ТҮРКІТІЛДЕС ЕЛДЕР ДАМУЫНЫҢ ҰЛТТЫҚ СТРАТЕГИЯЛАРЫ
352 Түркітілдес елдер әлеуметтанушыларының V Конгресі
odun, hurda, ahşap topluyor, ayak işlerine koşturuyordu. (Gish
2004;789) Bu çocukları tanımlamak içinse “Sokak Arapları” tabiri
kullanılıyordu. Bu tanımın Arap halklarının göçebe yaşam tarzlarına
atıfta bulunularak üretilmişti. Sosyal reformcular için, sokaktaki bu
çocukların varlıkları, daha çok alt-aile sınıf hayatının bozukluğunu
sembolize ediyordu. (Gish 2004;790) Özetle çocukların işgücü olarak
kullanımı tarihin hemen her döneminde rastladığımız bir olguyken,
dezavantajlı çocuk grubu olarak sokakta çalışan çocukların gündeme
gelişi 19. yüzyılda olmuştur.
Sokakta Çalışan Çocuklar
Sokakta çalışan çocukların yaptıkları işler enformel bir çalışma
biçimidir. Enformel sektör, kurumsallaşmamış üretim ve çalışma
ilişkilerini ifade eder. Enformel sektörün genel özelliği ise daha az
sermaye ve yoğun emek ile üretimin yapılması, nitelikli işgücüne fazla
gereksinim olmamasıdır. Bu nedenle enformel sektöre giriş kolaydır.
(Karabulut 2000;508) Sokaktaki çocuklar tarafından yapılan işlerde
herhangi bir kural ve o kuralı gözeten ve ihlali durumunda müdahale
eden meşru bir güç söz konusu değildir. (Karatay 2000;540) Bu
nedenle sokakta çalışan çocuklar her türlü sömürüye, istismara açık
hale gelmektedirler. Çocuk sömürüsü/istismarı dediğimizde sorun
genellikle fiziksel, duygusal ve cinsel boyutları ile incelenmektedir.
Çocukların sokaklarda çalışmaya zorlanmasını ise fiziksel istismar
içinde değerlendirmek mümkündür. (Karatay 2000;546) İstismar
türleri içinde tanımlanması ve belirlenmesi en kolay olan fiziksel
istismar, çocuğun bilinçli ve kasıtlı bir davranış sonucunda fiziksel
açıdan zarar görmesi veya fiziksel olarak cezalandırılmasını ifade
etmektedir. (Vatandaş 2007;134)
Sokakta çalışan çocuklar aynı zamanda çeşitli kazalara karşıda
savunmasız olabilmektedirler. Zabıta ve polislerle de sık sık karşı
karşıya kalan bu çocuklar, çeşitli kişilerden fena muamele görmekte,
sokak çetelerine girmekte zararlı maddelere alışabilmektedirler.
Sokakta çalışan çocuklar arasında okulu terk etme davranışına da
sıklıkla rastlanmaktadır. Aileleri ile sorunları arttığında evi terk eden
zamanlarının büyük bölümünü sokaklarda geçiren bu çocukların
sokak çocuğu olmaya aday oldukları yapılan çalışmalarda ortaya
konmuştur. (Karabulut 2000;511) Sokakta çalışan çocukların yalnız,
НАЦИОНАЛЬНЫЕ СТРАТЕГИИ РАЗВИТИЯ ТЮРКОЯЗЫЧНЫХ СТРАН
V Конгресс социологов тюркоязычных стран 353
savunmasız ve ekonomik açıdan yetersiz düzeyde olmaları nedeni
ile organize marjinal yetişkin gruplarının ilgi odağı haline gelmeleri
muhtemeldir. Çocukların yaşça küçük olmaları, ailelerinden uzak
olmaları ve kendilerini savunacak yeterliliğe sahip olmamaları nedeni
ile bazı kişi ve gruplar tarafından kolayca kandırılmaları mümkün
olmaktadır. Özellikle sokakta çalışan kız çocukları dilencilik ve fuhuş
sektöründeki insanlar tarafından kullanılmaktadırlar. (Polat 2007;67)
Sokakta çalışmak görüldüğü gibi formel sektörlerde
(fabrikalarda, atölyelerde) çalışmak kadar riskli ve tehlikelidir.
Özellikle metropollerde nüfus yoğunluğu, toplumsal hareketlilik,
insan ihtiyaçlarının fazlalığı, farklı kültürden insanların biraradalığı
sokakta çalışan çocukların iş çeşitliliğini arttırmakta, sorun kentsel
yapıya gitgide daha fazla eklemlenmektedir. Aynı zamanda bu durum
sorunun normalleştirilmesi ve belirli bir zaman sonra görünmez hale
gelmesi riskini de taşır.
İstanbul Sokaklarında Çalışan Çocuklar
Dezavantajlı bir grup olarak sokakta çalışan çocukların Türkiye’de
en yoğun olduğu şehir İstanbul’dur. Genel olarak sokak çocukları
üzerine yapılan ve bu alandaki ilk araştırmalardan biri kabul edilen
ve Çocuk Esirgeme Kurumu tarafından gerçekleştirilen “1940’lı
Yıllarda İstanbul’da Sokak Çocukları” adlı çalışmada 1137 çocuğun
sokaklarda çalıştığı ve bu çocukları küfecilik, işporta malı satıcılığı,
karamelacılık, dilencilik, gibi farklı işler yaptıkları belirlenmiştir.
(Karatay 2000;545) Yine Niyazi Berkes’de 1944 yılının Ağustos
ayında (11–12 Ağustos) Tan gazetesinde yazdığı yazıda İstanbul
sokaklarındaki çocuklara dikkat çeker. Berkes son iki üç yıl içerisinde
özellikle İstanbul’da sokakları dolduran dilenci, gazeteci, karamelacı,
ufak çocukların sayılarında belirgin bir artış olduğunu söyler. Berkes
“Gece yarılarına kadar şehrin en ücra köşelerine giderek ellerindeki
malları satmaya çalışan bu çocuklarla ilgilenecek makam ve mevkiler
yok mudur?” diye sorar. Berkes’e göre şehirlerde başıboş dolaşan
hatta istismara uğrayan bu çocuklarla Çocuk Esirgeme Kurumu ve
İstanbul Cumhuriyet Halk Partisi ilgilenmekte ve bazı komisyonlar
kurulmaktadır. Ancak bu çalışmalar sadece tavsiye boyutunda olup
uygulama safhasına geçilememiştir. (Berkes 1985;288)
ТҮРКІТІЛДЕС ЕЛДЕР ДАМУЫНЫҢ ҰЛТТЫҚ СТРАТЕГИЯЛАРЫ
354 Түркітілдес елдер әлеуметтанушыларының V Конгресі
Görüldüğü gibi İstanbul sokaklarında çalışan çocukların dikkat
çektiği yıllar 1940’lardır. Bugün ise sokakta çalışan çocuklar
neredeyse İstanbul’un her semtinde yoğun olarak görülen bir
olgudur. Günlük yaşamda neredeyse her sokakta mendil, çiçek,
su satmaya çalışan, tartıcılık yapan, otobanlarda araba camı silen,
dilencilik yapan veya ellerine aldıkları işporta mallarını satmaya
çalışan çocuklarla karşılaşmak olağan bir durum haline gelse de,
bu çocukların kesin sayılarına dair bir bulgu elde etmek mümkün
görünmemektedir.
Sokakta çalışan çocukların belirli noktalarda yoğunlaşmaları
(otobanlar, pazarlar, alıveriş merkezlerinin çevreleri, Beyoğlu
gibi insanların yoğun olduğu bölgeler, otogarlar vb.) bile bu
çocukların çalışma alanı olarak aynı noktaları kullandıkları anlamına
gelmemektedir. Sokaklar bu çocuklara geniş bir hareket ve çalışma
alanı sunmakta, bu durumda sayıları hakkında kesin verilere ulaşmayı
güçleştirmektedir. Ancak özellikle son yıllarda bu çocuklara dair
yapılan çalışmalar genel bir görüntü elde etmemize yardımcı
olacak niteliktedir. Örneğin Beyoğlu Çocuk ve Gençlik Merkezi
tarafından Beyoğlu sokaklarında çalışan çocuklara dair yapılan bir
çalışmada(1999), 216 çocuğa ulaşılmıştır. Bu çocukların %38’inin
kız, %62’si ise erkektir. ( Sayıta ve Şirin 2000;516-517)
Sokakta çalışan çocuklara dair yapılan uygulamaların
çoğu çocukları sokaklarda çalışmaktan alıkoymak noktasın da
yoğunlaşmaktadır. Görevli sosyal hizmet kuruluşları, emniyet ve
jandarma ekipleri sokakta çalışan çocukları muhafaza altına alarak,
Güvenlik Kararlarında tanımlanan işlemleri yerine getirmekte,
varsa çocuğun velisi/vasisi ile irtibata geçerek yapılan görüşmeler
neticesinde çocuk tutanakla ailesine teslim edilmektedir. Eğer çocuğun
tekrar sokaklarda çalıştığı tespit edilirse aynı işlemler tekrarlanarak,
çocuk ailesine teslim edilmekte ve haklarında işlem yapılmak üzere
savcılığa suç duyurusunda bulunulmaktadır.
Sokakta çalışan çocuklara yönelik alınan idari tedbirler her
ne kadar caydırıcı görünse de çocukların sokaklara çalışmasına/
çalıştırılmasına engel olmaya yetmemektedir. İstanbul Emniyet
Çocuk Şube Müdürlüğü’nden aldığımız veriler 2010–2013 yılları
arasında sokaklarda çalışan çocuklara dair şöyle bir tablo ortaya
koymaktadır:
НАЦИОНАЛЬНЫЕ СТРАТЕГИИ РАЗВИТИЯ ТЮРКОЯЗЫЧНЫХ СТРАН
V Конгресс социологов тюркоязычных стран 355
- 2010 yılında İstanbul sokaklarında çalışan 1153 çocuğa işlem
yapılmıştır. Hakkında işlem yapılan bu çocukların 233’ü kız, 920’si
ise erkektir.
- 2011 yılında sokakta çalışan 853 çocuğa işlem yapılmıştır.
Bu çocukların 184’ü kız, 669’u ise erkektir.
- 2012 yılında işlem yapılan çocuk sayısı ise 771’dir. Bu
çocukların 724’ü erkek, 208’i ise kızdır.
- 10 Aralık 2013 itibari ise hakkında işlem yapılan çocuk
sayısın 784 olup bu çocuklardan 605’i erkek, 179’u ise kız çocuğudur.
İstanbul Emniyet Çocuk Şube Müdürlüğünden elde ettiğimiz bu
veriler İstanbul sokaklarında çalışan çocukları sayısına dair genel bir
kanı oluşturmamıza yardımcı olmaktadır. Elbette polisle hiç bağlantısı
olmamış ve bu verilerin dışında kalan veya sokaklarda çalışmayı
sınırlı saatler içinde yapan çocuklarda mevcuttur. Sayıları ne olursa
olsun sokaklarda çalışmak çocuklar için dışarıdan gelebilecek tüm
tehlikelere doğrudan açık olmak anlamına gelir. Bu dezavantajlı
çocuklar aynı zamanda çok daha riskli bir grup olarak görülen
sokak çocuklarına en yakın gruptur. Ve çocukların sokakları çalışma
alanı olarak kullanması zamanla ailelerinden uzaklaşıp, tamamen
sokaklarda yaşamaya başlama olasılıklarını da arttırır.
SONUÇ
Sokakta çalışan çocuklar günümüz toplumlarının önemli
sorunlarından birisi olarak karşımızda durmaktadır. Kırsal kesimde
genellikle aile içerisinde kullanılan çocuk emeği, ailenin bir arada
ve kendi işinde çalışmasının çokta mümkün olmadığı kentlerde
enformel bir çalışma biçimi olarak sokaklara kaymaktadır. Ailenin
kontrolünün devre dışı kaldığı kentler, nüfus yoğunlukları, insan
çeşitlilikleri ve hızlı/duyarsız yaşam biçimleri ile sokaklarda çalışan
çocuklar için bir taraftan farklı iş alanları sunarken diğer taraftan da
bu çocukların karşılaşabilecekleri olumsuzlukları arttırmaktadırlar.
İşsizlik, yoksulluk, göç, aile kurumundaki deformasyon gibi sosyal
sorunlarında tetiklediği bu dezavantajlı çocuklar sokak çocukları
kadar tehlikeli bulunmasalar da yapılan çalışmalar bu çocukların
sokakta çalışmaya devam etmeleri durumunda çok daha ciddi
sorunlarla karşılaşabileceklerini ortaya koymaktadır.
ТҮРКІТІЛДЕС ЕЛДЕР ДАМУЫНЫҢ ҰЛТТЫҚ СТРАТЕГИЯЛАРЫ
356 Түркітілдес елдер әлеуметтанушыларының V Конгресі
Bu bağlamda 1. İstanbul Çocuk Kurultayı Raporunda sokakta
çalışan çocuklara dair tespitlerde son derece dikkat çekicidir. Raporda
özellikle Taksim, Kadıköy ve Bakırköy’de sokakta mendil, sakız ve
çiçek satan kız çocukların çok olduğu gözlemlendiği belirtilmektedir.
Yine raporda yaşları 7’nin altında olan çocukların bile çalıştığı,
gece saat 22.00–23.00’e kadar sokakta kaldıkları, bu çocukların
aile denetimi ve korunmasından uzak oldukları için yasadışı işlerde,
örneğin; fuhuş ve kuryelik işlerinde kullanıldıklarının görüldüğü
ifade edilmiştir. Sokakta çalışan çocuk giderek sokak çocuğu olmaya
aday olmaktadır. Her iki grupta da hırsızlık yankesicilik ve bıçaklama
gibi suçlar görülmektedir. ( Sayıta ve Şirin 2000;277)
Sonuç olarak bazı çocuklar tarihin her döneminde dezavantajlı
gruplar olarak yaşamlarını sürdürmüşlerdir. Kimsesiz çocukları,
çocuk işçileri, ailesinin terk ettiği çocukları, çocuk köleleri, sokaklar
da yaşayan çocukları bu dezavantajlı çocuk grupları içinde sayabiliriz.
Örneğin bugün tıpkı İstanbul’da olduğu gibi Moskova’da da sokakta
çalışan çocuklar önemli bir sorundur. Ancak dezavantajlı çocuk
gruplarının tarihsel geçmişi çok daha eskilere dayanmaktadır. Yetim
ve kimsesiz çocuklar I. Dünya Savaşı, 1917 Rus Devrimi, 1920’lerin
başındaki Rus iç savaşı ve II. Dünya Savaşı süresince önemli bir
sosyal sorun olarak görülmüş ve çeşitli kurumlar vasıtası ile bu
çocuklara yönelik hizmetler verilmiştir. Uygulamalar Sovyet sonrası
dönemde de devam etmiştir. ( Balachova, Bonner vd. 2009;28)
Bugün ise Rusya’da sokakta çalışan çocukların sayısı hakkında
kesin rakamlar olmamakla birlikte, Moskova’da 30–50 bin arasında
sokakta çalışan çocuk bulunduğu tahmin edilmektedir. Bu çocukların
%50-%60’ı 13 yaş altındadır. Yine bu çocukların %10-%30 arası
suç faaliyetlerine bulaşmıştır ve %20 ile %30’u fuhuş sektöründe
çalışmaktadır. Çocukların büyük çoğunluğu erkek olmakla birlikte,
fuhuş sektöründe yer alan çocukların çoğunluğu kızdır.
(Barkhatov, Boukharov, vd. 2002;21)
Rusya’da uzmanlar sokakta çalışan çocukların otuz farklı işte
çalıştıklarını belirlemişler ancak çocukların bahsettiği yaklaşık
kırk farklı iş türünün olduğu tespit edilmiştir. Suç işleme durumu
içermeyen (non-criminal) bu işler altı kategoriye ayrılmıştır; (
Barkhatov, Boukharov, vd. 2002;16)
НАЦИОНАЛЬНЫЕ СТРАТЕГИИ РАЗВИТИЯ ТЮРКОЯЗЫЧНЫХ СТРАН
V Конгресс социологов тюркоязычных стран 357
- Parakende: Mal ambalajlama, çiçek-gazete satışı, sokak
satıcılarına yardım etme, teslimat, yükleme-boşaltma, ticari alanların
temizlenmesi, sokak reklamcılığı vb.
- Araba Servisi: Rüzgâr kalkanı temizliği, araba yıkama,
dolum istasyonları ve araç tamir atölyelerindeki işler, duvar boyama,
araba koruyuculuğu (bodyguardlık) vb.
- Küçük Atölyelerde Çıraklık ve Serbest Çalışanlar için
Asistanlık: Ayakkabı tamiri, mobilya yapımı, porselen yapımı, küçük
matbaalar, bilgisayar kulüpleri, vb.
- Kurye Hizmetleri: Reklam kataloğu, broşür dağıtımı,
teslimatı vb.
- Hurda Toplamak: Atık kâğıt, şişe, kavanoz, karton kutular,
hurda metal vb.
- Gündelik Sokak Hizmetleri: Araçlarla süpermarket arasında
alışveriş poşeti, alışveriş arabası taşımak, odun teslimatçılığı, cam
temizliği, bebek bakıcılığı vb.
Rusya örneğinde de gördüğümüz gibi çocukların sokaklarda
çalışması toplumların ortak sorunlarından birisidir. Bu çocukların
sokaklarda yaptıkları işler ise aşağı yukarı benzer biçimlerdedir.
İster Moskova’da olsun, isterse bu çalışmaya konu olan İstanbul
sokaklarında olsun, sokakta çalışan çocuklar çocuk işçiliğinin
enformel bir uzantısı/biçimi olarak günümüz dezavantajlı çocuk
gruplarının kentlerde karşılaştığımız önemli bir yansımasıdır.
KAYNAKÇA
Abdullah KARATAY, “ Sokakta Çalışan Çocuklar: Çocuk İşçiliği
Ve Sokak Çocukluğu Arasında Bir Çocuk Kategori”, 1. İstanbul Çocuk
Kurultayı Bildiriler Kitabı, İstanbul Çocuk Vakfı Yay., Yay. Haz. M. Ruhi
Şirin, Sevgi Usta Sayıta, (538–550), İstanbul, 2000
Alâeddin ŞENEL, İlkel Topluluktan Uygar Topluma Geçiş Aşamasında
Ekonomik Toplumsal Düşünsel Yapıların Etkileşimi, A.Ü. Siyasal Bilgiler
Fakültesi Yay., Ankara 1982
Celalaettin VATANDAŞ, “İhmal ve İstismarın Çocukları (Sokağın
Çocukları ve Aileleri), 5. Sokakta Çalışan ve Yaşayan Çocuklar Sempozyumu,
(131–151), Gaziantep, 2007
Charlesde LA RONCİÉRE, “Rönesans’ın Eşiğinde Toscana İleri
Gelenlerinin Özel Hayatı”, Özel Hayatin Tarihi II Feodal Avrupa’dan
ТҮРКІТІЛДЕС ЕЛДЕР ДАМУЫНЫҢ ҰЛТТЫҚ СТРАТЕГИЯЛАРЫ
358 Түркітілдес елдер әлеуметтанушыларының V Конгресі
Rönesans’a, Haz. Phillppe Ariés, Georges Duby, Çev. Roza Hakmen, YKY
Yay., (171-327), İstanbul 2006
Clay GISH, “Street Arabs and Urchins”, Encyclopedia of Children and
Childhood: In History and Society, Ed. Paula S. Fass, Gale&Thomsan Pub.,
(789–790), New York, Vol. 3, 2004,
Colin HEYWOOD, Baba Bana Top At! Batı’da Çocukluğun Tarihi,
Çev. Esin Hoşsucu, Kitap Yay., İstanbul, 2003
D. Barkhatov, A. Boukharov, Y. Vlasova, T. Vlasova, S. Ivanov, Y. Kotov,
S. Snopova. Y. Shmeleva, In-Depth Analysis of Working Street Children in
Moscow 2001, ILO/IPEC International Labour Office Moscow, 2002.
Ellen SCHRUMPF, “Child Labor in the West”, Encyclopedia Of
Children and Childhood: In History And Society, Edited by Paula S. Fass,
Vol. 1, The Gale Group Pub., (159–162),USA, 2004
Emin BAŞARANBİLEK, “Arkeolojik Eserlerde Çocuk”, Toplumsal
Tarihte Çocuk, Yay. Haz. Bekir ONUR, Tarih Vakfı Yurt Yay., (36-48),
İstanbul, 2006.
Ersin ÖNENÇ, Gülnur ERTÜRK, Abdullah KARATAY v.d., 1. İstanbul
Çocuk Kurultayı İstanbul Çocuk Raporu, İstanbul Çocuk Vakfı Yay.,İstanbul,
2000.
Erol KUYURTAR, “Çocuk Hakları ve Paternalizm”, Sivil Toplum, Yıl
4, Sayı 16, (45–58), İstanbul, 2006.
Güven Gürkan ÖZTAN, Türkiye’de Çocukluğun Politik İnşası, Bilgi
Üniversitesi Yay. İstanbul, 2011.
Judith ENNEW, Sokak Çocukları ve Çalışan Çocuklar, Planlama İçin
Bir Rehber, Çev. Çiçek Öztek, UNICEF Yay., Ankara, 1998
Mine TAN, “Çocukluk: Dün ve Bugün”, Toplumsal Tarihte Çocuk, Yay.
Haz. Bekir ONUR, Tarih Vakfı Yurt Yay., (1-22), İstanbul, 2006.
Niyazi BERKES, “Sokaklardaki Çocuklar”, Felsefe ve Toplumbilim
Yazıları, Adam Yayınları, İstanbul, 1985.
Oğuz POLAT (Derleyen.), İstanbul Sokak Çocukları Rehabilitasyon
Modeli Sempozyumu, İBB Sağlık ve Sosyal Hizmetler Başkanlığı İstanbul
Darülaceze Müdürlüğü Yay., İstanbul, 2007
Özcan KARABULUT, “Ekonomik İstismar: Çocukların Çalıştırılması,
Çalışan Çocukların Sorunları ve Çözüm Yolları”, 1. İstanbul Çocuk Kurultayı
Bildiriler Kitabı, İstanbul Çocuk Vakfı Yay., Yay. Haz. M. Ruhi Şirin, Sevgi
Usta Sayıta, (503-523), İstanbul, 2000
Sevgi Usta SAYITA, M. Ruhi ŞİRİN (Yay. Haz.), 1. İstanbul Çocuk
Kurultayı İstanbul Çocuk Raporu, İstanbul Çocuk Vakfı Yay.,2000.
Tatiana N. Balachova, Barbara L. Bonner, Sheldon Levy, “Street
Children in Russia: Steps To Prevention”, International Journal of Social
Welf, 2009: 18, (27–44).
НАЦИОНАЛЬНЫЕ СТРАТЕГИИ РАЗВИТИЯ ТЮРКОЯЗЫЧНЫХ СТРАН
V Конгресс социологов тюркоязычных стран 359
A DISADVANTAGED CHILD GROUP: WORKING
CHİLDRENS IN ISTANBUL STREETS
Esra IŞIK
Doctor of Sociological Sciences, Associate Professor
Associate Professor of Sociology Department of Istanbul University
Working in the streets is one of the the important social issues
of today�s societies as a form of informel work of child labor. Child-
ren working on the streets are seen as intense especially in big cities
like İstanbul and in recent decades it has also increased the interest in
these children. This study is intended to make an overall assessment
situation of children working on the streets of İstanbul and starting
from child labor in the historical process.
НЕВЫГОДНАЯ ДЕТСКАЯ ГРУППА: ДЕТИ,
РАБОТАЮЩИЕ
НА УЛИЦАХ СТАМБУЛА
Эсра Ышык,
доцент кафедры социологии Стамбульского университета,
доктор социологии, доцент
Работа на улицах, как форма неформального детского труда,
является одной из важнейших социальных проблем нашего
общества на сегодняшний день. Особенно в больших городах,
таких, как Стамбул, сталкивание с детьми, работающими на
улицах, в последние годы увеличило интерес к ним. Данный
проект, исходя из детского труда в историческом процессе,
носит цель, чтобы сделать общую оценку касательно положения
уличных работников, то есть детей, работающих на улицах
Стамбула.
ТҮРКІТІЛДЕС ЕЛДЕР ДАМУЫНЫҢ ҰЛТТЫҚ СТРАТЕГИЯЛАРЫ
360 Түркітілдес елдер әлеуметтанушыларының V Конгресі
УЗБЕКИСТАН
ЭКОЛОГИЧЕСКАЯ СТРАТЕГИЯ РАЗВИТИЯ
ТЮРКОЯЗЫЧНЫХ СТРАН (ВОПРОСЫ
ИНСТИТУЦИОНАЛИЗАЦИИ)
А.Г. Каххаров,
доктор социологических наук, профессор (Узбекистан)
В первые годы ХХ1 века никто не станет отрицать, что
прошедшие десятилетия не прошли даром для человечества.
Оно стало намного умней и осторожней, получив ряд важных
уроков. Прежде всего, пополнился опыт в решении наиболее
кардинальных с точки зрения истории и самого человека задач
– проблем выживания людей на планете Земля. Мы пережили
период окончания �холодной войны�, противостояние разных
социально-политических систем прекратилось. Одной из примет
нашего времени выступает смена образа глобальной опасности
– массовое осознание угрозы ядерной катастрофы уступило ме-
сто не менее массовому осознанию серьезности экологического
кризиса.
О глобальном экологическом кризисе, под которым
понимается в первую очередь неблагоприятное качественное
изменение природной среды, подрывающее саму возможность
дальнейшего существования сложившихся форм жизни на Земле,
в том числе существование человеческой жизни говорилось
сравнительно давно. Первыми тревогу подняли ученые. В конце
60-х годов алармистские предупреждения о надвигающейся
НАЦИОНАЛЬНЫЕ СТРАТЕГИИ РАЗВИТИЯ ТЮРКОЯЗЫЧНЫХ СТРАН
V Конгресс социологов тюркоязычных стран 361
экологической катастрофе обрели институциональную форму.
Нельзя не отдать должное деятельности Римского клуба-
международной общественной организации, объединяющей
ученых, политиков, предпринимателей. В центре концепций
Римского клуба находятся вопросы тенденций антропогенных
и техногенных воздействий на экологическую ситуацию, ее
прогнозирование с учетом истощения естественных ресурсов,
загрязнения природной среды, роста народонаселения,
нехватки продовольствия и т.д. Алармизм ученых нашел отклик
в массовом сознании, появились экологические движения
,группы экоактивистов. Сегодня экологические проблемы
занимают одно из первых мест в общественном сознании,
велика обеспокоенность мировой общественности состоянием
окружающей среды, решением природоохранных задач.
Насколько оправданы тревога и озабоченность людей
состоянием окружающей среды. Ответ однозначен – недооценка
экологического фактора в жизни современного общества
способна увеличить масштабы экологической опасности,
ускорить сползание человечества к критической черте. Настало
время объединенных коллективных действий, ведь природа не
знает установленных человеком границ, именно она ждет от
человечества разумного всеединства.
Некоторые современные прогнозы, разрабатываемые на
основе огромной информации и компьютерных программ
определяют мировой крах 2030 годом, если конечно мы будем
продолжать политику разрушения и расточительства по
отношению к природе. Наша планета перенаселена, если не в
демографическом смысле, то в социальном* 2 миллиарда людей
страдают от дефицита продовольствия, голода. По мнению
некоторых ученых, необходимо ограничить население Земли. Нас
уже 6,5 миллиардов, хотя теоретический предел возможностей
Земли исчисляется по крайней мере 10 миллиардами человек.
Очевидно, настало время не �бухгалтерской� дотошной
проверки предостережений ученых. Нужна революция
сознания, коренное изменение этических установок, систем
ценностей и норм, что только способно создать почву для нового
видения целого комплекса проблем взаимодействия природы и
|