‘Kaplan doğan Er Almambet, orada bir adam gördüysen, kim olduğunu anlamaya bir
delikanlıyı göndersen!’
(2)
Bala menen sodalašїp on dildege bir ešekke satїp alat. (Karadavut, 2006, s. 180)
‘Çocukla pazarlık yaparak onu on altın ve bir eşeğe satın alır.’
(3)
Sїrttanїm, men bul etti buzup, qazanġa salġїča, kičipeyildik qїlїp sū alїp kele qoyuñuz?
(Tan, 2005, s. 159)
‘Kaplanın, ben bu eti parçalayıp kazana koyana kadar bir zahmet suyu (hemen) getirir
misin?’
Öreğin (1)’e bakıldığında (
) fiili aslında id (gönder-) + a (ZF) + ber (ver-) birleşmesi
sonucunda sözlükselleşmiştir. Bacanlı ǰiber- (ida ber-) ‘gönder-’ gibi öbek fiillerin daha sonra
fonetik büzüşmeye maruz kaldığını ifade eder (2013, s. 29). Bu duruma ileri bir sözlükselleşme de
denilebilir.
Yukarıda verdiğimiz örneklerdeki fiil leksemleri Gökçek’e göre bazı sentaktik özelliklere
sahiptir (2013, s. 50):
a. Zarf-fiil parçası ve temel parçadaki fiillerin dizilişi sabittir.
b. Yalnızca iki fiil art arda dizilebilir.
c. Gramerleşmiş yardımcı fiillerin esas sözlüksel anlamları korumuştur.
d. Ana fiil ve yardımcı fiil güçlü bir biçimde bitişik olma mecburiyeti yoktur.
e. Birleşme neticesinde ses kayıpları olmaz.
f. Ön-fiil birleşmeleri neticesinde oluşan yapılar çoğunlukla sözlükleşmeye doğru bir eğilim
söz konusudur.
Eski Türkçeden beri zarf-fiillerin çok sayıda fiili edatlaştırdığı veya zarflaştırdığı, oluşan bu
yeni sözcük biçimlerinin daha sonra sentaktik olarak daha esnek ve serbest bir ilişkiye geçerek sıfat,
isim ve bağlaca dönüştüğü bilinmektedir (Bacanlı, 2013, s. 30). Kırgızcada edatlaştırma,
zarflaştırma ve bağlaçlaştırmada -A/-O;-y, -(X)p, -GAnI/-GOnU, -sA/-sO vb. yapılar karşımıza
çıkmaktadır. Ancak bunlar arasında en işlek zarf-fiil biçimi ise -A/-O;-y’dir
Достарыңызбен бөлісу: