ТҮРКІТІЛДЕС ЕЛДЕР ДАМУЫНЫҢ ҰЛТТЫҚ СТРАТЕГИЯЛАРЫ
566 Түркітілдес елдер әлеуметтанушыларының V Конгресі
computer skills, participation in olympiads and research projects have
additional effects.
40.7 % of school graduates took part in olympiads and research
projects. Another 24.4% would like to, but did not participate, 13.5%
had no desire, and the rest did not answer the question.
Good performance at school was perhaps the strongest indicator
of capabilities of the young people, being a powerful determinant of
educational aspirations. The graduates worked hard to improve their
results. Besides learning foreign languages, taking part in various
contests and subject olympiads, they studied with tutors on one (13.3
%), two (6.5%), and three or more subjects ( 14.3%). 27.1 % of them
studied with tutors from eight months up to one year, and another
46.6 % studied from four to eight months. They attended preparatory
courses on one subject (6.1%), two (3.4%), and three or more subjects
(14 % of students). Most of them studied with tutors from three to six
months.
The students most often mentioned physics, geography, biology,
and history as their favorite subjects in school, while maths was cited
as a favorite subject 1.3 times more than the above mentioned sub-
jects.
Those findings proved that the higher the educational aspirations
are, the more often the computers are used for educational purposes.
Boys more often than girls used the computers on a range of differ-
ent tasks, they felt more comfortable using the computers and saw
themselves more competent in the various forms of IT. These results
showed that as a possible way to increase the scale of attraction of
young people to education. In general, half of the respondents rat-
ed their usage level as �advanced�, and 19.6 % as �professional.�
Among rural students, almost two and a half times less advanced us-
ers than among urban students, and only 3.7 % identified themselves
as �professionals�.
One of the most strong factors that determine educational aspi-
rations of the graduates (as well as in their later achievements) was
the level of education of their parents. Those whose parents had no
higher education more proned to study in college. To the contrary,
those students whose parents had specialized secondary or higher
education wanted to have even more than one diploma in comparison
НАЦИОНАЛЬНЫЕ СТРАТЕГИИ РАЗВИТИЯ ТЮРКОЯЗЫЧНЫХ СТРАН
V Конгресс социологов тюркоязычных стран 567
to those whose parents had graduated only from school (Table 4). Pa-
rental socio-economic status affected the plans of graduates but had
less influence than the parental support. There were some differences
among the regions, rural students had lower educational aspirations
and more rarely planned to go to a university in comparison to the
urban students. Educational strategies of children from single-parent
families were virtually indistinguishable from the strategies of those
who had both parents.
Basis for success in life of young people included family, work,
career, and material welfare. To reach those goals, young people had
to work hard,
learn and
rise their educational level. A quarter of the
respondents believed that �all means were good for success.� A num-
ber of those who linked a success in life with good education was
several times less than the number of those who linked a success with
a happy marriage and welfare of children, material welfare, longev-
ity, and wellness. Most of young people recognized the importance of
education for their future work and considered the university as a way
for future developments. Such beliefs in the relevance of education
were one of the strongest predictors of educational aspirations.
The main findings of the conducted empiric study show that the
young students of Kazakhstan set high goals. Nearly all want to suc-
cessfully finish school and show a pronounced tendency to continue
their education at a university. There is a growing tendency of getting
higher technical and economic education.
Parents play a key role in the educational strategy of young peo-
ple, rather their socio-economic status, different parenting resources,
such as cultural capital, educational resources and financial capabili-
ties.
Other factors such as participation in extracurricular activities,
academic self-confidence, also determine the educational strategy of
graduates.
Access to information technologies is also an important factor.
Those who often use information technologies in studying have high-
er aspirations. This link is more pronounced in boys.
Partial payment for the vocational education system does not has
a pronounced effect on the intentions of graduates. The part of stu-
dents who aim for higher education makes more efforts to learn.
ТҮРКІТІЛДЕС ЕЛДЕР ДАМУЫНЫҢ ҰЛТТЫҚ СТРАТЕГИЯЛАРЫ
568 Түркітілдес елдер әлеуметтанушыларының V Конгресі
Those who have more negative school experience have less wish
to continue their education in a university or college.
Acknowledgements
The article has been prepared based on the results obtained under
the project of granted scientific researches of the Ministry of Educa-
tion and Science of the Republic of Kazakhstan in 2013-2015 No. RK
1536 Grant Financing �Intellectual Capital of the youth as strategical
resource of innovative development of society�.
REFERENCES
Konstantinovskiy D., Voznesenskaya E., Cherednichenko G., &
Hohlushkina F. (2011). Education and Life Trajectories of Youth: 1998. –
2008 Years. (pp. 14-33). p. Moscow.
Gorshkov M.K., Sheregi E. (2010). Russian youth: a sociological por-
trait. M. CSP.
Curtis Trent, James F. Johnson, (1977).The influence of students’ val-
ues and educational attitudes on their evaluation of faculty. Journal of
in
Higher education, 7, 117-125.
НАЦИОНАЛЬНЫЕ СТРАТЕГИИ РАЗВИТИЯ ТЮРКОЯЗЫЧНЫХ СТРАН
V Конгресс социологов тюркоязычных стран 569
КAZAKİSTAN’DA GİRİŞİMCİLİK: KISA TARİHİ
Zh. Nurbekova,
Prof. Dr., El-Farabi Kazak Milli Universitesi
Kazakistan’da girişimciliğin gelişim sürecini oluşum yasalarıyla
ilişkili olarak dört döneme ayırmak mümkündür.
Ulusal girişimciliğin ilk dönemi eskiçağa kadar uzanır. Eskiçağ-
da Orta Asya büyük bir ekonomik merkez durumundaydı. İpek yolu
gibi tek bir ticaret sisteminin oluşturulması şehirlerin büyümesine,
esnaflığın gelişmesine yol açmıştır. Bu ise doğal ekonomi yerine me-
ta-para ilişkilerinin ortaya çıkmasına neden olmuştur. Dolaysız ve
dolaylı vergileri, devletin tekelciliğini, mükellefiyetini içeren bileşik
bir sistem ortaya konulmuştur. İlk Türk Hakanlığı ile Bizans İmpara-
torluğu arasında ticari-diplomatik ittifak akdedilmiştir. İpek yoluna
ismini veren ipek üretimi Çin’in yanısıra, en eski ve önemli merkez-
lerden biri olan Orta Asya’da da vardı. Çin ve Bizans İmparatorluğu
arasındaki ticaretin ana yolu Orta Asya üzerinden (Kazakistan, Kırgı-
zistan, Özbekistan, Doğu Türkistan (Batı Çin) geçmiştir[1].
Eski ticaret yolunun gelişimi Kazakistan halkının etnik-kültürel
ve sosyo-psikolojik yapısında belli başlı izler bırakmıştır. 6. yüzyılda
Çinli gezgin Suyan Dzan’ coşkun anılarını anlatan notlarında çeşitli
ülkelerden gelen tüccarlara dolu büyük şehir olan Taraz’dan bahset-
miştir). Avrupa tüccarları o zaman İpek yolundaki ticaretin bolluğun-
daki gibi ticareti hayal ediyorlardı. Eski yazı ve arkeolojik malzeme-
ler bu şehrin pazar, zanaatçi ve dikiş atöyleler, süs eşyaları ve ağaç
işlemlerini yapma v.s. işlerle meşhur olduğunu kanıtlamaktadır.
Taraz’da altın, gümüş ve bakırdan para yapılmıştır. Şehir yüzyıl-
lar boyunca demir dışındaki metal sanayisinin önemli merkezlerin-
den biri olmuştur. Yapılan kazılar sonucunda şehirde inşaat ustalığını
ТҮРКІТІЛДЕС ЕЛДЕР ДАМУЫНЫҢ ҰЛТТЫҚ СТРАТЕГИЯЛАРЫ
570 Түркітілдес елдер әлеуметтанушыларының V Конгресі
gösteren mimari yapı kalıntıları bulunmuştur. Kazılarda bulunan ve
ustaların hünerli elleriyle demirden, altından ve gümüşten yapılmış
sayısız eşya gene bunu kanıtlamaktadır. Şehirde kervan saraylar, za-
naat atölyeleri, ticarethaneler vardır. Taraz, 6 yüzyılda tüccar şehri
olarak tanınmıştır. Altın Orda belgeleri, bu şehirde nüfus sayımının
yapıldığını ve gümrük vergileri de dahil olmak üzere 100’den fazla
vergi alındığını kanıtlamaktadır.
1347 yılında Janibek Han Gülistan şehrinde Venedik tüccarla-
rıyla buluşup, onların yeni ticari ilişkiler oluşturulması hakkındaki
teklifini kabul etmiş ve bir ticaret anlaşması imzalamıştır. Böylelikle,
ticaret ve finans sistemi gelişmiştir. �Kumanikus� kanunu – Büyük
İpek Yolunda Türk ve Avrupa halklarının yakınlaşmasına yardımcı
olan ilk belgedir. Bunun yanı sıra, bu belge ilk Türkçe-Latince ticari-
ekonomik sözlük olarak kabul edilir. Böylece Büyük İpek Yolu; giri-
şimcilik, meta-para ilişkileri, gümrük ve finans sistemi, idari düzen,
kültür, kervan saray inşaatları, yabancıların katılımıyla gerçekleşen
yeni şehirlerin oluşması gibi özellikleriyle Dünya Ticaret Örgütü’nün
ilk ve özgün örneği olarak ortaya çıkmaktadır [2].
Girişimciliğin gelişimindeki ikinci dönem Kazakistan’da giri-
şimcilik faaliyetlerinin gelişmesi ve toplumsal düzenin yetkin bir şek-
line geçmesi, özel mülkiyetin gelişimi, kapitalist sürecin hızlanması,
toplumda piyasa ilişkilerinin dönüşümleri, toplumun sosyal yapısının
tabakalaşmasıyla bağlantılıdır. Kazakistan coğrafyasında bulunan
devletlerin tümü (Batı Türk, Türgeş, Karluk, Oğuz, Karahanlılar ve
Kıpçaklar) karma ekonomiye sahipti. Hayvan yetiştiricisi arazi sahibi
ile bitişik hayat geçiriyordu, bozkır ve şehir birbirini tamamlıyordu.
Kazak Hanlığı kurulduğunda, o coğrafyada gelişmiş ekonomik
ilişkilere dayalı karma ekonomi sistemi mevcuttu.
19-20 yüzyılda Kazakistan’da kapitalist ilişkilerin geliştiği ve
geleneksel ekonominin çürüdüğü kaydedilmiştir. Bu dönemde ticaret,
özellikle deve koşumu, yün, göçebe çadırı, tahıl ve kumaşa dayanı-
yordu. Astarhan ve Orenburg şehirlerinden gelen Rusların resimleriy-
le süslenen eşyalar gibi mallarla ticarimübadeleler ve fuarlar kazak
toplum hayatında önemli rol oynamaya başlamıştır.
19. yüzyılın ikinci yarısında ve 20. yüzyıl başında Kazakistan
ekonomisi Rusya ekonomisinin bir parçası olmuştur. Kazak ülkesine
kapitalist ilişkiler yoğun bir biçimde insanların eski, alışılmış hayat
НАЦИОНАЛЬНЫЕ СТРАТЕГИИ РАЗВИТИЯ ТЮРКОЯЗЫЧНЫХ СТРАН
V Конгресс социологов тюркоязычных стран 571
tarzlarını kırarak girmiştir. Bundan dolayı, Kazak toplumunda girişim-
cilikle uğraşan insanların psikolojisi ve davranışlarına ilgi artmıştır.
O dönemdeki ekonomik hayatın esintileri Abay’ın eserlerine de
yansımıştır. Abay piyasa ilişkilerinin gelişiminde kendi halkının yüz-
yıllık geriliğini bırakıp evrensel medeniyete katılmasını sağlayacak
tarihi avantajı görmüştür. Şaire göre, sadece piyasa ilişkileri emeğin
paylaşılmasına, işbölümüne, ekonominin en ilerici biçimlerle geliş-
mesine, çiftçilik ve el sanatlarının geliştirilmesine yardımcı olmakta
ve girişimciliğe özgürlük sağlamaktadır. [3, с. 68]. Fakat Abay açgöz-
lü birikimine karşı olmuştur.
Girişimciliğin gelişimi hakkında düşünceler I.Altınsarin’ın gö-
rüşlerinde de önemli yer almaktadır. Yazar, sohbet şeklinde yazılan
ibret verici hikayelerinde, tasarruf ve girişkenliğin propagandasını
yapmıştır[4].
Ş. Valihanov da kendi eserlerinde, halkını yüzyıllık geriliği çabuk
atlayıp sağlam maddi refaha kavuşmaya, toplumu ekonomi alanında
reform yapmaya ve girişimcilik faaliyetlerini, kültürü ve demokratik
düzeni geliştirerek ilerilemeye çağırmaktadır. �Yargı reformu
üzerine� adlı notlarında yazar, �Her bir insan ve bütün insanlık kendi
gelişiminde tek bir amaça ulaşmak istiyor – maddi refaha kavuşmak,
bu aynı zamanda gelişmeyi kastetmektedir� demektedir[5].
Kazak halkı arasında girişimcilik fikirlerinin propagandasını
yapılmasında 20. yüzyılda yayınlanan �Aykap� dergisinin katkısı
büyüktür. Dergide halk için olup biten değişikliklerin özünün açık-
laması verilmiştir. Dergi yeni şartlarda kişinin sahip olması gereken
girişkenlik, aktiflik ve inisiyatif gibi niteliklerin gelişmesini savun-
muştur. Bu derginin makale yazarları büyük Kazak girişimcilerinin
faaliyetlerini övmüşlerdir. Zira onların faaliyetlerinde Kazak milleti-
nin yaşama gücünü görmüşlerdir.
Girişimcilik fikrini yaygınlaştırmada diğer bir merkez, 1913-
1918 yıllar arası A. Baytursınov, A. Bukeihanov ve M. Dulatov’un
çıkarttığı �Kazak� gazetesi olmuştur. Onlar yazılarında piyasa ilişki-
lerini savunmuştur. Gazete meta-para ilişkilerinin gelişmesi ve yoğun
hayvancılığa geçiş ile ilgili soruları aydınlatmıştır.
Girişimciliğin gelişimindeki üçüncü dönemin özelliği, 1917 yı-
lında Ekim devriminden sonra ve Sovyet devletinin oluşum sürecin-
de antipiyasa politikasının gerçekleşmesidir. Toplumda girişimcileri
ТҮРКІТІЛДЕС ЕЛДЕР ДАМУЫНЫҢ ҰЛТТЫҚ СТРАТЕГИЯЛАРЫ
572 Түркітілдес елдер әлеуметтанушыларының V Конгресі
Sovyet devletinin düşmanı olarak tanıma fikri yayılmıştır. Kazakistan
toplumunda özel arazi mülkiyetini kaldırma politikası bu dönemin en
temel politikasıydı.
Yeni Ekonomi Politikası döneminde girişimciliğin canlanma-
sı yer almıştır. Bu dönemde zanaatın gelişimi kaydedilmiştir. Bunu
1921 yılında Tüm Rusya Merkezi Yürütme Komissariyat’ın �Besin
ve hammaddelerin doğal vergilerle değişmesi hakkında� kararnamesi
ve gene 1921 yılında Halk Komissariyatı Kurulu’nın �Değiş-tokuş
hakkında� kararnamesi kanıtlamaktadır [6].
1937 yılı anayasasında piyasa üretimini kabul etme noktası ilgi
çekmektedir. Anayasada başkasının çalıştırılması dışında tek başına
zanaatçı yada köylünün özel işletmesi olmasına izin verilmiştir. Fakat
özel mülkiyet olarak ek ev işlerine sahip olabilirlerdi.
O dönem özel girişimcilik faaliyetini kabul etmenin yanı sıra çe-
şitli tedbirler de getirilmiştir. Spekülatörler ve yasaklanan işletmeler
ile ilgilenen kişileri, yani �yasa dışı� girişimcileri caydırma politika-
sı izlendiğinin altını çizmek gerekir. Ne var ki, ülkede girişimciliğin
gizli türleri ile yöntemleri de bulunmuştur.
1978 yılı anayasasında vatandaşların kendilerinin ve aile üyeleri-
nin emeğine dayanan zanaat işletmesine, çiftçiliğe, kamuya sağlanan
hizmetlere ve diğer faaliyetlerde bireysel işletme ile uğraşmaya izin
verilmiştir. Anayasa ile vatandaşların kişisel mülkiyetinin temeli, ça-
lışarak elde ettiği gelir olarak pekiştirilmiştir.
Vatandaşların kişisel mülkiyeti çalışmadan kazanç sağlayarak
toplumun çıkarlarını zedeleyebilirdi[7]. Anayasa kabul edildikten
sonraki dönemin özelliği, yasal olarak özel mülkiyete taviz gösteril-
mesi, hatta desteklenmesidir.
Girişimciliğin oluşumu analiz edildiğinde, başlangıç noktası ola-
rak 80’li yıllarda Sovyet toplumunda sosyal enstitü sisteminin ortaya
çıkışı alındığı görülmektedir. Sosyal enstitüler sistemi girişimciliğin
oluşum ve gelişim hareketlerini belirleyecektir.
Devlet mülkiyetinin genel görünüşü anonimdir. Zira devlet, mül-
kiyeti kendi idaresi ile (bakanlıklar, devlet kurulu ile) uygulamaktadır.
Zaman geçtikçe devlet mülkiyeti devlet kaynaklarının aslan payını
kullanan idarelerin özel mülkiyetine dönüştürülmüştür [8, с. 53 – 54].
Üretimin özelleştirilmesi ve vatandaşların özel mülkiyete
sahip olabilmesi ile nitelendirilen karma ekonomiye geçiş; piyasa
НАЦИОНАЛЬНЫЕ СТРАТЕГИИ РАЗВИТИЯ ТЮРКОЯЗЫЧНЫХ СТРАН
V Конгресс социологов тюркоязычных стран 573
ilişkilerinin gelişimine, sivil toplum örgütlerinin oluşumuna,
toplumda çok partililiğin çıkmasına, toplumun sosyal sınıflara
bölünmesinden vazgeçilmesine, çok farklı siyasi, ekonomik, kültürel
ve milli çıkarların göz önüne alınmasına neden olmuştur. Bu iddia
tüm insanlara özgü değerlerdir.
O yıllarda küçük özel işletmelerden kurulan kooperatiflerin gözle
görülür başarısı kaydedilmiştir. Sadece 2 sene içerisinde (1988-1989)
kooperatiflerde çalışanların sayısı 137 kat (70 binden 1990 yılında
4,5 milyona kadar) artmıştır. Üretim hacmi 41 milyar rubleyi, yani
GSMH %5’ni bulmuştur [8, с. 60–61].
1986-1990 yılları arası genel girişimcilik faaliyetinin yasallaş-
tırılma dönemidir. İdari-yönetici sisteminin yıkılması uzun yıllar
boyunca düzene giren geleneksel ekonomik ilişkilerin bozulmasına
neden olmuştur. İktidarın geleneksel enstitüleri, pazar için üretilen
kaynakların akımını yönetme kabiliyetini kaybetmiştir. Pazar altya-
pısı oluşmadan piyasa mekanizmasını çalıştırmak zorlaştırılmıştır.
Kaynakları dağıtma süreci kendiliğinden oluyordu. Bundan dolayı
Kazakistan’da girişimciliğin gelişimindeki dördüncü dönemi giri-
şimciliğin yasallaştırılması ile nitelendirebiliriz. 1988 yılında �Kişi-
sel çalışma faaliyeti hakkında� ve �İşbirliği hakkında� yasalar kabul
edilmiştir. Bu dönemde özel sektör ile devletin birleştiği tutanaklar
kabul edilmiştir.
1987-1991 yıllar arası kabul edilen bir dizi yasa ile girişimcilik
için gerçek değişimler getirilmiştir. Yasaların özü, özel mülkiyetin
devlet mülkiyeti düzeyinde haklara sahip olmasıydı. Bu dönem gi-
rişimciliğin en elverişli dönemi olarak sayılabilir. Örneğin, �İşbirliği
hakkında� yasa, kişisel, ailece yada ortaklaşa kooperatif faaliyetleri
ile uğraşmaya fırsat sunmuştur. Kooperatifler genelde devlet tesisle-
rinde kurulup devlet mülkiyetlerini kullanmışlardır.
1992-1993 yıllar arası dönem girişimciliğin gelişiminin en hız-
lı olduğu ve insanların girişimcilikle en cok uğraştığı dönem olarak
nitelendirilebilir. Girişimciliğin gelişimi, on yıllar boyunca birikmiş
idari-yönetimsel kısıtlamaların kaldırılması, önemli kolaylılıklar sağ-
layan vergi politikası ve devlet bütçesinden girişimcilere destek ve-
rilmesi sayesinde önem kazanmıştır. Bu dönemde ticaret ve hizmet
alanında girişimcilikle çok uğraşan olmuştur. Aynı zamanda üretim
sektöründe girişimcilikle uğraşanların sayısı azalmıştır.
ТҮРКІТІЛДЕС ЕЛДЕР ДАМУЫНЫҢ ҰЛТТЫҚ СТРАТЕГИЯЛАРЫ
574 Түркітілдес елдер әлеуметтанушыларының V Конгресі
Kabul edilen hukuki mevzuat girişimcilik faaliyetini düzenleye-
rek gelişimini sağlıyordu. �Özel girişimciliği koruma ve destekleme�
kanunu girişimcilik faaliyetinin hukuksal sınırları ile koruma ilkele-
rini ilan ediyordu.
Kazakistan Cumhuriyeti’nin Medeni Kanununda vatandaşların
ekonomik faaliyetlerinde özgürlük sağlayan özel mülkiyete de yer
verilmiştir. Özel mülkiyet son olarak �Mülkiyet hakkında� kanunda
gösterilmiştir.
1993-1997 yılları arasında fiyatları liberalleştirme politikası ve
vergi yükünün artması görülmüştür. Bu, enflasyon oranı ve banka
kredi faizlerinin artmasına, birikmiş paraların değerinin düşüp genel
üretimin gerilemesine neden olmuştur. Böylece işsiz kalan halk kendi
işlerini yürütmek için gelir kaynağı bulmaya mecbur kaldı. O dönem
girişimcilik karaborsadan temin edilen kaynak ile küçük ticari işlet-
meler kurulmasıydı.
Genel olarak halkın yoksullaşmasına rağmen, memurların rüş-
vet alan kısmı, kriminal sistemindeki üyeler, dolandırıcılar hızla
zenginleşmeye başlamıştır. Dolayısıyla, toplumun maneviyatını bo-
zulmuştır. Çabuk değişen şartlarda girişimcilik faaliyetleri insanlar
için çekici olmuyordu. Bu yıllar �şok tedavisinin� sonuçları olarak
nitelendirilebilir. Buna rağmen ekonomik altyapıyı, üretim ve ban-
ka sistemini özelleştirme amacıyla gerçekleşen gizli özelleştirme çok
daha erken başlamıştır. 1988-1993 yıllar arası bakanlık yerine kon-
sorsiyumlar, devlet bankaları yerine ticari bankalar, borsalar ve büyük
alış veriş merkezleri oluşturulmuştur [9].
Özelleştirme yasası antitekelci mevzuatla birlikte gelişmiştir.
�Rekabetin gelişmesi ve tekelci faaliyetin sınırlanması hakkında�
KazSSC yasasına göre Kazakistan Cumhuriyeti’nin antitekelci
politikasına dair Resmi kurul kurulmuştur.
Sonuç olarak, girişimcilik ekonominin devletten ayrı çalışma-
sına, devlet ekonomisinin kollektif, kişisel ve özel ekonomi olarak
dönüşmesine yardımcı olmuştur. Girişimcilik tüm sosyal ilişkileri,
mülkiyetle ilgili ilişkileri yeniden yapılandırmıştır. Girişimciler, sa-
hip olduğu üretim araçlarını kendiliğince yönetebilme fırsatına sahip
olan mülk sahipleridir. Girişimci kendi iş yerinde hem iş veren, hem
organizatör rolünü üstlenebilir. Girişimcinin geliri, çalışma neticesi
ile kalitesine, kollektifin ortaklaşa yapılan çalışma sonuçlarına ve iş-
çinin mülk büyüklüğüne bağlıdır.
НАЦИОНАЛЬНЫЕ СТРАТЕГИИ РАЗВИТИЯ ТЮРКОЯЗЫЧНЫХ СТРАН
V Конгресс социологов тюркоязычных стран 575
KAYNAKÇA
1. Absemetov М. Torgovli i tamojennoe delo na Velikom Şelkovom
puti // Worlddiscovery. – 2004. -№ 1 (4). – С. 110.
2. CunusbaevС. Sosyal’no-ekonomicheskie polojenie Kazakistana v
konse 19 – nachale 20 vv. // Poisk. – 2005. – № 1 (2). – C. 199.
3. Beisembiev К. Mirovozzrenie Abaya Kunanbaeva. – Alma-Ata: İz-
datel’stvo Akademii Nauk KazSSR , 1956. – 170 с., – С. 72.
4. Altınsarin I. Tandamalı Şıgarmalar. – Almatı: Gılım, 1994. – 287 б.,
– 147 бб.
5. Valihanov Ç. O musul’manstve v stepi // Суббота. – 2004. – 17
января. – С. 30.
6. Prezidium Vserossiiskogo Sentral’nogo İspolnitel’nogo Komiteta.
Osnovnoizakon o trudovımzemlepol’zovanii v Kirrespublike. Postanovle-
nieot 26 avgusta 1922 g // Sobranie ukazov Kazahsakoi Avtonomnoi Sovets-
koi Sosialisticheskoi Respubliki. – 1921. – № 59. – C. 403.
7. Muhamedjanov B., İsenov M. Malıy biznes trebuet uvajeniya//
Кazahstan: Ekonomika i jizn’. 1996. – № 2. – С. 10.
8. Radaev V., Şkaratan O. Vlast’ i sobstvennost’ // Socis. – 1991.
– № 1. – С. 50–61
9. Krıştanovskaya O.V. Finansovaya oligarhiya v Rossii // İzvestiya.
1996. – 10 yanvarya.
Достарыңызбен бөлісу: |