XX. YÜZYIL BAŞINDA KAZAK BASININDAKİ EDEBÎ VE KÜLTÜREL MESELELER
Mukhit TOLEGENOV
Özet: Kazak basını geçen yüzyıl başında Kazakistan’da yayınlanan gazete ve dergilerin bilimsel niteliği ve
değerini gösterir. Onlar Çarlık Rusya sömürgesinde yaşayan Kazak halkının millî düşüncesi ve çıkarlarını
açığa vurmayı başardı. “Kazak”, “Kazakistan” gazetesi ve “Aykap” dergisi halkı sürekli tehlike altında tutan
toprak sorunlarından bahsetti. Aynı zamanda eğitim, din, sanat ve kültürle ilgili çok sayıda makaleler
yayınlandı. Çoğunlukla dil, kültür ve edebiyat meselelerine değinildi. “Kazak”, “Kazakistan” gazetesi ve
“Aykap” dergisi folklor, etnografya ve tarih konulu makaleler aracılığıyla Kazak edebî dilinin gelişmesine
oldukça katkı sağladı. Bu makalede XX. yüzyıl başındaki Kazak basınındaki kültür ve edebiyat meseleleri
araştırılmıştır.
Anahtar Kelimeler: Kazak basını, Kazak, Kazakistan, Aykap, kültür, edebiyat
Literary and Cultural Affairs of Kazakh Press at the Beginning of XX Century
Abstract: History of Kazakh Press shows potential and scientific-historical value of last century’s Kazakh
newspapers and magazines. They have managed to express national ideas and interests of Kazakh people
under colonial outskirts of the empire on their pages. Land problems that turned to suffering of nation
uninterruptedly brought up on “Kazakh”, «Kazakhstan» «Aykap», articles about education, religion, art and
culture were also published. A large part of publications was assigned to the problems of language, literature,
Kazakhs. The newspaper «Kazakh» and the magazine «Aykap» made an enormous contribution to the
development of literature and design of the Kazakh literary language, published studies on folklore,
ethnography and history. This article discusses the problems of culture and literature in the press in the early
twentieth century,
Key Words: Kazakh Press, Kazakh, Kazakhstan, Aykap, culture, literature
Giriş
XX. yüzyılın ilk yılları, Kazak toplumunda sosyal düşüncenin yeniden gelişimi ile denk gelmiştir.
Kazak halkının dirilişi niteliğini taşıyan tarihi dönemin özelliklerinden birisi de Kazak aydınlarının ortaya
çıkması ve milli basının oluşturulmasıydı. “Alaş” partisi çerçevesinde faaliyet gösteren aydınlar halka
hitap etmek için gazete ve derginin etkili olacağına inandılar. Dolayısıyla ilk Kazak basını, öncelikle
ulusal meseleleri ele aldı; dil, edebiyat, kültür, eğitim, sanat konularına ışık tuttu. Ahmet Baytursın’ın
“Gazete halkın gözü, kulağı hem de dilidir” sözü ulusal matbaanın doğuşunun temel nedenini açığa
vurmaktadır.
I. İlk Kazak Milli Basınının Doğuş Nedenleri
1905-1907 yıllar arasında meydana gelen çeşitli ihtilâller Çarlık Rusya’sını sarsmaya başlamıştı.
Savaş ve yoksulluğun yıprattığı insanların hürriyet ve adalet talepleri Rusya’nın her tarafından destek
buldu. Onlar sık sık hükümete karşı başkaldırıyor, çeşitli isyanlar çıkarıyordu. Kazak halkının liderleri de
asırlar boyunca sömürücü siyaset izleyerek eziyet veren Rusya iktidarından kurtulmak için birlik ve
dayanışmanın öneminin çok büyük olduğunu anladı. O devirde Çarlık Rusya’nın Türkistan coğrafyasında
uyguladığı kültür siyasetinin asıl amacı, sömürdükleri bölgelerde yaşayan Müslüman halklarının Rus
yönetimine intibaklarını gerçekleştirmekti (Kumğanbayev 2012: 139). Aynı zamanda Rusların Türkistan
coğrafyasını tamamen işgal etmeye çalışması Orta Asya’da yaşayan Türk halklarının aydınlanmasını
mecbur hale getirdi. Gaspıralı, Tercüman gazetesinde yayımladığı yazılarda “Dilde, Fikirde, İşte birlik"
ilkesinden yola çıkarak Türk halkları arasında birlik ve dayanışma duygusunun yaratılmasına çalışmıştır
(Kydyraliyev 2001: 75). Diğer uyanık aydınlar ve düşünürler halkı özgürlüğe kavuşturarak milliyetçilik,
vatanseverlik duygularını canlandırmak için her türlü arayış içindeydi.
Alihan Bökeyhan, Ahmet Baytursın, Mircakıp Dulat, Sultanmahmut Torayğırov, Mağcan
Cumabay, Muhamedcan Seralı vb. aydınlar bu dönemde matbuatta çeşitli kademelerde görev aldılar.
Onlar Alaş bayrağını gökyüzünde dalgalandırdı. Bu bayrağın çevresinde milletin tüm bilginleri, sosyal
önderler toplanmaya başladı. Onlar Çarlık yönetimine, sömürgecilik siyasetine karşı birleşerek kendi
seslerini yeniden kurulmakta olan basın organları aracılığıyla duyurmaya çalıştılar. Birkaç zaman sonra
Niğde Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Doktora Öğrencisi, mukhit86@mail.ru
426
III. Uluslararası Türk Dünyası Araştırmaları Sempozyumu
Kazak halkının yaşamı, siyasi durumu, edebiyatı ile ilgili malumatlar yer alacak yeni bir süreli yayın
sistemi kurmak gündeme geldi. Gazete ve dergiler özellikle milli bilinci geliştirmek için kullanılır. Bu
önemli vazifeyi “Aykap” dergisi ile “Kazak”, “Kazakistan” gazeteleri yerine getirmiştir (Abdimanulı
2002: 28).
Söz konusu gazete ve dergiler toplumsal hayatın ve sosyal gelişimin aynası olarak halkın
düşüncesini, hürriyete kavuşma isteğini yansıtmıştır. Aynı zamanda milletin din ve kültürünü, manevi
yapısını önemli ölçüde etkilemiştir. Çarlık Rusya tarafından yayınlanan “Türkistan Vilayeti” (1870 -
1882), “Dala Velayeti” (1888 - 1902) gibi Kazak dilli resmi gazetelerle birlikte yeni içerikli serbest
gazeteler yayınlanmaya başladı. Bunların içinde az sayısı çıksa da Kazak basın tarihinde ayrıca bir yere
sahip olan “Serke” (1907), “Kazakistan” (1911 - 1913), “Eşim Dalası” (1913) gazeteleri, Kazak basın
alanını yüksek mertebeye ulaştırdı (Bimahanova 2010: 48).
Kazak halkının ilk millî, siyasî, kültürel ve edebî “Kazak” gazetesi 1913 yılının başından 1918
yılının sonuna kadar Orınbor (Orenburg) şehrinde yayın hayatını sürdürdü. Başlangıçta haftada bir defa
yayınlanan gazete, 1915 yılından itibaren haftada iki defa basılarak yayına devam etti. Toplam 265 sayısı
çıkmıştır (Abdimanov 1993: 7). “Kazak” gazetesinde ağırlıklı olarak XX. yüzyılın başındaki Kazak
halkının meseleleri, edebiyat ve kültür,örf
‐adetleri, tarihi ve şeceresine ilişkin makaleler yayınlanmıştır
(Koygeldiyev 2008: 78).Gazete, sadece siyasî, sosyal, uluslararası ilişkiler hakkında bilgileri ulaştırmakla
kalmayıp halkın kültürel hayatının da gelişiminde derin iz bıraktı. Gazetenin yayına başladığı ilk yılındaki
sayılarında “Kazak Tarihi” başlığı altında kapsamlı bir şekilde makaleler basıldı. Alihan Bökeyhan,
“Kendi geçmişini kaybeden halk yönünü, yolunu şaşırır. Ne yaptığını, nereye geldiğinibilmezler.
Gelecekte ne olaylar geçireceğini de belirleyemez. Halk kendi tarihiyle yaşar, aksi takdirde silinip gider”
demektedir (Bökeyhan 1913: 1). Onun 1913 yılında yayınlanan makalesinde “Rusların atlı askeri atanan
bizim Kazakların ömrünün sonuna kadar Kırgız adıyla yaşayamaz (Ruslar tarafından adlandırılan isim).
Kazak isek, ahrete kadar Kazak olarak yaşayacağız. Hem Kazak adını yaşatacağız, hem kültür
geleneğimizi koruyacağız. Rusça eğitim alan gençler Kazak adını kullanmalıdırlar. Biz bazı kimselere
karşı amacımız yok, biz sadece suyu karşı akıtan ataların çocuklarıyız” (Kazak Gazetesi, 1913)
demektedir (Bökeyhan 1913: 1).
Aynı zamanda “Kazak” gazetesi sanat ve bilimin, edebiyatın gelişmesini olumlu etkileyerek halk
arasındaki şair ve yazarların ortaya çıkmasını sağladı. Kazak halkı asırlar boyunca toplanan zengin
manevi kültüre sahiptir. Halkın sözlü edebiyatı da XX. yüzyıl başında zirveye ulaştı. Kazak
medeniyetinin, sanatının gelişmesi ve kalkınması için çok sayıda şair ve yazarlar gazetede sürekli olarak
şiirler ve makaleler, destanlar ve kısa öykülerini yayınladılar. Gazetede edebiyatın çeşitli meseleleri
değerlendirildi. Yazı alanında meydana gelen bazı eksiklikler eleştirildi. Edebiyat uzmanı Ahmet
Baytursın, genç yazarlara yol göstererek onların becerilerini artırmak için “Bilim Carşısı” (“Bilim
Tellalı”) makalesini yazdı (Baytursın 1913: 4). Bu makalenin o dönemdeki edebiyatla ilgilenen gençler
için önemli olduğu kesindir. A. Baytursın, Kazak edebiyatına çok sayıda romanlar, destanlar veren yazar
ve şairlerin yetiştirilmesine yol açtı.
“Kazak” gazetesi az zaman içerisinde okurlar tarafından takdir edilen basın aracına dönüştü. İyi
edebi eserleri sık sık yayınlayarak halkın manevi gıdası edebiyatın geniş bir şekilde gelişmesini etkiledi.
Dolayısıyla “Kazak” gazetesi dönem edebiyatının güzel örneklerinin nesilden nesle aktarılmasını sağladı.
Halka edebiyat hakkında önemli bilgiler verdi. Kazak edebiyatı ve medeniyetinin belli başlı
temsilcilerinden, büyük aydınlarından bahsederek onların isimlerinin ölümsüz olarak kayıtlara geçmesini
sağladı. Örneğin, Çokan, Abay, Şakarim vb. büyük şahısların yazdığı eserlerine, çalışmalarına, şiirlerine
yönelik tahliller yaptı (Atabayev 2000: 67).
“Kazak” gazetesi gerçekten de kültürel ve sosyal meselelerin üzerinde duran yayınlardan biri oldu.
Dolayısıyla gazete sayfasında dış ülke gelişmeleriyle beraber Kazak halkının iç yaşamına da ışık tutan
haberler yayınlandı. Edebiyat ve dile ilişkin makaleler ağırlık kazandı. Araştırmacılar bu yüzden “Kazak”
gazetesini yazılı edebiyatın gelişimine katkı sağlayan gazete olarak nitelendirmektedir (Abdimanov 1993:
35). Çünkü gazetede çeşitli değerli makalelerle birlikte günlük yaşamı yansıtan şiir ve destanların sık sık
yayınlanması böyle bir sonuca varmamıza neden olmaktadır. Alihan Bökeyhan, Ahmet Baytursın,
Mircakıp Dulat gazetede görevlerini yürütürken fikirleriyle insanlara yol gösterdi, düşünceleriyle paylaştı.
Onlar ilk önce milli kültürü manevi değerler olarak tanıttı.
1914 yılından itibaren “Kazak” gazetesinin edebiyat ve kültürü konu alan makaleleri hem sanatsal
bakımdan, hem de tarihi kavram bakımından derinleşmeye başladı. Edebiyatın genel meseleleri bazen
sunum şeklinde, bazen belli şair ve yazarlara dönük otobiyografi şeklinde tartışıldı. Hatta edebiyat
427
Mukhit TOLEGENOV/XX. Yüzyıl Başında Kazak Basınındaki Edebî ve Kültürel Meseleler
kronolojisi şartları edebiyatın tarihiyle ilgili makaleler yayınlamayı ön planda tuttu. Yazarlar aynı
zamanda halk arasındaki önce tanınmayan gelenekleri, inançları dile getirdiler. Böylece yazarlar etnografi
(Halk bilimi) alanının gelişmesine de vesile oldu. Mesela, Mircakıp Dulat’ın “Hazret Sultan” adlı
makalesi Kazak halkının ХХ. Yüzyıl başındaki dini kültürünü, halk dindarlığını anlatmaktadır (Dulat
1914: 7). Yazar, bu çalışmasında Hoca Ahmet Yesevi’nin Türk halklarının medeniyeti, milli düşüncesi,
gelenek ve göreneklerinin oluşmasındaki katkısından bahsetmektedir.
Ünlü halkbilimci G.N. Potanin de bilimsel çalışmalarının çoğu kısmını Kazak folkloruna ayırmış,
Kazak halk bilimi örneklerini bilimsel metotla derlemiştir. Konuyla ilgili elyazmasında
“Sibirya Türklerinin masal süjelerini araştırarak Moğolların masal ve efsaneleriyle mukayese
ederken ben bazı süjelerin Kazaklar arasında ne kadar yayıldığını öğrenmek istedim. Aynı
zamanda ben Kazak arasından gökyüzü ve hayvan masalları, Kazak şeceresiyle ilgili bilgiler
toplamayı düşünüyorum. Kazakların eski dini inançları, kültürel yapıları, gelenekleri de dikkatimi
çeken konulardan birisidir” (Potanin 1972: 125)
demektedir. Kazak halkının manevi kültürünü büyük ilgiyle toplayarak çeşitli gazete ve dergilere
yayınlayan G. Potanin eserleri destanlar, şairler ve ozanların şiir ve destanları, aytış, masal, bulmaca,
atasözleri, deyimler şeklinde karşımıza çıkmaktadır.
“Kazak” gazetesi öncelikle Kazak folklor örneklerini derlemeye, toplamaya emek veren saygılı
kişileri, araştırmacıları tanıtmaya önem verdi. Gazete sayfasında A. Divayev’a, G. Potanin’e ilişkin pek
çok makale yer almaktadır. Örneğin, G. N. Potanin, Alihan Bökeyhan’dan Kazak el sanatı müzesi açmak
için yardım isteyerek ona mektup yazmış. “Potanin Mektubu” başlıklı bu makalede Kazak kültürü, el
sanatı ve bozkırdaki çeşitli ustalardan bahsedilmektedir. Somut olmayan kültürel mirasın taşıyıcıları olan
ustaların durumu, halı, sanatının önemi üzerinde durmaktadır (1914: S. 52). Muhtar Samatov’un
(“Potanin Sunumu”) (1914, S. 56) başlıklı kısa bildirisinde araştırmacının Omsk şehrinde yapan
sunumundan çok değerli malumatlar getirilmektedir.
II. Gazete ve Dergilerde Kültür ve Edebiyat Meseleleri
“Kazak” gazetesindeki halk mirasını koruma, canlandırma hareketleri çift yönde yürütüldü. Bir
yandan, yukarıda belirtildiği üzere, sözlü edebiyat örneklerini derleyen bilim adamlarının çalışmalarını
değerlendirerek, onları halka tanıtmak öte yandan da halk mirasını derlemeye önem vermek, basılmış
edebi kitaplarla ilgili tanıtım amaçlı makaleler yayınlamaktır. Yukarıda bahsedilen Potanin ile ilgili
bildiri, Mircakıp Dulat’ın “Ebubekir Ahmetcanulı Divayev” (25 Yıllık Görevine Armağan), Mustafa
Çokay’ın “Ebubekir Divayev”, Ahmet Barjaksı’nın “Makaldar”, Alihan Bokeyhan’ın “Kara Kıpçak
Kobılandı” makaleleri Kazak kültürü ve halk mirasıyla ilgili önemli bilgiler vermektedir. Aynı zamanda
zikredilençalışmalarda halk edebiyatının hazinesini ülkenin çıkarı için kullanmanın yolları, yöntemleri
söz konusu olmuştur.
1911 yılında Eleusin Buyrın kendi parasıyla Kazak dilinde “Kazakistan” dergisi yayınlamaya
başladı (Abdimanulı 2002: 28). Derginin 1-2 sayısı Orda şehrinde, sonrakileri ise Oral şehrinde
neşredildi. Dergide uluslararası haberler, Kazakların yaşamı ve gelenek, görenekleri hakkında çeşitli
bilgiler, şiir ve destanlar basılmıştır. Fakat maddi desteğin yetersizliğinden dolayı onun bazı sayıları
zamanında okurlarla ulaşamadı. Bu yüzden de dergi 15 Ocak 1913 yılında kapandı. “Kazakistan”
dergisinden sonra aynı adı taşıyan “Kazakistan” gazetesi çıkmaya başladı. Fakat başlangıçta maddi
sorunlar yaşayan gazete yönetimi dört ay boyunca paralı müşterilerin siparişlerini yerine getirmek üzere
çalışır (Zhylysbayev 2004: 50).
Dergi ve gazetenin amaçlarının ortaklığı onların muhteva, içerik bakımından da aynı olmasını
gerçekleştirdi. İkisine ortak konuları şöyle sıralayabiliriz: eğitim, öğretim, bilim meselesi, sanat, dil ve
din, toprak sorunu, milli kültür, edebiyat, gelenek ve görenek, cehaletle mücadele, ayrımcılığı engelleme
vb.
Rusya Duma (Meclis) Milletvekili B. Karatayev, “Vatandaşlara” başlıklı makalesinde göçebe
yaşam devrinin artık çok geride kaldığını, hatta bu tür yaşam tarzının toplumun bilimsel ve kültürel
açılardan gerilemesine neden olduğunu yazarak, göçebe yaşam ile feodal yaşam tarzının kültürel ve
bilimsel gelişmeyi olumsuz yönde etkilediğini belirtmektedir (Karatayev 1911: 1).
Kazak basınının ilk kurucularından biri Gumar Karaş, hayatını “Kazakistan” gazetesine adamıştır.
Ünlü şair, fılozof ve Ceditçi G. Karaş, milleti sanat öğrenmeye, eğitim almaya davet etti. Kendisi de
Arap, Fars, Türk ve Tatar dillerini iyi öğrenmiş, bu dillerde şiirler, makaleler yazmış, çeviriler yapmıştır.
428
III. Uluslararası Türk Dünyası Araştırmaları Sempozyumu
Bütün Türklerin bir araya gelmesini çok istemiş,bu amaca ulaşmanın tek yolu manevi değerlere sahip
çıkmak olduğunu ileri sürmüştür.
Karaş, sadece gazetede makaleler yayınlamakla kalmayıp, Kazak halkının manevi miraslarını
tanıtmak maksadıyla birkaç kitap da yazdı. “Düşüncelerim”, “Yavru Yüğrük”, “Usta”, “Kırlangıç”,
“Örnek”, “Bedel Hac” kitapları milletin isteğini belirten, gam ve kederini yansıtan eserlerdir. Şair, “Hayat
Mücadelesi” adlı makalesinde,
“Biz Kazakların, eskiden süregelen en kötü alışkanlıkları, yani tembellik ile cehaleti terk etmemiz
lazım. Bilim, sanat öğrenerek bütün dünyanın payını almakta olduğu hazineden kendi payımızı
almalıyız. Medeniyet ve kültürümüzü, dinimizi korumalıyız. Onun için eğitim almaktan başka
çaremiz yok” (Karaş 1912: 1)
diye yazmaktadır. Diğer bilim adamı Muğaz Batırğalıulı da “Kazakistan” gazetesinde dinle, kültür ve
edebiyatla ilgili birçok yazılar, şiirler yayınlamıştır. Mesela, “Öğrencilere”, “Kıymetli Hazine”, “Din
Desteği” makalelerinde Muğaz benzer düşüncelerini aktarmaktadır. “Kazakistan” gazetesinin tarihte
“Kazakistan” adını ilk kullanmış yayın organı olduğu da belirtilmelidir. Ondan önce tüm resmi evraklarda
“Kazak” adı “Kırgız”, “Kaysak” şeklinde yazılmışsa da, gazete yayınlandıktan sonra gerçek adıyla tekrar
kavuşmuş oldu (Nuskabayev 2004: 148).
10 Ocak 1911 yılında Troisk şehrindeki “Energia” basımevinde “Aykap” dergisinin ilk sayısı
yayınlandı. Derginin editörü ve kurul başkanı Muhammedcan Seralin (1872 - 1929) editörlük görevinden
önce öğretmenlik ve muhabirlikle uğraşmış. Kendisi o dönemde tanınmış şair, edebiyat uzmanı ve kültür
adamı idi.
“Aykap” dergisi 1911 yılın Ocak ayından 1915 yılının Eylül ayına kadar öncelikle ayda bir kere
sonraki yıllarda ise ayda iki kere yayınlandı. Toplam 88 sayısı çıktı ve 1000-2000 baskıya ulaştı
(Abdimanulı 2002: 29). Dönem itibariyle bu büyük bir başarıydı. “Aykap” dergisi toplumun çıkarlarını
sağlamak ve insan haklarını korumak maksadıyla faaliyetini sürdürdü. Rusya’nın eziyetine karşı adalet
sağlamak için çaba gösterdi. Dolayısıyla milletin büyük bir kısmının dikkatini çekti. Dergi, Kazak
halkının sosyal ve siyasî hayatının, edebiyat ve kültürünün kalkınması için gayret gösterdi. Çeşitli
yazarlar tarafından ağırlıklı olarak dil ve edebiyat, kültür ve maneviyat konusunda makaleler dergide sık
sık yer aldı. Örneğin, Kazak diliyle ilgili “Yazı Düzeni”, “Dil Hakkında”, “Birlikte Hareket Edelim”,
“Kazak Dili Hakkında”, “Yazı Meselesi” “İmlâ Esasları” makaleleri yayınlandı (Çekiçkesen, 2011: 9).
Dergide devamlı olarak Kuran’la ilgili din bilginlerinin yazıları yer aldı. Aynı zamanda “Aykap”
dergisinin Kazak folkloru gelişimine, Abay şiirlerinin açıklanmasına, millî ve dünya edebiyatı
örneklerinin tanıtılmasına katkı sağladığı kesindir.
Derginin çok üzerinde durduğu konu gelenek, töre, halk dindarlığı, eğitim meselesi olmuştu.
Yazarların çoğu, o dönemde Türk dünyasının her tarafında yaygınlaşmaya başlayan Ceditçilik hareketinin
temsilcileri Şihâbeddin Mercâni (1815-1889), İsmail Gaspıralı (1851-1914) fikirlerinden belli bir ölçüde
etkilenmiştir. Mesela, kısa öyküleriyle tanınan Beyimbet Maylin, derginin 1913’te çıkan sayısında
olumsuz adetleri, gelenekleri ve inanışları terk ederek faydalı işlere, yani eğitim almaya, sanat öğrenmeye
yönelmek gerektiğini vurguladı. Okullar ve medreseler inşa edip halkı aydınlandırmanın önemini
anlatmaya çalıştı. Bunların hepsi yazarın İsmail Gaspıralı düşüncelerinden esinlendiği göstermektedir.
“Kazak Halkının Şimdiki Durumu” adlı makalede Kazakları mahveden bütün belaların bozkırdaki kavga,
hırsızlık, yalan, dedikodulardan kaynaklandığını öne sürmektedir. Eski dönem şartlarının artık yeni neslin
yoluna konulan engelden başka bir şey olmadığını belirtmektedir (Maylin 1913: 4). “Aykap”
yazarlarından Muhammed Salim Kaşimov (1884-1935), Cetisu, Çin, Kırgız ülkelerini gezerek
seyahatname şeklinde oralarda yaşayan Kazakların gelenekleri, tarihi, etnografisi, çiftçiliği, edebiyatı,
kültürü hakkında önemli bilgiler vermiştir. Özellikle “Müzik” başlıklı makalesi Orta Asya halklarının
müzik sanatını detaylı şekilde araştırmıştır. “Türkistan Şehrinde”, “Şimkent’ten”, “Tokmak Ahvalleri”,
“Kapal bölgesinden” adlı makaleleri dergide yayınlanmıştır.
Cüsip Köpeyoğlu (1857 - 1931) Buhara ve Taşkent şehirlerinde eğitim aldı. Doğu edebiyatı
ustalarından Firdevsi, Nizami, Hafiz, Navai, Saadi eserleriyle yakından tanışmış. Kazak halkının sözlü
edebiyat örneklerini derleyip; bununla beraber Kazak edebiyatı, kültürü, tarihi, şeceresi, etnografisi
konularına değindi. “Aykap” dergisinde “Akraba Kardeşlerime Tek Nasihat” adlı makalesi yayınlanmış.
“Dala Velayeti”, “Aykap” dergisi ve “Kazak” gazetesinde sürekli olarak makaleleri, bildirileri yer
almıştır. Ünlü Kazak şairi Abay Kunanbay’un kuzeni ve talebesi Şakarim Kudayberdioğlu (1858-1931),
429
Mukhit TOLEGENOV/XX. Yüzyıl Başında Kazak Basınındaki Edebî ve Kültürel Meseleler
“Aykap” dergisinde “Müslümanlık Kitabı”, “Türk, Kırgız hem Hanlar Şeceresi”, “Bizim İhtiyaçlarımız”,
“Söz Davası” makalelerini yayınlamıştır.
Sonuç
Genellikle yukarıda zikredilen gazete ve dergiler XX. yüzyıl başındaki kültür, sanat ve edebiyatın
gelişmesine katkı sağladı. Bu öncelikle Kazak aydınlarının sayesinde gerçekleşti. Çünkü onlar, milletle
ilgili her meselenin olumlu çözülmesi için ellerinden geldiği kadar çalıştı, milletin çıkarlarını her şeyden
üstün tuttu. Alihan Bökeyhan, Ahmet Baytursın, Mircakıp Dulat gibi şahısların ortaya attığı bağımsızlık
düşüncesi ilk yayınların milli ve manevi nitelik kazanmasına yol açtı. Özellikle kültürel ve edebi konular
Kazak halkının en kıymetli hazinesinin gelecek nesle aktarılmasını sağladı. Aynı zamanda milli Kazak
matbuatının oluşmasını tetikledi.
KAYNAKÇA
Abdimanov, Ö (1993). Kazak Gazetesi. Almatı. s. 168
Abdimanulı, Ö (2002). XX. Yüzyıl Başındaki Kazak Edebiyatı. Almatı. s. 490
Atabayev, K. Kazak Basını Kazakistan Tarihi Kaynakçası Olarak (1870 - 1918). Bilimsel Araştırma. – Almatı:
Kazak Üniversitesi Yayınları, 2000, s. 358
Baytursın, A. Bilim Tellalı // Kazak Gazetesi, Sayı: 16. 1913.
Bimahanova, Z. Ş (2010). Kazak Gençler Süreli Yayını Tarihi (XX. yüzyıl başı – 1940 yy.). Yayınlanmamış
Doktora Tezi. Almatı. s. 139
Çekiçkesen, P. (2011), Aykap Dergisinde Yayımlanan Dil Yazıları. Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Ankara,
2011.
Dulat, M. Hazret Sultan // Kazak Gazetesi, Sayı: 7. 1914.
Karatayev, B. Vatandaşlara // Kazakistan Gazetesi, Sayı: 11. 1911.
Karaş, G. Hayat Mücadelesi // Kazakistan Gazetesi, Sayı 17. 1912.
Koygeldiyev, M (2008). Alaş Harekatı, I Cilt. Almatı. s.181.
Kumğanbayev, J. (2012), “Ahatov U. Alihan Bokeyhan ve “Kazak” Gazetesi”, Uluslararası Tarih ve Sosyal
Araştırmalar Dergisi. S. 7, s. 136-141
Kydyraliyev, D. (2001), Türkistan’da Cedidcilik Hareketi ve Bunun Türkiye ile Münasebeti. Yayımlanmamış
Doktora Tezi. İstanbul. s. 292
Kır Balası. // Kazak Gazetesi, Sayı: 8. 1913.
Maylin, B. Kazak Halkının Şimdiki Durumu // Aykap Dergisi. Sayı: 15. 1913.
Potanin, N (1972). Folklor Derlemesi. Almatı. s. 315
Nuskabayev, O (2004). Aykap Dergisi ve Kazakistan Gazetesi. Almatı. s. 328
Zhylysbayev, N (2004). Kazakistan Cumhuriyeti’nde Basının Gelişimi. Yayınlanmamış Master Tezi. Ankara. s. 126
430
III. Uluslararası Türk Dünyası Araştırmaları Sempozyumu
|