

8. Özhan Öztürk. Folklor ve Mitoloji Sözlüğü. Phoenix yayınları. İstanbul, 2009, s. 7-8 

9. Klyaştornyı S.G. Mifologiçeskiye syujetıy v drevnetyurkskih pamyatnikah. Tyurkologiçeskii 

sbornik, 1977, Moskva, 1981 

10. Bernal M. Kara Atena. İstanbul, 2003 

11.  Pınar Dönmez. Türk Mitolojisi üzerine Türkiye'de yapılan yayınların bibliyografyası ve bu 

yayınların analizi. Yüksek Lisans Tezi. İzmir, 2001 

 

378.016:811.512.1:39 



 

KAZAK VE TÜRK KÜLTÜRÜNDE DÜĞÜN GELENEĞİ 

Сamila Kalıkbayeva 

Nilüfer Sarıaslan 

  Süleyman Demirel Üniversitesi Iki Yabancı Dil Bölümü 

Danışman: Doç.Dr. Altınşaş Kurmanali 

 

      Giriş.  Düğünler,  tüm  dünya  kültürlerinde  mutluluğun  sembölüdür.    Nerede  olursa  olsun, 

geleneklere uygun olarak gerçekleşir. Düğünün amacı, evlenecek olan çifti çevreyle tanıştırmaktır. 



608 

 

Kazaklar«Бірінші  байлық  –денсаулық,  екінші  байлық  ақ  жаулық,  үшінші  байлық  мал-



мүлік»(Birinci zenginlik - sağlık, ikinci zenginlik - iyi eş, üçüncü zenginlik ise mal ve mülk)ve 

«Күйеу  жүз  жылдық,  құда  мың  жылдық  (Damat    yüz  yıllık,  dünür  bin  yıllık)»  derler.  Buna 

bakarak, Kazak halkının evliliğe ve eşlere ne kadar önem verdiğini görürüz. Bu özelliğinden dolayı 

da coğu Batı ülkeleri Kazak kültürüne gıpta ile bakarlar. Kazaklarda ‘‘Бас екеу болмай, мал екеу 

болмайды”  (Evlenmeden  mal-mülk  çoğalmaz)  gibi  güzel  bir  atasözü  vardır.  Bu  da  Kazak 

kültüründe evliğin bereketli sayıldığını ve önemli olduğunu gösterir. Evliliğin başka bir amacı da 

yeni  akrabalıklar  yapmaktır.  Buna  bakarak,  Kazak  halkının  evliliğe  ve  eşlere  ne  kadar  önem 

verdiğini görürüz. Bu özelliğinden dolayı da coğu Batı ülkeleri Kazak kültürüne gıpta ile bakarlar. 

Kazaklarda  ‘‘Бас  екеу  болмай,  мал  екеу  болмайды”  (Evlenmeden  mal-mülk  çoğalmaz)  gibi 

güzel bir atasözü vardır. Bu da Kazak kültüründe evliğin bereketli sayıldığını ve önemli olduğunu 

gösterir.  Evliliğin  başka  bir  amacı  da  yeni  akrabalıklar  yapmaktır.  «Ұлын  ұяға,  қызын  қияға 

қондыру» − әрбір ата-ананың тілегі, әрі парызы. (Oğlunu ve kızını evlendirip düğün yapmak 

her anne ile babanın dileği ve borcudur. 

Kazak Kültüründe Düğün Geleneği 

Kazakların, farklı amaçlarla yapılan besik toy, tusaukeser, til aşar, sündet toy  gibi birçok 

düğünleri bulunmaktadır. Bunların arasında evlilik düğününün ayrı bir yeri vardır.  

       Şimdi Kazak kültüründeki evlilik adetlerini ele alalım: 



   Құда түсу (Dünür olma düğünü) 

Oğlan  tarafı  dünür  olup  kız  istemeye  kararlı  ise  kızın  evine  bunu  bildirmek  için  ailenin 

saygın üyesi veya söz ustası olan bir kişiyi veya maharetli birisini elçi olarak gönderir. Elçi, beyaz 

ata binerek ve hafif giyinerek, pantolonunun bir parçasını çizmesinin içine sokarak, bir parçasını 

dışarıda  bırakarak  (uğur  getirsin  diye)  hızlı  bir  şekilde  köye  gelir.  Kızın  anne-babası,  yakın 

akrabaları evde toplandığında elçi, “Sizin evde şahın, bizim evde kartal var. İşte o şahını kartal 

için  istemeye  geldim”  diyerek  kızı  resmen  ister.  Kız  tarafı  elçiyi  kabul  ederse  koyun  keserek 

yemek verir ve söz keserler [1, s.1]. 

Elçi göndermeden sonra dünür olmak için söz kesilir ve dünür olma düğününe hazırlanılır. 

Damadın babası başlık parasını konuşmak için yanına 7-8 kişiyi alarak (bunların hepsinin şarkıcı, 

küycü, şair, pehlivan v.s. olmasına dikkat edilir) kızın yaşadığı eve gelir. Kız tarafı, yeni gelmiş 

dünürler için çadır kurarak ve koyun veya büyük baş hayvan keserek onları karşılar. Dünürlerin 

önüne  halat  germe,  yanaklarına  un  sürme,  hatta  eli-kolunu  bağlayıp  öküze  bindirme,  kadın 

örtülerini erkeklerin başına geçirme gibi güldürücü ve eğlenceli oyunlar oynanır. Dünürleşmenin 

en  önemli  özelliği:  kuyruk  yağı  ile  kara  ciğer  yemedir.  Bunun  yapilmasinin  sebebi  daha  siki 

akrabalik kurmak ve daha yakin olmaktir. Kuyruk yağı ile karaciğer ayrı tabaklara konularak her 

iki tarafın dünürlerin önüne getirilir. Kızın babası önce dünürlerin yedirir, sonra kendisi yer. Bu 

andan itibaren iki taraf gerçek anlamda akraba olmuş sayılırlar. Damadın akrabaları kendi evlerini 

ve halkini tanitmak için kız tarafını çağırıp ağırlayacaktır. Düğün sonunda damadın babası başlık 

parasını  tamamen  veya  kısmen  verecektir.  Ölenlerin  ruhu  ve  kalanların  sağlığı  için  iki  koyun 

verilir. Buna “ölü dirisi” denir. Böylece dünür olma düğünü her iki tarafta da en mükemmel şekilde 

yapılmaya çalışılır [2, s.1]. 



 

Ұрын Бару( Gelin Ziyareti) 

Damadın resmi şekilde geline gitmesidir. Bu maksatla yapılan düğüne  urun toy denir. Bu 

ziyaretin hedefi, iki genci birbirleriyle rahat konuşturmaktır.  

Çiçeği  burnunda  damat,  yanına  değerli  hediyelerle  birlikte  sanatçı,  ozan,  pehlivan  olan 

arkadaşlarını alarak kayın yurduna gelir. Damat adayı, kızın babası için eyer takımı, annasi için 

altın yüzük ve altınlarla işlenmiş cüppe (şapan), yakın akrabaları için de kumaş parçaları, bilezik, 

küpe gibi hediyeler getirir.  

Kız tarafı, damadın önüne gelerek ziyaret için getirdiği hediyelere baktıktan sonra kızı gösterip 

göstermeyeceğini söyler. Sonra hayvanlar kesilerek,  çeşitli yemekler yapılarak düğün başlar.            

           Қалың Мал(Başlık Parası) 



609 

 

 



       Başlık parası, aslında gelin için başlık parası değil, yalnız kızı vermede yapılan masrafları 

doldurmak  amacıyla  ödenen  maldır.  Çünkü  kızın  anne-babası  çeşitli  merasim  ve  düğün 

seremonileri, çeyiz v.s. için çok masraf yaparlar. Başlık parası ile bu, bir şekilde karşılanmış olur.  

Eski geleneklere göre, başlık parası, aşağıdaki gibi ve genel olarak sadece büyük baş hayvan sayısı 

ile ödenmekte idi. 

a)

 



Değerli “başlar”: Günlük yaşamda en çok gerekli olan eşya ve hayvanlar: silah, zırf, at,  

devedir. Burada her başın değeri 5 tane büyük baş hayvan sayısına eşittir.  

b)

 

Büyük baş hayvan: Başlık parasının en önemli kısmıdır. Ödemesi gelin alan tarafın  



imkanına bağlı olarak yapılır.  

c)

 



Düğün parası: Düğün giderleri için ödenen hayvan sayısı. Bunun miktarı çeyiz miktarına  

eşit olur ve genelde 20-70 baş hayvan kadardır.  

d)

 

Süt parası: Bunun miktarı iki deveyi geçmez. Ayrıca, damadın en pahalı paltosu ile eyeri 



de  

buna dahildir [2, s.1]. 



Жасау (Çeyiz) 

Başlık parası alınıp, dünür olunup söz kesildikten sonra kız tarafı onun için çeyiz hazırlamaya  

başlar. Çeyiz; damat tarafından gelen başlık parasına yakın veya eşit miktarda geline verilen mal-

mülktür.  Kazaklar,  hiç  bir  zaman  kızlarını  çeyizsiz  vermemişlerdir.  Kız  için  çeyiz  hazırlamak 

anne-babanın ilk vazifesidir. Kız için çeyiz hazırlama, onun 7-8 yaşına gelmesinden itibaren başlar 

ve  evleninceye  kadar  devam  eder.  Kızın  çeyizini  hazırlamaya  ailesinin  akrabaları  ve  hatta 

komşuları da katılmıştır. Çeyiz miktarı kız ailesinin maddi durumuna bağlı olarak verilir [3, s.132]. 

Қыз ұзату  (Kız verme düğünü) 

İlk  ziyaretten  belli  bir  süre  geçip  kız  çeyizi  hazır  olduktan  sonra  kızın  anne-babaları 

dünürlerine  kızı  götürmeleri  için  haber  gönderirler.  Gelenek  boyunca  damat  süt  parası,  düğün 

parası, “ölü dirisi” v.s. alarak bir kaç yakın arkadaşıyla birlikte kızı götürmek için kızın evine gelir. 

Köyün  genç  kızları  damadı  karşılarlar.  Eniştesinin  atını  yedekleyerek  eve  kadar  getirip,  direğe 

bağlayan  gelinin  kardeşine  damat  tarafından  at  bağlar(atbaylar  -  атбайлар)  hediyesi,  giysiler 

verilir,  parmağına  yüzük  takılır.  Kız  verme  düğünü  3-4  güne  uzayıp,  at  yarışı,  güreş,  kız 

kovalamaca gibi milli oyun ve eğlencelerle devam eder. Düğünün sonuna doğru gelin, abla ve 

kardeşlerini,  yengelerini  yanına  alarak  köydeki  tüm  büyük-küçük  herkesle  vedalaşmak  için 

evinden çıkar. Gidilen akrabalar da kıza ev için gerekli olan eşyaları hediye ederler. Kız anne-

babasıyla, akrabası ve  yakınlarıyla vedalaşırken gelin türküsünü (sinsuv  - сынсу) söyler. Mani 

bittikten sonra kız için teselli edici türküler (jubatu - жубату) söylenip kaba davranma, çalışkan 

ve temiz ol, kayın validenle kayın babana hurmet et,  kocana saygılı ol gibi öğüt ve nasihatlar 

verilir. Ayrıca evden giden kız, kendisinden sonra gelen kız kardeşine baş örtüsünü teslim eder. 

Bu, “sıra sana geldi, kısmetin açık olsun, bahtını bul” anlamına gelir. Bu geleneğe şarğı denir. 

Kendisine şarğı teslim edilen kıza yengeleri ve arkadaşları gelip iyi dilekler diler, kız ise onlara 

bir çay sofrası hazırlamalıdır. Sonra kızın başındaki takkesi çıkartılıp savkele giydirilir.  Köyün 

genç kızları hep birlikte giderek belli bir mesafeye kadar kızı uğurlarlar. Evden giden kız sonuna 

kadar başını çevirerek arkasına bakmamalıdır. Kızın  annesi  ile  yengesi  onunla birlikte gider ve 

düğünden sonra geri dönerler.  



Келін түсіру (Gelin Getirme Düğünü): Köy kadınları, kızı getirmekte olan grubu yolda 

karşılarlar.  Ayrıca bir çok gelenekleri uygularlar.Mesela:  

a)

 

Rehber ana:  Gruba ilk yetişerek onları köye getiren kadındır, müjdesini özel hediye olarak  



alacaktır. 

b)

 



Ocağa yağ damlatma:  Yüzü kapalı gelin, kayın babasının evine getirilir.  

Gelin eve sağ ayağıyla girer ve eğilerek üç defa selam verir. Kayın baba selamı alarak “çok yaşa”  

diyecektir. Sonra gelin mutfağa getirilir ve orada ocaktaki ateşe yağ damlatır.Gelin ise onların her 

birine eğilerek selam verir. 

c)

 

Yüz açma:gelini damada ve onun ailesine gösterme törenidir. Kazakçada   “Betaşar”  – “yüz  



açma”    anlamına  gelir.  Betaşar  töreni  her  zaman  mutlaka  geleneksel  ‘жыр’  (jyr)  şarkısının 

eşiliğinde yapılır [5, s.43]. 



610 

 

d)



 

Toy başlama:  Betaşar söylendikten sonra düğün başladı sayılır. Yemekler söylenir, şarkı ve  

dilekler  söylenir,  gençler  çeşitli  milli  oyunlar  oynayarak  eğlenir,  yaşlılar  ise  kendi  aralarında 

eğlenirler. Ertesi gün düğün kökpar, kız kovalamaca, at yarışı gibi milli oyunlarla devam edilir.  

e)

 



Nikah kıyma:  Evlenme düğününün en önemli anlarından biri-nikah kıyma törenidir. İçine  

yay oku koyulmuş ve biraz şeker katılmış nikah suyu ve altın yüzükler; beyaz bez üzerinde imam 

önüne  getirilir.  Nikah  duasını  okuyan  imam,  gençleri  birbirleriyle  evlenmeye  razı  olup 

olmadıklarını sorar ve damadın arkadaşı nikah suyunu şahitlere sunar. Düğün şahidi, suyu damada 

getirerek  aynı  soruyu  sorar,  damat  rızasını  bildirdikten  sonra  kaptan  biraz  su  yudumlar.  Aynı 

şekilde  kız  darazı  olup  olmadiğini  bildirir.  Rızalar  alındıktan  sonra,  imam,  yüzükleri  adaylara 

verir. Damat, yüzüğü alarak gelinin parmağına, kız ise oku alarak damadın belindeki kemere takar 

[3, s.136]. 



 

Türk Kültüründe Düğün Gelenekleri 

Gelin  Adayını  Belirleme:  Geleneksel  evlenme  süreci,  evlenme  çağına  gelmiş  oğlu  olan 

ailelerin değerlerine uygun bir gelin adayı araştırma çabalarıyla ba şlar. Geleneklerimiz evlenme 

girişiminde erkek ve erkeğin ailesini aktif kılmıştır. Gelin adayını araştırma işi, başta annesi olmak 

üzere erkeğin yakınları tarafından yapılır. 

Yapılan  ev  ziyaretleri  sonucunda  uygun  bir  gelin  adayı  olduğu  düşünülen  kız  ve  ailesi 

hakkında bilgi toplanır. Değişik kaynaklardan ailenin soyu, geçmişi, ilişkileri araştırılır. Uygun 

olduğuna karar verildiğinde sıra kızı ailesinden istemeye gelir [4, s.4]. 

Kız İsteme 

Bu aşamada  geleneksel  aile  yapısının  gereği  olarak ailelerin erkekleri  devreye  girer.  Kırsal 

kesimde  oğlanın  babası,  yakın  akrabaları  ile  köyün  hatırı  sayılır  erkekleri,  kız  istemenin 

formalitelerini yerine getirmek üzere kız evine giderler. Allah’ın emri Peygamberin kavli ile kız 

babasından  istenir.  Kızın  babasının  hemen  evet  demesi  alışılmış  bir  durum  değildir.  Ancak 

görüşmenin  niteliği  kız  tarafının  düşüncesi  hakkında  az  çok  fikir  verir.  Yapılan  bir  sonraki 

ziyarette  cevap  açıklık  kazanır.  Kız  tarafının  beklentileri  ve  öne  sürdüğü  şartlar  dile  getirilir. 

Geleneksel yapının değişmeye uğradığı yörelerde kız isteme işi oğlan tarafının kız tarafına yaptığı 

bir ziyaretle dile getirilmekte çoğu zaman bu ziyarete damat adayı da katılmaktadır [6, s.1]. 

 Söz Kesme 

 Kız  isteme  aşamasından  sonra  sıra  söz  kesmeye  gelir.  Söz  kesmede  evlilik  kararı  ve  onayı 

sözle pekiştirilir. Verilen bu sözle evlilik kararı resmiyet ve ciddiyet kazanır. Sürecin daha sonraki 

aşamalarına ilişkin ayrıntılar konuşulur. Kimi zaman evlilik yüzüğünden daha ince bir yüzükle bu 

söz somutlaştırılır. Gençler o andan itibaren birbirinin sözlüsü olarak anılır [7, s.1].

 

 



  Nişan 

   Söz  kesmeden  sonra  sıra  nişana  gelir.  Nişan  töreni  genellikle  kızın  ailesi  tarafından 

düzenlenir.  Ailenin  sosyo-ekonomik  durumuna  bağlı  olarak  nişanlanma,  aile  arasında  sade  bir 

törenle  ya  da  davetlilerin  de  çağrıldığı  özel  salonlarda  müzikli  ve  eğlenceli  bir  ortamda 

gerçekleştirilebilir. Nişanlılık dönemi çeyizlerin tamamlandığı ev eşyalarının satın alındığı yoğun 

bir hazırlık dönemidir

 



Çeyiz Serme 



Hazırlanan çeyizler nikâhtan önce sergilenerek akraba ve komşuların gösterilir. Bu emeklerin 

yıllar sonra gösterilip beğenilmesi aileyi mutlu eder ve bu ayrıca akrabaların eksikleri fark edip 

hediye almalarına yardımcı olur [4, s.3]. 

 Nikâh 

 Evliliği asıl meşru kılan nikâh törenidir. Nikâh evliliğin ilanı olup birlikteliğin yasal yönden 

tanınmasını  sağlar.  Yasalarımız,  devletin  bu  işle  görevlendirdiği  yetkili  bir  memur  tarafından 

şahitler huzurunda ve usulüne uygun olarak kıyılan nikâhı evlilik için geçerli saymaktadır. Ancak 

aileler resmi nikâhtan sonra dini nikâhın yapılmasını da arzulamakta, bazı yörelerde ise bu mutlak 

olarak görülmektedir. Böylelikle eşlerin yasal ve kutsal bir bağla birbirlerine bağlandıkları kabul 

edilir. Nikah töreni ile birlikte evlilik bağı kurulmuş olur. 

 

 

Kına Gecesi



 

611 

 

 Geleneklerimizde  en  yaygın  evlilik  geleneklerinden  biri  de  kına  gecesidir.  Düğünden  önce 



yapılan  bu  tören  kız  evinde  gerçekleştirilir.  Törene  akrabalar,  komşular  ve  kızın  arkadaşları 

çağrılır. Maniler ve türkülerle kızın eline kına yakılır. Kına gecesinin hem hüzünlü hem de neşeli 

bir havası vardır.  

Kına geceleri ayrı bir önem ve özellik göstermektedir. Evlenecek olan kızın; ailesi, yakınları 

ve arkadaşları ile kadın kadına geçireceği bu son gece asıl düğün günü olarak da bilinen gelin alma 

gününden bir gün önceye rastlamaktadır.Geleneksel yapının yoğun yaşadığıbölgelerde hala eski 

önemini korumaktadır. Büyük kentlerde ise artık ya yapılmamakta veya sadece eğlenceden ibaret 

bir  gün  olma  niteliğini  taşımaktadır.  Şehir  merkezlerinde  kına  geceleri  asıl  fonksiyonundan 

uzaklaşmaya başladı. 

 Kına  yakmak  eski  İslam  geleneklerindendir.  Kına  aynı  zamanda  koruyucu  özelliği  ile 

karşımıza  çıkmaktadır.  Gelin  ve  davetlilerin  ellerine  yakılarak,  evliliğin  bir  anlamda  kutlanıp 

kutsanması sağlanmaktadır. Kına gecelerinde uygulanan adet ve uygulamalar esasta bir olmakla 

beraber, ayrıntılarda birtakım özellikler gösterir. Kınaya davet, bazı  yörelerde kuru kına, sakız, 

şeker dağıtılmak veya ağızdan söylemek suretiyle yapılmaktadır.  

 Gelinin el ve ayaklarına kına yakıldıktan sonra bağlanır. Kına yakılırken gelin ve akrabaları 

ağlar. Kına yakıldıktan sonra kalan kına orada bulunanlara dağıtılır. Çoğu kez kınanın içine de 

para  konur.  Konya’da  kız  kına  yakıldıktan  sonra  elinin  izini  ev  kapısının  üstüne  bırakır.  Kimi 

yörelerde  herkes  gittikten  sonra  gelinin  el  ve  ayaklarına  kına  yakılır.Kızın  yanında  genç  kızlar 

kalıp sabaha kadar gelini beklerler. Kendi aralarında eğlenirler, oğlan evinin göndermiş olduğu 

çerezleri yerler  

   Düğün 

   Evlenme  törenlerinin  en  görkemli  ve  en  kapsamlı  olanı  düğün  törenidir.  Düğün  töreninin 

organizasyonu ve finansmanından büyük ölçüde oğlan tarafı sorumludur. Bu törende geleneksel 

gelin  giysisi  o  yöreye  has  kültürel  özellikler  taşıyan,  kumaşı  modeli  ve  süslemeleri  ile  diğer 

giysilerden farklı özel bir tasarımdır. Günümüzde bu gelin giysilerinin yerine gelinlik adı verilen 

beyaz renkte  giysiler tercih  edilmektedir. Düğün hazırlıkları günler öncesinden başlar. Dost ve 

akrabalar  bu  hazırlıklara  gönüllü  olarak  katılır.  Misafirlere  sunulmak  üzere  yöresel  yemekler 

hazırlanır.  Düğün,  evlenme  törenlerinin  en  coşkulu  ve  en  eğlenceli  bölümüdür.  Düğünlerin 

geleneksel enstrümanları olan davul ve zurna eşliğinde yörenin halk oyunları oynanır. Türküler, 

maniler söylenir. Köyde düğün yalnızca ailelerin değil köyün düğünüdür. Düğün köy için sosyal 

bir olaydır. Büyük kentlerde ise düğün, düğün sahiplerinin yakın dost ve akrabaları ile sınırlıdır 

[4, s.4].

 

 

Sonuç 

Bizim araştırmamızın amacı kardeş iki ulusun kültürünündeki düğün geleneklerini inceleyek 

iki kardeş halkı birbirinin kültürler ile daha yakından tanıştırmaktır. Bu araştırmamızın sonucunda 

bu  iki  kardeş  halkın  arasında  düğün  geleneği  ile  ilgili  benzerlikler  ve  farklılıklar  olduğunu 

saptamış olduk. Mesela, Türk kültüründe gelin adayını damadın annesi araştırır ve uygun gelin 

adayını bulunca istemeye gider. Kazaklarda ise gençler birbirini beğenince elçi gönderilir ve söz 

kesilir. Türklerde söz kız istemeden sonra kesilir. Türklerde nişan töreni varsa, Kazaklarda Dünür 

olma  düğünü  vardır.  Kına  gecesi  Türklerde  çok  renkli  ve  eğlenceli  geçen  bir  gelenektir  ve  bu 

yüzden çok önem verilir. Kına gecesi gecesi Kazaklarda yoktur ama gelin ziyareti bulunur. 

Benzerliklere gelecek olursak, aslında birçok benzer törenler vardır. Kız isteme, söz kesme 

ve nikah her iki kültürde de bulunur. Bundan başka hem Kazak, hem de Türk gelinlerinde çeyiz 

hazırlama adeti  yaygındır. Ve son olarak, düğün  her iki kültürde de çok görkemli  ve kapsamlı 

olarak geçer. Düğün gelenekleri her iki kültürde de güzel ve zengin olup, bize her iki ülke hakkında 

çok bilgi verir.  

Kaynaklar 

1.

 



 

http://notoku.com/turk-kulturunde-evlenmenin-onemi-ve-evlenme-

gelenekleri/#ixzz2yADJciyM

  

2.



 

ErgalievaJ.&Şakuzadaulı N. Kazak kültürü. – Almatı: “Al-Farabi” Kitabevi, 2000. 



612 

 

3.



 

http://dugundernek.org/page/2/ 

4.

 

http://www.folklor.org.tr/turkish/gelenek/evlenme2.htm 



5.

 

http://notoku.com/turk-kulturunde-evlenmenin-onemi-ve-evlenme-



gelenekleri/#ixzz2yPd0yIBu

  

6.



 

http://www.kazakirgiz.com/kazakistan/gelenek/kazaklarda-evlilik-âdetleri.html 

7.

 

http://dugundernek.org/kazaklarda-dugun-adetleri/ 



8.

 

http://turkoloji.cu.edu.tr/CAGDAS%20TURK%20LEHCELERI/nerin_kose_kazaklarin_



adet_inanc_ve_pratikleri_hakkinda.pdf

 

9.



 

Kazakh Traditions and Customs. – Almatı, 2006.  

378.016.1

 

YABANCILARA TÜRKÇE ÖĞRETİMİNDE TEKERLEMENİN YERİ VE ÖNEMİ 



 

Muhammet BEŞER 

Yabancı Dil Filolojisi Bölümü 

2-sınıf öğrencisi 

Danışman: Janagül Turumbetova 



 

ÖZET 

 

Söz, kelime ve ses benzerliğinden yararlanılarak söylenen ve genellikle kısa cümlelerden 



oluşmuş bazı yönleriyle şiire benzeyen kalıplaşmış cümlelerdir. Tekerlemeler söz oyunu ve hayal 

ürünü olduklarından anlamlı veya anlamsız olabilmektedirler. Genel itibariyle masalların başında, 

çocukların oyunlarının içinde birbirine benzeyen kelimelerin  yan  yana getirilmesiyle  yapılırlar. 

Örnek verecek olursak; Çift sıra olalım, eşimizi bulalım, topu atıp havaya, ebemizi bulalım. 

 

Verdiğimiz örnekte de gördüğümüz gibi tekerlemeler bir amaç içermektedir. Bu amaç ebe 



seçmektir. Tekerlemeler  ile çocuklar dilin  pek  çok unsurunu bir  arada kullanmaktadır.  Böylece 

tekerlemeler Türkçe’nin eğitim ve öğretiminde büyük oranda katkı sağlar. Tekerlemeler kelime 

ezberini kolaylaştırıp çocuklara öğrenmeyi öğretir. 



Достарыңызбен бөлісу:
1   ...   75   76   77   78   79   80   81   82   ...   135




©emirsaba.org 2024
әкімшілігінің қараңыз

    Басты бет