айыптайды. Абай мақалдың озығы бар, тозығы бар. «Білмектікпен айтылған
сөзден сақ болайық» – дейді [6.344].
Абай отыз тоғызыншы қарасөзінде қазақтың мынадай мақал-мәтелдерін
тілге тиек етеді: «Қой асығын қолыңа ал, Қалайыңа жақса ғой», «Өзіне ар
тұтқан, жаттан зар тұтады», «Аз араздықты қуған көп пайдасын келтірер»,
«Бас-басыңа би болсаң, манар тауға сыймассың, Басалқаңыз бар болса,
жанған отқа күймессің», «Ағайынның азары болса да безері болмайды»,
«Алтау ала болса ауыздағы кетеді, Төртеу түгел болса, төбедегі келеді»,
«Жол қуған қазынаға жолығар, Дау қуған пәлеге жолығар», т.б.
Бұл мақал-мәтелдердің астарында ұлттық мінез туралы терең ойлар
айтылған.
Қысқасы, қымбат қазына – Абай «Қарасөздерінің» тек мазмұны ғана
емес, тіл өрнегі де қазақтың сөз өнерінде алатын орны бар елеулі құбылыс.
Абай – сөз асылын тере білген көркем сөз шебері. Қазақ халқы шешен,
дарынды халық десе, ана тілінің бары мен нәрін бойына сіңіре білген
Абайға арнап айтарлары анық.
Тегінде, мақал-мәтелдер – қай халықтың да жан-дүниесінің, мінез-
бітімінің, тыныс-тіршілігінің айнасы.
Ол сол халықтың сөздік қорының байлығын танытып қана қоймайды,
оның уақыт озған сайын құны артпаса, арымас қазына екенін де сездірер
белгісі.
ӘДЕБИЕТТЕР
1.
Орыс халқының мақалдары. В.Дальдің жинағы. -М.: 1957.
2.
Құрышжанов Ә. Ескі түркі тілдеріндегі «аталар сөзі» мен қазіргі қазақ тіліндегі мақал-мәтелдердің
өзара байланысын зерттеу мәселесі // Қазақ ССР ғылым академиясының хабарлары. Тіл және
әдебиет сериясы, 1978, №1.
3.
Оразалиева З. Ә.Қайдар «даналық қордың» танымдық сипаты // Қазақ тілі мен әдебиеті, №3,
4.
Сыздық Р. Абай және қазақтың ұлттық жазба әдеби тілі. -Алматы: 2004,
5.
Шалкеева Ш. Абай ой-пікірлерінің тағылымдық мәні // Қазақ тілі мен әдебиеті, №5, 2006.
6.
Абай энциклопедиясы. -Алматы: 1995. -350 б.
7.
Ғабдуллин М. Қазақ халқының ауыз әдебиеті. -Алматы: 1996.
94
А.Я с а у и у н и в е р с и т е т і н і њ х а б а р ш ы с ы, №2, 2009
Dr. L.URAKOVA
L.N.Gumilev Avrasya Milli Üniversitesi/Astana
ÇARLIK RUSYASI DÖNEMINDE KAZAKISTAN VE JAMBIL JABAYEV’IN
AYTIS VE ŞIIRLERINE BU DÖNEMIN YANSIMASI
Бұл мақалада Ж.Жабаевтың айтыстары мен өлеңдеріне Патшалық Ресей кезеңінің тигізген
әсерлері баяндалады.
В данной статье говорится о влиянии царского периода на айтысы и стихи Жамбыла Жабаева.
This article deals with influence of the tsar period on aityses and poems of Zhambyl Zhabaev.
17. ve 18. yüzyıllarda Ruslar, Türkistan bölgesinde önemli işgallerde
bulunurlar. Napolyon işgalinden kurtulan Rusya’nın Asya ileri karakolları
genişleme imkânı bulur. Rusların Kırım savaşında yenilmeleri Türkistan’a
yönelme sebeplerinden biridir (I, s.77).
1731’de Küçük Jüz, 1734’de Orta Jüz ve 1738’de Ulu Jüz, Rus hâkimiyetine
girer. Kazaklar’ın 1824-1864 yılları arasında yaptığı kurtuluş savaşı Kazakların
yenilgisiyle sonuçlanır (II, s.183).
Türkistan hanlıklarının birbirlerine düşmeleri ve boylar arasındaki tarihî
rekabetin onları zayıflatmasıyla birlikte, Türkistan Türklerinin büyük bir kısmı da
konargöçer olmalarından dolayı Rusların modern teşkilatlarına ve silahlarına karşı
koyacak güçte değillerdi (I, 79-80). Rus Çarı I. Nikolay 22 Haziran 1854’te Kazak
topraklarının Rus hâkimiyetine girdiğini ve Kazakların Rus kanunlarına tabi
olduklarını bir fermanla ilan eder. Çarlık rejiminin Türkistan’daki toprak gaspı ve
göçmen yerleştirme siyaseti Kazakların olağanüstü fakirleşmesine sebep olur.
Kazakistan’ın Rusya tarafından sömürgeleştirme süreci XIX. asrın sonlarıyla XX.
asrın başlarında görülmemiş bir düzeye ulaşır. Jambıl Jabayev’in doğumu bu
yıllara tekabül eder (1846). Jambıl Ulu Jüz’ün içinde “Şapıraştı” boyu, “Ekey”
uruğu mensubudur. Babası Şapıraştı boyunun Hokand hanlığına karşı verdiği
mücadeleler sırasında kahramanlığıyla adından söz ettiren Japa Istıbayulı’dır.
Şapıraştı boyu, Hokand Hanı Hüdayar Han’ın zalim idaresine karşı, Jambıl’ın
dedesi Istıbay liderliğinde defalarca ayaklanmak zorunda kalmıştır. İşte yine böyle
bir ayaklanma sırasında kışlaklarını terk etmek zorunda kalan Jambıl’ın ailesi ve
diğer köy halkı Çu nehrinin aşağı boylarında bulunan Jambıl Dağı eteklerine kadar
gelmişlerdir. Annesi Jambıl’ı bu göç sırasında, bir devenin sırtında dünyaya
getirmiştir. Bu yüzden ailesi tarafından kendisine Jambıl adı verilmiştir. 1863
yılında Jambıl, Saykal adlı zengin bir kızla atışır ve bu aytısta rakibini fakirleri hor
gördüğü için eleştirir. Bu aytısın sadece az bir kısmı halkın ağzında yaşamaktadır.
1866’da ise Jambıl’ın Janıs akınla atıştığını öğrenmekteyiz. Bu aytısta Jambıl
rakibini boş gezen bir akın olduğu için eleştirmektedir. (III, s.142)
1867’den
itibaren otuz yıl boyunca pasif bir göç yaşanır, çünkü sanayinin hızlı gelişmesi
yüzünden Çarlık hükümeti ucuz iş gücünün doğuya göç etmesini istememektedir.
(IV, s.77).
95
А.Я с а у и у н и в е р с и т е т і н і њ х а б а р ш ы с ы, №2, 2009
Urakova L. Çarlık Rusyası Döneminde Kazakistan ve Jambıl Jabayev’in Aytıs ve Şiirlerine Bu Dönemin...
1868 yılında Kazak bozkırının idaresiyle ilgili “Geçici Kanunlar” yayımlanır.
Bu kanuna göre asırlarca devam etmiş olan millî idare sistemi tamamen ortadan
kaldırılır ve Kazak bozkırı üç genel valiliğe bölünür: Bozkır Genel Valiliği
(Akmola ve Semey bölgeleri, merkez şehir – Omsk), Orenburg Genel Valiliği
(Turgay ve Ural Bölgeleri, merkez şehir – Orenburg), Türkistan Genel Valiliği
(Jetisu ve Sırderya bölgeleri, merkez şehir – Taşkent). Bukey Ordası ise Astrahan
bölgesine dahil edilir. 1868 ve sonrasında çıkan yasalar Kazak topraklarını devlet
malı ilan ederek, iç Rusya’dan gelen muhacirlerin bu topraklara yerleştirilmesinin
yolunu açar. Bunların üzerine bir de 1879’da kışın sert geçmesi ile hayvanlar otlak
bulamadıklarından açlıktan ölür. Bu durum zaten perişan olan Kazak halkının
durumunu daha da zorlaştırmıştır. (II, s.207-209) Bu şartları Jambıl eserlerinde de
dile getirmiştir. Kedey Küyi adlı şirinde, fakirleşen Kazakların içler acısı halini
konu etmiş, 1881 yılında Kulmambet’le yaptığı aytısta halka yardım etmeyen
Kazak beylerini de eleştirmiş ve halk kahramanlarını övmüştür.
25 Mart 1891 tarihinde onaylanmış “Bozkır Kanunları”na göre, Kazaklara
toprak asgari ihtiyaçlarına göre verilmektedir, geriye kalan “toprak fazlaları” ise
Devlet Hazine Bakanlığına ait olmaktadır. Daha sonra bu kanun yürürlüğünü
yitirir ve 2 Aralık 1896 tarihinde “Göç İdaresi” kurulur. Yerli halkın yerleşim
düzenini, toprak verimliliğini, tarım ve hayvancılık için uygun bölgeleri
araştırmakla görevli olan bu kurum, en verimli toprakları tespit eder, bin bir çeşit
bahaneyle orada bulunan Kazakları başka yerlere göç ettirir, söz konusu verimli
topraklara ise Rus köylülerini yerleştirir (IV, s.50).
Çarlık Rusya’sı döneminde Kazaklar, kendi toprakları için Ruslara vergi
ödemektedirler. Rus idaresinin izni olmadan hiçbir şey yapamayacak hale
gelmişlerdir (IV, s.50-55). 1895 yılında Sarbas ile yaptığı aytısta Jambıl yine halkı
düşünmeyenleri eleştirip, Kazak topraklarını düşmana karşı koruyanları örnek
göstermiştir.
1897-1905 yıllarında kuraklık ve toprak verimsizliğinden dolayı Rusya’nın
orta bölgelerinin açlıkla yüz yüze kalmış halkının doğuya göç temposunda hızlı bir
artış görünmektedir. Rus köylülerinin endişelerini ortadan kaldırmak ve onların
sayesinde en verimli Kazak topraklarını istila etmek amacıyla Rusya, göç
politikasını yasallaştırır ve göçün propagandasını yapmaya başlar. Muhacirlere
para, tarım aletleri ve tohum yardımı bile yapılmaktadır (IV, s.77).
6 Ağustos 1905 tarihinde Çarlık yönetimi tarafından Duma seçimleri ile ilgili
bir Manifesto yayımlanır. Söz konusu yasaya göre Rusya İmparatorluğuna tabi
olan Orta Asya ve Kazakistan halkları seçime katılamamaktadır. Bu durum
Kazakistan’ın birçok bölgesinde ayaklanmaların ortaya çıkmasına sebep olur (IV,
s.40).
Bu ayaklanmaların yenilgiyle sonuçlanma sebeplerinden biri, bazı Kazak bey
ve zenginlerinin halkın isteklerine ve ihtiyaçlarına karşı duyarsız kalması ve Çarlık
hükümeti idarecilerinin şahsi çıkar peşinde koşmasıdır. Jambıl 1900, 1905 ve 1911
yıllarında kaleme aldığı Mänke turalı, Şaltabayġa, Ķaliġa ve Kökimge adlı
şirlerinde onları acımasızca eleştirmektedir. 1905 tarihli Dosmagambet ile
96
А.Я с а у и у н и в е р с и т е т і н і њ х а б а р ш ы с ы, №2, 2009
Urakova L. Çarlık Rusyası Döneminde Kazakistan ve Jambıl Jabayev’in Aytıs ve Şiirlerine Bu Dönemin...
aytısında da Jambıl haksızlıklara boyun eğenleri, Çarlık yöneticilerini, Kazak bey
ve zenginlerini, Ruslara uyup da içki içenleri, haramla helali birbirinden
ayıramayanları eleştirmektedir. (V, s. 384-385).
9 Haziran 1909 tarihinde yeni bir yönerge çıkar ve Kazak topraklarının kaderi
artık bu belgeye bağlı hale gelir. Kazak bozkırlarının sömürgeleştirilmesini
tamamlamak amacıyla Çar yönetimi demiryolu inşasına başlar. Bu, Rusya’nın orta
kesiminden daha fazla insanın Kazakistan’a göç etmesine, doğal hammadde
üretiminin ve ithalatının artmasına olanak sağlamaktadır. XX. asırda toprak sorunu
giderek önem kazanmaya başlar. Kazakların hayvancılık için elverişli, verimli
topraklarının zorla ellerinden alınarak Rus köylülerine verilmesi, yerli halkın
geleneksel yaşam düzenini altüst etmiş, büyük ekonomik zararlara sebep olmuş,
halkın fakirleşmesine yol açmıştır (IV, s.50-51). Jambıl 1909 tarihinde Şaşubay ile
yaptığı aytısta Şaşubay’ı zenginleri övdüğü için, seçimlerde onlara oy verdiği için
ve içki içtiği için eleştirmektedir.
1910 yılından itibaren “yeni göç dönemi” başlamış olur. Çarlık hükümeti
“zengin Rus köylüler”in tarım işlerinin gelişmesi sayesinde yeni yerleşime açılmış
bölgelerde güvenilir destek kazanmaya çalışmıştır. Kazakların yatıştırılması içinse
askerler gönderilir. (IV, s.77-78)
Aynı zamanda Kazak halkının dini-etnik çizgilerinin yok edilmesi ve onları
Hıristiyanlaştırmak suretiyle asimile edilmesi yönünde tedbirler alınmaktadır. Rus
N.A. İlminskiy’nin hem Çarlık Rusyasında hem Sovyetler Birliği’nde uygulama
alanı bulan teorileri Türk halkaları arasındaki lehçe farklılıklarını güçlendirmiş ve
bu halklar iç içe yaşadıkları halde kendi aralarında anlaşabilmek için Rusça
kullanmak zorunda bırakılmıştır. İlminskiy, her lehçe için ayrı bir yazı dili ve
edebî dil yaratma faaliyetlerinde bulunarak
Türk
boylarını birer ayrı millet gibi
göstermeyi ve Ruslaştırma faaliyetlerini hızlandırmayı amaçlamıştır (VI, s.3).
Kutsal Sinod’un 5 ve 26 Nisan 1912 tarihli kararı doğrultusunda Kazaklara
yerleşik düzene göre toprak verilirken mutlak surette Ruslarla komşu olması, her
yerleşim biriminde Rus sayısının Kazaklardan en az iki kat fazla olması
öngörülmektedir (IV, s.59).
1911’de Kazakça çıkarılan ilk yayınlardan olan “Aykap” dergisiyle 1913’te
çıkarılmaya başlayan “Kazak” gazetesinde en güncel sosyal, siyasî ve kültürel
meselelere yer verilir.(IV, s.55-56)
Bu yıllarda Kazak yazarları, şairleri halkı bilinçlendirme gayesi içindedir.
Onların içinde Kazak halk akını Jambıl da vardır. 1913 yılında Romanov
Hanedanlığının 300. yılı kutlamaları çerçevesinde Almatı’da bir sergi düzenlenir.
Sergiyi düzenleyenler Jetisu ve Kırgızistan akınlarından Romanov sülalesiyle
Kazakistan’da görev yapan Rus memurlarını övmelerini talep ederler. Bazı akınlar
bu talebi yerine getirir, bazıları ise geri çevirir. Jambıl bu isteğe boyun eğmeyen
ikinci grubun başında yer alır ve Östepkede adlı şirinde bu talebi yerine getirenleri
şu sözlerle eleştirmektedir: “Onlar bozkırlarını unutup, Çarlık idarecilerinin
önünde eğilerek onurumu kırdılar (V, s.387). Şiirin devamında Jambıl, “bu
sergide bulunmaktansa anavatanımda olmayı tercih ederim” diyerek
97
А.Я с а у и у н и в е р с и т е т і н і њ х а б а р ш ы с ы, №2, 2009
Urakova L. Çarlık Rusyası Döneminde Kazakistan ve Jambıl Jabayev’in Aytıs ve Şiirlerine Bu Dönemin...
Çarlık yöneticilerine “sizin önünüzde asla eğilmem ben” demektedir.
I. Dünya Savaşı çıkınca Rus hükümeti seferberlik ilan ederek 250.000
civarında Kazak’ı, Rus ordusunda geri hizmetlerde çalıştırmak üzere askere almak
istemiştir. Askeri ihtiyaçlar için Kazakların hayvanları da zorla alınır. Kazaklar bu
emirlere boyun eğmeyip vergilerin de azaltılmasını talep ederler ve neticede
Sırderya bölgesinde isyan çıkar. Kazakistan’daki Rus kuvvetleri Türkistan’dan
gelen birliklerle desteklenerek 1916’da Türkleri yener. 40.000 haneye yakın Türk
ailesi çöllere sürülür. 300.000’den fazla Kazak-Kırgız Türkü Doğu Türkistan’a
sığınır. On binlerce Kazak idam edilir (I, s.82).
Çarlık yönetiminin Kazakların cepheye gönderilmesiyle ilgili emir 1916
yılında Şapıraştı uruğunun da ayaklanmasına sebep olur. Jambıl, Patşa Ämiri
Tarıldı adlı şiriyle isyancılara moral vermiş, onları mücadeleye teşvik etmiştir.
Zildi Buyrıķ adlı şirinde ise Jambıl, Kargalı köyü ile Üşkonır yaylasında Çar’ın
emrine karşı çıkan ayaklanmayı, bu ayaklanmanın nasıl bastırıldığını, Kazak
gençlerinin nasıl zorla götürüldüklerini tüm detaylarıyla gözler önüne sermektedir
(VII, s.373). 1916 yılında önemli roller üstlenen Alaş Orda Partisi Bolşevik
ihtilalinden faydalanarak Çarlık Rusya’sının sömürüsünü kırmak için harekete
geçer. Alaş Orda Kazakistan’ın bağımsızlığını ilan eder ve Ağustos 1917’de
Alihan Bökey idaresinde Kazakistan hükümetini kurar. Alaş Orda Hükümeti Kızıl
ve Beyaz Ruslar arasında sıkışmış olmasına rağmen bölgede otoritesini
yerleştirmiş ve önemli icraatlarda bulunmuştur. Yaklaşık 3 sene süren kanlı
savaşlardan sonra Sovyet Rusya, Kazaklar için bir hükümet kurar ve Orenburg’u
başkent yapar (1919).
KAYNAKÇA
1.
Gömeç, S., Türk Cumhuriyetleri ve Toplulukları Tarihi, Ankara, 2006
2.
Kuzembayulu, A., Abil, E., İstoriya Respubliki Kazahstan, Astana, 2003.
3.
Törekulov, N., Jüz Jasagan Bayeterek, Almatı, 1989.
4.
(VI)Ozganbay, O., Gosudarstvennaya Duma Rossii i Kazahstan (1905-1917), Almatı, 2000.
5.
Ahmetov, Z., Berdibayev, R., Joldasbekov, M., İbrayev Ş, Kaskabasov, S., Korabayev, S., Sadırbayev, S.,
Seydimbekov, A., Djambul Djabayev, Almatı, 1996.
6.
Yüce, Mehmet, “Rusların Türkistan’da Uyguladıkları Ruslaştırma Politikası”, Vatan Gazetesi, 02 Nisan
2006.
7.
Djambul Djabayev, İzbrannıye Proizvedeniya, Almatı, 1981.
8.
Jambıl Jabayevtıñ Tañdamalı Şıġarmalar Jiynaġı, Almatı, 1996.
98
А.Я с а у и у н и в е р с и т е т і н і њ х а б а р ш ы с ы, №2, 2009
А.О.КЫДЫРБАЕВА
старший преподаватель МКТУ им. А.Ясави
СИСТЕМА ВНЕАУДИТОРНОЙ РАБОТЫ ИНОСТРАННОГО
ЯЗЫКА В ВУЗ-АХ
Бұл мақалада жоғары оқу орындарындағы шет тілінің аудиториядан тыс жұмыстарының
жүйесі қарастырылған
This article deals with the system of out-of-class work of the foreign language at higher schools.
Система внеаудиторной работы при самостоятельной работе студента с
преподавателем (СРСП) по иностранному языку включает совокупность
взаимосвязанных
и
взаимодействующих
и
взаимодействующих
организационных форм, методов и видов внеурочной деятельности,
объединенных общими целями.
С точки зрения системного подхода к формированию личности
неправомерно
искусственное
разграничение
задач
учебного
и
воспитательного процессов и их изолированное решение. Поэтому каждая
организационная форма должна быть многофункциональной, оказывать
воздействие на многие стороны личности. Так, например, организуя работу
над выразительным чтением стихов на изучаемом языке, преподаватель не
может ограничиться только постановкой техники выразительного чтения. Он
целенаправленно формирует коммуникативные умения и навыки, проявляет
заботу о расширении кругозора студента, воспитывает эстетическое
отношение к литературе страны изучаемого языка и к самому языку,
развивает сценические способности, потребность в общении, в углубленном
изучении иностранного языка. Умело подбирая материалы для
выразительного чтения, преподаватель формирует гражданскую позицию,
идеалы и мировоззрение студентов. При этом он опирается на уже
сформированные в родном языке умения и навыки выразительного чтения,
стремится осуществить их перенос в иноязычную деятельность в той мере, в
какой это позволяет специфика предмета.
В создании системы важно учесть преемственность различных
возрастных этапов и этапов овладения иноязычной коммуникативной
деятельностью.
Уровень
языковой
подготовки
студентов
и
их
психофизиологические особенности определяют выбор содержания, форм и
методов работы, а также характер взаимоотношении преподавателя и
студента.
В планировании и проведении внеаудиторной работы по предмету
необходимо принимать во внимание, что она значима и эффективна в том
случае, если каждое ее мероприятие органически вписывается в учебно-
воспитательный процесс ВУЗ-а. В связи с этим все проводимые в рамках
системы, постоянно действующие и периодические формы работы должны
координироваться администрацией ВУЗ-а и органически сочетаться с
планами работы кураторов, деятельностью молодежных организации ВУЗ-а.
99
А.Я с а у и у н и в е р с и т е т і н і њ х а б а р ш ы с ы, №2, 2009
Кыдырбаева А.О. Система внеаудиторной работы иностранного языка в ВУЗ-ах
В создании любой педагогической системы существует сложнейшая
зависимость между целями, содержанием, формами и методами учебно-
воспитательного процесса. Конечные цели внеаудиторной работы по
предмету, а именно: 1)расширить и углубить знания, умения и навыки в
овладении иноязычной коммуникативной деятельностью; 2)стимулировать
интерес студентов к изучению предмета; 3)способствовать всестороннему
развитию личности, могут быть конкретизированы преподавателем в
соответствии с настроенной им моделью системы. При этом учитывается
специфика и возможности предмета.
Цели внеаудиторной работы по иностранному языку направляют
деятельность студентов в том случае, если совпадают с их личностными
установками: «хочу научиться говорить на иностранном языке», «хочу
научиться читать на иностранном языке», «хочу больше узнать о стране
изучаемого языка», «хочу использовать иностранный язык в своей будущей
специальности», «хочу понять тексты песен на изучаемом языке» и т.д. В
случае несовпадения целей внеаудиторной работы по иностранному языку
на конкретном ее этапе с целями студента, отсутствия у него мотивов
деятельности вся система оказывается формальной, так как не принимается
студентами и не воздействует на них. Добровольный характер
внеаудиторной работы по иностранному языку, трудности в ее подготовке, и
проведении обусловливают необходимость разработки мер комплексной
мотивации личности, соблюдения всех требовании к содержанию, формам и
методам. Ближайшие и частные цели системы внеаудиторной работы по
предмету должны быть подчинены ее стратегическим целям. Постановка и
реализация целей системы внеаудиторной работы определяются также
личностью преподавателя, уровнем его педагогического мастерства,
необходимостью учета его сильных сторон.
Содержание внеаудиторной работы по иностранному языку заключается
в органическом единстве ее основных направлений: 1) прагматическом
(формирование у студентов коммуникативных умений и навыков, некоторых
доступных умений и навыков художественной деятельности, на этапах –
организованных умений и навыков); 2) гносеологическом (сообщение
студентам сведений о стране изучаемого языка, о событиях в мире, о
революционном международном движении, о студенческих и молодежных
организациях и т.д.); 3) аксиологическом (развитие у студентов ценностных
ориентации и мотивов деятельности и т.д.) [1.7].
Логика педагогического процесса подсказывает, что любая самая
хорошая продуманная и теоретически обоснованная система проведения
внеаудиторной работы по иностранному языку может оказаться не
результативной, если ее конкретные воплощения не будут учтены
изменяющимися условиями в жизни коллектива и отдельных его членов,
актуальные события в жизни нашей страны и страны изучаемого языка,
100
Достарыңызбен бөлісу: |