Байланысты: COLLECTION of Сonferences XXIV «Akhanov readings» 2021
1. Fiil Leksemleri Sözlükselleşmeyi daha çok fiil + zarf-fiil + fiil yapısıyla oluşan fiil leksemleri açısından ele
alan Johanson, sözlükselleşmiş bu gibi yapılarda temel parçanın daha sınırlı olmakla birlikte bu
yapıların fiil öbek biçiminde olduğunu ifade eder. Bu durumda zarf-fiilli biçim, ekleşik fiil
yapısının bir bileşeni olarak bu yapı içinde leksikalleşmekte ve böylece yeni fiil leksemlerinin
oluşumuna yardımcı olmaktadır. Johanson sözlükselleşen bu tür yapılarda, temel parçanın sadece
yüklemin ikinci çekirdeğini oluşturduğunu ve zarf-fiil parçası (ZP) ile temel parçanın (TP) sadece
bir eyleyene (actant) sahip olduğunu belirtir. Johanson, bu yapıları şu şekilde sembolleştirmiştir
(1995, ss. 314-315): Yüklem ([özne] yüklem (yüklem çekirdek 1+ yüklem çekirdek 2))
ZP TP
Türkiye Türkçesi
al-ıp gel-
al-ZF gel-TP
‘getirmek’
Johanson’un verdiği bu örnek doğrultusunda, birbirleriyle bütünleşip bir olayı ifade eden bu
fiil leksemleri aralarına herhangi bir öge kabul etmeyen, yeni fiil oluşumları olduğunu görebiliriz.
Kırgızcada bu tip leksikalleşmiş yapılara baktığımızda, içeriksel olarak zarf-fiil ekli ana fiilin
semantik değeri oldukça kaybolmuş, bunun aksine yardımcı fiil içeriğinin anlamı ise daha
belirginleşmiştir. Bundan dolayı Kırgızcada, bu biçimde oluşan fiil leksemleri ayrı fiil leksemi
olarak sözlükte yer edinmiştir. Bu zarf-filli leksemlerde, ikinci fiil semantik olarak esas alınır. Bu
durumda, zarf-fiilli birinci fiil ise leksikal anlamını kaybederek leksikalleşir ve böylece ikinci fiilin
içeriğini niteler. Başka bir deyişle bu tür yapılarda, zıt bir içeriksel niteleme ilişkisi vardır.
Dolayısıyla Türkçede ekleşik fiillerde semantik niteleme ilişkisi genellikle yardımcı fiilden asıl fiile
doğru iken, sözlükselleşen fiil leksemlerde bu semantik niteleme yönü birinci fiilden ikinci fiille
doğrudur (Aydemir, 2015, ss. 225-226). Ayrıca sözlükselleşen bu yapılar, öbekleşme
(phraseologism) olarak da adlandırılmaktadır (Bacanlı, 2014, s. 35). Kırgızcada ǰiber- (<їd- ‘gönder-’ + u + ber- ‘ver-’)‘gönder-’, alїp kel- (< al- ‘al-’ + їp + kel ‘gel-’) ‘getir-’, satїp al- (sat- ‘sat-’ + ip + al- ‘al-’) ‘satın al-’, tosup čїq- (tos- ‘rastlan-’ + ip + čїq- ‘çık-’) ‘karşılaş-’ gibi
sözlükselleşen zarf-fiilli yapılar mevuttur:
(1) Qabїlan tūġan Almambet, bir adamsat körünsö tegi-ǰayїn suratїp bir čorunu ǰiberseŋ! (Radloff, 1995, s. 159)
Yüklemli 1 ([ özne] yüklem) + yüklemli 2 ( [ özne] yüklem)
ZP TP
Ali gelince Osman şaşırdı.