Özet.
Öğrencilerin sözlük rezervinin zenginliği kültürel konuşma alışkanlıklarının gelişmesini sağlayan başlıca amildir. Dil
derslerinde öğrencilerde sözle çalışmak becerilerinin oluşturulması bu bazanın bilinçli olarak genişlemesine hizmet ediyor.
Makalede modern yaklaşımlara atıf yapılarak, sözün leksik-semantik özellikleri üzerinde yapılan çalışmalar ve onlara verilen
talepler yorumlanmıştır.
Anahtar kelimeler: Söz, sözlük rezervi, leksik-semantik özellikler, eğitim ilkeleri, zenginleşme.
Meselenin koyuluşu. Sözlük rezervinin zenginleşmesi kelimelerin leksik-semantik özelliklerine vakıf
olmaktan başlar. Sözün menaca anlaşılıp öğrencinin işlek leksikona dahil edilmesi ise sistemli faaliyet gerektirir.
İşin amacı uygun yöntemsel ilkelere atıfta etmekle öğrencilerin sözlük rezervinin zenginleşmesine hizmet
eden araçları araştırmaktır.
İnsan hayatı öyle kurulmuştur ki, o, çocukluktan yeni kelime öğrenmeye meyillidir. Bu ilgi öğrenme sürecinde
daha kabarık şekilde ortaya çıkmaktadır. Öğrencinin çevre hakkında bilgileri arttıkça bakış açısı genişliyor.
Kendini ifade etmek, bildiklerini başkalarına iletmek hevesi onun söz rezervinin zenginleşmesini sağlıyor.
Öğrencide söze oluşan bu hassas tutum öğretim okullarında okutulan çeşitli disiplinler aracılığıyla derinleştiriyor.
Fakat dil derslerinde bu iş bir sistem olarak hayata kaydıyla özel süreç halini almış olur. Öğrencinin fikir ve
düşüncelerini net, anlaşılır ve dolgun bağlamda ifade etmesi sözlük ehtiyatindan ve dil kurallarını hangi düzeyde
menimsemesinden bağlıdır ki, Azerbaycan dili eğitimi işte bu görevleri yerine getirmeye hizmet etmektedir.
Sözün öğrencinin işlek leksikonuna dahil olması, öncelikle, onunla tanışlıktan, anlamını idrak etmek
isteğinden başlar. Sözü anlayan, taşıdığı ilk ve türev anlama geliştirmeyi başaran öğrenci onu sözlü ve yazılı
konuşmasında düzgün, yerli yerinde kullanmaya alışıyor. Bu ise yazım, orfoepik ve üslubi becerilerin gelişimini
hızlandırır. Sözün leksik-semantik özelliklerini öğrenmeden bu becerilere sahip olmak oldukça zordur.
Kaydedilen faktörden konuşan çoğu akademisyenler öğrencilerin sözlük rezervinin zenginleştirme leksikaya dair
bilgi verilme oranı ile kapatıyorlar. Özellikle Rus dilinin öğretim metodikasına uzun süre hakim kesilen bu fikir
(detaylı bilgilere bak: 4) Azerbaycan metodist alimleri tarafından da kabul edilerek okul deneyiminde geniş
uygulanmıştır (5). Araştırmalar gösteriyor ki, sözlük üzere çalışmaların iki yönde: birincisi, özünde morfoloji,
yazım ve kelimenin içerik öğelerini birleştiren gramer, imla, ikincisi ise, semantik ve üslubi çalışmaları kapsayan
semantik yönde yapılır (1, s.55). Aslında, sözün leksik-semantik özellikleri ile ilgili iş sistemli ve kasıtlı şekilde
yürütülmeli, kelimenin harf ve ses içeriği, söz sanatında yeri, morfolojik ve sintaktik (sözdizimsel) özellikleri,
üslubi tonları üzerinde kurulmuş aşamalı çalışmayla devam ettirilmelidir. Bu alanda özel araştırmaların yazarı
olarak tanınan M.T.Baranov`a göre, işte semantik ve üslubi işler sözlük rezervinin zenginleşmesinin esasını
oluşturur (2, s.237). Geleneksel programlardan farklı şekilde kullanılmış "Azerbaycan dili" fen kurikulumunda bu
Абай атындағы ҚазҰПУ-нің Хабаршысы, «Педагогика ғылымдары» сериясы, №4(48), 2015 г.
293
önemli şart dikkate alınmış ve tüm içerik hatlarının önemli unsuru olarak basitten mürekkebe doğru dikey
entegrasyonda verilen alt standartlarda uygun beceriler şeklinde ifadesini bulmuştur. Aynı beceriler kontekstinden
konuşma yaparak kelimenin anlamını yorumlamak, sözlükler kullanmak yolu ile bağımsız şekilde taşıdığı anlama
belirlemek, etimolojik açımını vermek, morfem bünyesine ayırabilmek, metin içinde uygun karşılığı ile
değiştirmek gibi faaliyetlerden kaynaklanmaktadır (7, s.6-34). Odur ki sözün leksik-semantik özellikleri üzerinde
işin sürekli bir süreç olarak uygulanması tüm sınıfları için gereklidir. Bu zaman öğretmenin ümumdidaktik
(sistemlilik, müvafiklik, eyanilik, bilinçlilik ve etkinlik) ve özel seciye taşıyan metodik prensiplere istinad etmesi
görülen işi amaca yönlendirmeye hizmet etmektedir.
Bazı çalışmalarda belirtildiği gibi, öğrencilerin sözlük rezervinin nicel ve niteliksel zenginleştirme, aktif sözlük
fonunun genişlemesini, yaratıcı konuşma sürecinde söz seçiminin gelişimini sağlayan leksik-semantik çalışmalar,
esasen, aşağıdaki metodik prensiplere istinaden yapılmıştır:
1) ekstralinguistik prensip;
Bu prensip sözün ifade ettiği anlamın gerçeklikle ilişkisi, yani ilk anlamın mevcut varlıkla karşılaştırılması
üzerinde kurulmuştur. Ona göre de ekstralinqvistik prensip somut anlam taşıyan kelimelere uygulanır. Kelimenin
anlamı, daha çok, resimler aracılığıyla yorumlanıyor.
2) sözcüksel-dilbilgisel prensip;
Bildiğimiz gibi, kelimenin sözcük anlamı onun gramer anlamı ile yoğun ilişkidedir. Kelimelerin leksik-
semantik özellikleri açıklanırken bu prensibin beklenmesi oldukça etkili sonuçlar verir. Öyle ki, omonim
kelimelerin kavranması sırasında onların hem aynı, hem de çeşitli konuşma bölümlerine ait edilebilmesi mutlaka
belirtilmelidir. Örneğin, inci sözü değerli eşya adı gibi işlendikde isime, memnun kalmamak anlamı ile ilgili şu
durumu ifade ederlerse file ait olur. Sözün sinonim seçeneği ve antonim karşılığı ise sadece bir konuşma bölümü
kapsamında kendini gösterir. Örneğin, teb kelimesinin eş anlamlı seçeneği ilham sözü konuşma parçası olarak
isme, eli açık kelimesinin eş anlamlı seçeneği olan cömert sözü ise tıpkı sıfata aittir. Yahut, derin sıfatının
antonim karşılığı olan sığ sözü de sadece sıfat götürülmelidir. Çeşitli konuşma bölümlerine ait olan sözler hiçbir
zaman yakın veya karşı anlamlı kelimeler grubuna ait edilemez.
3) işlevsel prensip;
Malumdur ki, konuşmada kelimeler farklı özellikler taşıyor. Bazı sözler tüm tarzlarda çalıştırılabilir oduğu
halde, bazıları sadece sınırlı dairede kullanılır. Örneğin, hiss-heyecan ifade eden sözler sanat tarzı için
karakteristik sayılırsa, bilimsel üslup için kabul edilemez.
4) tarihilik ilkesi;
Bu prensip sözün anlamını onun geçtiği tarihi gelişim yoluna müracaat edilmekle açıklanmasını gerektirir ve
öğrenme sürecinde etimolojik tahliller yoluyla derkedile bilir. Uygulamada daha çok alınma kökenli kelimelerin,
özellikle de terimlerin anlatılmasında kullanılır. Ayrıca, ilk bakışta düzeltme söz etkisi yaratıp, kesimleri
ayrılamayan basit kelimeler de bu ilke temelinde öğrencilerin sözlük rezervine dahildir.
5) normatif-üslubi prensip (6, 86).
Bu prensip situasiyadan bağlı olarak, dil normalarından yerli yerinde kullanarak seçiminin yapılmasına göre
(6, 86). Ona emeli yazı örnekleri üzerinde çalışma sürecinde daha çok anılır.
Metodik araştırmalarda sözlük üzere işlerin sözlerin tematik gruplar için seçim ilkesi temelinde yapılması da
ileri sürülür (2, s.239). Kelimelerin konuşmada işlenme frekansından bağlı olarak, onlar üzerinde kurulan işler de
ferqlendirilir. Fakat bu bir gerçektir ki, en önemli dil birimi olan söz iletişime, onun içerikli ve ilginç alınmasına
hizmet eder. Odur ki dilin sözlük içeriği ile ilgili bilgi ve becerilerin sadece leksikologiya bölümünde verilmesi ile
yetinmek kendini deneyde doğrultmur. Azerbaycan dili eğitimini modern pedagojik, psikolojik bakışların
uygulaması onun mahiyetini değişmektedir. Öyle ki, artık dil eğitimi dilsel verilerin sistematik kurs şeklinde
öğretimi üzerinde değil, konuşmanın faaliyetler zemininde tedrisini öngörüyor. Bu nedenle öğrencinin deyişle
çalışmak yetisinin gelişmesi dinleyip anlama, konuşma, okuma ve yazma ile ilgili faaliyetlerde ön yerde durur.
Fakat mevcut tecrübenin analizi gösteriyor ki, halen sözün leksik-semantik özellikleri ile ilgili çalışmalar sırf
dilsel açıdan hayata keçirilir. Öğrenciye sunulan yeni söz yapı ve köken bakımından açıklanmak dikkate
çarptırılıyor. Sözün ifade ettiği anlam konteksden kenarda açıklama edilir ki, bu da onun tam qavranılmasına ve
böylece öğrencinin sözlüğü`nün güçlenmesine yol çıxartmır. Doğru, yeni nesil kitaplarında öğrenciye tanıdık
olmayan yeni kelimelerin metin içindeki anlamlanması, sözlükten kullanır yoluyla açıklama yapılması gibi iş
yöntemlerine müracaat edilir, fakat bu sözlerin ders boyunca toplam bir veya iki defa çalıştırılması onların
öğrencinin sözlük ehtiyatında işlerlik kazanmasına imkan yaratmaz. Ayrıca, bazen öyle sözler seçilip
sunulmaktadır ki, onlardan nadiren kullanılır ve öğrencinin işlek sözlük fonuna düşme ihtimali oldukça azdır.
Bütün bunları dikkate alarak, aşağıdaki gereksinimlere uyulmasını isabetli buluyoruz:
Birincisi, kelimenin leksik-semantik özellikleri için ilgili dil ve konuşma gelişimi yönünde yapılan çalışmalar
Вестник КазНПУ им. Абая, серия «Педагогические науки», №4(48), 2015 г.
294
karşılıklı ilişkide yerine getirilmelidir. Söz hakkında teorik bilgiler sadece bilgi hatırına değil, onun bilinçli derki
yoluyla sözlük rezervinin zenginleşmesi ve kültürel konuşma alışkanlıklarının yükselen bir hatla gelişimi
doğrultusunda verilmelidir.
İkincisi, her bir sınıf için öğrencinin söz rezervini zenginleştirmeye yönelik uygun hacimde sözlük
oluşturulmalıdır. Aynı sözlüğe dahil olan kelimeler ders-likde verilmiş metin örneklerinin, görevlerin içinde
birkaç kez düzenli olarak kullanılmalıdır ve onlardan konuşma sürecinde kullanılması talep edilmelidir. Metin
kapsamında ayırmakla sunulan böyle sözler çok zaman anahtar kelime rolünü oynamalı, sözlük üzere yapılan
çalışmalarda öne çekilmelidir. Öğrencilere havale edilen yazı örneklerinde bu sözlerden kullanılması göz önünde
tutulmalıdır. Aynı zamanda, dil kurallarının açıklamasında olgu gibi bu tip sözlere geniş yer verilmelidir. Belli ki,
yeni kelimeler üzerinde sistemli şekilde düzenlenmiş bu tür çalışma yöntemi onların öğrenci konuşmasında
etkinlik kazanmasını sağlayabilir.
Üçüncüsü, öğrencilerde deyişle çalışmak becerisi formalaştırılmalıdır. Eğer ilk iki talep daha çok ders
kitaplarının hazırlanması ile ilgili iken, bu talep öğrenme sürecinin etkili teşkiline esaslanır.. Modern ders
öğretmenin istiqametverici yönetimi altında öğrencilerin işbirliğiyle üzerinde kurulmuş faliyettir. Bu süreç
öğrenciyi bağımsız düşünmekle, düşündüklerini tüm sınıf veya küçük grup üyeleri ile müzakere etmekle
konulmuş sorunun çözüm yollarının arayışına çekiyor. Fikri etkinlik konuşma yetenekleri ile ortaya çıkmaktadır
ki, bu zaman söz rezervinin zenginliği önemli etken rolünü oynuyor. Öğretmen fikrin doğru, net ifadesinde seçilen
kelimelerin ne derecede önem arz ettiğini anlatmaq için her defasında konuşma yeteneklerini değerlendirme
kriteri olarak sunmalıdır.
Öğrencinin söze duyarlı yaklaşımı dilin temizliğine artan kaygı ile ilişkilenmelidir. Öğrenci bazen düştüğü
küçük ortamın veya dinlediği ara müziğinin, baktığı filmin etkisi ile konuşmasında edebi dil normlarına uymayan
sözler kullanıyor. Öğretmen bilinçli veya bilinçsiz bir şekilde yol verilen böyle hataları, onların kullanımına yasak
koymakla değil, daha güzel ve kültürel seslenen karşılığını bulmakla ortadan kaldırmalıdır. Bunun için sanatsal
eserler üzerinde çalışmalara özel yer verilmeli, öğrencilerde okuyabilir ilgi yaratmalıdır.
Her bir yeni kelime, daha net söylersek, anlamı öğrenciye tanıdık olmayan söz öğrenci için gizemli bir aleme
anahtardır. "Sözler halkın eski geleneğini, inançlarını özünde taşlaşmış şekilde yaşatmaya muktedir sihirli bir güce
sahiptir. Onların geçtiği gelişme yolunu izlemekle bazen tarihin derinliklerinde unutulmuş gerçekliklere yeni
nefes vermek söz konusu olabilir "(3, s.40). Kelimeler hem de yeni kavramlar, keşifler hakkında ilk hayal
kurmaya elverişli dil birimidir. Odur ki ders kelimenin doğru yazılışı ve deyilişi üzerinde iş yapmakla
bitmemelidir. Onun taşıdığı anlam tonları, etimolojik açımı, kökeni, dahil olduğu kelime grupları hakkında
ayrıntılı bilgi toplamak için modern iletişim araçlarından etkin kullanımı olmalıdır. Herkese bilinmektedir ki,
modern öğrencisini bilgisayarsız düşünmek imkansızdır. Ona göre de, bu ilgi bilimsel aramalara yönelik,
öğrenciye karşılaştığı her bir kelimenin leksik-semantik izahı küçük bir araştırma konusu olarak verilmelidir.
1
Артеменко Н.А. Обогащение словарного запаса учащихся с опорой на идеографической подход. // Научно-
педагогичекое обозрение. Pedagogical Review, 2014, 1(3), с. 53-58.
2
Баранов М.Т. Обогащение словарного запаса учащихся. / Методика преподавания русского языка в школе. М.:
Просвещение, 2001, с.232-258.
3
Hacıyev A. Azerbaycan dili öğretisinde söze hassas ilişkinin aşılanması meseleleri. // Kurilkulum, 2012, № 2, s. 35-40.
4
Куринная А.Ф. Проблема работы над словом в теории и практике обучения русскому языку. / Педагогiка
формувания творчоi особистостi у вищiй i загальносвiтнiй школах, Киев, 2013, вип., 29 (82), с. 260-266.
5
Mikayılov K.X. Öğrencilerin sözlük rezervinin zenginleştirilmesi. Bakü, Maarif, 1968, 128 s.
6
Плотникова С.В. Принципы лексико-семантической работы в школе в свете психолингвистической концепции
лексикона человека. / / Педагогическое образование, 2009, № 2, с.84-91.
7
Genel eğitimin fen standartları (I-XI notları). Bakü: Mütercim, 2012
Резюме
Обогащение словарного запаса учащихся - основное средство, обеспечивающее развитие культурных речевых
навыков. Создание у учащихся навыков работы со словом способствует сознательному расширению данной базы. В
рассматриваемой статье автор, ссылаясь на современые точки зрения, особое внимание уделяет работам,
проведённым над лексико-семантическими особенностями слова, а также предъявляемым к ним требованиям.
Ключевые слова: слово, словарный запас, лексико-семантические особенности, принципы обучения,
обогащение
Summary
Enrichment of pupils vocabulary is a main way which provides the development of cultural speech habits. The creation of
pupils ability of working with words at the language lessons is served as a conscious enrichment of this base. The article is
about the works on lexico-semantic peculiarities and required demands given to them.
Key words: word, vocabulary, lexical-semantic. peculiarities, training principles
Абай атындағы ҚазҰПУ-нің Хабаршысы, «Педагогика ғылымдары» сериясы, №4(48), 2015 г.
295
УДК 371.2
ВОЗМОЖНОСТИ ИСПОЛЬЗОВАНИЯ СОВРЕМЕННЫХ ОБУЧАЮЩИХ МЕТОДОВ
В ПРЕПОДАВАНИИ ДРАМАТИЧЕСКИХ ПРОИЗВЕДЕНИЙ В VIII-XI КЛАССАХ
ОБЩЕОБРАЗОВАТЕЛЬНЫХ СРЕДНИХ ШКОЛ АЗЕРБАЙДЖАНА
С.Годжаев – к.п.н., докторант Института Проблем образования Азербайджана
Каждый преподаватель должен глубоко изучить принципы реформы образования и уметь применять их в своей
педагогической деятельности на должном уровне. С этой точки зрения перед преподавателями по литературе стоят
важные задачи. То есть актуальной задачей сегодняшнего дня считается использование активных обучающих
методов, отличающихся от претворяемой в педагогическом процессе до сих пор в жизнь традиционной
образовательной программы (слова интерактивный-активный используются в качестве синонимов друг-друга).
Интерактивный означает совместную работу, то есть совместную работу преподователя и ученика.
Ключевые слова: педагогика, методика, драматургия, обучение
В Азербайджане обновления системы образования продолжается и достигнуты желаемые успехи в
обучении и воспитании молодежи. Формирование науки, культуры, интеллектуального потенциала,
являющихся важными факторами общественного прогресса, обеспечивается системой образования.
Учитывая это, каждый преподаватель должен глубоко изучить принципы реформы образования и
уметь применять их в своей педагогической деятельности на должном уровне. С этой точки зрения перед
преподавателями по литературе стоят важные задачи. То есть актуальной задачей сегодняшнего дня
считается использование активных обучающих методов, отличающихся от претворяемой в
педагогическом процессе до сих пор в жизнь традиционной образовательной программы (слова
интерактивный-активный используются в качестве синонимов друг-друга). Интерактивный означает
совместную работу, то есть совместную работу преподователя и ученика. Комедия М.Ф.Ахундова
«Гаджи Гара» преподается в VIII классе. На преподавание жизни и творчества драматурга отводится
всего 8 часов (по программе). Преподаватель должен так использовать время, чтобы ученики смогли
получить полноценную информацию о жизни и творчестве драматурга. Правда, ученики ознакомятся с
жизнью и творчеством драматурга и в X классе. Несмотря на это преподаватель должен эффективно
использовать отведенное время, предоставить достаточную информацию о драматурге и его творчестве.
В первую очередь внимание учеников должно быть направлено на информацию о драматурге и его
жизни (направление на размышление). Преподаватель рассказывает ученикам, что драматург родился 30
июня 1812-го года в городе Шеки. Его отец Мирза Мамедтаги был сыном бывшего врача поселка Хамне,
расположенного вблизи Тебриза. В 1811 году снимается с должности старосты. С целью торговли
отправляется в Нуху, там женится на племяннице Гаджи Алескера, Нане-ханум. Нане-ханум была женой
Мирзы Мамедатаги, а первая жена вместе с детьми осталась в Хамне.
Преподаватель знакомит учеников с детством, юностью, учебными годами, творческой деятельностью
М.Ф. Ахундова. До учеников доносится (осознание), что М.Ф. Ахундов своими выдающимися комедия-
ми занимает неоспоримое место в развитии литературы Азербайджана. Ученики должны быть ознакомле-
ны также с данным в учебнике текстом под названием «Материанская любовь», состоящим из 4 страниц.
В VIII классе на чтение по ролям, ведение работы над содержанием, обучение учеников анализу по
комедии «Гаджи Кара» дается вместе 3 часа. Преподаватель должен рационально использовать это время.
Ученикам должна быть дана подробная информация о Гаджи Каре, его жене Тукез, Гейдар-беке, его
возлюбленной Соне-ханум, Крестьянина, данных в произведении других образах. Разумеется, скупость
Гаджи Кары в качестве центрального образа, разговор со своей женой Тукез (о скаредности Гаджи Кары)
должны быть донесены до внимания учеников в широком плане. Так как главная тема произведения была
дана в этом плане (мозговой штурм). Затем преподаватель поручает ученикам написать краткое эссе по
данным материалам. Об образе Гаджи Гары дается широкая информация и с целью более близкого
ознакомления с образом его выступление во второй части произведения адресуется вниманию учеников:
Пропади пропадом такой базар, такая торговля. У сукиного сына рука свинцовой оказалась. Уж три меся-
ца как купил в Тала и принес, не продал и пяти кусков. Никто на товар даже и не смотрит. С целью более
наглядного ознакомления со скупостью Гаджи Кары преподаватель концентрирует внимание учеников на
выступление его жены Тукез: Чтобы горло твое так заложило, чтобы и вода не проходила через нее, эй
посиневший, что ты будешь делать с деньгами, копя их, как ребенок собирает кости? Сто лет проживешь,
будешь есть, пить, одеваться, деньги твои не кончатся. Из-з ста манат убытка зачем убиваешься? Разуме-
Вестник КазНПУ им. Абая, серия «Педагогические науки», №4(48), 2015 г.
296
ется противопоставление образов подобным образом дает возможность ученикам углубить свои знания
об образах и качестве их характера. Комедия анализируется и характер и особенности каждого образа до-
носятся до учеников в полном объеме. Затем преподаватель дает дополнительную информацию о пьесе и
сообщает, что пьеса впервые была поставлена на сцене в 1873 году. Драматург Н.Везиров поделившись
сведениями об организации и ходе спектакля, пишет: ”В ту же ночь наш педагог Гасанбек Меликов пос-
лал поздравительную телеграмму театральному деятелю М.Ф. Ахундову. Ахундов написал две страницы
письма благодарности. В конце добавил, что поставив на сцену пьесу “Гаджи Кара”, вы продлили мне
жизнь на 10 лет. В процессе преподавания комедии использование возможностей интерактивных методов
(групповой формы работы) помогает ученикам размышлять, размышляя, свободно излагать свои взгляды,
совместно вести обмен мнениями, придает направление применению практической работы для получения
положительного результата. В итоге преподаватель затрудняется при оценке знаний каждого ученика.
Конечно, при оценке знаний учеников должен быть гуманистический подход, иначе преподаватель может
упасть в глазах учеников. Хотя ученик возрастом и мал, все же он личность и педагог не должен допус-
кать пристрастности. Знания о литературной теории, полученные ранее учениками, должны быть расши-
рены. Важно во время анализа произведения, дав ученикам подробную информацию о видах драматиче-
ских произведений, то есть о драмах, комедиях и трагедиях, еще более укрепить их знания о них. Содер-
жание и носимый смысл комедий и трагедий должны быть в полной мере объяснены ученикам. Почему
произведение «Гаджи Кара» называется комедией? Почему произведение Н.Нариманова «Надир-шах»
называется трагедией? Помимо этого, ученикам должна быть дана обширная информация о монологах,
диалогах, их знания об этом должны быть обширными. В конце урока преподаватель, задавая вопросы,
привлекает внимание учеников к заданным вопросам (направление на размышление).
1.В каком году М.Ф.Ахундов написал комедию?
2.Расскажите, о чем говорится в теме комедии?
3.Что вы можете сказать об образе Гаджи Кары?
4.Объясните, что составляет идею произведения?
5. Объясните отличительные черты, характер образов Гаджи Кары и Тукез.
6. Постарайтесь охарактеризовать образы Гаджи Кары и Гейдар-бека, каким характером и какими
свойствами они обладают?
7.Выучите монолог Гейдар бека, на что он жалуется?
8.Что говорит Гаджи Кара в своем монологе, чем он недоволен?
9.Какими особенностями обладают образы Тукез и Соны ханум?
10.Как можно объяснить скупость и трусость Гаджи Гары?
После полного завершения темы преподаватель, с целью выяснения степени освоенности изучаемого
материала учениками, задает на дом сочинение (мозговой штурм, эссе) по разоблачению скупости в про-
изведении ”Гаджи Кара”. (подводится общий итог, применение к практической работе поручается на дом)
Жизнь и творчество Джафара Джаббарлы детально преподается в XI классе. Приступая к уроку,
преподаватель дает информацию о писателе и отмечает, что Джафар Джаббарлы является основополож-
ником азербайджанской драматургии нового времени, имеет большие заслуги в национально-духовном
прогрессе, обновлении общественно-культурного сознания, прошел богатый творческий путь. Он оказал
значительное влияние на формирование современного литературно-художественного языка. Согласно
существующей программе, на преподавание жизни и творчества писателя отводится 7 часов, из которых 2
часа посвящены сведениям о жизни, творчестве, поэзии, жанрам и драматургии писателя, 2 часа – на
усвоение содержания пьесы «Огтай Элоглы», 1 час на анализ произведения и 2 часа на короткое сочине-
ние на тему «Джафар Джаббарлы - основоположник нового этапа азербайджанской драматургии». Безус-
ловно, эффективно используя заданное время, можно побудить учеников усвоить жизнь и творчество
драматурга. Здесь от преподавателя требуется педагогическое мастерство. То есть, преподаватель в
отличие от традиционного обучающего процесса, должен уметь применять интерактивные методы обуче-
ния, принципы реформ образования в практических делах, в своем педагогическом процессе. Помимо
интерактивных обучающих методов преподаватель в нужный момент должен использовать новую форму
обучения-курикулум (в переводе с латинского языка -«путь», «направление»). Учитель направляет внима-
ние учеников на преподавание жизни драматурга (направленность на размышление). Джафар Джаббарлы,
являясь одним из самых великих личностей, несмотря на свою краткую жизнь, был из личностей, создав-
ших многое, оставивших после себя большое литературное наследие. Джафар Гафар оглы Джаббарлы
родился 20-го марта 1899-го года в находящемся в 100 км от Баку Хызы. Он был последним и лелеемым
ребенком в семье. В первые годы ХХ века Гафар-киши переселился в Баку, построил себе дом. А здание
Абай атындағы ҚазҰПУ-нің Хабаршысы, «Педагогика ғылымдары» сериясы, №4(48), 2015 г.
297
нынешнего дома-музея драматурга он построил сам в 1929-1930-ых годах. Ученики получают информа-
цию о первом образовании, и о творческой работе драматурга. В начале он учился в русско-татарской, а
затем в политехнической школе в Баку. В 1923 году поступил в Бакинский театральный техникум и после
его окончания приступил к получению образования в Азербайджанском государственном университете
на факультете «Востоковедение». Преподаватель должен с уважением относиться к личности учеников,
обращать внимание на интересующие их стороны и мастерски относиться к своей педагогической
деятельности. До сведения учеников должна быть донесена первая творческая деятельность драматурга,
отмечено, что писатель к литературной деятельности приступил с юных лет, в 1915 году опубликовал
стихотворение «Весна» в журнале “Школа”. Он, начиная с произведения “Верная Сарийя или смех сквозь
слезы” (1915) и до драмы «Яшар» (1932), всю свою деятельность вел борьбу с отсталостью, невежеством,
угнетением и эксплуатацией народа. Внимание учеников должно быть направлено и на то, что Джафар
Джаббарлы как большая личность, всегда была в центре внимания. Основные принципы реформы
образования в Азербайджане - демократизация, гуманизация, дифференциация, индивидуализация,
гуманитаризация, как показано и в драме, в первую очередь должны быть на первом месте в
формировании и всестороннем развитии каждого ученика.
Достарыңызбен бөлісу: |