Keywords: Cloze procedure, language one education, language teaching
Giriş
Eğitimciler, öğrencilerin öğrenme güçlüklerini belirlemek, gelişimlerini izlemek ve dil
yeterliliklerini değerlendirmek için testler geliştirmek durumundadır. Alan yazın incelendiğinde,
yapılandırması, uygulaması ve değerlendirilmesi bakımından kolay uygulanabilir, geçerli ve güvenilir bir
test aracı olarak çıkartmalı işlem dikkati çekmektedir (Storey, 1997; Brown, 2002; Anggraeni, 2010).
Çıkartmalı işlem ilk olarak 1953 yılında Wilson Taylor tarafından yazılı metinlerin okunabilirlik
düzeylerini ölçmek için kullanılmıştır (Brown, 1993). Daha sonraları, hem anadilinde hem de yabancı
dilde öğrencilerin dil yeterliliğini ölçmek için bir test aracı olarak kullanıldığı görülmektedir (Jongsma,
1971; Radice, 1978; Darwesh, 2010; Baker, 2011; Saleh, 2015).
Hem bir test aracı olarak hem de bir öğretim yöntemi olarak çıkartmalı işlem öğrencinin
anadilindeki ve hedef dildeki iletişimsel edincini oluşturan çok sayıda beceriye yöneliktir. Çıkartmalı
işlem, okurun becerisi oranında çıkarılan sözcüğü doldurma yetisine sahip olması düşüncesini temel alır.
Çıkartmalı işlem, öğrencinin bir konu hakkındaki artalan bilgisini kullanmasını, sözdizimi içindeki temel
sözlüksel ilişkileri, bağlamsal sözcük ve tümce anlamını kavramasını ve kavrayarak okumayı
sürdürebilmesi için kod çözme stratejilerini işletmesini gerektirir (Chatel, 2001). Brown’a (1994) göre,
çıkartmalı testler öğrencinin hedef dildeki sözvarlığı, dilsel yapı, okuduğunu anlama beceri ve stratejileri
kullanma durumunu ölçmek için pratik bir test aracıdır. Çıkartmalı testler, sözvarlığı, yazım ve
noktalama, sesletim, tonlama ve vurgu, dinleme, konuşma, okuma ve yazma gibi dilsel becerileri ayrı ayrı
ölçen parça odaklı testlerden daha iletişimseldir (Weir, 1990).
Alan yazında yer alan çalışmaların sonuçları incelendiğinde, çıkartmalı işlemin aynı zamanda etkili
bir öğretim aracı olduğu görülmektedir. Örneğin, Saleh’in (2015) çıkartmalı işlem uygulamalarının
İngilizce öğrenenlerin okuduğunu anlama becerilerini geliştirip geliştirmediğini sorgulayan eylem
araştırmasının sonuçları, bu yöntemin öğrencilerin okuduğunu anlama becerilerini büyük oranda
geliştirdiği yönündedir.
Türkçe alan yazın incelendiğinde çıkartmalı işlemin işlevi ve tanımına yönelik az sayıda çalışma
yer aldığı görülmektedir. Yapılan bu çalışmalarda, çıkartmalı işlem kavramı çoğunlukla “boşluk
doldurma testi” olarak adlandırılmaktadır. Oysaki “boşluk doldurma testi” çıkartmalı işlem olarak
adlandırılan tekniğin altında yer alan ve eğitsel amaçlı kullanılan bir uygulamadır. “Çıkartmalı işlem
türleri” adlı alt bölümde kullanım amacına göre bu uygulamalar açıklanacak ve örneklendirilecektir.
Niğde Üniversitesi Eğitim Fakültesi, gokhancetinkaya76@hotmail.com
Akdeniz Üniversitesi, nihatbayat@gmail.com
240
III. Uluslararası Türk Dünyası Araştırmaları Sempozyumu
Bu çalışmanın amacı, çıkartmalı işlem türlerini tanıtmak ve çeşitli çıkarmalı işlem türlerinde
oluşturulmuş uygulanabilir örnekler önermektir. Darwesh (2010) çıkartmalı testleri çoktan seçmeli
çıkartmalı test, C-test ve gereksiz sözcükleri silme testi olmak üzere üç türde sınıflandırmaktadır. Öte
yandan, Farhady (1996) ise altı türde sınıflandırmaktadır. Farhady’nin (1996) sınıflandırması
çerçevesinde altı tür çıkartmalı işleme ilişkin açıklama ve uygulamalı örnekler verilmiştir.
Çıkartmalı İşlem Türleri
1.
Geleneksel Çıkartmalı Test
Çıkartmalı testinin bu biçimi geleneksel boşluk doldurma türü etkinliklerin uyarlamasıdır. Klasik
etkinlikler genel olarak tümce temelli iken, çıkartmalı test en az bir paragraf içerir ve paragraftaki her
“n.
1
” sözcüğün silinmesiyle oluşturulur.
Örnek (1)
Bahçeciliğe başlarken, çevrenizdeki komşu bahçeleri de ziyaret edin. Bahçe sahiplerinin
deneyimlerinden yararlanın. ____ de bahçecilikte deneyimli olan ____ yüksek mühendisi Adnan
Akoğlu’yla ____. Onun elma, armut, sedir, ____, alıç ağaçlarına petunya, gül, ____ gibi çiçeklerin eşlik
ettiği _____ bir bahçesi var. Bahçesinde _____ alan onaltı asmadan da ____ söz ediyor. Elbette domates,
____, kabak ve patlıcan gibi ____ de yetiştiriyor. Ona, “Bu ____ içinde ne ekebiliriz?” diye ____.
2.
Çoktan Seçmeli Çıkartmalı Test
Çoktan seçmeli çıkartmalı test her bir boşluk için katılımcılara 3-5 arasında seçeneğin sağlandığı
bir yaklaşımdır. Bu yaklaşımda, katılımcılar verilen seçeneklerden doğru olduğunu düşündüğü yalnızca
bir maddeyi seçer. Bu yönüyle, çoktan seçmeli çıkartmalı test araştırmacılar tarafından nesnel, güvenilir
ve öğrencilerin kaygı düzeyini düşüren bir yaklaşım olarak kabul edilmektedir.
Örnek (2)
Bahçeciliğe başlarken, çevrenizdeki komşu bahçeleri de ziyaret edin. Bahçe sahiplerinin
deneyimlerinden yararlanın. ____ (Biz/Siz/Bizim) de bahçecilikte deneyimli olan ____
(makine/ziraat/inşaat) yüksek mühendisi Adnan Akoğlu’yla ____ (görüştük/karşılaştık/tartıştık). Onun
elma, armut, sedir, ____ (domates/ladin/papatya), alıç ağaçlarına petunya, gül, ____ (leylak/muz/söğüt)
gibi çiçeklerin eşlik ettiği _____ (güzel/çirkin/solgun) bir bahçesi var. Bahçesinde _____ (yer/var/büyük)
alan on altı asmadan da ____ (hayranlıkla/gururla/ardından) söz ediyor. Elbette domates, ____
(çilek/karpuz/salatalık), kabak ve patlıcan gibi ____ (sebze/meyve/bitki) de yetiştiriyor. Ona, “Bu ____
(ay/yıl/gün) içinde ne ekebiliriz?” diye ____ (cevapladık/sorduk/tartıştık).
3.
Belirli Sözcük Türünün Çıkartılması
Bu çıkartma türü genellikle bir test aracı olarak değil, eğitim amaçlı kullanılır. Öğrencilerin zorluk
yaşadıkları belirli bir dilsel öğe konusunda gelişim sağlamaları için öğretmen tarafından o konuya yönelik
olarak düzenlenir. Özellikle zamanların öğretimi sürecinde bu çıkartma türü tercih edilir.
Örnek (3)
Bahçeciliğe başlarken, çevrenizdeki komşu bahçeleri de ziyaret edin. sahiplerinin deneyimlerinden
_____. Biz de bahçecilikte deneyimli olan ziraat yüksek mühendisi Adnan Akoğlu’yla ______. Onun
elma, armut, sedir, ladin, alıç ağaçlarına petunya, gül, leylak gibi çiçeklerin eşlik ettiği güzel bir bahçesi
_____. Bahçesinde yer alan onaltı asmadan da gururla söz ______. Elbette domates, salatalık, kabak ve
patlıcan gibi sebzeler de ______. Ona, “Bu ay içinde ne ekebiliriz?” diye _____.
4.
Harf silmeli teknik (Catered technique)
Bu çıkartma türünde, silinen sözcüklerde yer alan bazı harfler öğrencilere ipucu sağlamak amacıyla
bırakılır. Bu çıkartma türü yazım testi olarak da adlandırılmaktadır. Çünkü öğrencilerin yazım bilgisini
test etmek amacıyla kullanılır. Sözcükteki bir veya birden çok harf bırakılır ve öğrencilerden silinen
harfleri doldurarak sözcüğü tamamlaması istenir.
Örnek (4)
Bahçeciliğe başlarken, çevrenizdeki komşu bahçeleri de ziyaret edin. Bahçe sahiplerinin
deneyimlerinden yararlanın. B_z de bahçecilikte deneyimli olan z_r_at yüksek mühendisi Adnan
1
Sayı örüntülerindeki ilişkinin harflerle belirtildiği ifadeler özel cebirsel ifadedir. “n” harfi verilen örüntüdeki
sayıların sırasını veya yerini belirten bir işaret, sembol veya imdir. Bu yüzden “n” ifadesi örüntünün n. sayısı,
temsilci sayısı veya genel sayısı olarak adlandırılır. Bu harf bir değişkendir.
241
Doç. Dr. Gökhan ÇETİNKAYA-Doç. Dr. Nihat BAYAT/Dil Öğretimi ve Çıkartmalı İşlem
Akoğlu’yla g_ _üş_ük. Onun elma, armut, sedir, l_d_n, alıç ağaçlarına petunya, gül, l_yl_k gibi çiçeklerin
eşlik ettiği g_ _e_ bir bahçesi var. Bahçesinde y_r alan onaltı asmadan da g_r_ _l_ söz ediyor. Elbette
domates, s_l_t _ _ık, kabak ve patlıcan gibi s_b_e_er de yetiştiriyor. Ona, “Bu _y içinde ne ekebiliriz?”
diye s_r_u_.
5.
Seçkisiz Silmeli İşlem (Random deletion procedure)
Bu türde sabit aralıklı örüntüsel bir silme işlemi ya da belirli bir dilsel öğenin silinmesi söz konusu
değildir. Sözcükler seçkisiz olarak silinir. Testi yapılandırmadan önce metinde yer alan tüm sözcükler
numaralandırılır ve bu numaralar tek tek bir kağıt parçasına yazılarak, kağıt katlanır. Daha sonra,
çıkarılacak sözcük sayısı kadar kağıt çekilir ve çekilen kağıtlarda yer alan numaralara karşılık gelen
sözcükler metinden silinir.
6.
Gereksiz sözcükleri çıkartma testi (The cloze-elide test)
Bu türde, bir dizi sözcüğün metinden silinmesi yerine, belirli sayıda sözcük metne eklenir.
Öğrencilerden metni okumaları ve gereksiz sözcüğü belirleyip üzerini çizmesi istenir. Standart çıkartmalı
testte öğrencilerin metni okuyup silinmiş sözcüğü eklemesi gerekirken, bu testte sözcüğü çıkartması
gerekmektedir.
Gereksiz sözcükleri çıkartma testi yapılandırılırken ve uygulanırken dikkat edilmesi gereken bir
takım noktalar vardır. Dikkat edilmesi gereken ilk nokta, yapılandıracak metnin uzunluğu ve zorluğuyla
ilgilidir. Öğretmen öğrencilerin düzeyine uygun uzunlukta ve zorlukta bir metin seçmelidir. İkinci nokta
ise, gereksiz sözcüklerin yerleştirileceği konumların belirlenmesidir. Sözcüklerin seçkisiz olarak
yerleştirilmesi en uygun yöntem olarak görülmektedir. Öncelikle, metindeki sözcükler numaralandırılır ve
numaralar seçkisiz olarak belirlenip gereksiz sözcük belirlenen numaraya karışık gelen sözcüğün önüne
ya da ardına yerleştirilir. Dikkat edilmesi gereken üçüncü nokta, metne yerleştirilecek gereksiz
sözcüklerin seçimidir. Öğretmen sözlükten seçkisiz olarak bir sözcük seçebileceği gibi metindeki
sözcüğün özelliğine yakın bir gereksiz sözcük de belirleyebilir. Testi yapılandırma sürecinde öğretimin
odağı ve öğretmenin deneyimi önemlidir. Aşağıda örnek (5)’te yapılandırılmış bir gereksiz sözcükleri
çıkartma testi yer almaktadır. Metinde yerleştirilen gereksiz sözcüklerin belirginleştirilmesi amacıyla altı
çizilmiştir. Özgün testte gereksiz sözcükler de metindeki diğer sözcüklerle aynı yazım biçimiyle
oluşturulur.
Örnek (5)
Bahçeciliğe başlarken, çevrenizdeki komşu bahçeleri de ziyaret edin. Bahçe sahiplerinin
deneyimlerinden yararlanın. Siz Biz de bahçecilikte deneyimli olan ziraat yüksek mühendisi Adnan
Akoğlu’yla görüştük. Onun elma, armut, sedir, ladin, alıç büyük ağaçlarına petunya, gül, leylak gibi
çiçeklerin karanlık eşlik ettiği güzel bir bahçesi var. Bahçesinde yer alan on altı asmadan da gururla ki söz
ediyor. Elbette domates, salatalık, kabak ve patlıcan çeşit gibi sebzeler de yetiştiriyor. Ona, “Bu ay
dışında içinde ne ekebiliriz?” diye sorduk.
Sonuç
Yukarıda altı farklı türde çıkartmalı teste ilişkin örnekler açıklamalarıyla birlikte verilmiştir. Alan
yazın incelendiğinde çıkartmalı testin anadilinde metinlerin okunabilirlik durumlarının ve öğrencilerin
okuduğunu anlama durumlarının belirlenmesinde etkili bir araç olduğu görülmektedir. Bunu yanında,
yabancı dil öğretim sürecinde de hem test aracı hem de öğretim yöntemi olarak kullanılmaktadır. Birçok
çalışmanın sonucu, çıkartmalı işlemin geçerli, güvenilir bir ölçme aracı olduğunu ve yapılandırılması,
uygulanması ve puanlandırılması açısından kolay bir işlem sürecine sahip olduğunu ortaya koymaktadır
(Cohen, 1980).
Çıkartmalı işlem okuyucuların bağlamdan anlamı tahmin etmelerini sağlar ve bağlamdan anlamı
tahmin etme önemli bir okuma stratejisidir. Geçerlik ve güvenirlik açısından çıkartma işleminin
yapılandırılmasında en az 30 boşluğa yer verilmesi gerektiği belirtilmektedir (Bachman, 1985). Dorcheh,
Roshan ve Hesabi’nin (2012) çalışmasının sonuçları ise, çıkartmalı testin olması gereken uzunluğunun
öğrencinin dil yeterliliğine göre değiştiği yönündedir. Buna göre, üst düzey öğrenciler için 50 boşluk
uygunken, orta ve düşük düzeydeki öğrenciler için daha az boşluğun uygun olduğu belirtilmektedir.
Gereksiz sözcükleri çıkartma testi dışında, yukarıda açıklamaları ve örnekleri yer alan beş testin
puanlandırılmasında özdeş ve kabul edilebilir sözcük olmak üzere iki ayrı yaklaşım söz konusudur. Buna
göre, çıkarılan özgün sözcükle birebir örtüşen ya da o sözcüğün anlam ve değerini karşılayabilecek kabul
edilebilir bir sözcük doğru olarak değerlendirilebilir. Öğretmen konunun odağına ve amacına göre bu iki
242
III. Uluslararası Türk Dünyası Araştırmaları Sempozyumu
yaklaşımdan birini seçebilir. Gereksiz sözcükleri çıkartma testinde de öğrenci bağlamda bulunmaması
gereken sözcüğün üzerini çizmişse doğru olarak değerlendirilir.
Diğer öğretimsel etkinliklerde olduğu gibi, öğretmen metin içindeki çıkartmaların nasıl
tamamlandığını öğrencilere göstermelidir. Bunun için öğretmenin, sözdizimsel, anlamsal ve bağlamsal
ipuçlarından nasıl yararlanıldığını örnek bir uygulamayla öğrencilerine sunması gerekir.
KAYNAKÇA
Anggraeni, D. F. (2010). Multiple-choice and cloze tests for measuring the reading comprehension ability among
the first grade students of SMA Negeri 1 Gombong. Makalah TAS. Yogyakarta: Jurusan Pendidikan Bahasa
Inggris, FBS UNY.
Bachman, L. F. (1985). Performance on cloze tests with fixed-ratio and rational deletions. TESOL, 19(3), 535-556.
Baker, B. A. (2011). Use of the cloze-elide task in high-stakes English proficiency testing. Spaan Fellow Working
Papers in Second or Foreign Language Assessment, 9, 1-16.
Brown, H. D. (1994). Principles of Language Learning and Teaching. New Jersey. Prentice Hall, Inc.
Brown, J. D. (1993). What are the characteristics of natural cloze tests? Language Testing, 10, 93-116.
Brown, J. D. (2002). Do Cloze Tests Work? Or, Is It Just an Illusion? Second Language Studies, 21(1), 79-125.
Chatel, R. G. (2001). Diagnostic and instructional uses of the cloze procedure. The NERA Journal, 37(1), 3-6.
Cohen, A. (1980). Testing language ability in classroom. Massachusetts: Newbury House Publishers, Inc.
Darwesh, A. J. A. (2010). Cloze tests: An integrative approach. Journal of the College of Basic Education, 64, 105-
116.
Dorcheh, M. S., Roshan, S. Ve Hesabi, A. (2012). What is the optimum length of a cloze test?. International Journal
of English Linguistics, 2(5), 142-153.
Farhady, H. (1996). Varieties of cloze procedure in EFL education. Roshd Foreign Language Teaching Journal, 12,
217-229.
Jongsma, E. A. (1971). The Cloze Procedure as a Teaching Technique. Newark, Delaware: International Reading
Association.
Radice, F. W. (1978). Using the Cloze Procedure as a Teaching Technique. ELT J XXXII (3) 201-204
doi:10.1093/elt/XXXII.3.201
Saleh, Y. R. (2015). Improving students’ reading comprehension through cloze test method. Al-Lisan, 1(1), 86-100.
Storey, P. (1997). Examining the test-taking process: A cognitive perspective on the discourse cloze test. Language
Testing, 14, 214-231.
Weir, G. (1990). Communicative language testing. Hemel Hempstead, UK: Prentice Hall.
KIPÇAK GRUBU DİALEKTİ VE
KUZEY GRUBU ÇAĞDAŞ DİALEKTLERİNDE İZİ
Doç. Dr. Gönül İ. SAMEDOVA
Özet: Makalede Kıpçakların yaşayış meskenleri onların göç ettikleri ülkeler ve onların dili hakkında geniş
bilgi verilmektedir. Ayrıca Kıpçak dilinin Oğuz dili ile karşılıklı ilişkisi onların Azerbaycan dilinin Kuzey
grubu dialektlerinde izinden bahsedilmektedir.
Anahtar Kelimeler: Kıpçaklar, Selcuklar, Dede Korkut, dialektler, harf değişimleri,
The Dialects of Kipchaks and the Signs within Contemporary Northern Dialects Group
Abstract: The article deals with areas where Kipchak leaves, their language and the places where they move.
And also its mutual connection with Oguz language and its footsteps in the North dialects of Azerbaijan
language.
Keywords: Kipchags, Seljuks, Dede Korkut, dialects, changes in the letter.
Şifreler
ē - ə (ə. Azerbaycan dilinde)
ḫ - ḫ (x. Azerbaycan dilinde)
ñ – ng (Burunda seslenir. Azerbaycan dilinde, ağızlarda)
Ǵ, ǵ - ǵ (q. Azerbaycan dilinde)
Eski Türk aşiretlerinden biri olan Kıpçakların anayurdu Altay olarak kabul edilir. Çin
kaynaklarında 203 yılına ait olan bilgide onlar Çince tzyüşe ve kuyuşe gibi gösterilmiştir. VI-VII
yüzyıllarda Kıpçaklar bilinmeyen nedenle Orhun ve İrtış çaylarının havzalarına taşındı.
"Kıpçak" etnonimi adı ilk kez eski Türklerin VIII yüzyıla ait edilen Selenga run yazılı abidesinde
geçmiştir. IX-X yüzyıllarda Tyan-Şan eteklerinden Batıya hareket eden Kıpçaklar Volga ile Dunayarası
bölgede hakim etnik kitleye çevrilmişlerdir. Bu arazi kaynaklarda Deşti Kıpçak ("Kıpçak çölü") olarak
adlandırılıyordu. XI-XIII yüzyıllar Rus selnamelerinde (tarihsel belgelerinde) bu topluma hem de
"poloves" denir.
Araştırmacılar düşünüyorlar ki, Avrupa kaynaklarında koman (kuman) adı altında Kıpçaklar
öngörülüyor. Fakat bu kesin bir fikir değildir, çünkü gerçekte de eski Türk aşiretlerinden birinin Kuman
adlandığı bilinmektedir (yeri gelmişken belirtelim ki, Azerbaycanda Koman ve Komanlı köy isimlerini
bazı araştırmacılarımız işte bu kumanlarla ilişkilendirirler). Bu topluluk Kıpçak çölünde yaşıyordu.
Demek ki, Kıpçakların içerisinde Kumanlar da vardı. Kıpçakların içerisinde kuman veya koman
adlı topluluğun olması onunla doğrulanır ki, bazı araştırmacılara göre Rus dilinde poloves sözü kuman
etnoniminin tercümesidir. Kumanlar Dneprden nehrinden Batıda yaşadıklarından dolayı Bizans'la sık sık
çarpışıyorlardı.
Kıpçaklar ise kumanlardan doğuda yaşıyorlardı. Bu bölgelerden komanlar ve Kıpçaklar 1060
yılından itibaren Rus Knyazlıklarını yağmalamaya başladılar. Rus kaynaklarında Bonyak (Bunkak) ve
Tuǵorkan adlı Kıpçak-Kuman hanları hakkında bilgiler vardır. 1094'de Kıpçaklar Rus devleti ile barışık
sözleşmesi bağladıktan sonra Bizans üzerine askeri seferlere başladılar. 1095'de birinci askeri sefer
süresinde Bizans'ın çeşitli şehirlerini yağmaladılar.
Fakat Bonyak ve Tuǵorkan Bizans'ta askeri seferde iken Kıpçak-Kuman başkanlarını İtler ve Kitan
Pereyaslavl şeherine Vladimir Vsevolodoviçin yanına barış görüşmelerine gelince öldürdüler. Bizans'tan
dönen serkerdeler- Bonyak ve Tuǵorkan Ruslarla savaşa başladılar. Onlar öncelikle Yuryev, sonra Kiev
şehirlerini işgal edip dağıttılar. 1102 yılında Rus knyazları Kıpçakların üzerine ortak askeri sefer
düzenlediler. Savaşta her iki taraftan çok miktarda savaşçı öldürüldü. 1111 yılında Rus knyazlarının
birleşik polkları Vladimir Monomahın'in teklifi ile yeniden Kıpçakların kamplarına baskın düzenlediler.
1125 yılında Vladimir Monomaḫ öldükten sonra Kıpçaklar yeniden Rus şehirlerine saldırıya
başladılar. Fakat sonkarı yüzyıllarda Kıpçaklar Rus knyazlarına karşı birlik yarada bilmediler ve XI
Azerbaycan Devlet Pedagoji Üniversitesi Filologiya Fakültesi, samedovakonul74@mail.ru
244
III. Uluslararası Türk Dünyası Araştırmaları Sempozyumu
yüzyılın 80'li yıllarında Kiev knyazına başvurarak sürekli yaşamak için araziler aldılar. Kıpçakların
Suǵrov, Şarukan, Suǵdak ve b. şehirleri vardı.
Kıpçakların bir bölümü Don nehrinin havzalarına geçmişti. Şakuran Han'ın oğlu Sircan ve kardeşi
Atrak döneminde Kıpçaklar bir süre kuvvetli aşiret birleşmesi oldular. Gürcü Çarı Kurucu David 1118
yılında rıza temelinde Kuzey Kafkasya çöllerinde yaşayan Kıpçakların bir bölümünü Atrakın
önderliğinde Gürcistana aktarmıştı. Gürcü kaynaklarına göre köçürülenlerin sayısı 225 bin kişi olmuştu.
Atrak kızı Guranduḫtu Gürcü çarıile evlendirdi Sircan Vladimir Monomaḫ öldükten sonra Gürcistan'a
Atrak adam gönderdi ve toplulukları ile birlikte geriye, doğma yerlere dönmeyi temenni etti. Sircan oraya
Orev adlı ozanı göndermiş ve tapşırmışdı ki, ona Kıpçak şarkılarını okusun ve koklamaya bir yovşan
(pelin otu. Tr.) versin.
Şarkı Atrakda eski savaş şöhretini, yovşan ise çocukluk ve gençlik kokusunu hatırlatmalı idi.
Şarkıyı dinleyen Atrak Gürcü sarayından gitmek istemedi. Fakat ozan ona yovşan verirken Atrak onu
koklayıp kendi toplulukları ile geri döndü. XII yüzyılın 20. yıllarında Atrak kendi toplulukları ile Donets
Nehri kıyılarında göçebelik ediyordu.
Fakat Kıpçakların çoğu Gürcistan'da kaldı. Bu Kıpçaklar şimdiki Kazak-Borçalı bölgesinde
yaşayan Azerbaycan Türklerinin ulu ecdadlarından biridir.
Güney-Doğu Avrupa'da kalmış Kıpçaklar 1223 yılında Kuzey Kafkasya (Şimdiki Kabardin-Balkar
Cumhuriyeti'nin topraklarında) Kalka Nehri kenarında Güney Kafkasya'dan gelmiş Moğol ordusu ile
çatışmada yenildiler. Bundan sonra onlar ikiye parçalandılar. Arap tarihçisi İbn el-Esir'in yazdığına göre
Kıpçakların bir bölümü Derbent yolu ile Azerbaycan topraklarına gelip orada yerleşti. Buradan ise onların
bir parçası Göyçe mahalına (ilçesine) gittiler. Güneydoğu Avrupa'da kalmış Kıpçakların diğer bölümü ise
şimdiki Karaçayların, Balkarların, Kumıkların ve Noǵayların ulu ecdadlarına karıştılar.
Kumanların ve Kıpçakların cenaze adetleri hakkında arkeolojik bulgular sonucunda bulunmuş
kültür örnekleri aydın fikir oluşturur. Kabirlere merhumla yanaşı silahını (ok ve kılıçını) ve atını da
öldürüp koyuyorlardı. Arap coğrafyacısı Ebu Dulaf (X yüzyıl) yazıyor ki, Kaymaklar ve Kıpçaklarda
yağmur yağdıran taşlar vardır. Onlar at nalını kutsal sayıyorlardı (şimdi de azerbaycanlılarda at nalının
kutsanmasını hatırlayın). Kıpçaklarda şamanizm dini vardı. Şamanlar yıldızlara bakıp geleceği haber
veriyorlardı.
Kıpçaklar Kazak, Kırgız, Özbek, Karakalpak, Türkmen, Başkırd, Nogay, Karaçay ve diğer çağdaş
Türk halklarının, o sıradan Azerilerin teşekkülünde yer almışlardır. Batu Han'ın Doğu Avrupanı işgal
ettikten ve Altın Orda oluşturulduktan sonra Deşti-Kıpçakta yaşayan Kıpçakların bir bölümü şimdiki
Macaristan çöllerine gitti ve daha sonra hristianlaşarak assimile olundular. Diğer bölümü ise Ortaçağ'da
Hıristiyan dinini kabul ederek Don Kazakların çevrildiler. (Muḫtarova, 2011: 274-277)
Bugün Kıpçak dil unsurları Kuzey grubu ağızlarında yansıtılır. Kıpçak grubu dillerine ait olan belli
özellikler sadece bu dilde daha yaygındır.
Bu anlatılanlardan tek bir sonuç çıkarmak mümkündür ki, Kıpçakların tarih eserlerinin sayfalarına
girmeye başlatıkları en eski dönem Türk dilli etnik çevreyle bağlantılıdır. Kıpçakların dil yönenden kime
mensup oldukları konusunda N.A.Baskakov şöyle der: “Poloves (Kuman veya Kıpçak) dili... Türkçenin
Kıpçak grubunun Kıpçak –Poloves alt grubuna mensuptur. Özününde Kıpçakçanın ana çizgilerini
muhafıza eden bu alt grup, Oğuz ve kısmen Bulgar lehçeleriyle bazı ortak özellikler taşıyan diğer akraba
dillerin Kıpçak lehçeleri tarafından emilmesi cezp edilmesi sonucunda ortaya çıkmıştır.” (Baskakov,
1960: 146-148) Eserinin “Türk dilleri üzerine” adlı bölümünde “kendisinin Türkçeyi en iyi bilen
Türklerden birisi olduğunu” belirten Kaşgarlı Mahmud, Oğuzların ve Kıpçakların yalnız bir öz dilleri
vardır” demektedir. (Kaşgarskiy, 1/66) Diller arasındaki farklılaşmanın ortaya çıkışından bahseden bu
ortaçağ filologu, Oğuzlarla Kıpçakların dilleri arasında temel farklar olmadığını belirtmekle birlikde,
bazen bu farklılıklarla ilgili örnekler vermektedir.
Buradan hareket ederek, Kıpçak ve Oğuzların aynı ölçüye dahil edildiği Batı Türk dilleri grubuna
has dil özelliklerinin henüz o zamanlar oluşmuş olduğu kanaatine gelmek mümkündür. Örneğin Kaşgarlı
Mahmudun sözünü ettiği “harf değişimleri” bugünkü Kazakça için geçerlidir. “Kıpçaklar da Oğuzlar
gibi baş tarafında “y” bulunan isim ve fiilllerin ilk harfini “e” yahut “c” ye çevirirler. Örneğin Türkler
devenin uzamış olan tüyüne “yuğdu” , Oğuzlar ve Kıpçaklar “ cuğdu” derler.”
(Kaşgari 1915: 1/31) O
sıralar Kıpçak dilinde de Oğuz dil grubunda olan unsurlara rastlanıyordu: “Kelimenin başında bulunan
“m” harfini Suvarlar, Oğuzlar ve Kıpçaklar “b” ye çevirirler. Türkler “men bardum”, Suvarlar, Kıpçaklar
ve Oğuzlar “ben bardum” derler. Mahmud Kaşgarlının dediği gibi, Oğuz ve Kıpçak dil grublarında ortak
245
Doç. Dr. Gönül İ. SAMEDOVA/Kıpçak Grubu Dialekti ve Kuzey Grubu Çağdaş Dialektlerinde İzi
fonetik çizgilerin bulunuşu, yalnızca Türk dillerinin genetik akrabalığı ile değil, aynı zamanda yukarıda
üzerinde durulan bir takım tarihi anlarla açıklanabilir. İki dil grubunun birbirini uzun bir süre etkilemesi,
Kıpçak (Seyanto) ve Oğuzların, tarihi kaynaklarda “Telelerin has nesli” olarak Kıpçak (Seyanto)ların da
bünyesinde yer aldığı ortak etno-politik göçebe kabileler grubuna dahil oldukları dönemde yani Merkezi
Asyadaki birlikte olduğu günlerinde başlamıştı.
Oğuz Kağan destanında anlatılan Oğuz gelenekleri, birkaç yerde Kıpçakların özelliği olarak da
zikredilir ve Kıpçakların “kendi soyundan olmamasına rağmen isim verdiği” birkaç kabileden biri olduğu
belirtilir. Her ne olursa olsun Kıpçak ve Oğuz grubuna mensup kabilelerin kendi aralarında anlaştıkları
dil, sahih bir şekilde ortaçağ ve çağdaş dilbilimciler tarafından Türkçenin batı grubuna yöneltilmektedir.
Böylece yazı belgelerinin, arkeolojik ve dilbilimsel bulguların üzerinde birleştikleri nokta,
Kıpçakların kesinlikle Türk etnik çevresine ait olduklarıdır. Onların etnogenezinin ise Merkezi Asyanın
Türk-Tele göçebe halklarının kökeni konusuyla çok sıkı bir şekilde ele alınması gerekmektedir.
(Ahincanov, 2009: 307, 78-79)
Doğu'da Kıpçaklar, Avrupa'da komanlar, Rusya'da polovesler adlandırılan Kıpçak diline kabile
birliklerinin, oğuzların, karlukların, bulǵarların, slavyanların, İran ve Fin-uǵor dillerinin de güçlü etkisi
olmuştur.
Kıpçak grubu Türk dillerinde Oğuz, Bulgar, Hazar grubu dillerinin etkisiyle oluşmuş farklılıklara
göre 3 gruba özel olarak ayrılır.
1. Kıpçak-poloves
2. Kıpçak- Bulgar
3. Kıpçak-Nogay
Kıpçak grubu Türk dilleri için tipik olan bir takım fonetik, sözcük, gramer özellikler kendini
gösterir.
1. Bu grup diller için ç fonemi tipik değildir. Burada ç-ş-s evezlenmesi geniş yayılmıştır.
2. Kıpçak grubu Türk dillerinde kelime başında m, n, r ünsüzleri görülmez. Söz öncesinde d, ǵ, b
ünsüzleri işlenir, bu da oğuz grubu dilleri ile bağlıdır.
3. söz öncesinde h fonemi az işleniyor.
4. Kıpçak grubu Türk dillerinde sağır nun (ŋ) fonemi geniş yayılmıştır.
5. Kıpçak grubu Türk dillerinde oğuz grubundan farklı olarak -ǵan//ǵen//-ğan, -ǵu//ğu ekleri aktif
işleniyor. -ası//-ēsi, -malı//mēli, -mış//miş//-muş//müş ekleri ise çok az görülür.
7. Kıpçak grubu Türk dillerinde 25-26 ünsüz fonem vardır.
Kıpçak grubu Türk dillerine Kazak, Karakalpak, Kırgız, Altay, Noǵay, Kırım-Tatar dilleri dahildir.
(Halilov 2006: 384)
Kıpçak etnogenezinin öğelerine karışık tipli Kuzeybatı grubu şivelerinde yaygın olarak bulunur.
Bu ağızlarda Kıpçak dilinin özelliklerine has olan belirtilere bakalım.
1. Seslilerin burun seçeneklerinin işlenmesi sözuã, gözuã, dēdã, ēl, gözu, ǵızîz.
2. Seslilerin kalınlaşması (ē>a, ü>u, ö>o dars, har, ǵun, uçun, oǵuz, ǵonur,ḫopaǵ)
3. Sözün birinci hecesinde açık ē sesinin yarım kapalı e sesine geçmesi: bey, et, tezē, çehmē,
deyirman, gemi, men, sen, eylēş, ses.
4. av ses birleşmesinin kısmen işlenmesi: av, savuḫ, tavuḫ, ǵavurma.
5. Sesliler uyumunun kalınlaşma yönünde bozulması: gēlmaḫ, gidaḫ, gēldiz, biçinçilıḫ.
6. Dilortası k samitinin yerinde dilarkası ǵ samitinin işlenmesi: ǵap, ǵol, ǵop, ǵomur, inaǵ, çuraǵ.
7. Dilortası g samitinin yerine dilarkası ǵ ǵamitinin işlenmesi, gün>ǵun, göy>ǵoǵ, gop>ǵop.
8. Dilortası g sesinin dilönü ç sesine geçmesi gēl>cēl, cun, cēlin vb.
9. Alınma sözlerden oluklu f sesinin giplēşēn
1
p sesine geçmesi: pēhlē, pēnēr, punduḫ, telpun vb.
10. Söz ortasında ve birhecalı kelimelerin sonunda kiplēşēn b sesinin oluklu v sesine geçmesi.
Çovan, arava, ǵavıḫ, ǵav, civ vb.
1
Birbirine sıkılmak, dudakların birbirini sıkması.
246
III. Uluslararası Türk Dünyası Araştırmaları Sempozyumu
11. Söz sonunda kiplēşēn b sesinin oluklu f sesine geçmesine: boşǵaf, ḫaraf, alıf.
12. Söz ortasında ve bir heceli kelimelerin sonunda kavuşuk ç sesinin saf j sesine geçmesi: aji, baji,
ǵoja, mējbur, tökējēm, aj, saj.
13. Mēn, sēn evezliklerinin yönelme durumunda mağa, sağa, mağa, mã, sã. formlarının işlenmesi.
14.ho//hu, habu, habelo işaret ēvēzliklērinin işlenmesi.
15.Nakli geçmişin üçüncü şahsında -ıf, -if eki ile ek olarak –itdı, -ıtdi eklerinin işlenmesi: alıf//
alıtdı, gēlif//gēlitdi.
16.İndiki zamanda –ir, ır, ur, ür; -ı, u, iy, uy, üy, uy eklerinin işlenmesi: bilir, diyēsēn, diyi, alıy,
gēliy, duruy, görüy.
17. Nē bağlayıcısının ya bağlayıcısı, ya bağlayıcısının nē bağlayıcısı yerinde. Ya yazır, ya oḫuyur.
(Nē yazır, nē oḫuyur.)
18. İkinci tür tayini söz birleşmelerinin ikinci tarafının bazen mensubiyet eksiz işlenmesi: baş ağrı,
mēnin ǵız, ǵolḫoz idarē. (Azizov, 1999: 354)
Kuzey-Batı (Şeki, Oğuz, Ǵaḫ, Zaǵatala, Balaken) şivelerine ait edilen bu özelliklerin birçoğu bir
yandan aynı şivelerin dilimizin Kuzey şivelerinin (Derbent-Tabasaran) sınırında yerleşmesi ile ilgiliyse,
diğer yandan aynı şivelerin tarihsel Batı lehcesine etkileşiminde da kendini gösterebilir.
Burada Oğuzların ve Kıpçakların dil özellikleri de kendini göstermektedir.
Kuzeybatı dialektlerinde oğuz ve Kıpçak dilinin elemanları bu günde paralel şekilde işlenir. Burada
Oğuzlar "d" -ile kullanılan sözlerin "t" gibi Kıpçaklarda çalıştırılması ile yer alır. Dağılmak/tağılmak,
davuk//taruk, darar//tavar. Dört//tört, daş//taş, dağ//tağ, dolu//tolu, döşēmēk//töşēmēk vb. (Aliyeva, 2006:
194)
E.Demirçizade yazıyor ki, "Türk sistemli yeni Azerbaycan dilinin teşekkülünde diğer türk dil
unsurlarından Kıpçak ve Oğuz boylarının dil unsurları nisbeten daha fazla teşkiledici söz olarak yer
almıştır." Azerbaycan yazılı anıtlarında Kıpçak sözleriyle Oğuz sözlerinin paralelliği (sinonimliyi)
görülmektedir: Kıpçak sözleri: ata, çöl, çağırmaǵ, ayıtmaǵ, payız, yaḫşı, getmēk, etmēk, vermēk, bayır,
çatdırmaǵ, isti, ǵabaǵ. Oğuz sözleri: baba, yazı, oǵumaǵ, demēk, küz, iyi,varmaǵ, ǵılmaǵ, sunmaǵ, dışarı,
ilētmēk, sıcaǵ, ǵarşı. Böyle sözler yeteri kadardır ve listeyi hayli uzatmak olur. Tesadüfi değildir ki,
Akademik B.Çobanzade Azerbaycan dilini Oğuz-Kıpçak dili adlandırmıştır.
M. Kaşğari X-XI yüzyılın Kıpçak Türkçesini aynı dönemin oğuz Türkçesi ile karşılaştırarak
bunların benzer noktalarını kaydetmiştir. Bu dillerin sonraki gelişimi keskin değişimlere neden olamazdı.
Son Kıpçakların Türkçesini 1302 yılına ait yapılan "Codek Cumanicus" da bulmuştur. M.Şireliyev bu
anıtı inceleyerek buradaki bazı kelimelerin ve gramer özelliklerin dilimizin bazı dialektlerinde olmasına
dikkat vermiştir.
Örneğin, "Codeḫ Cumanicus" da mana-maa, sana-saa-sa ile birlikte mağa, sağa işlenmiştir.
Azerbaycan dilinin lehçeleri ve şivelerinin kuzey grubunda I ve II şahıs tekinin yönelme halinde ma
(mēnē), sa (sēnē) gibi işlenmekle birlikte mağa, sağa olarak da işlenir.
Genel olarak, Kıpçak Türkleri Azerbaycan dili ile yanaşı, lehçe ve şivelerimizin tüm grublarına
etkisini göstermiştir.
E.Demirçizadenin araştırmalarına göre, Kıpçak Türkçesi "Kitab-ı Dede Korkut" eposunun diline de
etkisini göstermiştir. O yazıyor: "Kitab-ı Dede Korkut"un dili önceki "saf" Oğuz, veya Oğuz dili değil, bu
dil Azerbaycan'da karşılanan ve kaynayıp karışan Oğuz ve Kıpçak kabile dilleri üzerine teşekkül etmiş
halk Azerbaycan dilinin başlangıç dönemini temsil eder ve "Kitab-ı Dede Korkut "destanları da bu dilin
ilk yapılarından biridir.
Buradaki "Oğuz dilinde" ifadeside işte hala aşiret adlarının muhafaza edilmesi ile ve bu dilde oğuz
unsurlarının nispeten üstünlüğü ile izah edilmelidir. Fakat diğer unsurlar da özellikle başlangıçta müvazi
işlenmiştir". Oğuz Türkçesinin eski yazılı abidesi olan "Kitab-ı Dede Korkut" eposunda ilk Kıpçaklara ait
izlerin olması konusunda artık söz edilmiştir. Anıtın diline Kıpçak Türkçesinin etkisi de, bizce, onlarla
bağlıdır. Öyle ki, son Kıpçaklar eposun oluşumundan sonra ülkemize nüfuz etmişlerdir.
Böylece, Kıpçak Türkçesinin izleri Azerbaycan edebi dilinde çeşitli lehçe ve şivelerinde ayrıca
görkemli abidemiz olan "Kitab-ı Dede Korkut" eposunun dilinde görülür.
Araştırmalar gösteriyor ki, Azerbaycan edebi dilinin oluşmasında avantaj oğuz elementine aitse,
ulusal Azerbaycan dilinin oluşmasında ise erken Kıpçak unsurları az önem taşımamıştır. Görünür, bu
247
Doç. Dr. Gönül İ. SAMEDOVA/Kıpçak Grubu Dialekti ve Kuzey Grubu Çağdaş Dialektlerinde İzi
yüzdendir ki, Kıpçak unsurları etkisini ulusal Azerbaycan dilinin abidesi olan "Kitab-ı Dede Korkut"
eposunda da göstermiştir .
Gösterilenlere onu da ekleyebiliriz ki,, Kıpçak elementlerinin etkisi Azerbaycan ağızlarında "c" (dj)
yerine "dz" sesinin işlenmesinde de ortaya çıkıyor. B.A.Serebrennikov diyor ki, dilde "ts" affrikatının
olması çoğu zaman "dz" sesinin olmasını belirler. Bununla ilgili "ç" yerine "ц" (ts) sesinin işlendiği tüm
dialekt ve şivelerimizde "c" (dj) yerine "dz" sesinin işledilmesi görülmektedir.
Belirtmek gerekir ki, Kıpçak etkisi sadece Kuzey Azerbaycan'ın lehçe ve şivelerinde değil, Güney
Azerbaycan'da da kendini gösteriyor. Buna göre de, XI-XII yüzyıllarda Güney Azerbaycan'ın "temiz"
oğuz dili alanı olması, Kuzey Azerbaycan'da ise ona Kıpçakların "karışması" hakkında fikir kendini
doğrultmur.
Kıpçakçanın XI-XII yüzyıllardan çok daha önce dilimize etkisi onunla doğrulanır ki, Kıpçak
Türkçesi genelde Türk dili komşu halkların erken orta çağ edebi diline de etkisini göstermiştir.
Достарыңызбен бөлісу: |