Материалдары



Pdf көрінісі
бет56/57
Дата15.02.2017
өлшемі11,99 Mb.
#4144
1   ...   49   50   51   52   53   54   55   56   57
deneyimleri  planlanırken  konunu  gelişim  ile  ilgili  kararlarda  öğrencilerin  öğrenme  stilleri  ve  pedagojik 
göz önüne alınmalıdır.  
Ağ  Araştırmaları  tek  bir  alana  yönelik  yada  disiplinler  arası  olabilmektedirler.  Ağ  Araştırmaları 
Dodge tarafından kısa süreli ve uzun süreli olmak üzere ikiye ayrılmıştır. Kısa süreli Ağ Araştırmaları bir 
veya iki derslik olabilirken uzun süreli Ağ Araştırmaları haftalık yada aylık etkinliklerden oluşmaktadır. 
Kısa  süreli  Ağ  Araştırmasının  öğretimsel  amacı  bilgi  edinimi  ve  edinilen  bilginin  bütünleştirilmesidir. 
Kısa süreli Ağ Araştırması sonucunda bir öğrenci büyük miktarda yeni bilgiye ulaşmış ve bu yeni bilgileri 
anlamlandırmış olacaktır.  
Uzun süreli Ağ Araştırmalarının öğretimsel amacı ise; öğrencilerin mevcut bilgilerinin artırılması, 
elde edilen bilgilerin sınıflandırılması ve öğrenilen bilgilerin öğrenci tarafından anlamlandırılması olarak 
tanımlanabilir.  Uzun  sürelibir  Ağ  Araştırması  etkinliğini  tamamlayan  öğrenci;  büyük  miktardaki  bilgiyi 
derinlemesine analiz etmiş ve belli yollarla yeni bilgi formlarına dönüştürmüş olur[7].  
Ağ Araştırmaları öğretmene, dersin işlenmesi konusunda son derece esnek bir yapı sağlamaktadır 
ve etkinlik içerisinde  gerekli sınırlamalar kolaylıkla yapılabilmektedir. Etkinlikler esnasında öğrencilerin 
ulaşacağı  internet  sayfaları  öğretmen  tarafından  belirleneceği  için  etkinliğin  gidişatını  kolaylıkla  kontrol 
altında tutulabilir. Ayrıca bağlantı kurulan adresler iyi seçildiğinde, öğrencilerin güncel ve zengin içerikli 
kaynaklara  daha  kolay  ulaşmaları  sağlanır.Ağ  Araştırmaları  öğrencilere  değişik  formatlarda  sunulabilir. 
Öğrenciler,çeşitli kaynaklardan ulaştıkları bilgileri sentez edebilmeli ve kendi sonuçlarına ulaşmalıdırlar. 
Ağ  Araştırmaları,  öğrencilere  internetten  gelen  bilgileri  kendilerine  mal  etme  olanağı  sağlarken,  grup 
çalışması  yaparak  öğrendiklerini  arkadaşları  ile  paylaşma  imkânı  verir.  Öğrencileri  için  monotonluktan 
uzak  aktiviteler  olan  Ağ  Araştırmaları,  doğru  planlandığında  yeni,  geniş çeşitlikteki  ve  güvenilir  bilgiye 
ulaşmak için etkili bir ders ve eğlence aracı olabilir. 
 
Kaynaklar 
1.  Gencan T.N. Dilbilgisi. Ayraç Yayınları. Ankara.2001. 
2.  Vardar.B.(Ed.). Açıklamalı Dilbilim Terimleri Sözlüğü.Multilingual Yayınları. İstanbul.2002.  
3.  Charaudeau.P. Grammaire du sens et de l’expression.Hachette.1992. 

 
 
352 
 
4.  Hudson.R.Language Education:Grammar. Encyclopedia of Language and Linguistics (ss.477­
480) Elsevier.  
5.  Quandt I.J.Language Arts for Child.Prentice­Hall.Inc. Englewood.Cliffs.1983. 
6.  Demirel.Ö. Eğitim Sözlüğü. PegemA. Yayıncılık. Ankara.2003. 
7.  Kılıç R., “Webquest Destekli İşbirlikçi Öğrenme Yönteminin Matematik Dersindeki Tutum ve 
Erişiye Etkisi” Yüksek Lisans Tezi, Osmangazi Üniversitesi İlköğretim Anabilim Dalı Sınıf Öğretmenliği 
Bilim Dalı, Eskişehir, 2007.  
8.  Köse  F.,  “Moving  The  Web­Quest  Proses  From  Static  To  Dynamic:  Preserve  Teachers’ 
Experience  With  Dynamic  Web­Quest  Enviroment”,  Middle  East  Tecnical  University  The  Graduate 
School Of Natural And Applied Sciences, Ankara, 2007. 
9.  Halat,  E..  “Matematik  Öğretiminde  Webquest’  in  Kullanımına  İlişkinÖğretmen  Adaylarının 
Görüşleri”, İlköğretim Online , Cilt: 6 (2), 2007. Sayfa: 264­283. 
10. Young,  D.  L.,  Wilson,  B.  G.,  “Webquests  For  Reflection  andConceptual  Change:  Variations 
on a Popular Model For Guided İnquiry”,  Erişim tarihi: 4 Mayıs 2008, (2002). 
11. Gülbahar  Y.,  Kalelioğlu  F.,  Mardan  O.,  “Öğretim  ve  Değerlendirme  Yöntemi  Olarak  Web 
Macerası’nın  Kullanışlılık  Açısından  Değerlendirilmesi”  ,  Ankara  University,  Journal  of  Faculty  of 
Educational Sciences, year: 2008, vol: 41, no: 2(2008), 209­236. 
12. Demirel,  Ö.,  “Öğretimde  Planlama  ve  Değerlendirme  Öğretme  Sanatı”,  Ankara,  PegemA 
Yayıncılık, 2005. 
 
 
 
ӘОЖ:37.016:811.512.161 
YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE OTANTİK VİDEO KULLANIMI 
 
Bekir Hardal, Süleyman Demirel ünüversitesi 
6M011900 – İki yabanci dil bölümünün yüksek lisans öğrencisi 
 
Түйін 
Қазіргі  таңда  шет  тілін  үйрену  өте  өзекті  мәселеге  айналды.  Мұнымен  қатар  шет  тілін 
үйренудегі  тәсілдермен  әдістер  қатты  өзгеріске  ұшырады.  Көптеген  ғалымдар  өздерінің 
тәсілдерінің    дұрыстығын  қорғады.  Мен  бұл  мақалада  шет  тілін  үйренудегі  өзінідік  бейне 
материалдарының қысқаша тарихы мен қоса қолданылуының пайда және зияндарын қарастырдым. 
Нәтижесінде бұл тәсілдің шет тілін үйренуде пайда болғанын көрдім. 
 
Резюме 
В  наши  дни  изучение  иностранных  языков  стало  актуальной  темой.  В  результате  этого 
методики   и  приемы изучения иностранных языков сильно  изменились. Многие  ученые отстояли 
свою позицию и доказали правильность своих методов. Я же в своей статье изучил своеобразный 
видео материалы, его историю и применение в практике. В заключении я пришел к выводу что это 
методика может быть применена успешно при изучении иностранных языков. 
 
Summary 
Noondays  learning  of  foreign  language  become  very  actual.  In  this  case  and  skill  of  learning 
foreign  language  have  changed  a  lot.  Many  scientist  proud  that  their  methods  are  use  full.  In  this 
publication I tried to discuss about automatic video materials their advantages, disadvantages and history.  
As a summary of my publication I learned that this method is successful in learning of foreign language. 
 
Özet 
Günümüzde  yabancı  dil  öğrenmek  kaçınılmaz  bir  gerçek  haline  geldi.  Durum  böyle  olunca 
yabancı  dil  öğretiminde  kullanılan  yöntem  ve  metodlarda  gün  geçtikçe  değişime  uğradı.  Birçok  bilim 

 
 
353 
 
adamı  kendi  metodlarının  doğruluğunu  savundu.  Bense  bu  makalede  yabancı  dil  eğitiminde  otantik 
mataryalin  kısaca  tarihinden  ve  kullanılmasının  fayda  ve  zararlarından  bahsettim.  Sonuç  olarakta 
kullanılan bu yöntemin yabancı dil eğitiminde başarılı bir yöntem olduğunu gördüm. 
 
 
Ülkeler  arasındaki  sınırların  teknolojik  gelişmeler  sayesinde  neredeyse  kalktığı  günümüz 
dünyasında,  başka  toplumların  dillerini  kısa  sürede  öğrenme  ihtiyacı  doğmuştur.  Yabancı  dil  öğretim 
yöntemleri de bu değişime paralel olarak bütün dünyada hızla gelişmektedir ve gelişmeye ara vermeksizin 
devam etmektedir. Aynı zamanda bu gelişime ayak uyduran birçok yabancı dil öğretim yöntemi ve tekniği 
ortaya  çıkmaktadır.  Dünyadaki  diğer  dillerin  yanı  sıra  Türkçe  öğretiminde  de  yeni  yöntemler  ve 
yaklaşımlar  kullanılmaktadır.  Yabancı  dil  öğretim  metotlarının  çoğu,  öğrencilerin  amaç  dilde  iletişim 
kurmayı öğrenmelerini hedeflemektedir. 1970’lerde eğitimciler amaç yolda doğru ilerleyip ilerlemedikleri 
hususunda  kendilerini  sorguladılar.  Bazıları,  öğrencilerin  sınıf  ortamında  rahatça  yabancı  dilde 
konuşabildiklerini  fakat  okulun  dışında  herhangi  bir  gerçek  hayat  ortamında  öğrendikleri  yabancı  dilde 
iletişim  kuramadıklarını  gözlemlediler.  Başka  bir  grup  eğitimci  de  yabancı  dilde  iletişim  kurmak  için 
sadece  dil  yapılarını  öğrenmenin  yeterli  olmadığını  saptadılar.  Öğrenciler  dil  yapılarını  kullanmayı 
bilebilirler fakat dili kullanamayabilirler. Kısacası; yabancı dilde iletişim kurabilmek için dil kalıpları ve 
yapılarından daha fazlasına gereksinim vardır. Bu da iletişimsel yetidir, yabancı dilde nerede ne zaman ne 
diyeceğini  bilebilmektir.  Bu  şekildeki  gözlemler,  1970’lerin  sonlarında  ve  1980’li  yılların  başlarında 
eğitim alanında dilsel yapı odaklı yabancı dil eğitim metodundan, iletişimsel metoda yönelik bir değişime 
katkıda bulundu.  
Türkçenin  iletişimsel  metotla  tanışması  ise  1990’lı  yıllara  dayanmaktadır.  Dünya’da    Türkçe 
öğretiminde  uygulanması  da  daha  yeni  mümkün  olabilmiştir.  Yabancı  dil  öğretim  yöntemlerinin  çoğu 
öğrencilerin  öğrendikleri  amaç  dilde  etkin  bir  biçimde  iletişim  kurmayı  hedef  edinmektedir.  Geçtiğimiz 
yüzyılın  ikinci  yarısına  damga  vuran  iletişimsel  yaklaşım  bu  hedefi  yeterince  yerine  getirmektedir. 
Yabancı  dil  olarak  Türkçenin  öğretilmesinde  de  iletişimsel  yaklaşım  kullanılmaya  başlanmıştır.  Böylece 
Türkçe  öğretiminde  klasik  yöntemlerin  yerine,  öğrenen  odaklı  öğretim  yöntemlerinden  biri  olan 
iletişimsel  yaklaşımın  kullanılması  öğrencilerin  verimliliğini  artırmaktadır.  Türkçe  konuşma  becerileri 
öğretiminde  iletişimsel  yaklaşım  uygulanırken,  ders  sırasında  her  türlü  görsel  araçlar,  işitsel  araçlar, 
görsel­işitsel araçlar ve tüm öğretme tekniklerinden faydalanılabilir. Bu çalışmada Türkçe öğretmenlerin 
konuşma  becerisi  öğretiminde  modern  öğretim  tekniklerini  kullanmaları  için  iletişimsel  yaklaşıma  göre 
hazırlanmış sınıf içi etkinliklerin uygulanma biçimleri tanıtılacak ve verimliliği tartışılacaktır. 
Yurt  dışında  okutulan  Türkçe  derslerinde  öğretmenler,  “haftalık  ders  saati  içerisinde  dil 
becerilerinin  (konuşma,  dinleme,  okuma  ve  yazma)  hepsi  nasıl  verilebilir,  Türkçe  iletişim  becerilerini 
geliştirmeyi  hedefleyen  bir  Türkçe  dersi  için  hangi  otantik  (özgün)  materyaller  kullanılmalı,  bu  otantik 
materyaller genel müfredatla nasıl bütünleştirilebilir” gibi sorular yöneltmeye başlamışlardır. 
Hem görme hem de işitme duyularına aynı anda hitap edebilmesi açısından video, diğer geleneksel 
materyallerden  ayrılmaktadır.  Özellikle  Türkçe  dersinde  izletilen  bir  video,  ana  dili  olarak  konuşulan 
ülkeye  gidilmeden  o  ülkeyi  görsel  olarak  öğrencilere  sunabilmektedir.  Bu  görsel  unsurlar,  diyalog  ve 
kişiler  arası  fiziksel  iletişimi  barındırdığı  gibi  öğrencilere  mekân  özellikleri,  içerik  ve  önbilgi  de 
sağlayabilmektedir. 
İnsanlar  iletişim  kurarken  genellikle  hem  sözlü  hem  de  sözsüz  mesaj  alışverişinde 
bulunmaktadırlar. Fakat sözsüz iletişim her ne kadar yüz yüze iletişim esnasında oldukça önemli olsa da 
çoğunlukla  yabancı  dil  öğretmenleri  tarafında  bu  önem  göz  ardı  edilmektedir.  Örneğin,  konuşmacının 
duruşu ve mimikleri o kişinin niyeti ve tavrı hakkında dinleyiciye ipucu verir. Ayrıca, iletişim esnasında 
insanların  birbirilerine  ne  kadar  yakın  veya  uzak  durdukları  da  onlar  arasındaki  ilişkiyi  anlamamızda 
yardımcı  olmaktadır.  Mimikler  ve  dinleyiciyle  göz  teması  da  konuşmacının  duygu  ve  tavrı  hakkında 
sözcüklerin  yanı  sıra  konuşma  hakkında  bilgi  vermektedir.  Tüm  bunlar  günlük  hayatımızda  iletişim 
kurarken kullandığımız dil bilimsel kodları oluşturmaktadır [1, 171]. 
İletişimde  kullanılan  bu  görsel  işaretlerden  habersiz  olan  yabancı  dil  öğrencileri  anadili  Türkçe 
olan  kişilerle  iletişim  kurarken  zorluk  yaşabilmektedirler.  Araştırmalara  göre,  bu  öğrencilerin  iletişim 

 
 
354 
 
esnasında konuşmayı sürdürmede, konuyu değiştirmede, sohbet başlatmada ve bitirmede zorluk çektikleri 
gözlemlenmiş  ve  bu  durumunun  iletişim  kurarken  engel  teşkil  ettiği  belirtilmiştir  [2,  34].  Zengin  görsel 
içerikleriyle  videolar,  yabancı  dil  öğrencilerinin  geleneksel  öğretim  materyalleri  ile  kendi  dillerinin 
kullanıldığı  çevreden  edinemeyeceği  unsurları  sağlayabilmektedir.  Dilin  doğal  ortamında  öğrenciye 
sunulması açısından videolar dilin sözlü ve sözsüz etmenleriyle birlikte yabancı dil edinimine önemli bir 
katkı sağlamaktadır. 
Yabancı  dil eğitimi  literatüründe,  “otantik  materyaller”  için  farklı  araştırmacılar  tarafından  farklı 
tanımlar  yapılmıştır.  En  geniş  anlamıyla,  dil  öğretmek  amacı  ile  üretilmemiş  basılı  veya  dijital  tüm 
metinler  otantik  materyal  sayılmaktadır.  Otantik  materyaller,  eğitim  amaçlı  değişikliğe  uğramamış  ve  o 
dilin konuşurları tarafından yine o dilin konuşurları için üretilmiş materyallerdir [3, 285]. 
Bütün  bu  tanımların  yanı  sıra,  Galloway  otantikliğin,  hedef  dilin  konuşurları  tarafından  üretilen 
dilde  olabileceğini  belirtmiştir  [4,  129].  Diğer  bir  tanımda  ise,  bu  materyallerin  “otantik”  sayılabilmesi 
için  konuşmacının  yanı  sıra  konuşmanın  geçtiği  durumun  da  “otantik”  olması  gerektiği,  ancak  o  zaman 
dilin  içeriği  ve  yapısının  otantik  olabileceği  savunulmaktadır  [5,  205].  Aynı  şekilde,  Rogers  ve  Madley 
“otantik” sıfatını, özündeki doğallığı yansıtan ve konuşurları tarafından kültürel içeriğine uygun biçimde 
kullanılan dil yapıları için kullanmışlardır. 
Yabancı dil eğitiminde kullanılan otantik materyallerin, ders kitaplarında kullanılan dil gibi, eğitim 
amaçlı önceden hazırlanmış yapay dil içeren materyallerden farkı bu materyallerin pedagojik olmayan ve 
doğal  iletişimi  içeren  bir  dile  sahip  olmasıdır.  Dolayısıyla,  yabancı  dil  eğitimi  için  seçilen  otantik 
materyallerin Morrow’un da belirttiği üzere gerçek bir dil, gerçek anadil konuşurları ve gerçek dinleyici 
kitlesine iletilmek üzere gerçek bir mesaj içermesi gerekmektedir. Aksi takdir de o materyallerin otantik 
özelliği bulunmamaktadır. 
Evans’ın  belirttiği  üzere,  bilgi  iletişim  teknolojilerinin  yabancı  dil  öğretimi  alanında  yaygın 
kullanımıyla birlikte öğrenci etkileşimini arttırmak ve öğrenmeyi daha gerçek bir hale getirmek için sınıfta 
daha fazla otantik materyal kullanılmaya başlanmıştır [6, 96]. Hedef dilde dilin konuşurları için yazılmış 
gazeteler, dergiler, kullanım kılavuzları, el ilanları, broşürler, televizyon ve radyo programları, konferans 
ve  demeçler,  şarkılar,  mektuplar,  film  ve  belgeseller  sınıfta  kullanılabilecek  otantik  materyallerden 
bazılarıdır [7, 102]. 
Dil  öğretimindeki  “iletişimsel  yaklaşımlar”  (communicative  approaches)  en  eski  sömürge 
toplumlarından  beri  süre  gelmiş,  eski  uygarlıkların  keşfi  ve  fethiyle  birlikte  farklı  dillerin  konuşurları 
arasında iletişim ihtiyacı doğmuştur [8, 2]. 
Titone’un  belirttiği  üzere,  milattan  önce  2700’lü  yıllarda  Akadlar,  Sümerleri  fethettikten  sonra 
yerel  dili  öğrenmek  istemişler  ve  bu  eski  dil  öğretme­öğrenme  çabaları  özünde  bir  nevi  otantiklik 
taşımıştır  [9,  2].  Çünkü  bu  dil  öğrenme  süreci  sınıf  dışı  ortamlarda  ve  dil  öğretimi  için  özellikle 
hazırlanmış materyaller olmadan gerçekleşmiştir. 
Dil  öğretimindeki  iletişimsel  yaklaşımların  yaygınlaşmasıyla,  otantik  metinlerin  dil  eğitiminde 
kullanımı  9.  Yüzyıl  İngiltere’sine  kadar  dayanmakta,  halkın  eğitimde  bölgesel  dillerden  (vernaculars)­ 
eski  İngilizceye  (Old  English),  eski  İngilizceden  de­bölgesel  dillere  çevirilerde  kitaplar  kullanılmıştır. 
Böylece hem metinler hem de yöntem otantik olarak nitelendirilebilmektedir [8, 3]. 1970lerle birlikte, dil 
öğretimindeki  İletişimsel  Yaklaşımda  otantik  materyallerin  kullanımı  artmış  ve  kendi  kendine  öğrenme  
aktivitelerinin merkezinde yer almaya başlamıştır [8, 10]. 
Otantik  video  kullanımı  çok  eskilere  dayanmamakla  birlikte,  bu  alanda  yapılan  uygulamaların 
azlığıda göze çarpmaktadır. Bilişim ve iletişim teknolojilerinin dil eğitiminde kullanılmaya başlanmasının 
ardından otantik materyal kullanımı artmış ve bu artışla birlikte öğrencilerin dil seviyelerine bağlı olarak 
farklı videolar, gerek YouTube gerekse farklı kanallar yoluyla dil öğrencilerine sunulmuştur. Fernandez­
Guerro  ve  Martinez­Flor  ise  film  ve  televizyon  programlarının  yabancı  dil  öğretiminde  uzun  zamandan 
beri  kullanıldığını  ve  yabancı  dil  alanındaki  pek  çok  araştırmacı  tarafından  da  sınıf  içinde  kullanımı  da 
tavsiye  edildiğini  ileri  sürmüştür.Sherman’a  göre  dil  eğitiminde  otantik  materyal  olarak  video 
kullanmanın  iki  gerekçesi  mevcuttur.  Bunlar  ulaşabilirlilik  ve  motivasyondur.  Yabancı  dil  derslerinde 
öğretilen  teorik  bilgilerin  uygulamadaki  şekillerinin  gösterilmesi  için  derslerin  videolarla  desteklenmesi 
gerekmektedir. Burada dikkat edilmelidir ki videodan kastedilen şey görüntülü ve sesli filmlerdir. Video, 

 
 
355 
 
hem bir bilgi deposu hem de iyi bir gösteri aracıdır. Gerçek hayatın en iyi şekilde sergilenmesini sağlar. 
Video  filminin  kısa  bir  sahnesinde  pek  çok  mesaj  bulunabilir.  3­5  dakika  süren  kısa  bir  programa  bir 
saatlik  ders  sığdırılabilir.  Videoda  ses  ve  görüntü  bir  bütün  halinde  verilir.  Böylelikle  öğrencilerin  iki 
önemli duyu organı harekete geçirilerek konunun daha kolay anlaşılması sağlanır. 
Öğrencinin video yardımıyla yabancı dil dersinde teorikte gördüğü bir diyalogun gerçek yaşamda 
nasıl  uygulandığını  görmesi,  duyması  o  dilin  yapısını  kavraması  açısından  önemlidir.  Öğrenciler  video 
yardımıyla öğrenilen dilde kullanılan beden dilini ve mimik hareketlerini kullanmayı da öğrenirler. Video 
ile  yabancı  dil  dersleri  öğretimi  daha  ilgili,  pratik,  sürekli  ve  kalıcı  kılmaktadır.  Yabancı  dil  öğretimi 
derslerinin videolarla desteklenerek öğrenci dikkatinin derse çekilmesi gerekmektedir. 
Günümüzde  Türkçe  yayın  yapan  televizyon  programlarına  ulaşamayan  çok  az  ülkenin  olmasıyla 
birlikte,  Türkçe  videolara  ulaşmak  isteyenler  interneti  ve  uydu  yayınlarını  kullanabilir  veya  DVD 
kiralayabilmektedirler.  Ayrıca  filmlerin  Türkçe  alt  yazılı  DVD’lerini  hemen  hemen  her  yerde  yüksek 
kalite ve nispeten ucuz olarak bulmak mümkündür.  Ayrıca yazılı materyallerin hala yaygın bir biçimde 
kullanılıyor  olmasına  rağmen,  işitsel  ve  görsel  medyanın  da  yaygınlaştığını  ve  günümüz  çocuklarının 
kitaplardan  daha  çok  videolara  alışık  olduğunu  belirtmiştir.  Bununla  birlikte  otantik  videoların  eğitsel 
videolara kıyasla dil öğrencilerine daha eğlenceli geldiğini, çünkü gerçek olan bir şeyi anlama ve ondan 
zevk almanın hazzını yaşayabildiklerini savunmuştur. Lakin otantik videoyu kullanmanın faydaları olduğu 
gibi yanlış kullanılması ile zararlarıda olacaktır.  
Otantik  videoların  dil  eğitiminde  kullanılmasının  çeşitli  araştırmacılar  tarafında  farklı  faydaları 
olduğu  savunulmaktadır.  Yapılan  araştırmalara  göre  öğrencilerin  bilişsel  alanlarının  çalıştırılmasında  ve 
öğrenci motivasyonunu arttırmada işitsel ve görsel materyallerin önemli rol aldığı bilinmektedir. 
Bunun yanı sıra videolar sayesinde öğrenciler izole edilmiş dil yapıları ve örnekleri yerine, dili bir 
içerik dâhilinde  bütün olarak görebilmektedirler. Böylece otantik videolar, öğrencilere  ne  sınıflarında  ne 
de  ders  kitaplarında  karşılaşamayacakları,  değişil  bağlamlardaki  kullanımlarıyla  beraber  hedef  dile  ait 
güncel kelimeler, dil yapıları ve çeşitli söylemler sunmaktadır.          
Ayrıca  basitleştirilmiş  yabancı  dil  materyallerine  karşılık  otantik  videolar  öğrencilere,  aynı 
anadillerinde olduğu gibi sınıf dışında hedef dile maruz kaldıklarında normal hızda konuşan bir konuşurun 
her dediğini anlayamayabileceklerini de göstermektedir [10, 29]. Dolayısıyla bu sayede, öğrenciler otantik 
videoları izlerken bağlamsal yapılara, cümle öğelerinin seçimi ve kullanımlarına ve kalıplaşmış ifadelere 
daha çok dikkat edebilir ve kendilerini geliştirebilmektedirler. 
Sherman’a  göre  otantik  video  İngiliz  kültürüne  açılan  bir  penceredir.  Böylece  öğrenciler  hedef 
dilin  konuşurlarının  hayatlarını,  düşüncelerini  ve  davranış  tarzlarını  görme  fırsatı  yakalamış 
olurlar.Bununla birlikte, yabancı dil öğrencileri, otantik videolar sayesinde sosyal gerçekleri, jest, mimik 
ve duruşlar gibi iletişimin sözsüz yanını gözlemle şansı da bulabilirler. 
Bütün  bu  faydalarının  yanı  sıra,  otantik  videolar  yabancı  dildeki  dört  becerinin  (okuma,  yazma, 
dinleme  ve  konuşma)  kazandırılmasında  yardımcı  rol  oynarken  aynı  zamanda  hedefi  dildeki  değişik 
aksanları ve diyalektleri gözlemleyebilirler [11, 8]. 
Tüm  otantik  materyallerde  olduğu  gibi,  yabancı  dil  sınıflarında  otantik  video  kullanımında 
karşılaşılabilecek  ana  sorun  öğrencilerin  dil  seviyelerine  göre  hazırlanmamış  olmaları  ve  bu  nedenle  de 
öğrenciler  için  pedagojik  açıdan  uygun  olmamasıdır  [12,  348].  Bu  nedenle  de  tüm  yabancı  dil 
seviyeleriyle kullanılmaması tavsiye edilmektedir. Otantik video kullanımında karşılaşılabilecek diğer bir 
sorun  ise  bazen  yabancı  dil  öğretimi  için  çok  zaman  alıcı  olmasıdır.  Diğer  bir  değişle,  otantik  videolar 
karmaşık  kavramları  anlatmak,  özellikle  bazı  dilbilgisi  kurallarını  ve  yazma  becerilerini  öğretmek  için 
uygun bir materyal olarak görülmemektedir. 
Ishihara  ve  Chi  otantik  video  kullanımında  karşılaşılabilecek  olası  problemleri  beş  grupta 
incelemiş  ve  bu  problemlerle  başa  çıkabilmenin  çözümlerini  sunmuşlardır.    İlk  ve  en  yaygın  problem 
olarak  Guariento  ve  Marley’in  bahsettiği  gibi,  öğrenciler  otantik  videoları  izlerken  kendilerini  dil 
yapılarının  karmaşıklığı  ve  yoğunluğu  altında  ezilmiş  hissedebileceklerini  ve  bu  nedenle  de 
öğretmenlerin,  öğrencilerin  dikkatlerini  detaylar  yerine  geneli  anlamaya  vermeleri  gerektiğini  tavsiye 
etmelerini  belirtmişlerdir.  İkinci  öne  sürülen  problem  ise  otantik  videoların  günümüz  dünyasında 
yaygınlığı  ve  kolay  erişilebilirliği  nedeniyle  öğrenciler  tarafından  daha  önce  anadillerinde  izlenmiş 

 
 
356 
 
olabileceğidir.  Bu  sebeple  Ishihara  ve  Chi  öğretmenlere  bu  öğrencilerinden  otantik  videodaki  detaylara 
yoğunlaşmalarını  ve  arkadaşlarına  yardımcı  olmalarını  istemelerini  tavsiye  etmiştir.  Üçüncü  olarak, 
öğrenciler  bu  videoları  sınıf  ortamı  yerine  evlerinde  izlemek  isteyebileceklerinden  bahsetmiş  ve 
öğretmenlerden  otantik  videoların  sınıf  içi  gerek  konuşma  gerekse  diğer  dil  aktiviteleriyle  birlikte 
kullanıldığında  daha  yararlı  sonuçlar  doğuracağını  öğrencilerine  açıklamalarını  istemişlerdir.  Otantik 
videolar  pedagojik  amaçlarla  hazırlanmayıp  hedef  dilin  konuşurlarını  eğlendirmek  amacı  güttüğünden, 
uygun  olmayan  dil  ifadelerini  de  içerebilmektedir.  Dolayısıyla  Ishihara  ve  Chi  dördüncü  olarak  bu 
sorunda  değinmiş  ve  öğretmenlere  bu  tür  sahnelerin  olduğu  bölümlerdeki  dil  yapıları  üzerine 
yoğunlaşmamalarını  tavsiye  etmişlerdir.  Son  karşılaşılabilecek  problem  olarak  ise,  otantik  videonun 
kayıtlı olduğu DVD  veya VCD’nin çalışmaması veya  bunları çalıştıracak teknik  ekipmanın bozulmasını 
belirtmişler  ve  bu  gibi  durumlarda  öğretmenlerin  mutlaka  b  planlarının  olması  gerekliliğini 
savunmuşlardır. 
Sonuç  olarak  otantik  mataryal  kullanmak  özelliklede  otantik  mataryal  içerisinden  videoyu 
kullanmak hem görsel hemde işitsel olacağından daha verimli yabancıl dil öğrenmeyi sağlamaktadır. 


Достарыңызбен бөлісу:
1   ...   49   50   51   52   53   54   55   56   57




©emirsaba.org 2024
әкімшілігінің қараңыз

    Басты бет